TÜRK MANİLERİNDEN SEÇMELER

100  TEMEL ESER

 

“TÜRK  MANİLERİNDEN  SEÇMELER”    KİTABININ  İÇERİK,  DİL  VE  YAZIM  YÖNÜNDEN  DEĞERLENDİRİLMESİ

 
ÖZET

Millî  Eğitim  Bakanlığı (MEB)  tarafından ilköğretim  okulu  öğrencilerine önerilen  “100 Temel  Eser”  kapsamında  yayımlanan  Türk Manilerinden  Seçmeler (Kaymakçı, ?)   adlı  kitap argo, müstehcen ifadeler  vb. içeriğinden  dolayı  bazı  yayın  organlarınca   ele  alınmış;  dil, yazım, mantık,  içerik  ve  bilimsel yönden  yeterince   irdelenmemiştir. Bu  yazıda, sözü edilen kitabın  dil,  yazım, içerik  ve  edebî  yönden    tanıtılması  amaçlanmıştır.  Bazı    millî  eğitim  müdürlüklerince   okullara  ücretsiz  olarak  dağıtılan  kitabın  okul kütüphanelerinde  bulundurulması  ve  bu  hâliyle  “100  Temel  Eser”den  biri  sayılması,   pedagojik  ve  edebî  yönden  çeşitli   sakıncalar   içermektedir. Tırnak  içinde  verilen  mânilerde  rastlanan  dil  ve  yazım  yanlışları  kitabın  yazarına  aittir.

Anahtar   Sözcükler:  Mâni,  çocuk  edebiyatı,  temel  eser.

GİRİŞ

 Türk   halk  edebiyatında  yaratıcısı   adsız  halk  sanatçıları  olan  dörtlük  biçimindeki şiir  türüne mâni  denir (Büyük Larousse,  1992:  7756).  Genellikle   birinci, ikinci  ve  dördüncü  dizeleri   uyaklı  olan,  daha  çok  hecenin yedili  ölçüsüyle  söylenen  halk şiiri (TDK, 1998:  1501; TDK, 2005: 1340).  Halk  edebiyatımızın  en  özgün örnekleri  arasında  yer  alan    mânilerimiz  insanların  duygu  ve düşüncelerini  doğrudan bir  başkasına  anlatması sırasında  toplumsal  zekânın  bir  ürünü  olarak  ortaya  çıkmış, Türkçenin  en  güzel    örneklerindendir  (Aytaş ve  Yalçın, 2002: 123).  Anonim  halk   edebiyatının   en  yaygın ürünlerinden  olan mâniler,   dört dizelik  bir bütün  içinde   kendine  özgü  bir  ezgi  ile   söylenen  şiirlerdir (Batur,  1998: 106).

Mânilerin   belleği  güçlendirdiği ve    özellikle   çocuk  eğitiminde  önemli  bir  rol  oynadığı, uzmanlar   tarafından  dile  getiriliyor.  Büyük  uygarlıklara    ev  sahipliği  yapmış olan  ülkemiz,  halk  edebiyatının   seçkin  ürünlerinden  biri  olan  mâniler   açısından  da  zengin  bir  birikime  sahiptir.  Çocuk  eğitiminde, halk şiirimizin  bu  yaygın  örneklerinden  yeterince  yararlandığımız  söylenemez.  Millî Eğitim  Bakanlığı (MEB)nın, Türk  Mânilerinden  Seçmeler  adlı   eseri  ilköğretim  okullarına  önerilen  100 Temel Eser   listesine  alması, çocuk  eğitimine   sağlayacağı  katkı   düşünüldüğünde,  olumlu bir  çaba  olarak  görülebilir.  Mânilerin  sadece  çocuk  eğitiminde  oynayabilecekleri  rol  çerçevesinde  değerlendirilemeyeceği  de açıktır. İlköğretim   öğrencilerinin  Türk  halk edebiyatının  bu  özgün  ürünleriyle erken  yaşta  tanıştırılmaları,  çocukların   duygu  ve  düşüncelerini  geliştireceği  gibi  onlara ulusal  kültür  bilinci  kazandırma  konusunda da etkili  olacaktır.


 Yazarı  Belli  Olmayan Temel  Eserler

MEB’in  100  Temel Eser listesinde  (MEB, 2005)  hazırlatılacak  yedi eser  şöyle  sıralanmıştır:  Tekerlemeler, Türkçede  Deyimler,  Türk Atasözlerinden  Seçmeler,  Türk  Bilmecelerinden  Seçmeler,  Türk Ninnilerinden Seçmeler,  Türkülerden  Seçmeler, Türk Mânilerinden  Seçmeler.

Türk Mânilerinden  Seçmeler100  Temel  Eser   listesinde  hazırlatılacak  olan  yedi  eserden biri olarak gösterilmektedir. Listenin yayımlandığı  tarihten  bu yana  yaklaşık  bir buçuk yıl  geçtiği  hâlde, MEB, sözü  edilen  yedi  eserle  ilgili herhangi  bir  çalışma  yapmamıştır. Henüz  hazırlatılmamış  bir   kitabın   ‘temel’  eser  olarak  kabul  edilmesi,  eserlerin  nasıl  belirlendiği  konusunda  önemli    ipuçları vermekte  ve bugün  yaşanan    sorunun  ana  kaynağı olarak  görülmektedir.  Söz  konusu  kitaplar  hazırlatılacak  eserler arasında  sayılsa  da,    hangi  kurum  ya  da  kuruluşlar  tarafından  hazırlanacağı konusunda  bugüne  kadar herhangi  bir  açıklama  yapılmamıştır. MEB’in,   yazarı    belli  olmayan  ve sınırları   çizilmeyen  kitapları  temel  eser  olarak  kamuoyuna  açıklaması, bazı özel  yayınevlerinin,  eğitimbilim  ilkeleriyle  çelişen     eserler yayımlamalarına  neden olmuştur.   

Bu   yazıda  ele  alınan Türk Manilerinden  Seçmeler  (Kaymakçı, ?)  adlı  kitabın  kapağında  “Millî  Eğitim  Bakanlığı  İlköğretim  100 Temel Eser”  ifadesine  yer  verilmiştir. (Kitap kapağında geçen   mâni  sözcüğünde  düzeltme  işareti kullanılmamıştır. Aynı yanlışa  MEB  listesinde  de  rastlanmaktadır.)  Kitabın basımını  gerçekleştiren yayınevi  tarafından  yayımlanan  100 Temel  Eser   dizisinin  tamamında   aynı  ifade  kullanılmaktadır.  

 (*) Huriye  Pak  İlköğretim  Okulu    Derince/KOCAELİ

Dil  ve  Yazım  Yanlışları

Dil gelişimini  henüz  tamamlamamış  çocuklar  için hazırlanan   kitaplarda,   sözcüklerin  yazı  diline  uygun  olmasına  özen  gösterilmelidir.   Güzel  ve  etkili   dil eğitiminin  başarısı,  yazılı  eğitim  araçlarının   dil ve  yazım  yönünden  kusursuz  olmalarına  bağlıdır.   İlköğretim  çağındaki  çocuklar  için  hazırlanan  ders, yardımcı  kaynak,  edebî eser  ve  çeşitli levhalarda   farklı  ağızların kullanılması, Türkçe  öğretimini  olumsuz  yönde  etkiler.  

Dil  gelişiminin  ilk  basamaklarında  olan öğrenciler  için  hazırlanan  temel  eserlerde,  sözcükler   yazı  diline  uygun  biçimde  öğretilmelidir. Temel eserde,  yazı  diline  aykırı  farklı  ağız  ve  lehçelerin  yaygın  olarak   kullanılması,   öğrencilerin  dil gelişimine  zarar  verebilir.

Kitapta yazı dili  ve  yazım  kurallarına  aykırı  yazılan  sözcüklerden  bazıları:  fasilye,  örendim, ince,  çizmeye,  gaybolursa, yaraman, sennen,  bayrım (s. 9),  postusuna, arnımın,  tut, duttu,  tudu  (s. 10),  gaynana (s. 11),  gızara,  vermizler,  giz,  gayadan   (s. 12),  boğzumdan, yidiyim   (s. 13),   ediresini  (s. 16),  kundum,  gara  (s. 17),  açı  (s. 18),  garşıdan, gayratlı, gayratli, gıymatlı,  goynunda  (s. 19),  çivte,  goynu, galır mı,  badılcan   (s. 20),  tirenim,  yadikar  (s. 21),   aylıyor   (s. 23),  yarbana, dut, goyverme, giz, deyverme   (s. 24),   goca mı, paltası,  saki   (s. 25),  endim  (s. 28),  aidim  (s. 29),  bişer mi  (s. 30),  endim  (s. 31),  halvası  (s. 32), nidem, anlamın  (33),  vuracaz  (s. 34), yokki  (36), Aliahım, fece,  dünyamlda  (s. 38),  çak,  gözyaşlmla   (s. 40),  Cenabu  (s. 41),  mefat  (s. 42), e!s. 43),   dağlımı, ağ/ama  (s. 44),  cavurun  (s. 45),  kepen kli  (s. 47),  Ortacı’nin, keme  (s. 52),  yazcaktım  (s. 53), okuyunda (s.55), bukadar,  afederesin,  eşşek   (s. 56),  cıksam  (s. 57),   cal,  sukur, yazdim  (s. 58),  bildigini, bildigimi,anlardin sevdigimi  (s. 59),  dügünümüz   (s. 60),  lakirdi, yapcam,  maninimi  (s. 62), geldimi,  deldini,  söyliyen, açaba, buldumu,   yazi, kis,  bôyle,  kisladik  (s. 63),   yinede, günesle, barıs, dalas,  kaygisi, hatira,  kalir   (s. 64).

 

Cumhurbaşkanı ve  Eski  Başbakana Hakaret

            Mânilerin  yaratıcısı  adsız  halk  sanatçıları  ya  da  halkın bizzat  kendisidir.    Mâniler sözlü  edebiyat  ürünleri  olduğu  için  yazılmaz;  söylenir ya  da  yakılır. Ancak derlemeciler bu mânileri toparlayarak yazıya geçirir. Bu nedenle beş yıllık bir cumhurbaşkanıyla ilgili bir söz yazılmışsa, bu  henüz mâni olma özelliği  kazanmamış  demektir. Çünkü tüm halkın malı sayılabilmesi için çok yenidir, halkın değerlerinden uzaktır ve ayrıca yaratıcısı bellidir. Bu üç özellik onu mâni olmaktan uzaklaştırır.

 Kitabın  sonunda   kaynakçaya  yer  verilmemesi,  okuyucunun,  mânilerin hangi  kaynak  ya da  kaynaklardan  derlendiği  konusunda  bilgi  edinmesine  olanak  tanımamaktadır.  Bazı  mânilerin  halk  sanatçılarından  ziyade kitabın  yazarı  tarafından  yazıldığı  izlenimi    edinilmektedir. Yazarın, henüz  görevi başındaki  cumhurbaşkanı  hakkında    hakarete  varan  dizelerin kaynağını  açıklayabileceği  konusu  kuşkuludur. İşte  Cumhurbaşkanı  A. Necdet  Sezer  ile eski başbakanlardan  Bülent  Ecevit’e  hakaret  amacıyla   kaleme alınan   ‘mâni’: 

            “Ecevit’in  kafası/Cum  Sezer’in sopası/Aptal  olduk  hepimiz/Kafaları  kopası” (s. 54). 

            Bazı  mânilerin halk  sanatçılarına  değil   kitabın   yazarına ait  olduğu düşüncesini  destekleyen bir  dizede  e-posta kavramı geçiyor:  “Sato’dan  bekledim  e-posta”   (s. 54). 

Kadınlar  Aşağılanıyor

Kadını  cinsel  nesne konumuna  indirgeyerek  aşağılayan, cinselliği  metalaştıran  ‘mâni’lere ilköğretimde    yararlanılan temel eserler   arasında yer  verilmesi,  eğitimbilim  açısından  büyük  sakıncalar  içermektedir.  Türk Manilerinden  Seçmeler’in  kadına  yaklaşımı  feodal  sistemin  tortularını  okul sıralarına  bulaştırmakta,  çocukları   orta çağ  düşüncesiyle buluşturmaktadır. Hakaret  içeren  mânilerden  bir  kısmı:

“Kızların sürüsüne” (s. 30).  “Bir  çillinin yüzünden”  (s. 32). “Gidi cavurun  kızı/Kösnük  eşeğe  benzer”  (s. 45).  “İnadımdan  severim/Şu  koca karıları”  (s. 45). “Şimdiki kızlar  pahalı”  (s. 46). “Yanağın  ütülensin/Domuz yüzlü  kaynana”  (s. 47).  “Evlenmeyin  oğlanlar/Naylon  kızlar  çıkacak”  (s. 49). “Salıncak mı kuralım/Karnındaki sıpaya”  (s. 50).  “İyi olur  oğlanlar/Karının göbeklisi” (51).  “Kız evinin  kızları/Eşekten ucuz olmuş”  (s. 57).

Cinselliğin parayla  alınıp satıldığı  çürümüş  sistem, ancak  bu  dizelerle  ifade  edilebilir. Hiçbir eğitici  yanı  bulunmayan   bu  dizelerle,  yozlaşmış    değerler,   kendi  vücudunu  bile yeterince tanıyamamış çocukların  bilincine işlenmektedir. 

Müstehcen  ve  Argo   İfadeler

      Anadolu’nun  dağarcığında   on  binlerce  mâni   olduğu  biliniyor. Bu  mânilerin  bazılarında cinselliğin  işlenmesi de   bir  anlamda  doğal  karşılanabilir.  Fakat  ilköğretim  çağındaki  çocuklara  okutulacak  mânilerde çocukların  sağlıklı  cinsel  gelişimlerine  zarar  verebilecek   ögelerin    bulunmamasına  özen gösterilmelidir.  Bunun sağlanması,   temel  eser  olarak  okutulacak  mânilerin  seçiminde  uzmanlardan  yardım  alınmasını  zorunlu kılmaktadır.

        İncelenen kitapta  çocukları  olumsuz etkileyebilecek  ifadelere  sıklıkla yer  verildiği  gözlenmiştir. Bazı  dizelerde kültürel  farklılıklara  vurgu  yapılmakta,  toplumun bir  kesimi, örneğin  Roman yurttaşlarımız,  aşağılanmaktadır. Çocuk  yayınlarında  kültürel  farklılıklara  vurgu  yapmak, ulusal  birlik  kavramına  zarar  verebilir.

      Türk Manilerinden Seçmeler’de  çocuk  gelişimine  zarar  verebileceği  düşünülen mâniler:

      “Kör  olası gaynana”  (s. 11). “Gavur babam duymasın”  (s. 15).  “Neredeydin la sürgün”   (s. 15).  “Ben  bilmem mi  a yarim/Goynunda  neler  yatar”  (s. 19).  “Senin  gibi güzelin/Goynu yarsız galır mı”  (s. 20).  “Memelerin benziyor/Ferik yumurtasına” (s. 27).  “Kız  memelerin  bitiyor/Memelerin  biterken/Aklın baştan gidiyor” (s. 28).  “Çillime  doyamadım”  (s. 31).  “Bir çillinin yüzünden/… Ocaklarda  kalası”  (32). “Görümcem  baş belası/Kaynana kazan  karası”  (s. 44).  “Sizin  salak oğlunuz/Yalvarır köpek  gibi”   (s. 46).  “Senin  yarin  varmış/Ben  oldum oturak”   (47).  “Saçın  düşsün  mangala/Yanağın  ütülensin/Domuz  yüzlü  kaynana/…Anan kafir inatlı”  (s. 47).  “Aldığın maytaba  bak/… Dalaman’ın kopukları”  (s.48).  Dalaman’ın  kopukları  dizesi, başka  bir  “Temel  Eser”de   Dalaman’ın  çalıları  biçiminde ifade  edilmiştir (Kemal, 2005: 83).   “Köpek  gibi uluma”  (s. 50). “Eski  köyün kızları/Çingen  Ayşe’ye benzer” (s. 51). “Mahallenin  cavırı”  (s.52). “Ortacı’nin kızları/Tek lokuma  diz  çöker”  (s. 52).  “afederisin salak gibi/bende zaten  salağım/uğraştım eşşek gibi”  (s. 56).

      Yukarıdaki  olumsuz  örnekleri  okuyan  öğrencilerden,  mânilerle  ilgili sağlıklı    bilgi  edinmeleri  beklenemez.  Ülkemizde,    öğrencilere  güzel  duygu  ve  düşünceler kazandırabilecek niteliklere  sahip, sevgiyi  güzel  ve  özlü  biçimde  ifade  eden  çok  sayıda mâni  yakılmıştır.   İşte  onlardan birkaçı:

      “Nar  tanesi/Nur tanesi/Sen  gönlümün  bir tanesi.”  “Bahçelerde  baz olur/Gül açılır  yaz olur/Ben  sana  gülüm  demem/Gülün  ömrü  az  olur.” “Canımı  yakma   sakın/Ellere  bakma  sakın/Seni pek  sevdi  gönlüm/Beni  bırakma  sakın.” “Mâni  bilmem ne  deyim/Beş  mâni  borç  edeyim/Yârim  gelip geçende/Yoluna  harç edeyim.”  (Batur, 1998:  108, 109, 112).  “Sandıklı’nın  taşları/Dökülür  yaprakları/Hangi  berberde  kalmış/Yarin  güzel  saçları.” “Ay  doğar ay  ışığı/Elimde bal  kaşığı/Dün gece  neredeydin/Kalbimin  yakışığı?”

Mezar  Taşlarından  Derlenen  Sözler

      Çocuk  edebiyatı  çocuklara  umutsuzluk,  karamsarlık, kadercilik  aşılamanın  bir  aracı  olarak  değerlendirilemez.  Kitaptaki  mânilerin  bir  kısmı  mezar  taşlarına  kazınan  acılı  öyküleri  çağrıştırmaktadır.   Çaresizlik  duygusunu  besleyen  umut  kırıcı  bu  sözlerin   çocuk  eğitimine    herhangi  bir katkı  sağlayamayacağı,   fakat  gelişimine  zarar  vereceği  düşünülmektedir.  Bazı  dizelere  yansıyan duygular çocuklarda yaşamın gereksiz  olduğu  kanısını   uyandırabilecek  niteliktedir:  

“Mevsim  yaz  idi  aylardan  haziran/Ortalığın  kurak  olmasına nazaran/Kurtulamadım  bu  feci  kazadan/Kader  böyle  imiş  nideyim  anne”  (s. 34). “Alnıma yazılmış  kaderimin  yazısı”  (s. 35).   “Bir  gözüm  yaralı acep birisi  ne  ola/Dedi  doktor  zamanla  birisi de  sola/Kader  böyle  imiş  nideyim  anne/Dedi  doktor  çare  bulunmaz”  (s. 35).  “Alna  yazılan  kara yazı  bozulmaz”  (s. 36).  “Gittik  doktora  dermanı  yoktur/Böyle  bir insanın çilesi  çoktur/Çilem  böyle imiş kime  neyleyim/Bu  kadar uğraştım  hepsi  boşa”  (s. 37).  “Daha  gerisi  bundan beter/Hayat  mücadelesi  burada  biter”  (s. 38). “Bana  bahane  veren/Allahından  bula  kahrola”  (s. 39).  “Cenabu  hak bana  bu  yolu  gösterdi/Nasibim  bunda  imiş  neyleyim/Böylece uğraştım oldu  yaşım 20/Feleğin  pençesi bağrımı deldi/Mevlam genç  yaşta  verdi  derdi/Beni böyle  olur  diye kim derdi/Genç  yaşımda  oldum  çileli/Tanımıyorum geleni  ve gideni/işte budur  hayatımın nedeni”  (s. 41).  “Bu  halde  iken  babam etti  mefat/Kudreti ile  yardım  etti  yarab/Böyle  olanların  hali  harab”  (s. 42).

     

Bencilliği  Kutsayan Dizeler

      Çocuk  yayınlarından  yardımlaşma,  dayanışma  ve paylaşma duygularını güçlendiren   bir  anlayışa  sahip olmaları  beklenir. Ulusal  çıkarların  bireysel  çıkarlardan üstün tutulması,  toplum  için  her  tür  fedakârlığın  göze  alınması  vb. ulusalcı-toplumcu-gerçekçi    değerlerin  çocuklara  kazandırılmasında çocuk  yayınları önemli  bir  işleve  sahiptir.   Türk Manilerinden Seçmeler’de    bireyciliğe ve  bencilliğe  vurgu yapılmakta,  toplumsal  sorumluluklar  karşısında     duyarsızlık  öne  çıkarılmaktadır. Mânilerde  uğraşmak,  mücadele  etmek  ‘eşek’lik  biçiminde  nitelendirilmektedir:

      “Arkadaş uğruna  kara  oldu dünyam.”  (s. 33). “milletin  derdinden  bize  neeeeee”  (s. 56). “uğraştım eşşek gibi”  (s. 56).

      Mânilerimizde  halk  için  çalışmaya  vurgu  yapılan  dizeler   dururken bencilliğin  öne  çıkarılmasının,  çocuk  eğitimine hiçbir katkı sunmayacağı  iyi  bilinmektedir.  Toplum  yararına  çalışmanın önemine  değinilen   bir mânide şu  dizelere rastlanıyor:

       “Gel  bakma  kimseye  hor/Halkı  yorma kendin  yor.”  (Batur, 1998: 112).
     

İntihara  Övgü

      Çocuk yayınları  hazırlanırken çocukların  kolay  etkilenme  özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Yayınlar  yaşama  sevgisi  aşılamalı  ve   yaşamda  karşılaşılan  zorluklara  karşı çocuğa  mücadele azmi  kazandırmayı amaçlamalıdır.     Türk Manilerinden  Seçmeler’de  bu  ilkenin göz ardı edildiği anlaşılıyor.  Kitapta,   sorunla  karşılaşan çocuğa  ölüm  seçeneği     sunuluyor. Çocuk, henüz  öğretimin  ilk   basamağında  intihar   kavramıyla  karşılaşıyor. Mâniyle,  intihara,   sorun  çözme   işlevi  yükleniyor:

      “Yarimi  vermezlerse/Ben  kendimi  asarım.”  (s. 25).

      Mânilerde  öğrencilere  sigara  içmeyi  özendiren  bir  dizeye  de  rastlanıyor: “Tütün  içtim lüleden.”

Mâni  Dediğin Böyle  Olur!

      Yazar,  bir  dörtlükte  mâniler  hakkında  ilginç görüşlere yer  veriyor. Mânici, mânileriyle   övünürken, mâni  yazamadığını   öne  sürdüğü  okurları  eleştiriyor:

“biriniz  yazamamışsınız  mani/olamadınız bi benim gibi yani/mani  dediğin  böyle  olur/okuyunda  görün bari…”  (s. 55).

Mâni  yazılmaz,  yakılır. ‘Mânici’  yukarıdaki  dizelerden  de  anlaşılacağı  gibi,  mâni  yazma   konusundaki  yanlış  görüşlerini  kitabın   sonuna  kadar  yinelemektedir.  Yazarın bu yanlışa  karşın  sözü  edilen  mâniye  kitapta  yer  vermesi,  Türk  Manilerinden  Seçmeler’de    bazı   edebî  kavramların    yanlış  öğretildiğini göstermektedir.

Sonuç ve Öneriler

Türk  Manilerinden  Seçmeler  adlı  kitap  dil  ve  içerik  yönünden okutulamaz niteliktedir.

Eğitimbilim ilkelerine  aykırı  olarak  hazırlanan  kitabın  argo ve   müstehcen  ifadeler  içermesi,  çocuk  

eğitiminde olumsuz   rol  oynayacağı   biçiminde   değerlendirilmektedir.

Kitap  kapağında  Millî Eğitim  Bakanlığı 100  Temel  Eser   ifadesinin  yer  alması, kitabın    MEB 

tarafından onaylandığı  izlenimini  yaratmaktadır.

Okullarda  çocuklara  yaşama  sevinci  ve  zorluklara karşı  mücadele  yeteneği  kazandıran  mâniler 

okutulmalı; umutsuzluk,  korku,  yılgınlık, bencillik  vb. olumsuz  özellikleri  pekiştiren   mânilerden  kaçınılmalıdır

100 Temel  Eser   dizisi  içerik , edebî  ve  bilimsel    yönden  yeniden   ele alınmalıdır.

Derlenen temel eserler  çocuk  gelişim  uzmanlarının  denetiminden geçirilmelidir.

·        Temel  eserler  MEB  tarafından  basılarak okullara  ücretsiz  olarak  dağıtılmalıdır.  Ücretsiz  ders  kitapları projesiyle  karşılaştırıldığında,  temel eserlerin parasız  dağıtılması  devlete   büyük  bir       maliyet  getirmeyecektir.   

·        İnceleme ve  araştırma  ürünü olan  temel  eserlerde  kaynakçaya  yer  verilmeli, mâni  vb.  ürünlerin hangi  yöreye  ait  olduğu  belirtilmelidir.   

·         Türk  Manilerinden  Seçmeler   adlı  kitabın okullara  sokulması ve  bulundurulması yasaklanmalı,  bu      kitabı  okullara dağıtan  yetkililer  hakkında yasal  işlem  yapılmalıdır.

 
                  KAYNAKLAR

Anonim. (1992). Büyük  Larousse  Sözlük ve  Ansiklopedisi.  İstanbul:  Milliyet  Gazetecilik A.Ş.

Aytaş, G. ve   Yalçın,  A. (2002).  Çocuk  Edebiyatı.   Ankara:  Akçağ  Yayınları.

Batur,  S. (1998).  Açıklamalı-Örnekli  Türk  Halk  Edebiyatı.  İstanbul: Altın  Kitaplar  Yayınevi.

Kaymakçı,   A. (Tarihsiz).  Türk  Manilerinden  Seçmeler.  İstanbul:   İlkbiz    Yayınevi.

Kemal, A. (2005). Türk  Manilerinden  Seçmeler.  İstanbul:  Parıltı   Yayıncılık.

MEB. (2005). 100 Temel  Eser’in  Tam Listesi (15.07.2005).  http://www.meb.gov.tr/haberler/haberayrinti.asp?ID=924. Erişim  tarihi: 02.10.2006.

TDK. (1998).  Türkçe  Sözlük.  Ankara:  Türk  Dil Kurumu Yayınları.

TDK. (2005).  Türkçe  Sözlük.  Ankara:  Türk  Dil Kurumu Yayınları.

 

 

 

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    • Kasım 19, 2024
    • 11 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ  KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    • Kasım 5, 2024
    • 38 views
    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    • Ekim 30, 2024
    • 1420 views
    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    • Ekim 24, 2024
    • 52 views
    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    • Ekim 11, 2024
    • 93 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 50 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ