Bu yazı, Eylül 2016 tarihli Öğretmen Dünyası’nda yayımlanmıştır…
15 Temmuz 2016 tarihli darbe kalkışmasını planlayan ve uygulayan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/Paralel Devlet Yapılanması (PDY)’nın tasfiyesi amacıyla başlatılan operasyonlara devam edilmektedir. Örgütün ekonomik dayanaklarının ve silahlı unsurlarının hedef alındığı operasyonların bir de eğitim ayağı söz konusudur. FETÖ/PDY’nin siyasi uzantılarına henüz dokunulmadığı düşünüldüğünde, eğitim ayağının kırılması ile ilgili bazı sorunların yaşandığı söylenebilir. Bu yazıda, ABD destekli Gladyonun eğitimden tasfiyesi sırasında yaşanan sorunlara dikkat çekilerek, atılması zorunlu adımlar hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Yazıda, farklı bir çalışma gerektirdiğinden, askerî okulların kapatılması konusuna değinilmemektedir.
667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’yle, FETÖ/PDY bağlantılı 15 üniversite, 934 ilk ve orta dereceli okul, 109 öğrenci yurdu, 35 hastane/tıp merkezi, 2 ayrı konfederasyona bağlı 19 sendika, 104 vakıf, 1125 dernek kapatıldı (Resmî Gazete, 23.07.2016). Kapatılan okul sayısı, 15 ağustos tarihinde 1.017’ye yükselmiştir (Tablo 1). (Bu sayıya, hisselerinin tamamının Ömer Saçaklıoğlu’na satıldığı belirtilen 109 Doğa Okulu dâhil değildir.)
Kapatılan okullarda, 65 bini üniversite öğrencisi olmak üzere, toplam 140 bin öğrencinin öğrenim gördüğü ve bu öğrencilerin devlet okullarına geçiş yapacakları belirtilmektedir. Bilindiği gibi, özel okullarda görev yapan 21 bin öğretmen açığa alınmıştır.
Kapatılan ilk ve ortaöğretim kurumlarının, 81 ilin tamamında faaliyet yürüttüğü görülmektedir. Kapatılan okulların bazı illere dağılımı: Ardahan (2), Kocaeli (24), Konya (18), Manisa (30), Malatya (9), Mardin (10), Mersin (24), Samsun (20), Balıkesir (17), Bursa (32), İstanbul (167), İzmir (90), Kayseri (26), Ankara (82), Adana (15), Antalya (39), Gümüşhane (2), Gaziantep (18), Hakkâri (5), Hatay (13), Adana (15), Diyarbakır (15), Şanlıurfa (16), Bolu (5), Şırnak (4), Tunceli (4).
Kamulaştırılan okullar ararsında Anafen, Yamanlar vb. dikkat çekse de, farklı adların tercih edildiği görülmektedir. Bununla, tasfiyeye karşı önlem alınması ve okulların öğrenci potansiyelinin artırılmasının amaçlandığı düşünülmektedir.
Sıra Nu | Kapatılan FETÖ/PDY Okulları | Toplam |
1 | Okul Öncesi | 75 |
2 | İlkokul | 270 |
3 | Ortaokul | 302 |
4 | Anadolu Lisesi | 126 |
5 | Temel Lise | 89 |
6 | Fen Lisesi | 89 |
7 | Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi | 44 |
8 | Anadolu Öğretmen Lisesi | 14 |
9 | Diğer (Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Genel Lise, Uluslararası İlköğretim Kurumu) | 8 |
Genel Toplam | 1.017 |
Tablo 1- Türlerine göre kapatılan FETÖ/PDY okulları
Okullar ve yurtlar devlet mülkiyetinde
Kararname’nin 2. maddesinin 2. fıkrasıyla, kapatılan kurumların mal varlığı bedelsiz olarak Hazineye devredilmiştir:
“Kapatılan vakıfların her türlü taşınır ve taşınmazları ile her türlü mal varlığı, alacak ve hakları, belge ve evrakı Vakıflar Genel Müdürlüğüne bedelsiz olarak devredilmiş sayılır. Kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarının sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve kapatılan diğer kurum ve kuruluşlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır, bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Birinci fıkrada sayılanların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamaz. Devire ilişkin işlemler ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir.”
Bu kadar okulun nasıl açıldığı vb. soruların yanıtı olmakla birlikte, bugün yürütülen mücadelenin önüne konulmasının kime yarar sağladığı konusu üzerinde düşünülmelidir. Bazı çevrelerin ‘geçmiş’i hatırlatma konusundaki ısrarları, iyi niyetli olsa bile, karanlık yapının korunmasına hizmet eder. Yıllardır savunulan özel okullar kamulaştırılsın mücadelesi sonuç vermiştir. Kamuoyunun beklentisi, FETÖ okullarına karşı yürütülen kararlı mücadelenin diğer karanlık odakların denetimindeki okul ve yurtları da kapsayacak biçimde geliştirilmesidir.
Türkiye, bağımsızlık ve egemenliğini, toprak bütünlüğünü korumak için ezilen ülkelere örnek olabilecek kararlı adımlar atmaya adeta mahkûmdur. Devleti çürüten cemaat okullarının ve mafyalaşan sistemin kökünün kazınması vb. acil sorunlar, Türkiye’nin gündemindedir.
Görevden alınan öğretmenler
FETÖ/PDY’ye karşı yürütülen mücadele kapsamında kamu eğitim kurumlarında görev yapan 21.538 öğretmen açığa alınmıştır (Bu sayı, sürekli olarak artmaktadır). Bu öğretmenlerin illere göre dağılımı, öğrenilebildiği kadarıyla şöyledir: Ankara (1.480), Ağrı (176), (İstanbul (3.000), Kocaeli (834), Manisa (48), Hatay (40), Batman (80), Sinop (86), Mersin (466), Balıkesir (400), Bursa (900), Iğdır (26), Sivas (276), Mardin (37), Malatya (315), Samsun (17), Afyon (422), Kilis (87), Tunceli (16), Adana (473), Van (117), Denizli (600), Trabzon (514), Şanlıurfa (512), Çanakkale (123), Bolu (146), Gaziantep (671), Bitlis (101), Sakarya (200), Konya (513), Kastamonu (155), Diyarbakır (238), Erzurum (27), Antalya/Kumluca (46 ), İzmir (1000).
Özel okullarda görevli 21 bin öğretmenin lisanslarının iptali düşünüldüğünde, görevden alınan öğretmen sayısının toplamının 42 binin üzerinde olduğu görülmektedir. Bu sayıya, hizmetli ve idari personel de dâhildir.
Sendikalara göre dağılım
Görevden alınan öğretmenlerin sendikalara göre dağılımı: Memur Sen-Eğitim Bir Sen (3.318), Türkiye Kamu Sen-Türk Eğitim Sen (1.371), KESK-Eğitim Sen (88), 2016 yılında 18.015 üyesi olan ve bütün şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda öğretmen-yardımcı hizmetler personelinin görevden alındığı Aktif Eğitim-Sen’den açığa alınan toplam üye sayısı kesin olarak belirlenememiştir.
Kapatılan üniversiteler
Kararname’yle kapatılan üniversiteler: Altın Koza (İpek) Üniversitesi (Ankara), Bursa Orhangazi Üniversitesi (Bursa), Canik Başarı Üniversitesi (Samsun), Selahattin Eyyubi Üniversitesi (Diyarbakır), Fatih Üniversitesi (İstanbul), Melikşah Üniversitesi (Kayseri), Mevlana Üniversitesi (Konya), Şifa Üniversitesi (İzmir), Turgut Özal Üniversitesi (Ankara), Zirve Üniversitesi (Gaziantep), Kanuni Üniversitesi (Adana), İzmir Üniversitesi (İzmir), Murat Hüdavendigar Üniversitesi (İstanbul), Gediz Üniversitesi (İzmir), Süleyman Şah Üniversitesi (İstanbul).
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), kapatılan üniversitelerde öğrenim gören yaklaşık 65 bin öğrencinin, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, öğrenim gördükleri okullara ilk yerleşme puanları esas alınarak tercih edilen vakıf ya da devlet üniversitelerine yerleştirilmelerini kararlaştırmıştır. Tercih edilen 24 okuldan herhangi birine yerleştirilemeyen öğrencilerin, puanlarına en yakın üniversitelere yerleştirilecekleri belirtilmektedir.
YÖK’ün, kapatılan üniversitelerde yüksel lisans ya da doktora öğrenimi gören öğrencilere ilişkin herhangi bir açıklama ya da kararına rastlanmamıştır.
Üniversitelerde görevden almalar
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulunda 1176’sı devlet, 401’i vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 1577 fakülte dekanının istifası kabul edilmiş, söz konusu görevlere yeni atamalar yapılmıştır.
FETÖ/PDY temizliği kapsamında, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Niyazi Eruslu, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli görevden alınmıştır. (Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in FETÖ/PDY’den değil, başka bir soruşturmadan dolayı görevden alındığı belirtilmiştir.)
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, eski Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ile Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe tutuklanmış, hakkında gözaltı kararı olan eski Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel’le ilgili adli sürecin devam ettiği öğrenilmiştir. Üniversitelerde çok sayıda rektör yardımcısının görevden alındığı ve bazılarının tutuklandığı açıklanmıştır.
Sıra No | Kapatılan Vakıf Üniversiteleri | Kapatılan Özel İlk ve Ortaöğretim Kurumları | Kapatılan Özel Öğrenci Yurtları | Kapatılan Sendika-Vakıf-Dernekler | Görevden Alınan Akademisyenler (Vakıf-Kamu Üniversiteleri) | Görevden Alınan İdari Personel (Vakıf-Kamu) Üniversiteleri | Görevden Alınan Öğretmenler (Kamu) | Görevden Alınan Öğretmenler (Özel) |
1 | 15 | 1.017 | 109 | 1.357 | 4.225 | 1.117 | 21.538 | 21.000 |
Tablo 2- FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle kapatılan kurumlar ve görevden alınan öğretmen-akademisyen-idari personel (Kaynak: Resmî Gazete, 23.07.2016; Yeni Şafak, 13.08.2016).
Özel okullara ‘teşvik’e devam!
FETÖ/PDY bağlantılı okullar kamulaştırılırken özel okullara teşvik uygulamasında ısrar edildiği görülmektedir. CIA denetimindeki cemaat okullarının yarattığı sakıncalar ortadayken özel okullara kamu desteği verilmesi (Tablo-2), çelişkidir. Gelişmeler, teşvikle de yetinilmediğini göstermektedir. 2016-2017 öğretim yılında, veli ve özel okullar tarafından ayrı ayrı ödenen binde 9,48 oranındaki damga vergisinden vazgeçilmesi (Yeni Şafak, 10.08.2016), devletin, özel okullara sunduğu yeni bir ikramdır. Bu uygulamanın, 330 milyon lira dolayında vergi kaybına yol açacağı hesaplanmaktadır. MEB, 2016 yılında 75 bin öğrenciye teşvik dağıtmayı planlamaktadır. Bu sayı, 2015 yılında 230 bin olarak ifade edilmiştir. Gerekçesi ne olursa olsun, sayının azalması olumlu karşılanmaktadır.
Sıra No | Okul Türü | Destek Miktarı (TL) | Yararlanan/Yararlanacak Öğrenci Sayısı |
1 | Okul Öncesi | 2.860,00 | 6.000 |
2 | İlkokul | 3.440,00 | 15.000 |
3 | Ortaokul | 4.000,00 | 15.000 |
4 | Ortaöğretim | 4.000,00 | 15.000 |
5 | Temel Lise | 3.440,00 | 24.000 |
Toplam (2016-2017 Yılı) | 75.000 | ||
Önceki Yıllar Dâhil Destek Verilen Öğrenci Sayısı | 425.000* |
Tablo 3- Özel okullara dağıtılan teşvikler
Kaynak: MEB-Habertürk-Yeni Şafak
*Bu sayı, 12.08.2016 tarihli Yeni Şafak’a göre 340 bindir. 425 bin öğrenci, 26.07.2015 tarihli Habertürk’te 350 bin olarak belirtilen öğrenci sayısına, bu yıl teşvikten yararlanması planlanan 75 bin öğrenci eklenerek hesaplanmıştır.
Temel Lise ‘mucit’leri hâlâ görevde
Kapatılan okulların 89’unu, 2015 yılında MEB’in onay verdiği, Temel Liseler oluşturuyor! FETÖ/PDY dershanelerini kapatma iddiasıyla, 14.03.2014 tarih ve 28941 sayılı Resmi Gazete’de, “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Sözü edilen Yasa’nın 9. maddesiyle dershaneler kaldırılmış, Temel Liseler başta olmak üzere, özel okullara dönüştürülmüştü. AVM’lerdeki dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine izin veren Yasa, kamuoyuna, dershanelerin kapatıldığı ve ‘Paralel Yapı’nın bu alandan tasfiye edildiği biçiminde sunulmuştu. Uygulamayla, FETÖ’nün eğitim alanından tasfiye edilemeyeceği, dershanelere itibar kazandırılacağı konusundaki uyarılar dikkate alınmamıştı. Öğretmen Dünyası’nda o tarihlerde yayımlanan bir yazıda, ‘Paralel Yapı’nın dershanelerinin okullara dönüştürüldüğü konusuna dikkat çekilmişti:
“‘Paralel Yapı’nın dershaneleri okul oldu. … Dershanelere yönelik operasyonla, ‘Paralel Yapı’nın hedef alındığı iddiası, gerçeği yansıtmamaktadır. Sözü edilen yapı/yapılar, bu operasyondan güçlenerek çıkmıştır. ‘Paralel Yapı’yı hedef aldığı izlenimi veren dershaneleri kapatma girişimi, sözü edilen ‘yapı’yı, özel lise, özel ilkokul, özel ortaokul açma olanağı sağlayarak güçlendirmiştir. Bakanlığın, Millî Güvenlik Kurulu (MGK) kararıyla terör örgütü kapsamında tasfiyesine karar verilen cemaate Temel Lise açma izni verilmeyeceği açıklaması, gerçeklerle örtüşmemektedir.” (Canerik, 2015).
Aradan daha bir yıl geçmeden FETÖ/PDY’nin 89 Temel Lisesi kapatılarak kamulaştırıldı. Kapatılan okul öncesi, ilkokul ve ortaokuldan kaçının dershane kaynaklı olduğu bilinmiyor. Kamuoyu, o tarihlerde, “Cemaat dershaneleri okul olmayacak” diyen dönemin Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamalarını merakla beklemektedir.
Sonuç ve öneriler
· İllerde OHAL kapsamında yürütülen mücadele, yerel yönetim-bürokrasi-FETÖ/PDY bağlantıları, hantal ve birikimsiz yöneticiler, hatır-gönül-siyasi ilişkiler vb. nedenlerden dolayı beklenen sonucu verememektedir. Bu sorunu çözmenin en etkin yolu, bütün illerde oluşturulan OHAL Bürolarının başına etkin yeni isimlerin atanmasıdır. En kısa sürede OHAL’le sınırlı bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarılarak OHAL Bürolarının başına merkez valileri, vali yardımcıları, kaymakamlar, mülkiye müfettişleri vb. kaynaklardan mülki amirler getirilmelidir.
· Türk millî eğitiminin kalbine sokulan FETÖ/PDY’nin tasfiyesinde en önemli engellerden birinin siyasi destek olduğu düşünülmektedir. Mücadeleden etkin sonuç alınabilmesi için, örgüt elemanlarını eğitim yönetiminin tepelerine oturtan siyasi mekanizma dağıtılmalıdır. “Kamudaki ensesi kalın FETÖ’cülere dokunulabilecek mi?”(Yeni Şafak, 15.08.2016) sorusuna, hükûmete yakın bir gazetede yanıt aranması, tehlikeyi özetlemektedir. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, darbenin siyasi ayağının bulunması gerektiği konusundaki açıklamaları da (Yeni Şafak, 15.08.2016) çeteye karşı mücadelede siyasi engellerin kaldırılmasının önemine işaret etmektedir.
· FETÖ/PDY dershanelerinin 2015 yılında göz göre göre özel okullara dönüştürülmesine izin veren yetkililerin soruşturulmasının, çetenin siyasi bağlantılarının saptanmasına büyük katkı sağlayacağı tahmin edilmektedir.
· Sürecin yönetiminde, FETÖ/PDY vb. karanlık ilişkiler içinde olduğu belirlenen yöneticiler devre dışı bırakılmalı ve haklarında yasal işlem yapılmalıdır. (Katile, cinayeti aydınlatma görevi verilemez.)
· FETÖ/PDY temizliğini ‘cadı avı’ olarak nitelendiren bazı sendikaların, mücadeleye somut katkı sunmamaları konusu not edilmelidir.
· FETÖ/PDY’nin öğrenci-öğretmen-veli bilgilerine kurumdaki yöneticiler sayesinde ulaştığı bilinmektedir. Kurumda etkili görevlerde bulunan yöneticilerin iletişim trafiğinin geriye doğru izlenmesinin, bazı gerçekleri gün ışığına çıkaracağı ifade edilmektedir.
· 2014 yılında FETÖ’yü eğitimden kazımak için planlanan müdür atamaları, örgütün eğitim yönetimindeki etkisini daha da artırmıştır. FETÖ/PDY üyesi yöneticilerin tasfiyesi amacıyla yapılan mülakatlar, ağırlıklı olarak çete mensuplarının atanmasıyla sonuçlanmıştır.
· 2014 yılı okul ve şube müdürlüğü mülakatlarında görevlendirilen millî eğitim yöneticilerinin FETÖ/PDY elemanlarını atamaları, silahlı örgüt faaliyeti kapsamında ele alınmalı ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır (FETÖ/PDY elemanlarına çok yüksek puan veren/verdiren bazı yöneticilerin millî eğitim müdürlüğü göreviyle ödüllendirildiği görülmektedir). O atamaları yapanların ve atananların aktif görevde olması, mücadeleyi zaafa uğratmaktadır. (2016 yılında mülakatla sözleşmeli öğretmen alımında görevlendirilecek kurulların seçimine özen gösterilmezse, benzer sorunların öğretmen atamalarında da gündeme gelmesi kaçınılmazdır.)
· 2014 yılında mülakatla atanan FETÖ/PDY ile ilişkili okul ve şube müdürleri görevden alınmalı ve haklarında idari ve adli işlem yürütülmelidir.
· FETÖ/PDY müdahalesiyle, 2014 yılında görevden alınan okul müdürleri göreve iade edilmelidir.
· 2014 yılında, FETÖ/PDY’yi temizleme savıyla, il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerine atanan örgüt elemanlarının görevinin başında olması, mücadelenin zayıf halkasıdır. Kurumun kapısında ‘güvenlik’ görevlisi görevlendirme yetkisine sahip olanların bir kısmının, en büyük güvensizlik kaynağı olduğu unutulmamalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı, okullar açılmadan önce il ve ilçe millî eğitim yöneticilerinin tamamını ‘sıfırlamalı’ ve yeni görevlendirmeler yapmalıdır.
· Çetenin kamudan temizlenmesine ‘alt’tan başlandığı görülmektedir ki, bu son derece yanlıştır. Temizliğe yukarıdan aşağıya, yani üst düzey yöneticilerden başlanmalıdır. Diğer bir ifadeyle, temizlikte MEB’deki hiyerarşik yapının dağıtılması birincil görev olmalıdır. Örgüt, varlığını önemli görevlerde bulunan üyeleri aracılığı ile sürdürmektedir. (Balıkçılar, büyük balıkları sepete atar. Sistemin ‘küçük balık’ ısrarı, ‘büyük balık’ların etkin olmasından kaynaklanmaktadır.)
· Bugün çete elemanlarını soruşturmakla görevli makamlarda oturanların bir bölümünü, çeteyi kolladıkları, tayin ve terfilerde gözettikleri bilinenler oluşturuyor. Etkin ve sonuç alıcı mücadele için, tepedeki ‘abi’lerin tasfiye edilmesi zorunludur.
· İstanbul’da bazı okullarda öğretmenlerden alınan, “FETÖ/PDY üyesi değilim.” vb. taahhütlerle, mücadele itibarsızlaştırılmakta ve ‘in’lere girilmesi engellenmektedir. Bilerek ya da bilmeyerek bu tür faaliyetlerde bulunan okul yöneticileri hakkında idari işlem yapılmalıdır.
· Belediyeler başta olmak üzere, bazı kamu kurumlarında çalışanlara dağıtılan formlarda ‘yanıtı’ aranan çeşitli sorular (Çocuğunuzu cemaat okuluna verdiniz mi? Bank Asya’ya para yatırdınız mı? vb.) ilgililerin mücadeleyi nasıl perdeledikleri konusunu aydınlatıcı niteliktedir.
· Çete elemanlarının yuvalandıkları Fen ve Sosyal Bilimler Liselerine neşter vurulmalıdır.
· Belediyelerin meslek edindirme kurslarına büyüteç tutulmalıdır. Çete elemanlarının, yerel yönetimlerin sorumluluğundaki kurs merkezlerinde etkin oldukları ve faaliyetlerini sürdürdükleri gözlenmektedir.
· Mücadeleyi etkisizleştirmek ve kamuoyu desteğini azaltmak amacıyla FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlantısı olmayan öğretmen/akademisyen/idari personelin görevden uzaklaştırılmasına yönelik uygulamaların altında imzası olan sorumlulara büyüteç tutulmalı ve haklarında yasal işlem yapılmalıdır.
· İl ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinde oluşturulan ve FETÖ/PDY bağlantılı elemanların da görevlendirildiği “İnceleme ve Soruşturma” komisyonları lağvedilerek yeni görevlendirmeler yapılmalıdır.
· MEB’de görev yapan kurum avukatları gözden geçirilmelidir. ‘Özel’ ilişkiler aracılığı ile yapılan FETÖ/PDY bağlantılı görevlendirmelerin, çete elemanlarına karşı yürütülen hukuki mücadeleye zarar verebileceği değerlendirilmektedir.
· Sendika odaklı ‘temizlik’, örgütün kazınması konusunda tek belirleyici öge olarak görülemez. FETÖ/PDY bağlantılı çok sayıda üst düzey yöneticinin hükûmete yakın sendikalarda mevzilendiği, önemli bir bölümünün söz konusu sendikalarda yönetici olarak görev yaptığı, darbe karşıtı basın açıklamalarında ön saflarda bayrak sallayarak FETÖ’ye lanetler yağdırdıkları bilinmektedir. (Akıncılar Hava Üssünde yakalanan ‘imam’ Adil Öksüz’ün, savcılıkta Fetullah Gülen’e hakaret ettiği ve adliyeden elini kolunu sallayarak çıktığı konusu, unutulmamalıdır.)
· Aktif Eğitim-Sen’e, ‘abi’ ve ‘abla’ların değil, alt düzeyde elemanların üye oldukları gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Örgütün, ‘abi’ ve ‘abla’lara, sendika değiştirme talimatı vermediği iddiası üzerinde durulmalıdır.
· İl millî eğitim müdürlükleri bünyesinde oluşturulan ve idari yaptırım itirazlarını karara bağlayan il millî eğitim müdürlüğü disiplin kurullarında görevli ‘paralel’cilerin görevine son verilmeli, sözü edilen elemanları görevlendiren yetkililer hakkında yasal işlem yapılmalıdır.
· Bakanlık, il ve ilçe MEBBİS, KBS, E-okul, TEFBİS vb. yetkili kullanıcıların yetkileri kaldırılarak yeni görevlendirmeler yapılmalıdır. Yetkili kullanıcılardan, örgüte bilgi aktaran ve karanlık bağlantıları saptananlar görevden uzaklaştırılmalıdır.
· 2014-2015, 2015-2016 yıllarında özel okullara dağıtılan teşvikler incelenmeli, terör örgütleriyle ilişkili kurumlara kaynak aktaran yetkililer hakkında yasal işlem yapılmalıdır.
· Özel okullara ‘teşvik’ adı altında kaynak aktarma uygulamasına son verilmeli ve kamu okulları güçlendirilmelidir. Özel okullara aktarılan kaynakların, ileride, semiren yeni cemaatleri devletin başına bela edeceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Devletin kundağında potansiyel yıkıcıların büyütülmesine izin verilmemelidir.
· Mücadeleyi engellemek/saptırmak/yanlış yönlendirmek amacıyla öne sürülen yalan haber kaynakları belirlenmeli ve önlem alınmalıdır.
· Mücadelenin hedefi, CIA tarafından kurulan ve vatana kasteden terör örgütünün kökünün kazınması olmalıdır. Terörle bağlantılı grupların hedef büyüterek mücadeleyi etkisizleştirme çabaları görülmelidir. Herkesin bağlantısı var, herkes suçlu, onlardan olmayan yok vb. ifadeler, ancak düşmanın işine yarar. Örgütü ve bağlantılarını yalnızlaştırarak tecrit etmek, başarının ön koşuludur.
· Kararname’nin kararlılıkla uygulanabilmesi, yöneticilerin cesur ve kararlı olmalarını gerektirir. Kapatılan okulların faaliyetlerini desteklemiş, onlar tarafından desteklenmiş, onlardan ödül almış ya da ödül vermiş, ziyafetlerine katılmış yöneticilerle bu mücadeleden başarıyla çıkma olanağı bulunmamaktadır.
· Kapatılan yurtlar, Kocaeli’nde olduğu gibi, elden geçirilmeli ve 2016-2017 öğretim yılında öğrencilerin hizmetine sunulmalıdır. Sözü edilen yurtlara, zaman geçirmeksizin, yönetici ve işçi atanmalıdır.
· Yurt ve okulların örgütle bağlantılı çalışanları tasfiye edilmeli, bu kurumlarda, vatanına ve milletine bağlı, karanlık bağlantıları olmayan kadrolar görevlendirilmelidir.
· Devletleştirilen okul adları değiştirilmeli, terör örgütünü çağrıştıran bütün izlerden (Okul köşeleri, panolar, vitrinler vb.) arındırılmalıdır.
· Kapatılan bazı okulların Genel Ağ sayfalarının hâlâ yayında olduğu görülmektedir. Sözü edilen sayfalar yayından kaldırılmalı, yeni yönetici atamalarından sonra aktif hâle getirilmelidir.
· Kapatılan okulların faaliyetlerine bazı devlet okullarının resmî Genel Ağ sayfalarında yer verildiği, söz konusu tanıtımların okullar kapatıldığı hâlde yayından kaldırılmadığı görülmektedir. Konuyla ilgili inceleme başlatılmalı, sorumlular hakkında işlem yapılmalıdır.
· Kapatılan okul öncesi, ilk ve ortaöğretim okullarına en kısa sürede yönetici atanmalı ve 2016-2017 yılında öğretime başlanmalıdır. Yöneticilerin, cemaatçi-tarikatçı-ayrılıkçı vb. eğilimlerde olmamasına özen gösterilmelidir. ‘Kurucu’ müdür olarak görevlendirilen yöneticiler, öğretmen norm sayısını güncellemeli ve okulları 2016-2017 yılında eğitime hazır hâle getirmelidir.
· Millî Eğitim Bakanlığı, sözü edilen okulların norm bilgilerini esas alarak öğretmen ve yardımcı hizmetler personeli görevlendirmelidir. (Hazineye devredilen kaynaklar bu işin finansmanında kullanılabilir.)
· Okullar açılmadan önce alım bölgesi belirlenmeli, ‘paralı’ öğretim uygulaması kademeli olarak sona erdirilmelidir. 2016-2017 yılı kayıtları, alım bölgesi esasına göre yapılmalıdır.
· Okulların mevcut öğrenci yapısının korunup korunmayacağı konusu kafa karışıklığına yol açmaktadır. Bu konuda, ilkokul ve ortaokullarda bir sorun yaşanabileceği değerlendirilmemektedir. İlk ve ortaokulların 1. sınıflarına alım bölgesi esasına göre öğrenci kayıtları yapılmalı, ara sınıflara, alım bölgesindeki öğrenciler nakil yoluyla kaydedilmelidir.
· Sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına TEOG puanı esas alınarak öğrenci yerleştirilmeli, ara sınıflardaki açık kontenjanlar nakil yoluyla doldurulmalıdır. Sınav ve nakille alınan öğrencilerin, değişen yönetici ve öğretmenlerle birlikte yeni bir okul ikliminin oluşmasına katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
· Bu okullarda millî, halkçı, laik ve bilimsel eğitime ağırlık verilmeli; çalışkanlık, fedakârlık, millete bağlılık, dürüstlük vb. değerlerin kazandırılması esas alınmalıdır.
· Devletleştirilen okulların İmam Hatip Lisesi vb. okullara dönüştürülmesinden kaçınılmalıdır. Fen ya da Anadolu Liselerinin, İmam Hatip Ortaokulu/Lisesine dönüştürülmesinin, yürütülen mücadeleyle ilgili kuşkuları artıracağı ve kamulaştırmadan beklenen yararı en aza indireceği ön görülmektedir.
· Devletleştirilen okullardan, yeni okul binası ihtiyacının giderilmesi için etkin biçimde yararlanılmalıdır. Binaların atıl durumda kalması ya da farklı amaçlarla kullanılmasına izin verilmemelidir.
· Devlete ait okul öncesi eğitim kurumlarında ikili öğretim uygulaması ve düşük aidat miktarı ile merdiven altı ‘sübyan’ okulları özendirilmektedir. Özellikle son yıllarda, düşük aidatlardan dolayı, okul öncesi eğitimin finansmanında güçlükler yaşandığı ve hizmet kalitesinin düştüğü gözlenmektedir. Bu nedenle, okul öncesinde tam gün eğitim uygulamasına geçilmeli ve eğitim parasız olmalıdır.
· Kapatılan üniversiteler, devlet üniversitelerine tahsis edilmeli ve bu üniversitelerin bünyesinde hizmet vermelidir.
· Kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin ÖSYM tarafından yerleştirilmesi uygulaması doğru olmakla birlikte, diplomada kapatılan üniversite adına da yer verilmesi, yanlıştır. Karanlık örgütün izleri her yerden silinmelidir. Diplomalar, mezun olunan okulun adıyla düzenlenmelidir.
· Vakıf üniversitelerindeki lisansüstü öğrencileri, devlet-vakıf üniversitelerine yeniden değerlendirilerek alınmalıdır. Bu amaçla, üniversitelerde değerlendirme kurulları oluşturulmalı ve lisansüstü eğitime kabul koşullarını taşımadığı saptanan öğrencilerin yükseköğrenimle ilişiği kesilmelidir.
· Türkiye, millî birlik ve bütünlüğünü, egemenliğini, bağımsızlığını ABD himayesindeki kuklaları tasfiye ederek sağlayabilir. Emperyalist tehdidi göğüslemenin ön koşulu, iç cephede karışıklığa yol açan tehdit ögelerinin etkisiz hâle getirilmesidir. Varlığımızı tehdit eden ABD destekli yıkıcı-bölücü-irticai terörün kökünü kazıma konusunda elleri titreyen, gerçeği göremeyen, vatan savaşı mevzisine girmeyen korkak ve kararsız yöneticilerden kurtulmak, zaferin olmazsa olmazıdır. Eğitimden FETÖ/PDY’yi kazıma kararlılığına bu pencereden bakılması gerektiği açıktır.
Sıra Nu | İl | Kamulaştırılan Okul Sayısı |
1 | Adana | 15 |
2 | Adıyaman | 5 |
3 | Afyonkarahisar | 14 |
4 | Ağrı | 2 |
5 | Aksaray | 5 |
6 | Amasya | 6 |
7 | Ankara | 83 |
8 | Antalya | 39 |
9 | Ardahan | 2 |
10 | Artvin | 2 |
11 | Aydın | 16 |
12 | Balıkesir | 17 |
13 | Bartın | 4 |
14 | Batman | 5 |
15 | Bayburt | 2 |
16 | Bilecik | 5 |
17 | Bingöl | 3 |
18 | Bitlis | 3 |
19 | Bolu | 5 |
20 | Burdur | 5 |
21 | Bursa | 32 |
22 | Çanakkale | 4 |
23 | Çankırı | 2 |
24 | Çorum | 8 |
25 | Denizli | 14 |
26 | Diyarbakır | 15 |
27 | Düzce | 4 |
28 | Edirne | 4 |
29 | Elazığ | 6 |
30 | Erzincan | 4 |
31 | Erzurum | 7 |
32 | Eskişehir | 12 |
33 | Gaziantep | 18 |
34 | Giresun | 2 |
35 | Gümüşhane | 2 |
36 | Hakkâri | 5 |
37 | Hatay | 13 |
38 | Iğdır | 3 |
39 | Isparta | 9 |
40 | İstanbul | 167 |
41 | İzmir | 90 |
42 | Kahramanmaraş | 13 |
43 | Karabük | 2 |
44 | Karaman | 5 |
45 | Kars | 2 |
46 | Kastamonu | 2 |
47 | Kayseri | 26 |
48 | Kırıkkale | 10 |
49 | Kırklareli | 4 |
50 | Kırşehir | 2 |
51 | Kilis | 2 |
52 | Kocaeli | 24 |
53 | Konya | 18 |
54 | Kütahya | 14 |
55 | Malatya | 9 |
56 | Manisa | 30 |
57 | Mardin | 10 |
58 | Mersin | 24 |
59 | Muğla | 14 |
60 | Muş | 3 |
61 | Nevşehir | 3 |
62 | Niğde | 5 |
63 | Ordu | 5 |
64 | Osmaniye | 7 |
65 | Rize | 6 |
66 | Sakarya | 12 |
67 | Samsun | 20 |
68 | Siirt | 3 |
69 | Sinop | 5 |
70 | Sivas | 6 |
71 | Şanlıurfa | 16 |
72 | Şırnak | 4 |
73 | Tekirdağ | 6 |
74 | Tokat | 6 |
75 | Trabzon | 11 |
76 | Tunceli | 4 |
77 | Uşak | 5 |
78 | Van | 7 |
79 | Yalova | 2 |
80 | Yozgat | 2 |
81 | Zonguldak | 8 |
Genel Toplam | 1.016 |
Tablo 4- Kapatılan FETÖ/PDY okullarının illere göre dağılımı.
Kaynakça:
Canerik, H. (2015). Temel Liseler, Öğretmen Dünyası, Haziran 2015, Sayı: 426.
Erişim: 16.08.2016.
http://www.konhaber.com/haber-konya_da_513_meb_personeli_aciga_alindi-572486.html Erişim: 16.08.2016.
http://www.5haber.com/kocaelide-bin-597-kamu-personeli-fetoden-aciga-alindi-14880.html#respond
Erişim: 16.08.2016.
http://www.kamudanses.com/meb-gorevden-alinan-ogretmenler-listesi/ Erişim: 16.08.2016.
Erişim: 16.08.2016.
Erişim: 15.08.2016.
Erişim: 15.08.2016.
http://www.gazetevatan.com/doga-koleji-satildi-978679-ekonomi/ Erişim: 22.08.2016