Bu yazı, Öğretmen Dünyası’nın  Mayıs 2004 tarihli 293. sayısında yayımlanmıştır.

Güncel  gezi dosyasına aşağıdaki adresten ulaşılabilir. Söz konusu sayfada okul gezileri ile ilgili tüm bilgi ve belgeler yer almaktadır.

http://www.huseyincanerik.com/index.php/yazilar/gezi

ÖZET 

Bu yazının amacı, okul gezilerinin, eğitim ve öğretimdeki önemine dikkat çekmektir. Geziler,  öğrencilere  ulusal  tarih bilinci,  ulus, yurt ve  doğa sevgisi kazandırmada  önemli roller oynamaktadır.   Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği’nin, Milli Eğitim Temel Kanunu’yla çelişen  maddeleri, ezberci eğitime ve derslerin ancak  kapalı alanlarda işlenebileceği  düşüncesine neden olmaktadır. Öğretmenler ve okul yöneticilerinin geziye hazırlık  sürecine yer verilen yazıda, ayrıca, nerelere ve nasıl  gezi düzenleneceği  belirtilmektedir. 

Anahtar Sözcükler: Okul gezisi, müze, ören yeri, anıt;  İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği; 1739  sayılı  Milli Eğitim Temel Kanunu.

GİRİŞ

Gezi,  sadece öğretmeni değil,  okul yöneticilerini  de  ‘ürkütür’.  Bürokratik işlemler yıldırmıştır eğitimcileri.  Uzayıp  giden yazışmalar   ve   bin bir türlü  zorluk,  okul gezilerini  engellemektedir.  Bu engellemeler,    eğitimde geziye yer olup olmadığı sorusunu da doğal olarak akla  getirmektedir.

Öğretmenler  sıkıntılı,  okul yöneticileri sıkıntılı.  Ya ana babalar?  Onların sıkıntısı daha büyük. Çünkü gezi, onlar için  hesapta olmayan masraf demektir. Yol, barınma ve beslenme için para bulunacak ki,  çocuk geziye katılabilsin. Oysa Anayasa’ya göre,  ilköğretim  devlet okullarında  parasız ve  zorunludur. Okul gezisi, eğitimin bir parçası olduğuna göre,  özellikle ilköğretim öğrencilerinin  bu haktan ücretsiz yararlanmaları gerekmez mi?

Çocuklarımıza Çanakkale’yi,  ilk TBMM binasını,  Anıtkabir’i,  müzeleri gezdirmeden bu ülkeyi nasıl sevdireceğiz? Ulusal  tarih bilinci, sadece sınıflarda mı kazandırılacak öğrencilere? Yeni kuşaklar, büyük ve köklü  geçmişi olan bir ulusun  bireyi olduğunu nasıl kavrayacak? 

Gezi, aynı zamanda öğrenciyi sosyalleştirir. El ele tutuşarak kır gezisine çıkan  çocuklar…    Sofrada kurulan dostluklar,  paylaşılan yiyecekler…  Oyunlarla  büyüyüp gelişen  arkadaşlıklar… 

            Gezi, okulu sevdirmenin, eğitimi zevkli hale getirmenin  etkili   bir aracıdır. 

Hasan Ali  Yücel,  müzeleri başlı başına bir okul  olarak nitelendirir ve  şunları söyler: “Müze denilen  okulun öğrencileri, kendi memleketimizin her yaşta  evlatları olduğu gibi,  bütün dünya üstünde yaşayan  medeni vasıflı  her insandır.” (Abece, 2001).

Öğretmenin  ödevi, durmaksızın,  öğrencileri güdülemektir.  Öğretimde yapılacak geziler, öğrencileri  güdüleme  açısından  çok büyük yararlar sağlar. Öğretmenler, gezi ve seyahati,  eğitimde ödüllendirme aracı olarak  değerlendirebilir (Binbaşıoğlu, 1995).           

İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği’nin (Anonim, 1983) 3.  maddesinde, gezilerle   ilgili olarak  şu ifadelere yer verilmektedir:

             “Ferdi veya gruplar  halinde gözlemlerde bulunmak; inceleme yapmak, çevre problemleri ile  ilgili  projeler geliştirmek ve uygulamak; yurdumuzun  tarihi,  turistik yerlerini; sanayi kuruluşlarını, coğrafi özelliklerini ve tabii güzelliklerini  yerinde görmek amacıyla  geziler düzenlenebilir.” 

Apaydın,  anılarında (Apaydın),  Çifteler Köy Enstitüsü’nde  öğrenciyken,  öğretmenleriyle  birlikte   katıldığı okul gezisine yer vermiştir. Soma’yı, kömür ocaklarını, Bergama harabelerini dolaşan Apaydın,  Eski Yunan uygarlığının  mermer  kalıntıları  önünde hayrete kapılır. Çünkü  havada kalan  bilgiler, gelip kafasına oturmuş, kendisine masal  gibi gelen  bütün o geçmiş olaylara bir anda inanıvermiştir. O yıllarda,  Askeri Müzeyi  görünce,  tarih anlayışının çok değiştiğini  belirten yazar,  İstanbul’la ilgili    duygu ve düşüncelerini  de  şöyle ifade etmektedir:

            “İstanbul  (…) yoksul insanı eziyordu  ince ince.  Bunca zenginlik,  bunca ses, ışık, renk,  üstümde pek ağır bir etki bırakmıştı.  Erimiş, silinmiş gibiydim.  Şaşmaktan çok acı duyuyordum artık. Peki bizim oralar niye böyle değildi?”

Görüldüğü gibi,  okul gezisi, genç  bir öğrencinin  tarih anlayışını  değiştiriyor ve   toplumsal çelişkileri görmesine olanak sağlıyor.

Anılarında gezilere yer veren bir diğer eğitimcimiz de  M. Rauf İnan’dır (İnan, 1986).  Kayseri  Zincidere  Öksüzyurdu’nda öğretmenlik yapan  İnan,  o günleri,  şu cümlelerle  anlatıyor:

            “Bütün gün onlarla (çocuklarla) birlikte  olur, oyunlar, geziler, eğlenceler düzenlerdik. Yakındaki Ali Dağı’na çıkar, Reşadiye, Akçakaya  köylerine gider, Akçakaya’nın  üst başındaki düzlükte çocukları kendi kendilerine oynamaya bırakır, onları izler, güzel davranışlarını, oyunlarını  överdik.   (…) Öğle yemeklerini kumanya olarak  yedirir, kenti (Kayseri) gezdirir, akşama doğru  yine o yolla  okulumuza dönerdik. Yolda yorulma  durumu gösteren öğrencilerin ellerinden tutar,    (…) şarkılar,  türküler, söyler, masallar anlatır, bilmeceler sorardık. Yemeklerimizi çocuklarımızla birlikte yer, onlara örnek olurduk.”

             Geziye Hangi Yaş Grupları Katılabilir?

            Okul gezileri,   okul öncesi dahil,  her yaş grubundaki öğrencilerle yapılabilir. İlköğretimin her kademesi,  lise ve üniversite  öğrencileri (Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında dağcılık, yüzme, kayak vb. derslerde  öğrencilerin  geziye  katılımı zorunluyken, diğer fakülte ve yüksekokullarda   eğitim aracı olarak gezilerden yararlanma oranı çok düşüktür)  okul gezilerine  mutlaka katılmalıdır. Küçük yaşlardaki öğrencilerin geziye götürülmeleri, bazı zorluklara karşın,  okulöncesi eğitimde  önemli  bir rol oynamaktadır.

Okulöncesinde (Fatih zamanında, Sıbyan okullarında okuyan öğrenciler yılda bir kez geziye götürülürmüş); okul içinde veya dışındaki değişik  eşyaları, hayvanları, bitkileri,   doğanın  canlanışını, mevsimlerin durumunu,  doğa olaylarını gözlemlemek   ve görülenleri   sınıfın   değişik etkinlikleriyle ifade etmek, böylelikle  çocuğun gelişimini sağlamak amacıyla  gezilere yer verilmelidir.  Gezi yerinde öğrenciler tarafından çiçek ve  ölü böcekler toplanarak  okulda değerlendirilmelidir (Kantarcıoğlu,  1992).  Bu  yaş grubunun özellikleri dikkate alınarak,   geziler  yakın çevreye yapılmalıdır.

            Gezi Nasıl Düzenlenir?

            Okul  gezileri, İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği  doğrultusunda yapılmaktadır. Buna göre,  yakın çevre inceleme gezileri,  eğitim programlarında yer alan  ve  öğretmenin  yıllık planlarında  gösterdiği konularla ilgili  olarak düzenlenir. Öğretmen, gezi planını  üç gün önce  okul müdürüne verir. Gezi bir araçla yapıldığı  veya bir ders  gününün   saatlerini aştığı takdirde  velinin yazılı izni  alınır (Madde 115).Yurtiçi  inceleme gezileri,  gezi ve inceleme planı  hazırlandıktan, yeme ve yatma imkanları  temin edildikten, veli muvafakat  belgeleri alındıktan, gezilecek  ve görülecek  yerler için izin   sağlandıktan sonra, derslerin ve milli  bayram  programlarının  aksatılmaması  şartıyla; il içi  geziler mahalli mülki amirin,  il dışı geziler de  valiliğin onayı ile yapılır. Gezilerde  bir idareci  ve kırk öğrenciye  en az bir  öğretmen  nezaret edecek  şekilde yeteri kadar öğretmen görevlendirilir  ve bu durum il onayında  belirtilir (Madde 116).      

Gezi düzenlemek isteyen öğretmen, gezi planı, muvafakat belgeleriyle birlikte  okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurur. Okul müdürlüğü,  durumu  resmi  bir yazıyla  milli eğitim müdürlüğüne    iletir. Yazı ekinde,   gezi ve inceleme planı, geziye katılan öğrenci ve öğretmen listesi, her öğrenci için veli  izin belgesi (velinin, okul müdürlüğüne hitaben  yazdığı   ve öğrencinin geziye katılmasında  herhangi bir sakınca görmediğine ilişkin dilekçe),  kullanılacak  taşıtla ilgili belgeler (Kültür  ve Turizm Bakanlığı’nın onayladığı  seyahat  acentesi işletme   belgesi,  araç trafik-tescil belgesi, seferberlik emri, araç ruhsatı, sürücü belgesi )  yer almalıdır.

            İzin  belgesi gezi sırasında   kafile başkanında  bulunmalıdır. Çünkü   müze  vb. yerler  ziyaret edilirken,  indirim  ya da  ücretsiz  giriş hakkından yararlanabilmek için, ilgililere,   resmi yazının gösterilmesi   gerekmektedir. Kültür ve Turizm  Bakanlığı,  toplu öğrenci  ziyaretlerinde, müze müdürlüklerinden  randevu alınması gerektiğini belirtmektedir.  

……………………………OKULU MÜDÜRLÜĞÜ’NE,

…./…./…..      tarihinde,   ilişikte sunulan  plana göre   ……………………………………gezisi  düzenlemek  istiyoruz.

            Gereğini  bilgilerinize  arz ederim.

……./……../…….

Rehber Öğretmen                   Rehber Öğretmen                                          Rehber Öğretmen

GEZİYE KATILACAK   ÖĞRENCİLER İÇİN  VELİ MUVAFAKAT BELGESİ

Öğrencinin

Adı   Soyadı               :

Sınıfı/Numarası          :

……………………………………….Okulu Müdürlüğü’ne,

Okulunuz öğrencilerinden   velisi bulunduğum………………………………….’nın,  …../…../….. tarihinde  gerçekleştirilecek olan  …………………………………………….gezisine katılmasına izin veriyorum.

Gereğini  arz ederim.

Ev Adresi- Telefon                                                                                         …../…../……..

  Veli…….

Gezinin Zamanlaması

            Müze  ziyaretleri, ücretsiz   giriş nedeniyle,  Müzeler Haftası’nda  yoğunluk kazanmaktadır. Binlerce kişinin aynı tarihlerde müzelere akın etmesi, gezilerden hedeflenen amaçlara ulaşılmasını  engellemektedir. Müzelere bu tarihlerde   gezi düzenlenmemelidir. 

Müze ve Ören  Yerlerine Giriş Ücreti

            İlköğretim öğrencilerinin  tamamı,   lise ve üniversite öğrencileri  ise grup  halinde     ve  başlarında

  bir öğretmen ya da  yönetici   bulunması koşuluyla  müze-ören yerlerinden   ücretsiz olarak   yararlanabilmektedir  (1). İlköğretim, lise  ve üniversite  öğrencileri müzelere ücretsiz girerken,  saraylara giriş  ücreti ödemektedir.  Saray (Topkapı, Dolmabahçe vd.) girişlerinde ücret  indiriminden  yararlanabilmek için öğrenci kimlik kartı ve   izin onayı  gerekmektedir. 

GEZİ  PLANI

GEZİLECEK  YER VE KONUSU  :

GEZİ TARİHİ                                     :                   

GEZİNİN  AMAÇLARI                     :

GEZİ KAFİLE  BAŞKANI                 :

İLK YARDIM MALZEMESİ          :

GEZİYE  KATILACAK  SINIFLAR  VE ÖĞRENCİ  SAYILARI

ŞUBE                          ERKEK                                 KIZ                            TOPLAM

……….                         ………….                                  …………                       ……………..

GEZİYE GİDİLECEK ARACIN CİNSİ        :

PLAKA  NO                                                   :

SÜRÜCÜ                                            :

GEZİ İÇİN ÖĞRENCİLERE VERİLECEK  İNCELEME ÖDEVİ      :

DEĞERLENDİRME (GEZİYE İLİŞKİN GÖRÜŞLER)                    :

GEZİ BÖLGESİNE GİDİŞ GÜZERGAHI                                       :

GİDİŞ SÜRESİ                                                                              :

GEZİ YERİNE VARIŞ SAATİ                                                      :

GEZİ YERİNDEN AYRILIŞ SAATİ                                                :

GEZİ  BİTİMİNDE  DAĞILMA  YER  VE SAATİ                            :

GEZİNİN DÜZENLENMESİ VE UYGULANMASINDAN  SORUMLU ÖĞRETMENLER :

                                                                 ……/……../……….

ÖĞRETMEN                   OKUL   MÜDÜRÜ                   İL-İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ

Geziyle İlgili Anket

Gezi öncesi  ve sonrasında, öğretmen hazırlığına ek olarak,   öğrencilere anket uygulanmalıdır.  Müze gezisinden önce  öğrencilere uygulanacak anket  örneği  aşağıda belirtilmiştir (Özsoy,   2002).

ÖN ANKET                                                                               Tarih

Adı   Soyadı             :

Sınıfı  ve Numarası    :

1.      Müze ne demektir?

2.      Hangi tür müzeler vardır?

3.      Eserler, müzelere,  nerelerden getirilmektedir?

4.      Müzeler ne işe yarar?

5.      Daha önce hiç müze gezdiniz mi? Hangilerini?

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

(1) Kültür Bakanlığı  Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü’nün   Milli Eğitim Bakanlığı’na   yazdığı  13.01.2004   tarih   ve   B 16.1. DSİ. Tic. Md. 249  sayılı  yazı.     

SON ANKET                                                                                    Tarih

Adı   Soyadı              :

Sınıfı  ve Numarası    :

1.      Gezdiğiniz müzenin türü nedir?

2.      İncelediğiniz eserlerin  türü nedir?

3.      Eserler nereden ve nasıl sağlanmıştır?

4.      Daha çok  hangi tür  eserlerden hoşlandınız?

5.      Bu müze gezisinde, önemli olarak, neleri ilk defa öğrendiniz?

6.      Müzede neleri görmek isterdiniz?

7.      Gezinin   eksik ya de aksayan yönleri  nelerdi?

8.      Bu gezi, sizce, nasıl daha yararlı  olabilirdi?

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

            Yukarıda örneği verilen  anketler, müze dışındaki (saray, ören yeri, anıt, çeşme vb.) gezilere de  rahatlıkla uyarlanabilir.

Gezi: Uygulamalı Ders

İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği’nin  116. maddesinde, okul gezileri,  derslerin aksatılmaması koşuluna bağlanmıştır!  Bu  maddeden, derslerin,  ancak tahta başında kavratılabileceği düşüncesi ortaya çıkmaktadır.  O halde ders nedir? Günümüz okul yöneticilerinin büyük bir bölümü,    derslik dışında öğrencilere  rastlamak bile istememektedir. Özellikle  ilköğretim  1. sınıf öğrencilerinin sık sık okul bahçesine çıkarılmaları gerekirken,  sınıf öğretmenleri,  yönetici baskısı vb. nedenlerden dolayı  sadece  beden eğitim derslerini  gönül rahatlığıyla  dışarıda  işleyebilmektedir.  Eğitim ve öğretim  etkinliklerinin    derslik dışında gerçekleştirilemeyeceği yanılgısı, ne yazık ki,  genel kabul görmektedir.

İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği’nin 3. maddesinde, gezinin amaçları  şöyle  sıralanmıştır: Gözlem, inceleme, projeler geliştirmek ve uygulamak, yurdumuzun  tarihi,  sanayi kuruluşlarını, coğrafi özelliklerini ve doğal güzelliklerini  yerinde görmek.  116. maddeye göre,  bu amaçlara   ancak ders saatleri dışında  ulaşılabilir! Demek ki, gezi, gözlem, proje vb. etkinlikler ders kapsamı dışında tutulmaktadır. Yönetmeliğin 3. maddesi, 116 maddesiyle   çelişmekte ve  ezberci eğitimin yasal altyapısını  oluşturmaktadır. Söz konusu madde, ayrıca,  1739 sayılı  Milli Eğitim Temel Kanunu’nda (Anonim, 1974) belirtilen   Türk Milli Eğitimi’nin Genel İlkeleri’yle   de   çelişmektedir:

“Madde 17 – Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır.”

            Gezi Düzenlenebilecek Yerler

 Gezi denilince akla  İstanbul, Ankara, Adana gibi  büyük şehirler   gelmektedir. Oysa gezilere öncelikle yakın çevreden  başlanması,  bir çok açıdan (maliyet, eğitim, verimlilik, güvenlik vb.) daha yararlıdır. Öğrencilere  yurt ve doğa sevgisi  kazandırmada,  yakın çevrenin  tarihsel ve doğal zenginlikleri  büyük önem taşır. Bu nedenle,  yakın köylere, çeşitli okul ve  sanayi kuruluşlarının (fabrika, atölye vb.) yanı sıra kamu hizmeti sunan kurumlara da (kütüphane, hastane, postane vb.)gezi düzenlenebilir.

Çeşitli sanatsal  ve  kültürel etkinliklere (tiyatro, sinema,  sergi,  konferans, yarışma vb.) katılım  sağlamak amacıyla  okul gezisi  düzenlenebilir.

Okullar,  öncelikle,  kendi illerinde bulunan müzelere  gezi  düzenlemelidir. Ülkemizde,  İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra,  aralarında Afyon,    Amasya, Bilecik, Bitlis, Bolu, Burdur, Çankırı,  Çorum,  Denizli, Diyarbakır, Elazığ,  Erzurum, Hatay,  Isparta,  Kars, Kastamonu, Kırşehir, Mardin,  Niğde,  Rize,  Sivas, Tokat,  Trabzon, Şanlıurfa,  Uşak, Van, Yozgat ve  Bartın’ın da bulunduğu   60  ilimizde  müze  bulunmaktadır. Okul gezilerinde ziyaret edilebilecek bazı müze ve ören yerleri, ayrıca, Tablo 1’de  gösterilmiştir.  

Gezi Yerinde Not Alınmalıdır

            Geziye katılan öğretmen ve öğrenciler, gezilen yerlerde mutlaka  not  almalı,  okula dönüşte notlar rapor haline getirilerek sınıfa sunulmalıdır.  Geziyle ilgili rapor okul panosuna asılmalı, bir örneği de Gezi Kolu  dosyasına konulmalıdır.

            Her grupta bir fotoğraf makinesi  bulundurulmalı ve   çekilen fotoğraflar  okulda sergilenmelidir.

Gezi  Güvenliği

Okul  gezilerinde, trafik  kazası, kaybolma, kaza sonucu yaralanma,  boğulma,  kavga vb.  güvenlik sorunları   yaşanmaktadır. Ülkemizde demiryollarının  yeterince geliştirilmemesi, ulaşımda karayolunu  ‘zorunlu’ hale getirmiştir. Uzak illere yapılan gezilerde deneyimli  sürücülerin yönetimindeki    yeni araçların  tercih edilmesi,  kaza riskini  azaltabilir.

Aydın’ın    Sultanhisar ilçesi  5 Eylül İlköğretim Okulu’nun,  2 Haziran  2003 tarihinde   Muğla-Marmaris’e  düzenlediği  okul   gezisinde meydana gelen trafik kazasında  üçü ağır olmak üzere, 21 öğrenci, 9 öğretmen,  1 hizmetli ve  sürücü yaralanmıştır.

Devrek  İstiklal  İlköğretim Okulu  ile Merkez İlköğretim Okulu   öğrencilerinin  Nevşehir  gezisi sırasında. ‘şarap içtikleri’ (2)  iddiası, okul gezilerinde   denetim sorununa işaret etmektedir..    Gezi

güvenliğinin sağlanmasında öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Fakat gezilerde  40 öğrencinin sorumluluğunun   sadece bir öğretmene   yüklenmesi,  denetimi zorlaştırmaktadır. Gezilerde, sınıfı iyi tanımayan öğretmenlerin görevlendirilmesi de bazı  sıkıntılara neden olmaktadır. Başarılı bir okul gezisi gerçekleştirmek için,  her  sınıf,  kendi öğretmeninin gözetim ve sorumluluğu  altında    olmalıdır.

Öneriler

·        Okul gezilerinde mülki amirlerden izin alma zorunluluğu  kaldırılarak,  tüm sorumluluk okul müdürlerine  verilmelidir.

·        Gezi rehber eşliğinde  yapılmalıdır. Bu nedenle, MEB, rehber  görevlendirmelidir.

• Gezinin hedefi açık olarak  belirtilmelidir.

• Gezilecek yerler  hakkında  yeterli bilgi toplanmalıdır.

·        Sorumlular,  gezilecek yerleri  önceden  ziyaret ederek,  gezi sırasında ihtiyaç  duyulabilecek kroki, harita, broşür   vb. materyaller  elde etmelidir.

·        Gezi öncesi hazırlıklarda  (giyim, beslenme, sağlık)   gezilecek yerlerin  iklim özellikleri, barınma ve  beslenme  olanakları   dikkate alınmalıdır.

·         Başarılı  bir gezinin  gerçekleştirilmesi  için ortalama on beş öğrenciye bir öğretmen   görevlendirilmeli ve gerektiğinde velilerden yardım istenmelidir.

·        Müze, ören yerleri ve saray gezilerinde her öğretmen sorumlu olduğu grupla dolaşmalı,  ziyaret sonrası, önceden belirlenen  toplanma  merkezinde (araç bekleme yeri ya da  uygun bir alan)  bir araya gelinmelidir.

·        Kültür  ve Turizm Bakanlığı,  okul gezilerinde,  saraya giriş ücreti  uygulamasına son vermelidir.

·        Her öğretmen kendi sınıfıyla geziye katılmalıdır.

·        Yıllık eğitim süresi, okul gezileri de dikkate alınarak yeniden  hesaplanmalı ve  bir  eğitim yılında gezilere  kaç işgününün  ayrılacağı belirtilmelidir. Böylelikle, geziler, eğitimin  zorunlu bir parçası haline gelir.

·        İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği’nin,  gezileri,  derslerin aksatılmaması  koşuluna bağlayan 116. maddesi değiştirilerek, okul gezileri  ders kapsamında değerlendirilmeli ve görevli öğretmenlere ek ders  ücreti ödenmelidir. 

·        Belediye  araçlarının, okul gezilerine  tahsisi  zorunlu hale getirilmelidir. 

·        05.01. 1961 tarih ve 237 sayılı Taşıt Kanunu’nda, günümüz koşulları dikkate alınarak değişikliğe gidilmeli  ve   gezilerde resmi araçlardan yararlanma  konusunda gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.

·        Gezilerde  barınma  ve  konaklama  amacıyla Spor ve İzcilik Okullarının olanaklarından yararlanılmalıdır (3).  Bu amaçla, kapalı bazı köy okulları  konaklamaya elverişli hale getirilebilir.

·        İlköğretim, zorunlu ve parasız olduğuna göre, eğitim amaçlı  gezilerin ücretsiz olarak yapılması gerekmektedir.

(2) Milliyet, 27.05.2003

(3) MEB  Okuliçi Beden Eğitimi Spor ve İzcilik  Daire Başkanlığı’nın, 07.01.2004 tarih ve 700/10 sayılı yazısında,  ilk ve orta öğrenim öğrencilerinden  2  milyon  500 bin,  üniversite öğrencilerinden de 3 milyon 500 bin TL günlük  konaklama ücreti alınacağı belirtilmektedir.

 Tablo 1- Okul gezilerinin düzenlenebileceği bazı müze ve ören yerleri.                                                                                                                      

 Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı

Kaynaklar 

Abece.  ( 2001).  Sayı:177.

Anonim. (1983).  İlköğretim, Lise ve Dengi   Okullar  Eğitici Çalışmalar  Yönetmeliği . Tebliğler Dergisi, 06.06.1983, Sayı:2140.

Anonim. (1974). 1739 sayılı  Milli Eğitim Temel Kanunu.

Apaydın, Talip. Köy Enstitüsü Yılları. Çağdaş Yayınları, s.62-63. 

Aslanapa, Oktay. Yüzyıllar Boyunca  Türk Sanatı (14. Yüzyıl). MEB  Yayınları.

Binbaşıoğlu, Cavit . (1995) .  Okullarda Öğretim Sorunları.  Eğit-Der Yayınları,No:5,  s.88- 93.     

İnan, M. Rauf . (1986). Bir Ömrün Öyküsü. Öğretmen Yayınları, s. 71, Yayın No:16.

Kantarcıoğlu,  Selçuk.  (1992).    Anaokulunda Eğitim.   MEB Yayınları, s.70-71,  Öğretmen Kitapları Dizisi:185.

Koçer, Hasan Ali. (1991). Türkiye’de Modern Eğitimin  Doğuşu ve Gelişimi.  MEB  Yayınları,  Araştırma-İnceleme:16, İstanbul.

Özsoy,  Vedat. (2002). Sanat (Resim) Eğitiminde  Müze ve Okul İşbirliği  ve Müzeye Dayalı  Bazı Öğretim  Yöntemleri. Milli Eğitim Dergisi, Sayı:153-154, Kış-Bahar 2002.

05.03.2004/Derince