- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
Bu yazı, Öğretmen Dünyası’nın Mayıs 2004 tarihli 293. sayısında yayımlanmıştır.
Güncel gezi dosyasına aşağıdaki adresten ulaşılabilir. Söz konusu sayfada okul gezileri ile ilgili tüm bilgi ve belgeler yer almaktadır.
http://www.huseyincanerik.com/index.php/yazilar/gezi
ÖZET
Bu yazının amacı, okul gezilerinin, eğitim ve öğretimdeki önemine dikkat çekmektir. Geziler, öğrencilere ulusal tarih bilinci, ulus, yurt ve doğa sevgisi kazandırmada önemli roller oynamaktadır. Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği’nin, Milli Eğitim Temel Kanunu’yla çelişen maddeleri, ezberci eğitime ve derslerin ancak kapalı alanlarda işlenebileceği düşüncesine neden olmaktadır. Öğretmenler ve okul yöneticilerinin geziye hazırlık sürecine yer verilen yazıda, ayrıca, nerelere ve nasıl gezi düzenleneceği belirtilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Okul gezisi, müze, ören yeri, anıt; İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu.
GİRİŞ
Gezi, sadece öğretmeni değil, okul yöneticilerini de ‘ürkütür’. Bürokratik işlemler yıldırmıştır eğitimcileri. Uzayıp giden yazışmalar ve bin bir türlü zorluk, okul gezilerini engellemektedir. Bu engellemeler, eğitimde geziye yer olup olmadığı sorusunu da doğal olarak akla getirmektedir.
Öğretmenler sıkıntılı, okul yöneticileri sıkıntılı. Ya ana babalar? Onların sıkıntısı daha büyük. Çünkü gezi, onlar için hesapta olmayan masraf demektir. Yol, barınma ve beslenme için para bulunacak ki, çocuk geziye katılabilsin. Oysa Anayasa’ya göre, ilköğretim devlet okullarında parasız ve zorunludur. Okul gezisi, eğitimin bir parçası olduğuna göre, özellikle ilköğretim öğrencilerinin bu haktan ücretsiz yararlanmaları gerekmez mi?
Çocuklarımıza Çanakkale’yi, ilk TBMM binasını, Anıtkabir’i, müzeleri gezdirmeden bu ülkeyi nasıl sevdireceğiz? Ulusal tarih bilinci, sadece sınıflarda mı kazandırılacak öğrencilere? Yeni kuşaklar, büyük ve köklü geçmişi olan bir ulusun bireyi olduğunu nasıl kavrayacak?
Gezi, aynı zamanda öğrenciyi sosyalleştirir. El ele tutuşarak kır gezisine çıkan çocuklar... Sofrada kurulan dostluklar, paylaşılan yiyecekler... Oyunlarla büyüyüp gelişen arkadaşlıklar...
Gezi, okulu sevdirmenin, eğitimi zevkli hale getirmenin etkili bir aracıdır.
- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
Bu yazı, Öğretmen Dünyası’nın Temmuz 2006 tarihli 319. sayısında yayımlanmıştır.
ÖZET
Millî Eğitim Bakanlığı, Okul-Aile Birliği Yönetmeliği’ni değiştirdi. Yeni yönetmelikle, aile birliklerine, okulların yapım, onarım, araç-gereç vb. ihtiyaçlarını karşılama, il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin bütçelerine katkıda bulunma yükümlülüğü getirilmiştir. Aile birliklerini, birer ticarî işletmeye çevirmeyi amaçlayan yönetmelikle, okullar çıkar çatışmalarının ve mafya hesaplaşmalarının odağı yapılmaktadır. Okulların ‘sivil toplum’ örgütleriyle ilişki kurmaları, eğitimin finansmanında devlet kaynaklarının esas alınmaması, öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde merkezî denetimi zayıflatacaktır. Öğretim Birliği Yasası’na aykırı olan bu durum, eğitimi, kaçınılmaz olarak, yerel müdahalelere açık hâle getirecektir.
GİRİŞ
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Okul-Aile Birliği Yönetmeliği’ni değiştirdi. Yeni yönetmelik, 31.05.2005 tarih ve 25831 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi (MEB, 2005). 1983 yılından beri uygulanan Okul -Aile Birliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı (MEB, 1983).
MEB, son yıllarda çok sayıda yasa ve yönetmeliği değiştirdi. Millî Eğitim mevzuatında yapılan değişikliklerin birçoğu kritik öneme sahiptir. Kamuoyunda yeterince irdelenmeyen değişikliklerin bir kısmı ulusal eğitim açısından büyük sakıncalar içermektedir. Okul-Aile Birliği Yönetmeliği’nde yer alan bazı maddeler de bu kapsamda değerlendirilmektedir. MEB’in, eski yönetmeliği neden yürürlükten kaldırdığını anlamak için, yeni ve eski yönetmeliklerin birlikte ele alınması gerekmektedir.
- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
Ders kitapları, Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları Yönetmeliği, Ders Kitaplarında Aranacak Nitelikler ile Yayın Evlerinde Aranacak Şartlar, Ders Kitaplarının Hazırlanması, İncelenmesi, Değerlendirilmesi ve Eğitim Araçlarının Seçimine İlişkin Yönerge’de belirtilen hükümlere uygun olarak hazırlanır (MEB, 1995).
Söz konusu yönetmeliğe göre, ders kitapları; Anayasa ve kanunlara aykırı hususları ve reklam niteliğindeki ögeleri içermez, temel insan haklarına aykırılık taşımaz; cinsiyet, ırk, din, dil, renk, siyasî düşünce, felsefî inanç, mezhep vb. ayrımcılık içermez, bilimsel ilke ve yöntemlere uygun olarak hazırlanır. Ders kitapları, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçlarında belirtilen “Atatürk İnkılâp ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” hükmüne ve Türk Millî Eğitiminin Temel İlkelerine uygun olarak hazırlanır.
2005-2006 eğitim-öğretim yılından itibaren beş yıl süreyle okutulacak olan öğretmen kılavuz, öğrenci çalışma ve ders kitaplarını kapsayan incelemede, Millî Eğitim Bakanlığının ölçütleri belirleyici olmuştur. Kitapların dil ve yazım yönünden incelenmesinde Türk Dil Kurumu İmlâ Kılavuzu esas alınmıştır.
Öğretmen kılavuz kitabı, ders ve öğrenci çalışma kitaplarını da kapsadığından dolayı, karışıklığa yol açmamak için, kılavuz kitabın sayfa numaraları belirtilmiştir. Bu nedenle, özel olarak belirtilmeyen ve cümle sonlarında verilen sayfa numaraları öğretmen kılavuz kitabına aittir. Ders ve öğrenci çalışma kitaplarına ait sayfa numaraları özel olarak belirtilmiştir. Kitaplardan aynen alınan ve tırnak içinde belirtilen cümlelerdeki dil ve yazım yanlışlarına dokunulmamıştır.