19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutladık. 19 Mayıs 1919, Millî Mücadelenin önemli dönüm noktalarından biridir. Bizim Millî Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıç tarihi, Çanakkale direnişidir. Çanakkale’de başlattığımız Millî Mücadele, 19 Mayıs 1919’da yeni bir sürece girmiştir.
Vatan bütünlüğünün emperyalizme teslim olunarak sağlanamayacağı gerçeği, 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak basıldığında ilan edilmiştir. Gazi Mustafa Kemal, vatan bütünlüğünün direnişle, savaşla sağlanabileceğini görmüş ve hazırlıklarını buna göre yapmıştır.
İşgal altında harap ve bitap düşmüş bir ülkede Mustafa Kemal’in iyimserliğini ve umudunu besleyen en önemli etken, Türk Milletine duyduğu güvendir. O, milletin direnme potansiyelini herkesten önce görmüştür.
19 Mayıs, ülkemizde coşkuyla kutlandı. Türk Milleti, Anıtkabir’e aktı. Sadece Anıtkabir değil, tüm illerimizde 19 Mayıs coşkusu vardı. 19 Mayıs, Derince’de de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Derince’de gerçekleştirilen resmî törenlerde en dikkat çekici nokta, güçlü bir katılımın sağlanamamasıdır.
130 bin nüfuslu bir ilçede Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na katılımın niçin düşük olduğu sorusu, yanıt beklemektedir.
Kaymakamlık önünde 09.00’da başlaması gereken çelenk sunma töreni, 09.30’da gerçekleştirildi. 19 Mayıs’ta Atatürk anıtı/büstlerine çelenk sunma görevi, 2012 yılından bu yana, Gençlik ve Spor Müdürlüklerine ait. Çelenk sunma görevinin Gençlik ve Spor Müdürlükleriyle sınırlandırılması konusunun aydınlatılması gerekir.
Niçin?
Sınırlama, törenlerle ilgili mevzuat değişikliğinden kaynaklanmaktadır.
Ulusal ve Resmî Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği’yle (Resmî Gazete, 05.05.2012), Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde, Atatürk anıt/büstlerine çelenk koyma görevi gençlik ve spor müdürlüklerine verilmiştir (Madde 6/4).
Söz konusu Yönetmelik’le, 19 Mayıs’ta,
Mülki amirler,
Garnizon komutanları,
Belediye başkanları, çelenk programından ‘muaf’ tutulmaktadır!
Yönetmelik’le, mülki amirler, garnizon komutanları ve belediye başkanları Atatürk anıtlarına yaklaştırılmıyor! Millî Mücadeleyi veren bir ordunun komutanları, Ebedi Başkomutan’a çelenk sunmaktan men ediliyor!
Oysa 2012’den önce millî bayramlardaki törenlere mülki amir, garnizon komutanı ve belediye başkanı katılarak çelenk sunuyordu. 2012’deki değişiklikle siyasi partiler, kitle örgütleri ile özel kurum ve kuruluşlar, önceden izin alınması koşuluyla, tören bitiminde, anıt/büste çelenk sunabiliyor. Bir kitle örgütü, Ata’ya çelenk sunmak için önceden izin almak zorunda. Çelengi sunması için törenin bitmesini beklemek de ayrı bir sorun.
Törenden sonra çelenk koymanın mantığını kavramak mümkün görünmüyor.
O hâlde çelenk sunmanın anlamı ne?
(Fotoğraf: Derince MEM’in Genel Ağ sayfasından alınmıştır)
Yürüyüşe Katılım Niçin Düşüktü?
Kaymakamlığın önündeki çelenk sunma törenine, İlçe Millî Eğitim Müdürü ve şube müdürleri, okul müdürleri, az sayıda kurumun temsilcisi, siyasi partilerin temsilcileri ve bir grup lise öğrencisi katıldı. Derince’deki kamu kurumlarından sadece birkaçı temsil edildi. Diğerleri, anlaşılan bayram tatilindeydi.
Çelenk töreninden sonra, saat 10.00’da, Sabancı İlkokulunun önünden Çağrı Markete kadar bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe kaç kişi mi katıldı? En iyimser tahminle, bando takımı dâhil, 100 kişi! Bando takımındaki 42 kişi ile bayrak-flama taşıyan iki öğrenciyi saymazsak, 56 kişi! Derince’de, İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı 63 okul/kurum mevcut. 1347 öğretmenin görev yaptığı ilçedeki toplam öğrenci sayısı ise, 23 856. Sayılara bakıldığında, ilçedeki eğitim kurumlarının yöneticilerinin büyük bir bölümü yürüyüşe katılmamış görünüyor. Fatih Ortaokulunun bando takımı hariç, yaş ortalaması 50’ydi. Gençlik Bayramında genç yoktu. Yürüyüşe liselerden bir öğrenci bile katılmamıştı! Öğrenciler yürüyüşten haberdar değildi.
Çağrı Marketin önünde biriken 100 kişiye, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü konuşma yaptı.
Gençlik ve Spor Müdürlüğünün yürüyüşe katılımı sembolik oldu. İlgili Müdürlüğün bünyesinde harekete geçirilebilecek sporcu sayısı hakkında yeterli bilgimiz yok. Ancak, uygulama, etkinliğin düzenlenmesinde izlenen yöntemin doğru olmadığını gösteriyor.
Millî Bayramda, resmî yürüyüş kolunda en çok 100 kişinin yer alması, millî duyarlılıkların geliştirilmesine nasıl katkı sağlayabilir?
Peki daha güçlü bir katılım sağlanamaz mıydı? Elbette sağlanabilirdi. Derince’deki lise öğrencileri, bütün öğretmenler ve diğer kamu çalışanlarının yürüyüşe katılımı zorunlu tutulabilirdi. Halka yürüyüş duyurusu yapılabilirdi. Resmî bir yürüyüşe sadece kurum yöneticileri değil, bütün kamu çalışanlarının davet edilmesi beklenirdi.
Kırmızıköprü Ortaokulunda 19 Mayıs Kutlamaları
Derince’deki törenler, çocukluk ve gençlik dönemlerimdeki 19 Mayıs törenlerini aklıma getirdi. Kırmızıköprü Ortaokulunda öğrenci olduğum yıllarda Beden Eğitimi öğretmenimiz Nuri Fırat’tı. 19 Mayıs törenlerine okulumuzun üç şubesindeki bütün öğrenciler eksiksiz katılırdı. Öğretmenimiz Nuri Fırat, bizi, günlerce, gösteriye hazırlardı. Çalışmalarda disiplinle sevgi dengesini korumaya özen gösterirdi. Gösteriye 12 ayrı hareketle katılırdık. Nuri öğretmenimizden o yıllarda (1978-1979) öğrendiğim bazı jimnastik hareketlerini hâlâ unutmuş değilim.
Nuri öğretmenimizin arada bir hareketlerin tekrarında bana da görev vermesi, benim için büyük bir sevinç kaynağıydı. Öğretmen düdüğü bana verir, ben de arkadaşlarıma bazı hareketleri yaptırırdım. O düdüğe kısa süreliğine sahip olmaktan daha büyük bir mutluluk düşünülemezdi.
Kırmızıköprü Ortaokulunun iki ayrı tören alanı vardı. Bunlardan biri, Sağlık Ocağının önüydü. Diğer tören alanı ise evimizin üst tarafında, dayım Müdür Ağa’ya ait alandı. Ortaokulda katıldığım son 19 Mayıs töreni, dayımlara ait alanda gerçekleştirilmişti.
Beyaz atlet ve siyah şortla sunduğumuz gösteri, bizi gururlandırırdı. Öğretmenimiz Nuri Fırat’ın, her bir hareket için çaldığı düdükteydi kulağımız.
Yanlış yapmamaya çalışırdık.
O yıllarda, 19 Mayıs töreninin ardından köy ortaokullarında tatil başlardı. Hiçbirimiz son gün diye törenden kaçmazdık. O yıllardaki törenlerin, kişilik kazanmamızda büyük etkisi olmuştur. Atatürk, vatan ve millet sevgisi de bu tür etkinliklerle yüreğimize kazınmıştır.
2017 yılında öğrencilerin spor gösterilerini sunmaması, bu yönüyle ıstırap vericidir.
Sonuç ve Öneriler
Millet olarak ayakta kalabilmek, millî duyarlıklıların geliştirilmesine bağlıdır. Millî bilincini yitiren toplumlar varlığını sürdüremez. Millî bayramlarımız, millî duyarlıkların kazandırılmasında en büyük zenginlik kaynağımızdır.
19 Mayıs, bizi parçalamaya kararlı işgal güçlerine teslim olmayacağımızı ilan ettiğimiz bir tarihtir. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile ilgili çalışmalarda bu gerçeğin göz önünde bulundurulması gerekir.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda, çelenk sunma yetkisi yeniden mülki amirlere, garnizon komutanlarına ve belediye başkanlarına verilmelidir.
19 Mayıs günü, bütün okulların törenlere katılımı zorunlu olmalıdır.
Gençlik ve Spor Müdürlüklerinin insan kaynakları ve tören deneyimi, 19 Mayıs’ın sorumluluğu için yetersizdir.
Törenlerin temel insan kaynağı, MEB’e bağlı örgün eğitim kurumlarındaki öğrencilerdir.
19 Mayıs törenlerinin sorumluluğu Gençlik ve Spor Bakanlığından alınarak Millî Eğitim Bakanlığına verilmelidir. Taşradaki törenlerden, İl-İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri sorumlu olmalıdır.
Atatürk anıt/büstlerine çelenk sunma kısıtlamasına son verilmelidir.
24.05.2017/Körfez
Kaynakça:
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=3.5.20123073&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=ulusal ve Erişim: 20.05.2017.
http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/05/20120505.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/05/20120505.htm Erişim: 20.05.2017.
http://derince.meb.gov.tr/ Erişim: 24.05.2017.
http://derince.meb.gov.tr/www/19-mayis-ataturku-anma-genclik-ve-spor-bayrami/icerik/299 Erişim: 24.05.2017.