ÖZET

             Bu yazıyla, ilköğretimin çeşitli kademelerinde uygulanan deneme sınavlarının irdelenmesi amaçlanmıştır. Dershaneler, mahallî dernekler ile millî eğitim müdürlükleri tarafından gerçekleştirilen sınavların eğitim-öğretimin kalitesini nasıl etkilediği sorusuna yanıt aranan yazıda, uygulamanın yasal dayanakları tartışmaya açılmaktadır.

  

            GİRİŞ

 

      222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 1. maddesinde ilköğretim şöyle tanımlanmaktadır: İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin millî gayelere uygun olarak bedenî, zihnî ve ahlaki gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir.”  Öngörülen hedeflere ulaşılmasında eğitim programları, ders kitapları, eğitim-öğretim yöntemlerinin yanı sıra ölçme ve değerlendirmenin de önemli bir etken olduğu yadsınamaz.

 

            Ölçme ve değerlendirme, eğitim-öğretim etkinliklerinin ayrılmaz bir parçasıdır.  Çağdaş ölçme ve değerlendirme, programda öngörülen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığını anlamak bakımından önem taşımaktadır. Ölçme, bireylerin  ya da nesnelerin belirli özelliklere sahip olup olmadığının, sahipse sahip oluş derecesinin belirlenerek sonuçların sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir (Kurt vd., 2007: 191). 

 

            İlköğretimde ölçme ve değerlendirme, ilgi ve yeteneklerin ortaya çıkarılmasında önemli bir etkendir. İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde (Madde-32/g), Öğrencilerin başarısını belirlemek için kullanılan her türlü ölçme araç ve yöntemlerinde, eleştirel ve yaratıcı düşünme, araştırma, sorgulama, problem çözme ve benzeri becerileri ölçen hususlar öne çıkarılır.” denilmektedir.  İlköğretimde yapılan ölçme ve değerlendirmeye, öğrenciyi eleme işlevinin yüklenemeyeceği açıktır.

 

            Başarı değerlendirme sınavları; deneme sınavı,  seviye tespit sınavı ya da karşılaştırmalı sınav olarak da adlandırılmaktadır. İlköğretimde her öğretim yılında en az iki kez düzenlenen bu sınavlar eğitimbilim ile ölçme ve değerlendirme ilkelerine uygun olarak hazırlanıyor mu? Yerel derneklere sınav düzenleme yetkisi tanınması, ne kadar doğru? Yerel ya da ulusal ölçekte gerçekleştirilen sınavların yasal dayanağı var mı?

             Yasal Dayanağı Yok

 İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 32. maddesinin (l) bendine göre “Öğrenci başarı düzeyinin ölçülmesi ve eğitim öğretimde verimlilik düzeyinin artırılması amacıyla 4., 5., 6., 7. ve 8. sınıflarda Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler ve Fen Bilgisi derslerinden ocak ve mayıs içinde il genelinde valiliklerce  başarı değerlendirme sınavları yapılır.” (MEB, 2003: 1472). Söz konusu madde, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde 2007 yılında yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırılmıştır (26.12.2007 tarih ve 26738 sayılı  Resmî Gazete).  Yönetmelik’te yapılan bu değişiklikle, başarı değerlendirme sınavlarının yasal dayanağı ortadan kalkmıştır.

 

 Dershanelerin yaptığı deneme sınavları Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Dershaneler Yönetmeliği’nin 30. maddesine dayandırılmaktadır. Söz konusu Yönetmelik’e göre “Deneme sınavları, bir üst okulun giriş sınavlarına hazırlık amacıyla açılan programları takip eden öğrencilerin, bilgi düzeylerini belirlemek için yapılır. ….Bakanlığın izni ile özel dershanelerin bağlı bulunduğu dernekler tarafından il veya ülke genelinde deneme sınavları yapılabilir.” Maddeden de anlaşılacağı gibi deneme sınavları,  programı takip eden yani dershaneye kayıtlı öğrencileri kapsamaktadır. Sınavların dershaneye kayıtlı öğrencileri kapsadığı, sözü edilen Yönetmelik’in 28. ve 29. maddelerinde açık bir biçimde ifade edilmiştir.

 

            İlköğretim öğrencisinin bir bütün olarak değerlendirilmediği sınavlar, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 1. maddesine aykırıdır. Sınavlarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde tartışmalı sorular sorulduğu hâlde, Görsel Sanatlar, Müzik ve Beden Eğitimi derslerinden soru sorulmaması, sözü edilen derslerle ilgili kazanımların önemsenmediğini gösterir.

          Deneme Sınavları Ne Kadar Güvenilir?

             İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde, öğrencilerin başarısının ölçülmesinde kullanılacak araçların geçerlilik, güvenirlilik, kullanışlılık özelliklerine sahip olması gerektiği belirtilmektedir (Madde-32/ğ). Başarı değerlendirme sınavlarının özellikle geçerlilik ve güvenirliğinin tartışmaya açık olduğu ortadadır. 13 mayıs 2005 tarihinde Kocaeli’nde düzenlenen Seviye Tespit Sınavı’nda cevap anahtarının yanlış hazırlandığı ortaya çıkmıştır (Özgür Kocaeli, 17.05.2005-04.06.2006).     Soruların içeriği ve hazırlanmasında izlenen yöntem,  sınav kitapçıklarının güvenliği, değerlendirme vb. etkenler deneme sınavlarını tartışılır hâle getirmektedir. Örneğin sınav kitapçıkları ile cevap kâğıtları mühürlenmeden taşınmaktadır. Geçerliliği ve güvenirliği tartışmalı bir sınavın eğitime nasıl bir katkı sağlayacağı ise ayrı bir tartışma konusudur.

 

            Sınav sorularının hazırlanmasında eğitimbilim ilkelerinin yanı sıra öğretim programlarında öngörülen kazanımların da dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Sorularda dil ve yazım yanlışlarına da rastlanmaktadır. Bu yazıda, her  kitapçık ayrı bir inceleme konusu olmakla birlikte, 2005 yılında Kocaeli’nde  5. sınıflara uygulanan 2. dönem 1. Başarı Değerlendirme Sınavı’nda  rastlanan bazı dil, yazım ve anlatım yanlışları ele alınmıştır. İşte örnekler:  kem (kim) (s.3),  Ayasofya müzesi (Ayasofya Müzesi), Sümela manastırı (Sümela Manastırı), Çifte minareli medrese (Çifte Minareli Medrese),  İshakpaşa sarayı (İshakpaşa Sarayı) (s. 4),  Türkiye Cumhuriyetini (Türkiye Cumhuriyeti’ni), Dünya’da (dünyada) (s. 6), birkez  (bir kez) (s. 7), Sabah kahvaltısında ekmek ve yumurta yiyerek süt içen bir çocuk … (s. 10), yanyana  (yan yana), haraket  (hareket) (s. 11), cismin (cisim), Dünyanın (Dünya).

 

            İncelenen kitapçıkta yer alan çeldiricilerin özensiz seçildiği gözlenmiştir.  Bir soruda özel banka adının kullanılması  (s.3),  tıpla ilgili bir eşleştirmede Galile  ile Markoni’nin de yer alması, seçeneklerdeki yanlış bilginin sorulduğu bir başka soruda  “…başkalarının haklarını çiğneyebiliriz.”   vb. örneklerden de anlaşılacağı gibi çeldiriciler iyi hazırlanmamıştır.

 

            İhaleye Verilen Sınavlar

 

            Sınavlar il millî eğitim müdürlükleri tarafından genelde ihaleye verilerek yapılmaktadır. İhaleler yerel basın organları tarafından da tepkiyle karşılanmaktadır. Konuyla ilgili dikkat çekici bir başlık: “Millî Eğitim’den çok tuhaf bir ihale” (Özgür Kocaeli, 25.12.2004). İhalelerde soru kitapçıklarının hazırlanması ve değerlendirilmesinden ‘firma’lar sorumlu tutulmaktadır.  Millî eğitim müdürlüklerine düşen ise ‘firma’ların değerlendirme sonuçlarından okulları haberdar etmektir.

            

0
0
0
s2sdefault

 

 ÖZET

 Doküman inceleme yöntemiyle yapılan bu çalışmanın amacı, ilköğretim 4, 5, 6 ve 7. sınıflarda okutulan Sosyal Bilgiler ders kitaplarını içerik, dil ve anlatım yönünden incelemektir. Bildiri, hacim vb. sınırlılıklardan dolayı, kitaplarla ilgili değerlendirmelerin bir bölümünü kapsamaktadır. Ders kitaplarının hazırlanmasında mevzuatta öngörülen bilimsellik, dil ve yazım yönünden kusursuzluk gibi koşullara uyulmadığı ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde kitaplarda yer verilen bazı bilgilerin İnternet ya da başka kaynaklardaki ifadelerle bire bir örtüşmesi, İnternet’teki yazım yanlışları ya da bilimsel hataların kitaplarda aynen yer alması, ders kitaplarının hazırlanmasında etik kurallara ne kadar uyulduğu sorusunu gündeme getirmektedir. Bu olgu, kitapların özgün olması ve öğrenci düzeyine uygun olarak hazırlanması konusunda yaşanan ciddi sorunlardan biri olarak görülmektedir.    Kitaplarda rastlanan dil ve yazım yanlışları,  anlatım bozuklukları ile bilimsel olmayan içerik, çeşitli kaynaklardan alınan ve kaynak göstermeksizin kullanılan alıntılar eser inceleme konusunda hâlen yürürlükte olan mevzuatta çeşitli değişikler dâhil, bazı etkin önlemlerin alınmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.

 

“Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarının İçerik, Dil ve Anlatım Yönünden Değerlendirilmesi”, 4. Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresi’ne sunulmuş bildiri, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi-MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü, İstanbul,  7-9 Ekim 2009.

  GİRİŞ

 Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerin bulgu ve ayrıştırmalarının bir toplumda yaşayan insanlar için gerekli olan temel ve ortak ögelerini kapsamaktadır. Sosyal Bilgiler dersinin ilk ve ortaokullarda okutulmasını ilk savunan kişi, Fransız düşünür Condercet (1743-1794) olmuştur. Türkiye’de  ‘Sosyal Bilgiler’ adıyla bir ders, disiplinler arası ve çok disiplinli bir program yaklaşımı olarak ilk kez 1968 İlkokul Programında benimsenmiştir (Gültekin ve ark., 2008).  Sosyal Bilgiler dersi, ilköğretimde vatandaşlık aktarımı yönünden büyük önem taşımaktadır. Söz konusu ders, öğrencilere yurt, ulus ve doğa sevgisinin kazandırılması ile tarihsel ve kültürel zenginliklerin kavratılmasında anahtar rol oynamaktadır.

 

Sosyal Bilgiler Öğretim Programında (MEB, 2004) ifade edilen amaçların gerçekleştirilmesinde öğretim yöntem ve teknikleri kadar ders kitaplarının da etkili olduğu bilinmektedir.  Öğretim programının başarıya ulaşmasında ders kitaplarının içerik, bilimsellik, dil, yazım, anlatım ve baskı kalitesi yönünden kusursuz olmasının önemi yadsınamaz. Bundan dolayı, kitaplar öncelikle öğrencinin gelişim özelliklerine uygun olmalı ve ilköğretim çağındaki öğrencilerin henüz çocukluk evresinde oldukları düşünülerek hazırlanmalıdır. Aynı zamanda, kitapların tasarımına gereken özenin gösterilmesinin, öğretimin zevkli hâle getirilmesinde etkili olacağı düşünülmektedir. Türk dilinin zengin söz varlığı ile anlatım olanaklarından yeterince yararlanılarak hazırlanan ders kitapları, ilköğretim öğrencilerinin ana dil becerilerini geliştirme konusunda önemli bir araç olarak görülmelidir.

 

Araştırmalar öğretmenlerin hem müfredata uyma ve hem de öğretim kararlarını oluştururken kitaplara güvendiklerini ortaya koymaktadır (Chanbliss ve Calfee’den Akt. Köseoğlu ve ark., 2003: 11).  Kitaplar hem konu alanı için bir otorite ve hem de pedagojik açıdan bir kılavuz rolü oynamakta, öğrencilerin sınıftaki öğrenmelerine doğrudan etki etmektedir (Köseoğlu ve ark., 2003: 11).

 

Ders kitaplarının nasıl hazırlanması gerektiği konusu Cumhuriyetin ilanından önce Büyük Millet Meclisinde tartışılmıştır. Mecliste, 3 Mayıs 1920 tarihinde okunan hükûmet programında ders kitapları da gündeme gelmiştir: “Milletin ruhuna ve karakterine,  memleketimizin coğrafya ve iklim şartlarına,  tarihsel ve toplumsal geleneklerimize uygun ilmî ders kitapları meydana getirmek.” (Özalp ve Ataünal, 1977: 104; İnan, 1983:  54).  Prof. Dr. Saim Ali Dilemre, 17-29 Temmuz 1939’da düzenlenen 1. Millî Eğitim Şûrası’nda devletin okul kitaplarını bir takım süzgeçlerden geçirmesi gerektiğini ifade etmiştir (Özalp ve Ataünal, 1977: 32).

 

Ders kitaplarının en önemli dayanağı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’dur.  Kitapların yasal dayanağını Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği (MEB, 1995) ile söz konusu Yönetmelik’e dayanılarak hazırlanan Ders Kitapları ile Eğitim Araçlarının İncelenmesi ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönerge  (MEB, 2007)     oluşturmaktadır.  Söz konusu Yönetmelik’in 31. maddesinde eğitim araçlarının hazırlanmasında şu ölçütlerin esas alınacağı belirtilmektedir: “Buna göre eğitim aracının;  1) Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun olması,  2) Bilimsel hata bulunmaması, 3) Türkçenin özelliklerinin bozulmadan ve doğru olarak kullanılması, 4) Kişi ve kuruluşları yıpratıcı nitelikte olmaması, 5) Temel insan haklarına aykırılık taşımaması; cinsiyet,  ırk,  din, dil,  renk,  siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep vb. ayrımcılık içermemesi, 6) Bilimsel ilke ve yöntemlere uygun olarak hazırlanmış olması, 7) Reklam niteliğinde ögelere yer verilmemiş olması, 8) Hedeflenen öğrenci kitlesinin bilgi ve yaş düzeyine uygun olması, 9) Türkçe dışında hazırlanmış olanlarının Bakanlar Kurulunca Türkiye’de eğitim-öğretimine izin verilen yabancı dillerde hazırlanmış olması, 10) Estetik, edebî, kültürel ve sosyal değerlere uygun olması, 11) Görsel unsurlarının toplumun ortak değerleriyle bağdaşması esasları göz önünde bulundurulur.”   

 

0
0
0
s2sdefault

 İLKÖĞRETİM 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERS KİTABI İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

  

Hüseyin Canerik

 

Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

 

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi

            ÖZET

 

Bu çalışmayla, ilköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabı ile ilgili olarak 2009 yılında Marmara Üniversitesinde düzenlenen 4. Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresi’ne sunulan “İlköğretim Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarının İçerik, Dil ve Anlatım Yönünden Değerlendirilmesi” adlı bildiride ele alınan bilimsel tutarsızlıklar, dil ve yazım yanlışları vb. konuların, kitabın 2010 yılı baskısında yer alıp almadığı, söz konusu yanlışların gözden geçirilip geçirilmediği sorularına yanıt aranması amaçlanmaktadır.  Çalışmanın sınırını 6. sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı (Kolukısa ve ark., 2008) oluşturmaktadır.

             GİRİŞ

 Bilimsel toplantılara sunulan bildirilerde ele alınan sorunların, ilgili kurumlarca dikkate alınması beklenir. Kurultaylarda irdelenen sorunların, kamuoyunun bilgilendirilmesinin yanı sıra sorumlu kuruluşlara veri sağlama ve çözüm yolları üretme vb. işlevleri olduğu düşünülmektedir.

 

2009 yılında Marmara Üniversitesi ile Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği 4. Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresi’ne Sosyal Bilgiler ders kitapları ile ilgili olarak sunulan bir bildiride (Canerik, 2009) yer verilen dil ve anlatım bozuklukları ile bilimsel olmayan ifadelerin, kitabın (Kolukısa ve ark. 2008) 2010 yılı baskısında  (Kolukısa ve ark., 2010)  yer alıp almadığı konusunun, toplantının amaca ne ölçüde hizmet ettiği sorusuna ışık tutacağı düşünülmektedir.

 

Kolukısa ve arkadaşları (2008) tarafından hazırlanan İlköğretim Sosyal Bilgiler 6. sınıf Ders Kitabı ile ilgili inceleme 2009 yılında Marmara Üniversitesinde sunulmuş ve ilgili oturumda tartışılmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), söz konusu kitabı 2010 yılında yeniden yayımlayarak ücretsiz  dağıtmıştır.

 

Sosyal Bilgiler 6. sınıf Ders Kitabı ile ilgili olarak bildiride dikkat çekilen dil ve yazım yanlışları,  anlatım bozuklukları, bilimsel hatalardan kitabın 2010 yılı baskısında da yer alanlar özetlenerek aşağıda belirtilmiştir.

 Dil ve Yazım Yanlışları

 

6. sınıf ders kitabında (Kolukısa ve ark., 2008) belirlenen bazı dil ve yazım yanlışları (Yanlışlar yatık yazılmış, doğru ifadeler parantez içinde belirtilmiştir.) : Van valiliğinden (Van Valiliğinden) (s. 13),  sonucuda  (sonucu da) (s. 21), Bizde  (Biz de) (s. 23), Araştırınız? (Araştırınız.) (s. 32), deniz de  (denizde) (s. 34),  Fotoğraflarda (Fotoğraflardan) (s. 39), Çölde konakladıkları yerde hasır veya kıl çadır kuran Tuaregler, yemeklerini çalı ve kuru dal parçalarını yakarak Tuareglerin en önemli yemekleri ise un, su ve tuzu karıştırarak yaptıkları Taguella isimli ekmek. (Cümlede anlatım karışıklığı mevcut) (s. 39),  toplum  … Sürüyorlardı.  (toplum, … sürüyordu.) (s. 53), İlkçağın (İlk Çağın), Onlarda (Onlar da) (s. 54),  Ortaçağ’ın  (Orta Çağın)  (s. 65),  üstü ste  (üst üste) (s. 65),  Oda (O da) (s. 70),  getirdiği için (getireceği için) (s. 70),  gelecekti .Bunları  (gelecekti. Bunları) (s. 70),  Tarihte bilinen ilk düzenli ordulardan birisi Türk ordusudur. (İlk düzenli ordulardan birisi yerine ilk düzenli ordu ifadesi daha uygundur. Çünkü aynı anda birden çok ilk olmaz.) (s. 70), sitemde  (sistemde) (s. 70),  Emirlerine (Emirleri’ne) (s.71), Bu iki devletleri de yendim.  (Bu iki devleti de yendim.) (s. 84), özeliklerine (özelliklerine) (s. 96), araındadır (arasındadır) (s. 103), öğrenmenim. (öğretmenim.) (s. 134), inceclemeye (incelemeye) (s. 134),   dünya  (Dünya) (s. 143), Manga Carta  (Magna Carta) (s. 156), dürst  (dürüst) (s. 162).  [(Bildiride yer verilmeyen, ancak kitabın 2008 ve 2010 yılı baskılarında  yer alan yanlışlar: Kırım Türkesi (Kırım Türkçesi) (s. 132), 6 ya  (6’ya) (s. 134), 30 000 000 milyon  (30 milyon) (s. 134)].

 

Ceyhan ve Yiğit’e (2003, s.71) göre ders kitaplarında dil ve anlatım açısından önemli bir konu da bir örnekliktir.  Örneğin “veya” yerine “ya da” kullanılmışsa her yerde “ya da” kullanılmalıdır. 6. sınıf kitabında da (Kolukısa ve ark., 2008, s. 65)   bir örneklik kuralına uyulmamıştır.  Aynı sayfada İlk Çağ ve Orta Çağ kavramları hem ayrı hem de birleşik yazılmıştır. (Bildiride yer almayan ancak  kitabın 2008 ve 2009 baskılarında yinelenen tek örneklik kuralına aykırı bir ifade de ithalat  sözcüğüdür. Söz konusu sözcük,  120. sayfada dış alım, 121 ve 132. sayfalarda ise ithalat biçiminde kullanılmıştır.)

 Bilgi  Yanlışları

 

6. sınıf ders kitabında saptanan bilgi yanlışlarından biri Anayasa ile ilgilidir: “T.C. Anayasası 70. madde: Kişi dokunulmazlığı, vicdan, düşünme, söz, yayım, yolculuk, çalışma, mülk edinme, malını ve hakkını kullanma, toplanma, dernek kurma, ortaklık kurma hakları ve hürriyetleri Türklerin tabii haklarındandır.” (Kolukısa ve ark., 2008, s.150).  1982 Anayasası’nın 70. maddesinde farklı bir ifade söz konusudur: “Her Türk kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.” Aynı kitapta Anayasa ile ilgili başka bir yanlışa daha yer verilmiştir: “T.C. Anayasası 75. madde: Hiçbir kimse felsefi inancından, din ve mezhebinden dolayı kınanamaz. Güvenliğe ve edep törelerine ve kanunlar hükümlerine aykırı bulunmamak üzere her türlü din törenleri serbesttir.”   (s.151).  1982 tarihli T.C. Anayasası’nda böyle bir madde de bulunmamaktadır. Yürürlükteki 1982 Anayasası’nın 75. maddesi, TBMM’nin oluşumuyla ilgilidir: “Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen beş yüz elli milletvekilinden oluşur.”  Anayasa ile ilgili başka bir yanlış : “T.C. Anayasası Madde 68: Her Türk hür doğar, hür yaşar. Hürriyet, başkasına zarar vermeyecek her şeyi yapabilmektir. Tabii haklardan olan hürriyetin herkes için sınırı, başkalarının hürriyetinin sınırıdır. Bu sınırı ancak kanun çizer.”  (s. 153). 1982 Anayasası’nın 68. maddesi siyasi parti kurma, usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkı ile ilgili hükümleri içermektedir. Yanlışlık, 1982  Anayasası yerine 1924 Anayasası’nın ilgili maddelerinin yazılmasından kaynaklanmaktadır. Kitapta Anayasa’nın 134. maddesi şu şekilde yer almaktadır:  “Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla Atatürk'ün manevi himayelerinde, cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kurulur.”  (s. 27).  Anayasa’nın ilgili maddesindeki “yayınlar yapmak” ifadesi kitapta yer almamaktadır.  134. maddede yapılan bu ‘değişiklik’,  öğrencilerin, Anayasa konusunda yanlış bilgilenmesine neden olabilecek niteliktedir.  Bu yanlışlığın, Türk Tarih Kurumunun (TTK) web sayfasından kaynaklandığı düşünülmektedir.  Çünkü kitapta yer alan TTK ile ilgili bilgilerin tamamına yakını TTK sayfasından (http://www.ttk.org.tr) alınmıştır. TTK’nin ilgili sayfasında da Anayasa’nın 134. maddesindeki “yayınlar yapmak” ifadesi bulunmamaktadır.

 

6. sınıfa geçen bir öğrenciyle ilgili kurguda rastlanan bilgi yanlışı: “Çünkü ilköğretimde tüm derslerimize aynı öğretmen gelirken şimdi her derse farklı bir öğretmen gelecek.” (Kolukısa ve ark., 2008, s. 12).   Bu ifadede iki bilgi yanlışı bir arada yer almaktadır.  6. sınıfın ilköğretimden sonraki bir öğretim basamağı olarak tanıtılması, birinci yanlıştır. Çünkü ilköğretim, 1-8. sınıfları kapsayan temel eğitim basamağıdır.   İlköğretimin birinci kademesinde tüm derslere aynı öğretmenin girdiği savı da ikinci yanlıştır. Bilindiği gibi ilköğretim 4. ve 5. sınıflarda Yabancı  Dil, Beden Eğitimi, Müzik, Görsel Sanatlar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Trafik ve İlk Yardım dersleri alan öğretmenleri tarafından okutulmaktadır.

 

             6. sınıf Sosyal Bilgiler kitabında  (Kolukısa ve ark., 2008, s. 23) dilekçeyle ilgili bir yanlış bulunmaktadır. Hazır bir dilekçe örneğinin düzenlenmeden kullanılması, yazım ve biçim yanlışlarına neden olmuştur.  Örneğin dilekçede, ad ve soyadın üstüne atılması gereken imza altına atılmıştır. 

 

6. sınıf ders kitabında (Kolukısa ve ark., 2008, s. 41)  Endonezya’nın yüzölçümünün 1 923 000 km² olduğu belirtilmektedir.  Endonezya’nın yüzölçümü ile ilgili bilgiler kaynaklara göre değişmektedir:  1 919 440 km² (http://tr.wikipedia.org)1 919 440 km²  (http://www.ulkeler.net), 1 919 270 km²  (Gelişim  Hachette Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi,  s. 1153),  1 492 000 km²  (Meydan Larousse Büyük Lügat ve Ansiklopedi,  s. 488),  1 919 443 km² (Ana Britannica,   s. 178), 1 913 317 km² (Dıctıonnaıre Larousse Ansiklopedik Sözlük,  s. 768),  1 904 000 km²  (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedi,  s. 3695),  1 919 443 km² (Temel Brıtannıca Temel Eğitim ve Kültür Ansiklopedisi,  s. 149),  1 919 443 km² (Alfabetik Okul Ansiklopedisi, s. 1448), 1 919 270 km² (Grand Master Genel Kültür Ansiklopedisi, 301), 1 919 317 km² (Axis 2000 Büyük Ansiklopedi, Cilt: 4, s. 240).  Bu durumda, kitapta, sözü edilen istatistiki bilginin kaynağının belirtilmesi gerekirdi.

  

0
0
0
s2sdefault