MAGANDA REHABİLİTASYON MERKEZİ

Magandalarla anılmaktan rahatsız bir manda
Magandalarla anılmaktan rahatsız bir manda
Magandalara kafa tutan manda
Magandalara kafa tutan manda

Serin bir sonbahar günüydü. Bağ bozumuydu. Kasabalılar kış bastırmadan bütün işlerini tamamlama çabasındaydı. İşi gücü olmayan Nuri Çapkın  yolda ‘volta’ atıyordu. O gün kaç tur attığını kimse saymamıştı. O da adımlarını saymazdı. O yıllarda  ‘adım sayacı’ vb. mucizevi yazılımlar henüz geliştirilmemişti. Rüzgâr, İspanyol paça pantolonlarını dalgalandırıyor, geniş atkısını yüzüne yapıştırıyordu. Montunun sol kolundaki cebinde taşıdığı kırmızı filtreli sigaranın birini söndürüp birini yakıyordu. Mont deyip geçmeyin, en az on cepli bir dehliz! Hareket hâlindeyken montun fermuarlarından çıkan ses, metal para gıcırtısını andırıyordu.  Onun cebinde herhangi bir şey bulmak, pek de kolay değildi. Yola tükürmek yetmiyormuş gibi bir de  izmaritleri sağa sola atıyordu. Almanya’dan emekliye ayrılan komşumuz Zühtü Kibarbey, elde zincir sallayan Nuri’nin izmarit attığını görünce, dayanamadı:

-Tam bir maganda! Allah ıslah etsin!

İfade böyleydi, ama akılda kalan ‘manda’ olmuştu. Açık sözlü olmak gerekirse ‘manda’ diye bilirdim. Mutu köprüsünden geçip Erzurum-Erzincan kara yolunda ilerlediğimizde  arada bir mandalarla karşılaşırdık. Erzincan’da, çamurlu sulardan çıkmayan bu iri yarı ve güçlü hayvana ‘camış’ denir. Arapça kökenli ‘camız’ yöreden yöreye farklı biçimlerde ifade edilir.  Erzurumlular ve  Ordulular da çamur banyosu tutkunu bu hayvanı ‘camış’ olarak adlandırır. 20 ciltlik Tarama Sözlüğü (Cilt 2, s. 820)’nde  ‘çamış’, haşarı, sert başlı hayvan olarak tanımlanmaktadır.

Kara camışları vurdum bayıra türküsü, Erzurum‘un hüznüyle yüklüdür.  

Doç. Dr. Şebnem Pamuk‘tan öğrendiğimize göre, bir bardak manda sütü her türlü  besin ihtiyacını karşılıyor. Manda sütü, yağda eriyen vitaminler yönünden de oldukça zengin. Yağlı sütü ve güzel yoğurduyla beslenme dünyasında saygın bir yeri hak eden mandaların ‘bela’yla anılabileceğini hiç düşünmemiştim. 

‘Manda’nın maganda olduğunu öğrendiğimde iş işten geçmişti. İlk magandalarla yüksekokulda karşılaşmıştık. Kavurmalık bazı yaratıklar, omuzda ceket, elde zincir okul koridorunda ‘bela’ ararlardı. Dinlenme saatlerinde işaret parmaklarına doladıkları otuz-kırk santimlik zincirlerle koridoru öğrencilere dar ederlerdi. Başarısızlık, belalıların evrensel gerçeğidir.

Onlara ders çalışmayı sevdirecek bir eğitimbilim uzmanı henüz yeryüzüne gelmemiştir. Psikiyatrlar, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve  ‘koç’ların tamamı bu konuda çaresizdir. Hangi birine emanet edilirlerse edilsinler, sonuç değişmez! Sıfırla kırk aralığındaki puanlar, magandalara âdeta zimmetlenmiştir! Bunların önemli marifetlerinden biri de gözüne kestirdikleri öğrencilere omuz atmaktı. Kasten omuz attıkları öğrenci tepki gösterdiğinde saldırırlardı. İyi birer ‘nişancı’ olduklarını da kabul etmeliyiz. Koridorda elden düşürmedikleri sigara tükendiğinde izmaritleri  ustaca fırlatırlardı. Maltepe ya da Samsun sigaralarının izmaritleri, işaret parmağı ile başparmak arasında sıkıştırıldıktan sonra metrelerce uzağa fırlatılırdı. Bu atış talimlerinde en büyük başarının uzun tırnaklılara ait olduğu konusunda kamuoyu hemfikirdir. Onlardan kaçının seçimlerde liste başı oldukları konusunda bir fikrim olmasa da parlamentoya renk katacaklarına kefilim. Zincir ve tespih tiryakilerine kapalı bir parlamento tatsız tuzsuz parlamentodur.

Magandaları okulda tanıdığımda sözlüklere henüz girmemişlerdi. TDK, maganda  gerçeğini yıllar sonra keşfetmiştir. Bunda 12 Eylül’den sonra TDK’nin özerk bir kurum olmaktan çıkarılmasının payı olduğu düşünülmektedir.

Maganda, Türk Dil Kurumu (TDK)nun yayımladığı sözlüklere yeni yeni giriyor. 1985 yılı yaz tatilinde  Elazığ’da bir kitapçıdan aldığım, Türkçe Sözlük’ün 1979 yılı baskısında yer almıyor (Acaba o kitapçı dükkânı hâlâ  açık mı?).  Türkçe Sözlük’ün 1974 yılı baskısında hiç yok! Maganda, Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi’nin 1992 yılında rafları süsleyen 24 cildinde kendine yer bulamamış. Meydan Larousse Büyük Lûgat ve Ansiklopedi’nin 24 cildi de magandaya kapanmış!

Elimdeki sözlükleri karıştırıyorum. Büyük Türkçe Sözlük memlekette olduğu için, onda yer alıp almadığını öğrenemiyorum. Türk Dil Kurumunun 1998 yılında yayımladığı iki ciltlik başka bir sözlüğü karıştırıyorum. Maganda, ikinci cildin 1482. sayfasından zincir sallıyor.

İşte haber bu!

Sözlükten fırlayan maganda parmaklarını gözüme sokuyor! Elinde paslanmış zincirle birlikte…  Saçı başı ağarmış, modası geçmiş bol paçalı pantolon ve ‘atkı’ kravatla kapıyı çalmadan odaya giriyor. Aradan kırk yıl geçse de durum değişmemiş.  Türkçe Sözlük de gerçeği dile getiriyor. Sözlük, magandayı kısa ve öz olarak tanımlıyor:

Görgüsüz, kaba, anlayışsız, terbiyesiz ve uyumsuz kimse.

Bu niteliklerin tamamına sahip olmak, magandaların terfisinde bir hayli işe yarıyor. Sözgelimi ‘görgüsüzlük’ günümüzde tek başına ne anlam ifade edebilir? İyi bir iş için en az iki dil bilmek gerekir. Bu bağlamda,  ‘görgüsüzlük’ sertifikası da parlak bir gelecek için yeterli sayılmaz.  Çağın işletmelerine ağzı bozuk, sağa sola tüküren, çay bardağında izmarit söndüren, palayla dehşet saçan, bilgisiz, sıkılı yumrukla tetikte bekleyen eleman lazım.  Parlak gelecek için kaba ve terbiyesiz olmak artık  bir zorunluluk. Stratejik derinlik denilen olgu işte budur. Üniversiteye yerleştirilen bir serseriyi kullanarak akademisyenler üzerinde ‘otorite’ kuranların, cinayetlere karşın, makamlarını korumaları ancak bu yeni ‘strateji’yle açıklanabilir. Bu nedenle, çağın yetişmiş insan gücü, Çoklu Zekâ Kuramıyla eğitilmektedir. Görgüsüz, kaba, anlayışsız, terbiyesiz ve uyumsuz kimselerin yüksek oranda olması, kuramın başarısını  göstermektedir.

 Kirlikent’in Zihni’si Sinirleri Bozuyor   

Maganda nüfusunda gözlemlenen artış, olağanüstüdür. Kirlikent’te mukim magandalardan Zihni Sinirbozan‘ın, ‘meslektaşları’nı  fersah fersah geride bırakan becerileri, dillere destandır. Sararmış atlet, onun pencere ve balkon üniformasıdır. Daha doğrusu, açık havada kıyafet tercihini atletten yana yapmaktadır. Göğsünden fışkıran tüyler, kutup soğuklarından koruyacak niteliktedir.  Tahminen 120 kg ağırlığında. Beş kişilik asansöre  tek başına biner. Mahalle fırını ile marketin sadık müşterilerindendir.  Akşam vakti raflarda bayatlayan ekmek, Zihni’nin o gün  fırına uğramadığını haber vermektedir. Meçhul işinden eve dönüp dönmediğini anlamanın en kestirme yolu, fırın ve market raflarına göz gezdirmektir.  Zihni, varlığıyla, fırıncıyı, kasabı, bakkalı, lokantacıyı mutlu etmektedir. Ekonomistler, Zihni’yi, iç pazarı canlandıran önemli aktörlerden biri olarak kabul etmektedir.

Herkes ekonomistler gibi düşünecek değil ya. Sözgelimi,  komşuları, Zihni’den oldukça  muzdarip. Apartman girişinde onunla aniden karşılaşan hamile bir kadının düşük yaptığını duymayan kalmamış.

Psikolojik harp uzmanları, Zihni Sinirbozan‘ın çöplerini yatak odasının penceresinden atarken sergilediği özgüvene, Napolyon‘un bile sahip olmadığı konusunda görüş birliği içinde.  Pencereden fırlattığı nesnelerin meyve kabuğu, pet şişe, izmarit, kâğıt vb olması, onun yaratıcılıkta sınır tanımadığını gösterir. Çöplerin yoldan geçenlere tam isabet etmesine, hedefi on ikiden vurmak denir!  Birkaç metre karelik boş alana aracını park ederken, lastiklerin altında can veren bitkiler umurunda bile değildir. Psikiyatrlar, site çalışanlarının bin bir emekle diktikleri fidanları, çimleri ve  çiçekleri ezmekten niçin keyif aldığını tanımlamakta zorlanmaktadır.  

Argo Sözlüğün Mimarları

Literatürde magandalıkla ilgili  çalışmalara rastlanmıyor. Bu eksiklikte toplum bilimcilerin elinde maganda nüfusu ile ilgili sağlıklı verilerin olmamasının da payı olduğu öne sürülüyor Nüfus hareketleri gözlemlendiğinde, magandaların özellikle büyük kentlerde toplandığı görülüyor.  Bunda, üretim dışı gelirlerin etkili olduğu ifade edilmektedir. Maganda, toprağa ve fabrikaya, daha doğrusu üretime yabancılaşmış yaratıktır. Hayatında mutfağa uğramamış, ancak sofra başında elde çatal kaşık tetikte beklemiştir.

Magandalar, filtrelenmeyen dilleriyle  dost meclislerini kirletme konusunda maharetlidir.  Argo Sözlüğün yaratıcısı olmaları, tek övünç kaynağıdır.

Magandaların etkinlik yelpazesi oldukça geniş.  Trafikten  alışverişe, kamudan özel sektöre hemen her alanda rastlamak olası. Motosiklet üzerinde şaha kalkan, otomobille ‘makas’ yapan, elde pala kadın doğrayan, pompalıyla ocak söndüren, üç kuruş için namuslu bilim insanlarının canına kıyan, gece yarısı mahalleliyi uykudan uyandıran, kapıları tekmeyle açan magandaların giderek büyük bir toplumsal sorun hâline gelmeleri, bizim belediyeyi harekete geçirdi. Bugüne kadar simitçilerin peşine hafiye takan belediyenin magandalara yönelik projesi takdir topladı.

 Hayvan Barınağının Yanına Maganda Barınağı

Tatlıkent Belediyesi, hayvan ve çevre dostu belediyecilik konusunda örnek. Başıboş hayvanlara yapılan barınaktan sonra magandalara hizmet verecek bir merkezin hayata geçirilmesi, alkışlanacak bir hizmet. Belediye, ilçenin huzurunu kaçıran, çevre kirliliğine yol açan magandalara karşı etkili önlemlerle gündemi belirleyecek. Belediye Başkanı Kürşat Kağan  Aydınlık, ilçe sakinlerinin çok sayıda şikâyet başvurusu üzerine kimsenin aklına gelmeyen bir projeye imza attı:

Maganda Islah Projesi

Proje kapsamında, öncelikle, ilçede yaşayan maganda nüfusu belirlenecek. Bunun için TÜİK’ten yardım alınmasının yanı sıra istihbarat ve polis kayıtlarından da yararlanılacak. Belediyenin hazırladığı Tatlıkent Maganda Mastır Planıyla, beş yıl içinde, ilçenin magandalardan arındırılması ve Maganda Rehabilitasyon Merkezi (Maganda Barınağı)nde topluma kazandırılması hedefleniyor. Projeyle sokağa tüküren, parkta hamile kadın tekmeleyen, izmaritle nişan alan, gece yarısı  nara atan, kamu malına zarar veren, kahvehane duvarına işeyen, kadınlara laf atan, bir bardak çay içmeden kahvehanelerde kamp kuran magandaların veteriner kontrolünde,  zabıta marifetiyle gözetim altına alınarak Maganda Rehabilitasyon Merkezine  teslim edilmesi planlanıyor. Merkezde barındırılacak magandalara,   4631 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak. Rehabilitasyonun hukuki çerçevesini  Hayvan Islahı Kanunu oluşturacak.

Rehabilitasyon Merkezinde görev yapacak kadroların istihdamına ilişkin bütün resmî işlemler tamamlanmış durumda. Kurumda müdür, iki müdür yardımcısı, dört veteriner hekim, bir  psikiyatr, iki psikolog, bir nalbant, beş hayvan terbiyecisi, iki seyis, iki aşçı, on beş yardımcı hizmetler personeli, şok (ani müdahale) mangası ve  beş özel güvenlik görevlisi görevlendirilecek.

Rehabilitasyon Merkezinde tedavi altına alınacak magandalar için hemen her tür konfor düşünülmüş. Mücadele, alkol ve uyuşturucuyla mücadelede olduğu gibi,  aşamalı olacak. Özetle, belediye bir günde magandayı efendi yapamayacak. Her biri için farklı program uygulayacak. İlk anda kendilerini evde hissettirecek bir eğitim programına alınacaklar. Merkezde magandaların özgürce tekme tokat becerilerini sergileyebilmeleri amacıyla hemen her yaş ve cinsiyetten mankenlerin yer alacağı ‘tekme-tokat atölyeleri’,  yedi gün yirmi dört saat nara atabilecekleri ve küfür edebilecekleri ses geçirmez odalar, öfke patlaması sırasında çevreye zarar vermelerini önleyecek nezarethaneler, atış poligonları, nefesleri kesilinceye kadar top koşturabilecekleri haralarla ilgili hazırlıklar tamamlanmış durumda.  Bunlar akla ilk gelenler. Bilebildiğimiz kadarıyla, belediyenin, merkez sakinlerine bir de sürprizi olacak ki onun ne olduğu sır gibi saklanıyor. Tatlıkent’in kulağı kesiklerinden, istihbarat teşkilatından  mütekait ağabeyimiz N.K‘ye göre ‘sürpriz’ için  Şok Mangası devrede! Şok Mangasının tecrübeli ekibi, magandalara büyük bir hoş geldin partisi düzenlemek için kolları sıvamış! 

 Alo Maganda!

Maganda Barınağının hizmetleri bunlarla da bitmiyor. Magandalarla başı derde girenler, kurumu ücretsiz arayarak şikâyet ve taleplerini iletebiliyor. Diyelim ki magandanın birinin fırlattığı izmarit gömleğinizin cebine girdi ve tutuşmaya başladınız. Çekinmeden merkezi arayıp yardım isteyebilirsiniz. Parkta maganda saldırısına mı uğradınız, hemen telefona sarılın! Gece vakti size uykuyu haram eden magandaya da acımayın, bildirin. Tatlıkent Belediyesinin cefakâr personelinin, telefon başında, ihbarlarınız için teyakkuzda olduğundan emin olabilirsiniz.  

 Maganda Barınağının İlk Konuğu Zihni Sinirbozan

Geçen hafta sonu Zihni Sinirbozan yine formundaydı. Balkonda mangal partisi düzenleyen Zihni, kemikleri gelişigüzel ortalığa saçarken ortalık savaş alanına döndü. Kemiklerden birkaçının alt kat komşusunun kahvaltı masasına düşmesi, ardından, söndürülmemiş sigara izmaritinin  ajda bardağına isabet etmesi  kat maliklerini çıldırttı. Kemikleri üst balkondaki Zihni’ye geri atan Aysun Geredeli ve çocuklarının isyanı apartmanı ayağa kaldırdı.

-Maganda! Terbiyesiz adam! Sıra kemirdiğin kemikleri fırlatmaya mı geldi! Sofranın hâline bakın, en az bir poşet dolusu kemik! Onları sana yedirmesini bilirim. Al sana  tükürüklü sigara izmaritin! Sen evrimini tamamlayamamış bir primatsın!

Zihni, saldırıya karşı taarruza geçti. Mangal, et, baharat, kemik, çatal, kaşık, tabak, bardak ne var ne yok hemen her şeyi alt balkona attı. Mangaldan dökülen ateş ve kül, Aysun Hanım’ın üzerine boşaldı. Hızını alamayan Zihni, balkonlarda biriken mahalleliye seslendi:

-Neymiş efendim, magandaymışım! Ülkeyi yağmalayan, havasını zehirleyen, denizde balık bırakmayan, hemen her gün gözlerimizin içine bakarak yalan söyleyenler ne oluyor peki? Onlara  söz söyleyecek cesaretiniz yok, ama şurada mütevazı bir hafta sonu pikniğini burnumuzdan getirdiniz. Memleketi çöplüğe çevirenlere saygıda kusur etmezsiniz, ama elimden düşen kâğıt parçasından dolayı beni çevre düşmanı ilan ettiniz.  Bana çevre düşmanı diyen o hanımefendinin havaya zehir salan, denize pislik akıtan fabrikadan  maaş aldığından haberiniz bile yok!  Kemiklerden rahatsız olan hanımefendi, vatandaşları kemiğe mahkûm edenlere söyleyecek sözün yok mu? Onlara birkaç söz söyle de görelim! Söyleyemezsin! Bir kemik uğruna her şeyinden vazgeçenlere de suskun kalırsınız. Makam mevki için kılıktan kılığa girenlere de çok saygılısınız. Şimdi anladınız mı, asıl magandaların kim  olduğunu!

Çevrede toplanan bazı vatandaşlar  Zihni’ye alkışla destek verdi.Gözlüklü bir beyefendinin yüksek sesle dile getirdiği düşünce, topluluğun ilgisini çekti:

-Bravo! Helal olsun Zihni Bey kardeşim! Aynı başbakan gibi konuşuyorsun. Senin onlardan neyin eksik.  Dikkat ettim konuşurken elinde kâğıt, önünde ‘promter’ bile yoktu. Konuşmalarını ekrana bakarak değil, gözlerimizin içine bakarak yaptın. Sanki yüreğimizi okudun!  Memleketin sana ihtiyacı var. Oyumuz sana!

Yaşlı bir kadın güçlükle duyulan sesiyle Zihni’ye teşekkür etti:

-Benim de oyum sana Zihni oğlum! Sen bizim medarı iftiharımızsın.  

Yaşlı, genç, kadın, erkek vatandaşlar Zihni’yi omuzlayarak yola koyuldular. İri elleriyle halkı selamlayan Zihni’nin ilk faaliyeti, Maganda Barınağını ziyaret etmek oldu. Ertesi gün, gazetelerin,  çizgili takım elbise ve kravatıyla poz veren Zihni’ye geniş yer ayırdıkları görüldü:

“Mahallemizin çalışkan ve beyefendi esnafı Zihni Sinirbozan, Kötülükle Mücadele Partisi’nden milletvekili adayı oldu. Cesur konuşmalarıyla halkın gönlünde taht kuran Sinirbozan’ın,  parlamentoda magandalara savaş açacağı, bu amaçla Tatlıkent Belediyesi Maganda Rehabilitasyon Merkezinde,  magandalara  ‘VİP’ hizmeti sunacak bölümlerin oluşturulması için  çaba harcayacağı öğrenildi. Sinirbozan’ın, milletvekili maaşını Maganda Barınağına bağışlayacağı bildirildi.”

Haberi okuyan emekli bir işçi masaya yumruğunu indirdi ve duygularını kahvehanedeki mesai arkadaşlarıyla paylaştı:

-Kim demiş bu millet adam olmaz, diye. Değerbilir halkımız, kendi öz evladına sahip çıkıyor.  İşte size gerçek bir siyasetçi ve halk adamı! Sözünü sakınmayan, halkı için her tehlikeyi göze alan bu yiğit, sadece kasabamızın değil, ülkemizin parlayan yıldızıdır.

Konuşma içtenlikle alkışlandı. Kahvehanede tespih çekmekten yorgun düşen bir adam kahveciye seslendi:

-Herkese benden çay! Allah utandırmasın, Zihni abimize zihin açıklığı ve muvaffakiyetler versin.

 (Körfez, 24 Mayıs 2018)

 

Kaynakça:

Anonim. (1992). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, İstanbul: Milliyet Gazetecilik AŞ.

Kılıçlıoğlu, S., Araz, N., Devrim, H. (1992). Meydan Larousse Büyük Lûgat ve Ansiklopedi, Sabah Gazetesi.

TDK. (1996). Tarama Sözlüğü 2 (İkinci baskı, C-D),  Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

TDK. (1979). Türkçe Sözlük (1974 baskısından tıpkı basım), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, Sayı 403.

TDK. (1998). Türkçe Sözlük, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları 549.

https://www.sabah.com.tr/yasam/2010/10/02/iste_manda_sutunun_faydalari Erişim: 21.05.2018.

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 10 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    • Eylül 27, 2024
    • 70 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    • Eylül 23, 2024
    • 44 views
    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    • Eylül 15, 2024
    • 68 views
    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    • Eylül 15, 2024
    • 34 views
    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME

    • Eylül 5, 2024
    • 49 views
    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME