Pülümür Kocatepeli Mehmet Galik, kediyle köpeğin dostluğunu ne güzel yazmış… O haberi hepimiz okumalıyız. http://pulumur.org/2022/04/02/pulumur-kocatepe-koyunde-kediyle-kopegin-hayranlik-uyandiran-dostlugu-hasan-guven/ Terk edilen köpeğin öyküsü, çıkarcılığın kol gezdiği dünyayı çok iyi özetliyor.
Çıkarcının dağarcığında eşe, dosta, akrabaya, vatana bağlılık duygusu yok.
Ya evde beslenen hayvanlar?
Asla!
Pülümür Kocatepe köyünde dişi bir köpek… Bölgede hayvancılık yapan yaylacıların işi bitince ortada bırakılmış. Sürüyü korumak için yaylalarda gezilmedik yer bırakmamış. Kuru ekmeğe, alüminyum kaplarda küflenmiş yemeğe razı olmuş.
Hayvancılık ekip işi, onun görevi sürüyü korumak. Nöbetinde ne bir koyun kaybolmuş ne de keçi. Sürüyü sağ salim teslim etmiş sahibine. Sürü sahibi, gün boyu çalışan sadık dostundan bir tas sütü esirgemiş. Sütten yoğurt, ayran, peynir elde edilmiş. Peynirden, ayrandan, yoğurttan uzak tutulmuş, köpek.
Köpek, kendisinden sakınılan peyniri, sütü, ayranı tereddütsüz korumuş.
Hainlik ona göre değil!
Sadık dosttan hain mi olur…
Yaz bitmiş… Sonbahar, yaklaşan kışı haber vermiş. Munzur’dan ayrılma vakti gelmiş. Kışın köpeğe ne gerek var! Hem köy yerinde ‘dişi köpek’ mi beslenir, ayıp! Yaylacı, hayvanlarıyla köyünün yolunu tutarken köpeği ortada bırakmış.
Terk edilmiş, köpek…Terk edilmekten beteri var mı bu dünyada…
Terk edilmek ya da unutulmak, vakitsiz gelen ölümdür…
Köpek ne yapsın o dağ başında. Yaylacıların bıraktığı yere yakın Kocatepe’ye sığınmış.
Kocatepe köylüsü yardımseverdir. Kapısını çalan misafiri geri çevirmez. Teknesindeki son ekmeği, folluktaki son yumurtayı, deriye basılmış son çökeleği Tanrı misafiri için saklar.
Kocatepe’ye ürkek adımlarla ulaşan köpek, Ahmet Karadağ’ın evinin yakınlarına geldiğinde kış bastırmak üzereydi. Ailenin kışın kullanmadığı evde Güven ailesi oturuyordu. Hasan Güven, dondurucu rüzgârın ıslık çaldığı Kocatepe’ye sığınan köpeği ölüme terk edemezdi. Evinin bir köşesini köpeğe açmış. Eve kabul edilen köpek, can sıkıntısını giderecek bir de arkadaş bulmuş. Evin kedisi üşüdüğünde sobanın yanına koşmak yerine köpeğe sokulmuş. Yavrusu olmayan dişi köpek, kendisine sokulan kediyi bir anne şefkatiyle bağrına basmış. Köpekle kedinin dostluğu işte böyle başlamış.
Birbiriyle geçinemeyen, kavga eden kişiler, kediyle köpek gibi, deyimiyle tanımlanır. Pülümür Kocatepe köyünde Hasan Güven’in ağırladığı köpeğin kediyle kurduğu dostluk, bu deyimi sözlüklerden siliyor.
Sahi, bize ne oldu böyle… Ne oldu bize? Bizim insanımız önceleri köpeğini, kedisini kurtların önüne atmazdı. Birkaç aylığına kullandığımız yazlık evlerde beslediğimiz kedileri, yaylalarda hayvanlarımıza bekçilik eden köpeklerimizi, yaşlanan binek hayvanlarımızı kurda kuşa yem ederken artık herhangi bir rahatsızlık duymuyoruz.
En kötüsü, utanmıyoruz!
Vicdanımızı, bencilliğe kurban vermişiz meğer.
Şu kısa ömrümüzde asla tüketemeyeceğimiz ‘servet’ için yapmadığımız kötülük yok.
İyi ki bu kötülüklere meydan okuyan insanlarımız var.
Hasan Güven, karla kaplı Kocatepe’den kötülüklere meydan okuyan tavrıyla yüreğimize ferahlık veriyor.
(Körfez, 3 Nisan 2022)