“Yeşil Vadi” kavgası Yalova’ya taşındı! Seferoğulları ile Tellioğulları’nı çatışmanın eşiğine getiren Yeşil Vadi mücadelesi, Yalova sahilinde devam ediyor. Mütekait devlet memurlarının volta attığı sahilde yan yana yer alan üç kafe, sinema sahnelerinin heyecan verici Yeşil Vadi kavgasının fitilini yeniden ateşledi.
Yalova sahilinde Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi adında üç kafe yer alıyor. Kafeler, birbirine kırk elli metre mesafede. Yalova Ale Şemsettin Köprüsü’nden batıya doğru yüründüğünde Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi kafelerinin önünden geçiliyor.
Kafeler doğudan batıya doğru alfabetik olarak sıralanmış.
Yeşil Vadi için çatışan bu ezeli rakipler nasıl olur da bir arada yaşayabilir?
Darısı diğer rakiplerin başına!
Seferoğulları ile Tellioğullarının nabız atışları, Yeşil Vadide duyuluyor.
Yeşil Vadi, iki ezeli rakipten daha güvenli. Önündeki yaşlı zeytin ağaçlarından biri zincire vurulmuş. Sök sökebilirsen! Zeytin ağaçlarını kucaklayıp götürmek, nerdeyse imkânsız. Lokanta-kafenin girişindeki heybetli kavak ağacını kökünden söküp götürebilecek bir babayiğide rastlayana aşk olsun!
Yeşil Vadi güvenli, ama ezeli rakipler Seferoğulları ile Tellioğlularının durumu pek iç açıcı değil.
Seferoğulları, sezonu kapatırken sandalye ve masalarını kafenin önünde üst üste yığmış. İşletme, belli ki halka güveniyor. Halka güvenmekten başka yol mu var sanki! Yalovalılara emanet edilen sarı, mavi, mor, yeşil, siyah ve beyaz renkli ahşap sandalyeler hemen her gün yer değiştiriyor. Bazen Marmara’da dalgalara kapılır, sandalyeler. Dalgalarla birlikte sürüklenen sandalyeler bir daha geri dönmez. Halkına güvenen Seferoğullarının ‘envanteri’nden birkaç sandalye eksilmiş olur. Sandalyelerin, gece vakti uzaklarda kurulan ‘akşam sofraları’na taşındığı da olur. Sandalyeler, kafası dumanlı akşamcıların gazabından kurtulamaz. Kırılan, kazınan sandalyelerin sayısını ancak işletme sahipleri bilir, ama büyük zarar ortada. ‘Pişmiş tavuğun başına gelmeyen’ler, sandalyelerin başına gelir. Bu gidişle, Seferoğulları yeni sezonu sandalye ve masa siparişiyle açacak. Mobilyacıların ağır çalışma temposu göz önünde bulundurularak, şimdiden sipariş vermek yararlı olabilir.
Seferoğullarının zararı keşke sandalye ve masalardan ibaret olsa… İşletmenin iki tabelasından biri ‘uçmuş’!
Uçurulmuş da olabilir.
Tellioğulları sandalye ve masalarını içeri alarak akıllılık etmiş, İşletme çevresinde oturacak sandalye arayanların düş kırıklığını dert etmeye değmez. Tellioğulları güvenlik konusunda Seferoğullarına ‘fark’ atmış! Penceredeki güvenlik uyarısı, CIA’yı bile kıskandıracak türden:
“İçeriye girme! Kameradan bakılıp adli işlem yapılacaktır.”
Kapıya bakıyorum, açık! Kapının zorlandığı kesin! Birileri içeri girmiş. Acaba içeriye kim girdi? Okuma yazması olmayan biri olabilir mi? Belki… Uyarıyı okumuş olsaydı başına gelebilecekleri düşünür, vazgeçerdi. Halkımız adli işlemlerden pek korkar! Gece vakti kafası bulutlanmış bir akşamcı soğuktan korunmak için de kapıyı zorlamış olabilir.
Kameralar yanılmaz!
Bekleyip göreceğiz.
Seferoğulları ile Tellioğulları zor günler geçirirken, Yeşil Vadi, kavga ve çatışmalardan uzak, huzur içinde varlığını sürdürüyor.
Yeşil Vadi, bir zeytin dalını bile kemirgenlere kaptırmamanın tadını çıkarıyor.
Yaşasın Yeşil Vadi!
Yeşil Vadi, hepimizin olacak!
(Yalova, 9 Aralık 2019)