

Çağlayan, Erzincan’ın güneydoğusunda yer alan şirin bir belde. Erzincan’a 30 km uzaklıkta. Munzur (Mercan) Dağı’nın bir kuşak gibi sardığı belde, verimli tarımsal alanlarıyla dikkat çekiyor. Etrafını çevreleyen çıplak dağlar, Girlevik Şelalesi’nin güneyinden itibaren yerini meşe ormanına bırakıyor. Meşelik alanlar, Şelale’nin güneydoğusundaki Kalecik köyünün çevresini yeşile boyuyor. Yükseklik arttıkça, dağlar çıplaklaşıyor. Çağlayan’dan Kalecik’e doğru yola çıktığınızda, Munzur’un emzirdiği dere size kılavuzluk yapar. Kırmızı benekli alabalığın mülkiyetindeki serin ve mavi sular, Girlevik Şelalesi’ni besliyor. Kalecik’e 1 km uzaklıktaki dokuz ayrı gözenin sevinç gözyaşlarını akıtan dere, Girlevik Şelalesi’nin yanı sıra Çağlayan’a da hayat veriyor. Dere, Çağlayan ve çevre köyler için kalbi besleyen arterler gibidir.
DOĞAL SİT ALANINA İNŞAAT
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Girlevik Şelalesi’ne 200 m mesafede konut üreterek bir doğal yıkıma imza atıyor! 1. derecede doğal SİT alanı olan şelalenin yanı başına kondurulan konutlar, bölge için ciddi tehlike olarak nitelendiriliyor.
Girlevik köyü sınırları içinde kalan Girlevik Şelalesi, Çağlayan’ın doğusunda yer alıyor. Çağlayan beldesinin sınırındaki şelale, yörenin doğal dinlenme alanı. Bir doğa harikası olan şelale, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 1. derece doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş. Yazın bölgeye ferahlık veren şelale, kışın sıfırın altında 20 dereceye kadar düşen soğuklarda buz tutuyor. Şelale, kış mevsiminde dağcıların ilgi odağı oluyor. Girlevik’in, taze sağılmış sütü çağrıştıran suyu yaklaşık 40 m yükseklikten yere dökülüyor. Girlevik Şelalesi, ülkemizin en büyük şelalelerinden biri. Koruma altına alınan Girlevik Şelalesi’nde herhangi bir kamu hizmeti verilmiyor. Şelalenin çevre temizliğini özel bir işletmenin çalışanları yerine getiriyor. Şelalenin çevresinde, ‘varil’ ve ‘teneke’ çöp kutuları kullanılıyor! Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün şelaleye tek katkısı, yılda birkaç kez fotoğraf çekip Genel Ağ sayfasında yayımlamak oluyor!

GİRLEVİK’E DARBE!
TOKİ, Girlevik Şelalesi’ne yaklaşık 200 m mesafede 15 blok inşa etmiş. Konutlar, Çağlayan sınırları içinde kalıyor. Çağlayan’ın nüfusu, 2015 verilerine göre, 1709. Dört katlı (Zemin+3) blokların her biri, 16 daireden oluşuyor. Bazı bloklarda daire sayısı, 18’i buluyor (Zemin+4). Kurumun resmî açıklamasına göre, 240 konut inşa edilmiş. Anlaşılan, zemin katlardaki bazı daireler bu sayıya dâhil edilmemiş. Konutlara, 13 Mart 2015 tarihinde yapı ruhsatı verilmiş. Konut yapımı sırasında çevre duyarlığı bir yana bırakılmış. Söz gelimi inşaat alanından çıkarılan kayalar gelişigüzel dereye yuvarlanmış.
FAY HATTINA ÇOK KATLI YAPI!
Erzincan 1. derecede deprem kuşağında yer alan illerimizden. Kente damga vuran iki katlı ve bahçeli evlerin yerini, TOKİ imzalı çok katlı ve kimliksiz binalar alıyor. 13 Mart 1992 yılında yaşanan ve 663 yurttaşımızın yaşamına mal olan depremden sonra Erzincan Ovası’nda yerleşim ısrarından vazgeçilmediği gözleniyor. Depreme karşı alternatif yerleşim yeri arayışına girilmemesi, 1939 ve 1992 depremlerinden ders alınmadığını gösteriyor. TOKİ’nin bölgede ürettiği çok katlı konutlardan, 500 km² alana sahip Erzincan Ovası büyük zarar görmüştür. Kontrolsüz ve plansız yapılaşmadan, toplumsal yaşam da olumsuz etkilenmektedir. Bu sürecin, mahalle kültürü ile komşuluk ilişkilerini tahrip etmesi kaçınılmazdır. Erzincanlı, sıcak yaz günlerinde nefes aldığı bahçesinden kovulmuştur. Kent, tarım alanları yönünden yoksullaşmaya başlamıştır.

SONUÇ VE ÖNERİLER
- 500 km²’lik Erzincan Ovası inşaat sektörünün yıkıcı etkisiyle karşı karşıyadır. Çağlayan’da hayata geçirilen uygulama, Doğu Anadolu Bölgesi’nin güzel illerinden Erzincan’ın tarihî ve coğrafi güzelliklerini tehdit etmektedir.
- Erzincan’ın verimli tarım alanlarını adım adım yok eden inşaat canavarının kolları, köy ve beldelere uzanmaktadır. Üniversiteyle batıya, terminal ve otogarla doğuya doğru ekilebilir alanları betona teslim edilen kent, Çağlayan toplu konutlarıyla inşaat sektörünün yıkıcı etkisine karşı savunmasız bırakılmaktadır.
- Şelaleye yaklaşık 200 m mesafedeki konutlarla, doğal güzellikleri tahrip etmenin altyapısı yaratılmıştır.
- Toplu konutların, konut ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilmediği görülmektedir. Çağlayan’daki konutlarla yapay ihtiyaç yaratılmıştır. Geçici süreli barınma için kullanılan konutları verimlilikle açıklama olanağı bulunmamaktadır.
- Kimliksiz konutlarla, dinlenme ve nefes alma yeri olan sakin beldenin kapıları ranta açılmıştır.
- Bölgede bir ya da iki katlı, bahçeli, müstakil evler yerine çok katlı apartmanların inşa edilmesiyle, belde mimarisine zarar verilmiştir.
- Çağlayan’da, tek katlı ve bahçeli ev dokusu korunmalı, yaygın yapılaşmaya karşı etkin önlemler alınmalıdır.
- Şelale, ticari bir işletme görünümünden kurtarılmalıdır. Bu amaçla çevre düzenlemesi, güvenlik, temizlik giderler için ödenek ayrılmalıdır.
- Tarım, hayvancılık ve kısmen turizm gelirleriyle ayakta duran beldenin plansız biçimde toplu yerleşime açılmasından, uzun vadede, tarım ve hayvancılığın olumsuz yönde etkileneceği öngörülmektedir.
- Toplu konutlarla, sakin bölgenin huzuru kaçırılmaktadır. Çağlayan, TOKİ marifetiyle, büyük kentleri yaşanmaz hâle getiren mantığa kurban edilmektedir.
- Fay hattının üzerine çok katlı yapıların dikilmesi, olası depremlerde can ve mal kaybına yol açabilecek risk etkenlerinden biri olarak görülmektedir.
(Körfez, 10 Kasım 2018)
Kaynakça:
http://eski.erzincan.edu.tr/daire_baskanlik_sablon.php?git=75&menu=234 Erişim: 26.08.2018.
http://erzincan.csb.gov.tr/ilimiz-tabiat-varliklari-haber-221593 Erişim: 06.09.2018.
http://www.caglayan.bel.tr/caglayan-beldemiz-hakkinda/ Erişim: 22.09.2018.