Osman Karakaşlı (Meslekte yarım yüzyıl)
Osman Karakaşlı (Meslekte yarım yüzyıl)

Osman Karakaşlı, atmış sekiz yaşında. Derince Merkez PTT'sine elli adım mesafedeki minik atölyesinde zamana direniyor. 1971'den beri  çalışıyor. Usta'nın yüzündeki  derin izler kırk yedi yıllık direnci yansıtıyor.  Usta, dokuz metrekarelik atölyede, rüzgâra yenik düşen şemsiyelere hayat veriyor. Sadece şemsiyeler değil, yol yorgunu ayakkabılar da atölyede eski günlerine kavuşuyor.

Osman Usta,  Derince'nin ayakta kalmayı başarabilen tek şemsiye tamircisi. Ustaya göre, İzmit'te  kapısına kilit vurulmayan tek şemsiye tamir dükkânı ona ait. Atölyede parlak günlerine dönmeyi bekleyen kırık şemsiyeler, yırtık ayakkabılar ve  ökçesi aşınmış iskarpinler dikkat çekiyor. Şu yüksek topuklu, renkli kadın ayakkabısı kim bilir hangi yolda aşınmıştır. Ya şu çocuk ayakkabısı? Niçin yırtıldı acaba? Fabrikada asgari ücretle çalışan bir anne ya da babanın çocuğuna mı ait? Belki… Annesi bayramda almış olmalı. Çocuk, belli ki bayramlık ayakkabısıyla top oynamış. Peki şu rengârenk şemsiye? Yüksek topuklu ayakkabının sahibine ait olmasın! Kadın, özenle hazırlandığı bir eğlence için yola koyulduğunda fırtınaya yakalanmış olabilir. Sonbahar rüzgârına şemsiye mi dayanır. Atölyedeki şemsiye ve ayakkabılar kışın,  sağanak yağışın ve  fırtınanın  bakiyesidir. Kuaförden yeni çıkan şık bir kadının saçını başını dağıtan rüzgâr şemsiye mi  dinler.

Atölyede kışın şemsiye, yazın ise ayakkabı tamiri yoğun oluyor. Usta, "Baştan savma iş yapmam, ama hakkımı alırım. İşimi sağlam yaparım." diyor.   Peki veresiye?

Kambersiz düğün olmaz!  

0
0
0
s2sdefault
Erzincan Çağlayan Beldesi
Erzincan Çağlayan Beldesi

Çağlayan, Erzincan’ın güneydoğusunda yer alan şirin bir belde. Erzincan’a 30 km uzaklıkta.    Munzur (Mercan) Dağı’nın bir kuşak gibi sardığı belde, verimli tarımsal alanlarıyla dikkat çekiyor. Etrafını çevreleyen çıplak dağlar, Girlevik Şelalesi’nin güneyinden itibaren yerini meşe ormanına bırakıyor. Meşelik alanlar, Şelale’nin güneydoğusundaki Kalecik köyünün çevresini yeşile boyuyor. Yükseklik arttıkça, dağlar çıplaklaşıyor. Çağlayan’dan Kalecik’e doğru yola çıktığınızda, Munzur'un  emzirdiği dere  size kılavuzluk yapar. Kırmızı benekli alabalığın mülkiyetindeki serin ve mavi sular, Girlevik Şelalesi’ni besliyor. Kalecik’e 1 km uzaklıktaki dokuz ayrı gözenin sevinç gözyaşlarını akıtan dere, Girlevik Şelalesi'nin yanı sıra Çağlayan'a da hayat veriyor. Dere, Çağlayan ve çevre köyler için kalbi besleyen arterler gibidir. 

 

DOĞAL SİT ALANINA İNŞAAT

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Girlevik Şelalesi'ne 200 m mesafede konut üreterek bir doğal yıkıma imza atıyor!  1. derecede doğal SİT alanı olan şelalenin yanı başına kondurulan konutlar, bölge için ciddi tehlike olarak nitelendiriliyor.

Girlevik köyü sınırları içinde kalan Girlevik  Şelalesi,  Çağlayan'ın doğusunda yer alıyor. Çağlayan beldesinin sınırındaki şelale, yörenin doğal dinlenme alanı. Bir doğa harikası olan şelale, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 1. derece doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş. Yazın bölgeye ferahlık veren şelale, kışın sıfırın altında 20 dereceye kadar düşen soğuklarda buz tutuyor. Şelale, kış mevsiminde dağcıların ilgi odağı oluyor.  Girlevik'in, taze sağılmış sütü çağrıştıran suyu yaklaşık  40 m yükseklikten yere dökülüyor.  Girlevik Şelalesi,  ülkemizin en büyük şelalelerinden biri. Koruma altına alınan  Girlevik Şelalesi'nde herhangi bir kamu hizmeti verilmiyor. Şelalenin çevre temizliğini özel bir işletmenin çalışanları yerine getiriyor. Şelalenin çevresinde, 'varil' ve 'teneke' çöp kutuları kullanılıyor!      Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün şelaleye tek katkısı, yılda birkaç kez fotoğraf çekip Genel Ağ sayfasında yayımlamak oluyor!

0
0
0
s2sdefault

 

 

Veli Usta'nın evi (Pülümür-Mezra köyü, 14 Ağustos 2018)
Veli Usta'nın evi (Pülümür-Mezra köyü, 14 Ağustos 2018)

Veli Çınar, Pülümür Mezra köyünün yetenekli ustasıydı. Sadece Mezra'nın değil, yörenin ünlü ustalarındandı. Kırmızıköprü'deki atölyesinde marangozluktan nalbantlığa kadar hemen her işle meşgul olurdu. Katırları nallarken ağzından düşürmediği çiviler, çocukluğumda beni tedirgin ederdi:

Ya ağzına batarsa!

Refik Halid Karay'ın "Eskici" öyküsündeki Hasan gibiydim.  Hasan,  ağzına bir avuç dolusu çivi dolduran tamirciyle ilgili kaygılarını şöyle ifade eder:

-Çiviler ağzına batmaz mı senin?

0
0
0
s2sdefault