ÖZET

            Türkiye ulusal eğitimi   küreselleşmeye kurban edilmektedir. Ulusal pazarın tasfiye sürecinin   hızlandırılması, eğitimin ulusal niteliklerinden bütünüyle arındırılması  sorununu  da beraberinde  getirmiştir.  Eğitim  sistemimizin- elli yıllık erozyona rağmen-  varlığını sürdüren  ulusal niteliği, uluslararası  bir saldırıyla  karşı karşıyadır.    Belirli gün ve haftalar;  öğrencilere  yurt sevgisi, ulusal tarih bilinci, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik duygularının kazandırılmasında  önemli roller oynamaktadır.  Belirli günler, ünitelerle birlikte  ele alınan ve  çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen  etkinliklerden dolayı  eğitimin  vazgeçilmez   öğelerindendir. 

            GİRİŞ

Millî  Eğitim Bakanlığı,  eğitimde reform    çalışmalarını  giderek  yoğunlaştırıyor.  Reformda  en dikkat çekici nokta, eğitimin  ulusal  özelliklerinin  törpülenmesidir.    Eğitimin ulusal niteliği genel sorunlar (ezbercilik,  başarısızlık vb.)  öne çıkarılarak   tahrip edilmektedir. Bunca reforma karşın  eğitimin can alıcı sorunlarına  somut  çözüm üretilmezken,    var olan  olumlu  değerler  yok edilmektedir. Belirli gün ve haftaların kaldırılması girişiminin  bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir. Sözde reformla,  ulusal eğitime yeni bir çalım atılmaktadır.

Millî  Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,  bazı mahalli gün ve bayramların kaldırılacağını  ve böylece çocukları gereksiz teferruatlardan kurtaracaklarını belirterek şunları söylüyor: “Eğitim öğretimin olduğu  her gün  ya bir şey günüdür, ya bir şey haftasıdır. Çocuklar bunlara hazırlanmaktan, öğretmenler de  bu günleri kutlamaktan  eğitim-öğretim yapamıyorlar.”  (Cumhuriyet, 2004). 

Eğitim  ve okul yöneticileri,  genel olarak, tahta başında geçirilmeyen saatleri dersten saymamaktadır. Onlara göre   tiyatroda, sporda, halkoyunlarında  ve diğer çeşitli sosyal etkinliklerde  geçirilen zaman  boşa  harcanmış demektir. Belirli gün ve haftalarla ilgili  etkinliklere yaklaşım da,  MEB’in tutumu  bir yana bırakılırsa, bu doğrultudadır.  Çünkü MEB, eğitimi,  AB’nin  hassasiyetlerinden dolayı ulusalcı özelliklerinden arındırmaktadır.

Belirli Günlerde  Dersler Aksatılıyor mu?

Çocuğun zihinsel gelişimi  tümdengelimden   tümevarıma  doğrudur.  Çocuk bütünü algılar  ve onu  anlamaya çalışır.  Baskın olan tümdengelim olduğundan, kazandırılacak istendik davranışlar parça parça değil; tersine  bir bütünlük içinde  verilmelidir (Sönmez, 1999:18).

İlköğretim okullarında  öğretimde toplulaştırma esastır. İlköğretim öğrencileri  varlıkları ve  olayları  toptan  algılama  özelliğine  sahiptir.  Ünite çalışmaları, bir bütünlük ifade eder. Çocuğun  zihin ve beden  gelişimi ile  birlikte  sosyal  gelişimine de imkân verir (Kocaoluk, 2000:12-14).

Üniteler diğer derslerle bağlantılı olarak  işlenmektedir. Örneğin,  5. sınıf  sosyal bilgiler  dersinde işlenen “Vatan ve Millet” adlı üniteyi ele alalım.  Bu ünite  işlenirken, Türkçe dersinde   vatan ve  millet  kavramlarıyla  ilgili şiir, öykü ve  denemelere yer verilir; resim dersinde   vatan konulu çalışmalar yapılır;  müzik dersinde   üniteyle ilgili şarkı  ve türküler öğretilir; matematikte de konuyla ilgili çeşitli işlemler  kavratılır. 

Belirli gün ve haftalar eğitim öğretimin ayrılmaz  bir parçasıdır. Planlamada  belirli günlerin tarihleri dikkate alınmakta ve her ünitenin  içeriğine uygun güne denk getirilmesine  önem verilmektedir.   Kutlama ve anmalarda derslerin aksatılması söz konusu  olamaz. Çünkü  üniteler millî bayramlar, belirli gün ve haftalara  paralel bir biçimde işlenmektedir. Örneğin “Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?”, “Cumhuriyet Bayramımız ve Atatürk” üniteleri  Atatürk’ün ölüm yıldönümü ve Cumhuriyet Bayramı’na,   “Bizim Bayramımız 23 Nisan”  ünitesi  ise  23  Nisan’a   denk gelecek şekilde işlenmektedir.   “Sağlıklı Büyüyelim”, “Taşıtlar ve Trafik”,  “Canlılar ve Hayat”, “İnsan ve Çevre” vb.  ünitelerin zamanlamasında da içeriğe uygun  belirli gün ve haftalar dikkate alınmaktadır.

MEB  Kafa Karıştırıyor

            Okullarda yaklaşık   35-40 dolayında (Bazı yörelerde birden çok  Türk kahramanın yaşaması vb. nedenlerden dolayı sayılarda küçük değişiklikler olabilir) gün kutlanmaktadır. Fakat MEB’in internet  sitesinde (2004) toplam  107    belirli gün ya da haftaya yer verilmiştir!  MEB,   okullarda resmen kutlanmayan  onlarca  gün ya da haftayı  resmî  sitesinde “Belirli Gün ve Haftalar”  başlığıyla  duyurmaktadır. Böylece,  okullarda,   söz konusu günlerin de  zorunlu olarak kutlanacağı   yanılgısı  yaratılmaktadır. MEB sitesinde; Camiler Haftası, İş Güvenliği Haftası, Danıştay ve İdarî Yargı Haftası, Dünya Madenciler Günü, Kutlu Doğum  Haftası,  Avukatlar Günü, Dünya Meteoroloji Günü, Ebeler Haftası,  Organ Nakli Haftası,  Dünya Konut Günü, Dünya Mimarlık Günü  vb.   gün ve haftalara yer verilmiştir.   Okullarda resmî olarak kutlanmadığı halde bu kadar gün ve haftaya yer verilmesinin  birkaç nedeni olabilir. Bunlardan birincisi,  okullarda normal koşullarda  kutlanamayan bazı gün ya da haftaların (Camiler  Haftası vb.) kutlanmasına   yasal   zemin  hazırlamaktır.  İkinci neden olarak, akla,  ulusal günlerin kutlanmaması konusunda  kamuoyunun ikna edilmesi düşüncesi gelmektedir.  Bu kadar gün ve haftayı görenler,  kutlamalara  son verilmesi konusunda MEB’e hak verebilir.

MEB’i Rahatsız Eden Günler

            İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Çalışma  Yönetmeliği’nin  (Anonim, 1983)  59. maddesi (Değişik:10.09.1985  tarih ve 18864 sayılı Resmî Gazete; 24.02.1997 tarih ve 2472 sayılı Tebliğler Dergisi) doğrultusunda   ilk ve orta dereceli okullarda kutlanan   belirli  gün-haftalardan bazıları şunlardır: Atatürk Haftası,  24 Kasım Öğretmenler Günü, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası, Enerji  Tasarruf  Haftası,  Kızılay Haftası,  Sivil Savunma Haftası, Kütüphaneler Haftası,  Orman Haftası,  Yeşilay Haftası,  Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası, Türk Harf Devrimi Haftası, Hava Şehitlerini Anma Haftası,  Sakatlar Haftası,  Çevre Koruma Haftası, Türk Büyüklerini Anma  Günleri, Kahramanlık Günleri. Ulusal devletin tasfiyesine yönelik  girişimlere hız verilince, belirli günlere  Avrupa Günü  de eklenmiştir. (Bu yönetmelik,   13 Ocak 2005  tarihinde  yürürlükten kaldırılmıştır.  Yürürlükten kaldırılan yönetmelik   yerine  İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği  yürürlüğe   girmiştir. Yeni  yönetmelikte  Türk Harf  Devrimi Haftası, Dil Bayramı,    Saltanat  ve  Hilafetin Kaldırılması, Öğretim Birliği Yasası  vb.  günlere  yer  verilmemeiştir.)

            Kurtuluş Günleri: Ateşi ve İhaneti Gördük!

Gaziantepli  öğrenciler,  MEB’in girişimi başarılı olursa, kurtuluş günlerini Nazım Hikmet’in “Kurtuluş Savaşı Destanı”ndaki     şu   dörtlükle  kutlayamayacaklardır:

ntep sıcak,

Antep çetin yerdir.

Antepliler silâhşor olur.

Antepliler yiğit kişilerdir.

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla,  düşman eline geçen bölgenin  geri alındığı tarih o bölgede mahallî kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır. Güçlü bir antiemperyalist mücadele geleneğine sahip olan ülkemizde kurtuluş kutlamalarından daha doğal ne olabilir? Genç  kuşaklara yurt sevgisi ve   bağımsızlık bilinci kazandırmada  önemli rol oynayan kurtuluş günlerinin eğitim öğretim etkinliklerini sınırlandıracağı  iddiası  dayanaksızdır. Kurtuluş günü etkinlikleri  bir anlamda   ulusal tarih dersi işlevi görmektedir. Mahallî kurtuluş günlerinde, ulusal  direnç,  “Yaralı, yorgun, fakir milletin, köle olmamak ve iki kat soyulmamak için  en azılı düvellerle dövüşen”   bir ulusun evlatlarında    yeniden bilince dönüşür.

  Öğrencinin,  Millî Mücadele’de,  yaşadığı  çevrenin  oynadığı rolü  yaparak ve yaşayarak (*) öğrenmesi,   eğitim-öğretime engel olarak gösterilebilir mi?  Kutlamalara tepki duyanlar, ulusal tarih  bilinci söz konusu olunca,  öğretimde  yakından uzağa ilkesini de önemsememektedirler. Büyük tehditlerle karşı karşıya olduğumuz   günümüz koşullarında mahallî  kurtuluş günlerini belleklerden kazıma girişimi Türkiye’nin ihtiyaçlarıyla  da  çelişmektedir.           

Kurtuluş günleri   kaldırıldığında, hiç kuşkusuz, “Kanlı bankerler pazarında memleketi Alamana satanlar, yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar”   bayram edeceklerdir. 

 

Belirli Günlerde Yapılan Etkinlikler

            Kutlama ve anmaların  can sıkıcı törenlerden ibaret olduğu düşünülmemelidir. İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Çalışma  Yönetmeliği’nin  (Anonim, 1983) 60. maddesinde, belirli gün ve haftalarda hangi etkinliklere  yer verileceği ayrıntılı olarak belirtilmiştir: Konuşma,  yazı,  şiir, resim, sergi,  broşür, afiş, gösteri,  film,  temsil, halk oyunları, rontlar,  ziyaret. Bu  etkinlikler okul gazeteleri  ve  eğitim amaçlı  gezilerle (Anıtkabir, tarihsel mekânlar, müze ve ören yerleri, doğa vb.)  zenginleştirilebilir. Kuşkusuz  etkinliklerin zenginleştirilmesi ve çok sayıda öğrencinin katılımının sağlanmasında okul yöneticileri ve öğretmenlerinin tutumu belirleyicidir.  

Öneriler

·         1739 sayılı  Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 5. maddesinde, “Millî eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.”  hükmüne yer verilmiştir. Belirli günler,  bu madde dikkate alınarak,  yeniden düzenlenmelidir.  Sözgelimi  ulusal çıkarlarımızı ve bütünlüğümüzü  tehdit eden uluslararası kuruluşlarla   (Avrupa Günü, NATO  Günü)  ilgili  günler  programdan çıkarılmalıdır.

·         Kurtuluş Savaşı’nda   rol almış  Kuvâyi Milliye önderleri ve  mahallî  kahramanların (Yahya Kaptan, Hasan Tahsin, Karayılan,  Sütçü İmam vd.) resimleri,  özgeçmişleriyle birlikte,   kendi bölgelerindeki  okullara  asılmalıdır. 

·         Öğrenciler arasında okul, il ya da ilçe genelinde  kurtuluş günleri ile ilgili araştırma, resim, şiir, kompozisyon, öykü  yarışmaları  düzenlenmeli,  dereceye giren  eserler  yerel yayın organlarında  yayınlanmalıdır.

 

Dipnotlar

(*) Kurtuluş günü etkinliklerinde sadece öğrenciler değil,  yöre halkı  da  çeşitli görev ve sorumluluklar  almaktadır.  Bu nedenle,  kutlamalar öğrencilerin yanı sıra  yöre halkının da  ulusal bilincini geliştirmektedir.  Bugün bize medeniyetin beşiği olarak sunulan  İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan vb. Batılı ülkelerin bir zamanlar vatan topraklarımıza  göz diken ‘tek dişi kalmış canavar’ oldukları düşüncesinin toplumumuz  tarafından  bilinmesinin ne gibi sakıncaları olabilir?  Kurtuluş yıldönümlerinde, temsili de olsa, yurt topraklarını işgal edenlerin   denize dökülmesi  ulusal tarih bilincimizi pekiştirmekte, vatana sahip çıkma konusundaki duyarlılığımızı artırmaktadır.

 

Kaynaklar

Anonim. (1983). Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar Çalışma Yönetmeliği.  Tebliğler  Dergisi, 06.06.1983, Sayı:2140.

Cumhuriyet. (2004.23.09).

Kocaoluk, Mehmet Şükrü; Kocaoluk, Fatma. (2000). İlköğretim Okulu Programı 1-8. İstanbul: Kocaoluk  Yayıncılık  Sanayi ve  Ltd, Şti.

MEB. (2004). (http://www.meb.gov.tr/belirligunler/belirli_gun.htm)  

 

Sönmez, Veysel. (1999).  Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu.  İstanbul: Millî  Eğitim Bakanlığı Yayınları.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault