Sabah gün ışır ışımaz ayağa kalkar. Güneşin Hınzori’ye gülümsediği saatlerde yola düşer. Başında kasketi, meşe ormanı arasında kıvrılan yolda yürür. Seher vakti kuş seslerine kulak veren kasketli adam, insanın doğasına aykırı kentlere küsmüş, doğup büyüdüğü coğrafyada çocukluk günlerinden kalma acı ve sevinçlerin peşine düşmüştür.
Orman, künyesi silinmiş mezar, yerle bir olmuş toprak damlı ev, yıkıntılardan çıkan çocuk ayakkabısı, sandıkta sararmış şiir defteri… Hemen her şey, çocukluk yıllarının bellekte saklı coşkusu ve hüznünü yeniden yaşatır ona.
Pülümür Kırmızıköprü’nün köy yollarında çocukluk yıllarına dönen kasketli adam, 1971 yılında Tunceli İlköğretmen Okuluna birincilikle giren, Pülümür Ortaokulunun başarılı öğrencilerindendir.
Kırmızıköprü’yü çevre köylere bağlayan köy yollarının müdavimi, Pülümür Kaymaztepeli Emekli Okul Müdürü Hüseyin Kılıç’tan başkası değildir. Kentlerin insanı kemiren çürümüşlüğüne isyan etmiş, doğup büyüdüğü topraklara borcunu ödemek için memleketine dönmüştür.
Ona, kentlerde yorgun düşmüş bir savaşçı da denebilir.
Emekli Okul Müdürü Hüseyin Kılıç ve eşi İnci Kılıç, memlekete renk katanlardan. Hüseyin Kılıç, Tunceli İlköğretmen Okulundan 1975’te mezun olmuş. 68 yaşında. Pülümür Kaymaztepe köyünde doğmuş. İlkokulun ilk üç yılını, sonradan yerleştikleri, komşu Uzunevler’de okumuş. Uzunevler İlkokuluna yürüyerek gidip gelmiş.
4. ve 5. sınıf öğrenimine Kaymaztepe İlkokulunda devam etmiş. Kaymaztepe, 1930’lu yıllarda okulu olan sayılı köylerden. Köy, bölgede yaşanan üzücü olaylardan dolayı zamanla okulsuz kalmış. Kaymaztepeli Kılıç, okula dönüştürülen barakada ilkokul eğitimini tamamlamış.
PÜLÜMÜR ORTAOKULUNDA OKUYAN KÖYLÜLER
İlkokuldan sonra eğitime devam etmek kolay değil. Musa Kılıç, oğlunu, köye 22 km uzaklıktaki Pülümür’de ortaokula gönderir. 1968 yılında Pülümür Ortaokulu 1. sınıfındayken Abbas Özen’in evinde kalır. 2. ve 3. sınıftayken, Pülümür Meydanlar Mahallesi’nde Kahraman’dan kiralanan odada kalır. O tarihlerde Pülümür Ortaokulunun farklı sınıflarında öğrenim gören öğrenciler arasında Celal Çelik, Hüseyin Canpolat, Hıdır Canpolat, Mustafa Canpolat, Selahattin Fırat, Ali Musa Özen, Musa Çelik ve Hamza Dikme de yer alır.
Hamza Dikme, Pülümür Ortaokulunun en iyi giyinen öğrencilerindendir.
TUNCELİ İLKÖĞRETMEN OKULU
1971’de Tunceli İlköğretmen Okulunu birincilikle kazanır. 1975’te mezun olur ve aynı yıl Pülümür Kabayel (Feme) İlkokulunda göreve başlar. Erzincan Üzümlü, Altınbaşak ve Refahiye’de görev yapar. 1990’da çocuklarının öğrenimi için İstanbul’a atanır. Kartal Öğretmen Salih Nafiz Tüzün İlköğretim Okulunda Müdürlük yapar. Yaklaşık 40 yıl çalıştıktan sonra 2 Şubat 2015’te emekliye ayrılır.
ÜZÜMLÜ SARIKAYA KÖYÜNDE TESİSAT
15. ve 16. Dönem CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu, Köylüye Ulaşım Projesi (KUP) kapsamında Üzümlü’nün Sarıkaya köyüne elektrik getirilmesine öncülük eder. Elektrik lambaları yanmaya başladığında, Milletvekili Karsu gaz lambasının kırarak ‘karanlığı’ protesto eder. Milletvekili’nin eylemine köyün genç öğretmeni Hüseyin Kılıç da eşlik eder. Üzümlü Sarıkaya İlkokulu öğretmeni, bir elektrik mühendisinden tesisat döşemeyi öğrenir. Yaklaşık 30 haneye elektrik tesisatı döşer. Tesisat işini karşılıksız yapar.
YÜZYILLIK DEĞİRMENE USTA ELİ
Hüseyin Kılıç ve eşi İnci Kılıç, 2016’da Kırmızıköprü’ye yerleşir. Kırmızıköprü’de, Hüseyin Öğretmen’in dedesi Pir Kamer Kılıç’tan kalan, yıkılmaya yüz tutmuş değirmenin hayata döndürülmesi için kollar sıvanır.
Kılıç ailesi, Dursun Ateş’in (Pala Dursun, 1927-1983) değirmenine komşu değirmene can vermek için harekete geçer.
İnci Hanım, değirmen kalıntılarından yaratılan evin mimarlığını üstlenir. Hüseyin Kılıç, binanın yapım ve onarımına emek verir. Kovancılar’dan gelen Kenan Usta ve Diyarbakırlı taş ustaları, değirmeni dikkatli biçimde restore eder. Yıkıntıların altında kalan değirmen taşı özenle çıkarılır. Emekli Okul Müdürü, ustalarla birlikte hemen her işe koşar. Binanın elektrik ve su tesisatını kendi elleriyle döşer, bacalarını yapar.
İstanbullu İnci Hanım, bölgenin doğal güzelliklerinden büyülenir. İşe dört elle sarılır. Binanın iç tasarımı ve çevre düzenlemesini üstlenir. Bahçeye gül ve ladin diker. Ağaçları budar.
ÇALIŞARAK AYAKTA KALMAK
Sabah 5 buçukta kalkar. Sabah yürüyüşünün ardından işe koyulur. Bahçeye diktiği 100 dolayındaki ceviz fidanıyla kurduğu bağ, baba-çocuk ilişkisinden farksızdır. Sevgiyle okşar yapraklarını, çapalar, sular. Sadece ceviz değil, kestane, dut, kayısı, üzüm, elma ve armut fidanlarını da toprakla buluşturur.
Çocukluğunda değirmen taşının taraklanmasına tanıklık eden Hüseyin Öğretmen, değirmenle kurduğu duygusal bağları korur.
Değirmenden taze un kokusu, en son 1977’de yayılır. Aile, kapısına kilit vurulan değirmeni, 2016’da oturulabilir hâle getirir. Porik Değirmeni, konuta dönüştürülür.
RESTORAN SANILAN EVDE KAHVALTI
Kılıç ailesi, kahvaltıya oturduğu saatte evin yanındaki derede patinaj yapan aracın sesi duyulur. Hüseyin Öğretmen, araca doğru gider. Evin yakınındaki dereden geçmekte zorlanan araç sürücüsüne yardım eder. Pülümür-Tunceli kara yolundan geçen çiftler, restoran sandıkları eve kahvaltıya gelmiştir! Çiftlerden biri kamu kurumunun yöneticisi, diğeri ise bir meslek odasının başkanıdır. İnci Hanım, genç konuklarını geri çevirmez. Aile, konuklarını ağırlar. Yönetici, ailenin iletişim bilgilerini not eder. Birkaç gün sonra kamu yöneticileri aileyi ziyarete gelir. Yol, kısa sürede onarılır.
Yalova, Koru, Kartal, Maltepe Belediye Başkanları ve Tunceli Eski Valisi Tuncay Sonel, Kılıç ailesine konuk olan isimlerden.
KIŞA HAZIRLIK
Kılıç ailesi, kışı rahat geçirmek için eve kalorifer tesisatı döşemiş. Binanın iç ve dış tasarımı, yıkıntıların yarattığı hüznü dağıtıyor. Sabah 5 buçukta uyanan Hüseyin Öğretmen, gün boyu çalışıyor. Çizmelerini giyer giymez Pülümür Çayı’nın kıyısındaki bahçesine koşuyor. Bahçede işler tükenmez. Hemen her gün yeni bir iş çıkıyor. Akşam sokak lambasının ışığında çalıştığı bile oluyor.
Deneyimli Okul Müdürü, öğretmenliğin, parayla pulla ölçülemeyecek kadar değerli bir meslek olduğuna inanıyor. Öğretmenlik mesleğinin kibir, yalan ve hileyle ilişkilendirilemeyeceğini belirtiyor. Öğretmenlerin giyim ve kuşamlarına dikkat etmeleri gerektiğini dile getiriyor. Genç meslektaşlarına, siyaset üstü davranmalarını öneriyor. Çok sayıda sendika yerine bir meslek sendikasının yeterli olduğunu ifade ediyor. Öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Kariyer basamaklarının yanlış olmadığını dile getiriyor.
BAŞARISINI, EŞİ İNCİ HANIM’A BORÇLU
Hüseyin Kılıç, eşi İnci Hanım’dan övgüyle söz ediyor. Kırmızıköprü’deki başarısında İnci Hanım’ın büyük payı olduğunu savunuyor. Eşinin, evin boya badanasını yaptığını, kapılarını boyadığını hatırlatıyor. Hep yanımda oldu, diyor.
PÜLÜMÜR ÇAYI’NIN DALGALARINA KAFA TUTMAK
Emekleyerek ayağa kalkar insan. Yaşamın sonbaharı, insanı emeklemeye âdeta mahkûm eder. Koşarak çıktığınız yolda soluk soluğa kalırsınız. Aştığınız dağlar gözünüzde büyür. Bastondan kuvvet alma döneminiz başlamış, doğaya karışma vaktiniz gelmiştir.
Bazı insanlar doğaya teslim olmaz, kafa tutar! Sabah köy yollarına düşen yolcu, gücünü ve enerjisini ayakta kalmak için kullanıyor. Günde ortalama 9 km yürüyen Hüseyin Öğretmen, yaşamın zorluklarına eşi İnci Hanım’la birlikte kafa tutuyor.
40 yıllık meslek yaşamında sayısız başarıya imza atmış. Bunların bir kısmı teşekkür, takdir, aylıkla ödül vb. belgelerle kayıt altına alınmış. Her başarı, resmî belgeye işlenmez. Belleklerde iz bırakan başarılar söz gelimi. Pülümürlü Emekli Okul Müdürü, Uzman Öğretmen, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Hüseyin Kılıç’ın, geride kalan başarılarla övünecek vakti yok. Yeni başarılar için sahaya iniyor. Pülümür Çayı’nın kıyısında selden zarar gören alanı canlandırmak için canla başla çalışıyor.
Toprağa kök salan fidanlarla, rengârenk güller ve çiçeklerle, yüzyıllık değirmene dokunan usta ellerle besleniyor umutlar.
Kılıç ailesine veda etme zamanı geliyor. Değirmen kapısında onlarca yıldır nöbet tutan ceviz ağacından bir yaprak koparıyorum. Cevizin salgıladığı sülfür gazı, ozon tabakasını yeniliyor. Yeşil yaprağın kokusunu içime çekerek kendime geliyorum.
Ozonu yenileyen cevizle tüm dertlerden kurtuluyorum.
(Pülümür Kırmızıköprü, 18 Eylül 2022)