EĞİTİM PROGRAMLARINDA REFORM

 

 

MEB  BROŞÜR VE AFİŞLERİ

 

EĞİTİM PROGRAMLARINDA REFORM ALDATMACASI

 

            Bu yazı, Öğretmen Dünyası’nın  Haziran 2007 tarihli 330. sayısında yayımlanmıştır.

 

Millî  Eğitim Bakanlığı (MEB)nın,  2004-2005 yılında 120  pilot okulda denediği yeni ilköğretim programı,  2005-2006 yılından itibaren bütün ilköğretim okullarında uygulanmaya başladı. 1968 İlkokul Programı altı yıl denendikten sonra tüm okullarda uygulanmıştır. Kamuoyu, 2005 ilköğretim programları ile ilgili olarak tam bir yalan bombardımanına tutulmuştur. Ulusal eğitim felsefesini değiştiren odak, öğretmen kamuoyunu,   eski programların ezberci ve öğretmen merkezli olduğu konusuna inandırmıştır. Oysa her okulun kütüphanesinde bulunan eski programların sayfaları karıştırıldığında, durumun hiç de ifade edildiği gibi olmadığı rahatlıkla anlaşılabilir. 

Program değişikliğinde kamuoyunu ikna etmek amacıyla en çok başvurulan yöntem, eski programın ezberci olduğu savıdır. Yapılan toplantılarda,  eski programın ezberciliğinden yakınılmış, ‘reform’la ezberciliğin sona ereceği öne sürülmüştür. Programın başarısı Türkiye koşullarına uygun, özgün, ulusal, halkçı ve bilimsel olmasına bağlıdır. Fakat programı hazırlayanların ölçütü farklıdır: Onlar programları küreselleşmenin aktörlerine beğendirme çabası içindeler! Toplantılarda programla ilgili yeni fikirler değil, kamuoyunun nasıl ikna edileceği konusu tartışılmaktadır.  MEB, bu konuda öncelikli olarak kamuoyunu ikna etmeye çalışmaktadır.  İkna  araçlarından biri de ilan, afiş ve  broşürlerdir.

 

MEB’in ‘Reklam’ Yetkisi  Yok

MEB, yeni programları tanıtmak amacıyla afiş ve  broşür  dağıttı. “Eğitimde Reform/Daha  aydınlık gelecek!”   logosuyla yayımlanan   afişlerde  dikkat çeken sözler: “Bilmek… başarmaktır!”, “Keşfet… başar!”, “Matematik kabus olmayacak”, “Söz bende!”,  “Ezber bozuldu!”   

MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü tarafından bütün okullara dağıtılan broşür ve afişler eğitim aracı kapsamında değerlendirilmemektedir. Okullara öğrenci sayısı kadar gönderilen ve herhangi bir derste yardımcı araç olarak kullanılmayan broşürler,  ilköğretim öğrencileri açısından hiçbir eğitici özellik taşımamaktadır.

MEB’in görevleri 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da belirtilmiştir.  Yasanın 2. maddesinde MEB’in görevleri sıralanmış olmasına karşın ‘reklam’ hizmetlerinden söz edilmemiştir. Aynı Yasa’nın  11. maddesinde (Değişik: 16/8/1997 – 4306/7 md.),  afiş ve ilanların altında imzası olan İlköğretim Genel Müdürlüğünün görevleri belirtilmiştir. Bu maddede de reklam hizmetleriyle ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

MEB, yasal yetkisi olmadığı hâlde, eğitime hiçbir katkısı olmayan ilanların dağıtılmasında görev almıştır. Bu uygulama, ücretsiz ders dağıtımı sırasında her öğrencinin eline tutuşturulan mektup örneğini çağrıştırmaktadır. Sosyal devletin yapmakla yükümlü olduğu hizmetlerin siyasal çıkarlara alet edilmesi, kabul edilemez  bir davranıştır.

 

Broşürler Gerçeği Yansıtmıyor

Yenilenen İlköğretim Programları broşüründe,  Hayat Bilgisi dersiyle ilgili  ‘reform’lar sıralanırken kulağa hoş gelen ifadelere başvurulmuş: Ezbercilikten uzaklaşılması, eğlenirken öğrenme, hayır diyebilme, sağlığını koruyabilme vb. (s. 24).  Peki bu hedeflere nasıl ulaşılacak? Renkli broşürlerde ya da programlarda bu konuda  tek satır bile yok! Sözgelimi ezbercilikten uzaklaşmak için, eskisinden farklı olarak,  sistemde nasıl bir değişikliğe gidilmiştir? Bütün bunlardan, eski programın bu ilkelere yabancı olduğu sonucu çıkarılmaz mı?  Eski Hayat Bilgisi  programında ezberciliğe ve öğretmen merkezli eğitime  geçit verilmediği   şu sözlerden de anlaşılmaktadır: “… öğretmen yol göstericidir. Öğrencinin derse katılımı, yaparak-yaşayarak  öğrenmeleri sağlanmalıdır.”   (Kocaoluk, 2000, s. 207). Eski programın ezberci, öğretmen merkezli vb. olmadığını kanıtlamak için çok sayıda  örnek  verilebilir. Benzer örnekler diğer dersler için de geçerlidir.

Çünkü yeni ünitelerde Cumhuriyet, Atatürk, 23 Nisan vb. adlar artık kullanılmamaktadır.

 

 

Tablo-1 Eski ve Yeni Hayat Bilgisi Üniteleri

Eski Üniteler

Yeni Üniteler

Okulumuz Açıldı

Okul Heyecanım

Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk

Benim Eşsiz Yuvam

Dünya ve Uzay

Dün, Bugün, Yarın

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

 

 

Tablo-2 Eski ve Yeni Sosyal Bilgiler 5  Üniteleri

Eski Üniteler

Yeni Üniteler

Vatan ve Millet

Haklarımı Öğreniyorum

Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?

Adım Adım Türkiye

Güzel yurdumuz Türkiye

Bölgemizi Tanıyalım

İslâmiyet’in Doğuşu, Yayılış ve Türkler

Ürettiklerimiz

 

Gerçekleşen Düşler

 

Toplum İçin Çalışanlar

 

Bir Ülke Bir Bayrak

 

Hepimizin Dünyası

 

 

            Afişler ve Broşürler Türkçe Özürlü

İlköğretim Genel Müdürlüğü imzasıyla yayımlanan broşürler dil ve yazım yönünden incelendiğinde, ilginç örneklerle karşılaşılmaktadır:  “Matematik kabus olmayacak”   afişinde geçen kâbus  sözcüğünde düzeltme işareti kullanılmamıştır. “Yenilenen İlköğretim Programları”  broşüründe,  yönelme (-i) ya da belirtme durum eki  (-i)  alan Türkçe sözcüğü,  kesme işaretiyle ayrılmaması gerektiği hâlde, birçok  cümlede ayrılmıştır (s. 14, 15).

           

MEB’in Yanıtlayamadığı  Sorular

            Afiş ve broşürlerde:

  • İlköğretim programlarının AB dayatması sonucunda hazırlanması,
  • 4 Mayıs 2004 tarihinde Ankara Başkent  Öğretmen Evi’nde düzenlenen program geliştirme toplantısına Soros’un Açık Toplum Enstitüsü’nün  MEB’in davetlisi olarak katılması (Canerik, 2005, s. 39),
  • İlköğretim Sosyal Bilgiler programının genel amaçlarında Türk milleti kavramı ile Türk devrimine bağlılık ifadesine yer verilmemesi,
  • Sosyal Bilgiler ünitelerinin ABD’den aynen tercüme edilmesi,
  • Sosyal Bilgiler ile Hayat Bilgisi  derslerinde vatan, millet, Türk, cumhuriyet, 23 Nisan, İslâmiyet vb. bütün ünite adlarının değiştirilmesi,
  • Ulusal içeriği ile dikkat çeken Vatandaşlık ve İnsan Hakları dersinin kaldırılması,
  • Beden Eğitimi ders saatlerinin azaltılması,
  • Teknoloji ve Tasarım derslerinin neredeyse tamamının alan dışı öğretmenler tarafından okutulması,
  • Türkçe ders kitaplarının içindekiler bölümünde, yeni programla birlikte, yazar adlarının belirtilmemesi,
  • T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde  İngiliz işgal kuvvetlerinin sevimli gösterilmesi ve tarikat propagandası yapılması  (Şenünver vd., 2006, s. 89, 145) vb.  ‘reform’lara değinilmemektedir. .

 

 

 

 

Sonuç ve Öneriler

  • 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’la MEB’e verilmeyen bir yetkinin  kullanılarak,  eğitici hiçbir özelliği olmayan reklam broşürleri ile afişlerin okullara dağıtılması, yasal  değildir.
  • MEB’in ders araç ve gereçleri vb. eğitici özellik taşımayan reklam bildirilerini basması, eğitim hizmetlerini kısır politik  çekişmelerin  parçası hâline getirecektir.
  • MEB, afiş ve broşürlerin maliyetini kamuoyuna açıklamalıdır. Sözü edilen ilanların hangi yöntemle bastırıldığı, örneğin ihale yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa kaç kuruluşun teklif verdiği ve hangi kuruluş ya da kuruluşların ihaleyi kazandıkları konusu aydınlatılmalıdır.
  • İlköğretim programları hakkında  gerçeğe aykırı bilgilerin verildiği   afiş ve broşürlerle,    kamuoyu yanıltılmaktadır. Yeni programla ezberci eğitime son verildiği, öğrenci merkezli eğitime geçildiği bilgisi 1936, 1948 ve 1968 İlkokul Programlarında ezberciliğin savunulduğu düşüncesine yol açmaktadır. Oysa ezberci eğitim,  1968 programı dâhil, hiçbir programda savunulmamıştır. 
  • Reklam broşürlerinde, ilköğretim programları ile ders kitaplarının ulusal içeriğinden arındırılması başarı olarak sunulmaktadır. 

 

Kaynaklar

Canerik, H. (2005). Küreselleşmenin Eğitim Programı,  Ankara: Bağımsızlıkçı Aydınlanmacı Halkçı Eğitim Derneği, Yayın Nu: 4.

Kocaoluk, M. Ş., Kocaoluk, F.(2000). İlköğretim Okulu Programı 1-8,  İstanbul: Kocaoluk Yayınevi.

Şenünver, G.,  Kesim, H. S., Turgut, R.., Akay, A.,  Ercan, E. (2006). Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi  ve Atatürkçülük 8,  Ankara: MEB Devlet Kitapları.

 

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    • Ekim 30, 2024
    • 1402 views
    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    • Ekim 24, 2024
    • 24 views
    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    • Ekim 11, 2024
    • 74 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 39 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    • Eylül 27, 2024
    • 106 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    • Eylül 23, 2024
    • 70 views
    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR