Sayın Konuklar, Değerli Meslektaşlarım ve Sevgili Öğrenciler,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 93. yıl dönümünü kutlamak amacıyla toplanmış bulunuyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, en önemli millî bayramlarımızdan biridir, hepimize kutlu olsun!
Türkiye, bilindiği gibi, zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip bir ülkedir.Madenlerimiz, dağlarımız, denizlerimiz, ormanlarımız, ovalarımız ve yaylalarımız, uğruna ölümü göze alacağımız kadar güzel ve zengindir. Tarihi ve kültürel zenginliklerimiz için de aynı şeyler söylenebilir. Toprağımız tırnakla kazındığında, binlerce yıllık tarih ve kültürel miras boy verir. İşte bizim zenginliğimiz budur. Bizim en büyük zenginliğimiz, uğruna ölünecek bir vatana sahip oluşumuzdur. Bu vatan uğruna can veren şehitler, en büyük manevi mirasımızdır. Onlardan güç alarak ayağa kalkıyor ve geleceğe güvenle bakıyoruz. Bilinmelidir ki, yeryüzünde, bağımsızlık ve egemenliği için ölümü göze almış bir milleti yıkabilecek güç yoktur. Türk Milletinin bağımsızlığı, egemenliği, bütünlüğü ve özgürlüğü için hangi tehlikeleri göze aldığını öğrenmek isteyenler, Çanakkale başta olmak üzere, yurdun dört bir yanındaki şehitlikleri görmelidir. Toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlar, büyük millet olmanın, millet olarak yaşamanın en büyük güvencesidir.
23 Nisan 1920’de, işgal koşullarında kurulan TBMM, bizim bu azim ve kararlılığımızı yansıtmaktadır. 1. Dünya Savaşı’nda paylaşılmak istenen ülkemiz, Çanakkale Zaferi’yle düşman saldırılarını püskürterek onursuz yaşamayı reddetmiştir. Bu nedenle, Çanakkale Direnişi, Kurtuluş Savaşımızın başlangıç noktası olarak kabul edilebilir. Çanakkale Deniz Savaşlarıyla başlayan Millî Mücadelemiz, 23 Nisan 1920’de, düşman tehdidine aldırmadan kurulan TBMM’yle büyük bir ivme kazanmıştır.
İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgal güçleri, yani emperyalizm, bizi parçalamak istiyordu. Biz, millî birlik ve bütünlüğümüzü koruyarak onların planlarını bozduk. Kurtuluş Savaşımız, milletçe kenetlenmemizi sağlamıştır. Parçalanmak istenen millet, birliğini koruyarak Cumhuriyeti kurmuştur. TBMM’nin kuruluşu, aslında Cumhuriyetimizin kuruluşudur.
Ordusuz kalan milletler, başka devletlerin ayakları altında kalır. Bu yüzden, düşman bizi ordusuz bırakmak istiyordu. Mondros Ateşkes Antlaşması, Türk Ordusunun silahsızlandırılmasını ve dağıtılmasını ön görüyordu. Biz onlara düzenli ve daha güçlü bir millî ordu kurarak cevap verdik.
TBMM’nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Millî Mücadeleye, millete güvenerek önderlik etti. Büyük Önder, Türk Milletine duyduğu güveni, en zor ve sıkıntılı günlerde ifade etmiştir. O, hiçbir zaman milletten umudunu kesmemiştir. TBMM’nin kurulması, ordunun yeniden örgütlenmesi, Türk Milletinin işgal güçlerine karşı ayağa kaldırılması, Sevr’in çöpe atılması, Gazi’nin Türk Milletine duyduğu güveni boşa çıkartmamıştır.