Ayağı kırıldıktan sonra kapı dışarı edilen Kır At (Ayağa kalkmaya mecbur!)
Ayağı kırıldıktan sonra kapı dışarı edilen Kır At (Ayağa kalkmaya mecbur!)

Onu ilk olarak iki hafta önce görmüştüm. Gözlerinden akan hüzün, kapı dışarı edilen emektarın tanımsız acısına işaret ediyordu. Anlaşılan, yıllarca hizmet ettiği sahibi, kırılan sağ ön ayağından sonra sokağa salmıştı. Bir zamanlar yelelerini okşayan binicisiyle rüzgâra meydan okuduğu yıllar geride kalmıştı. Sakat kalmıştı Kır At.  Sırtından inmeyen binicisinin işine yaramıyordu artık.  Kırık ayakla ne kadar yaşadığı, nasıl acı çektiği bilinmiyor. Kırığa kimse müdahale etmemişti. Ayağını basarken çektiği acılara duyarsız kaldı insanlık.

Kahreden yalnızlık
Kahreden yalnızlık

Bir fotoğraf karesi için kedileri okşayan, sofrasında köpek ağırlayan siyasetçilerden habersiz geçirdi ömrünü. Makamını hayvanat bahçesine çeviren bürokratlar, kedi ve köpeklerle antrenmana çıkan hayvan severler de görmedi onu. Önünden defalarca geçen hayvan ambülansının da dikkatini çekmedi. Kentin reklam panolarında sergilenen iyilikler onun semtine uğramadı.  Yalova Ziver Tüzel Sokak ile Sanat Sokak arasına âdeta hapsedilen Kır At, kadirbilmezliğin acısına ne kadar dayanabilecek acaba? Gece vakti, Sanat Sokak’taki Müzik ve Sanat Akademisinin yakınında, bir söğüt ağacının altına uzandı. Hava soğuktu. Kırağı tutmuştu çimenler. Sabah okula giden öğrenciler, fabrika yoluna düşen işçiler, devriye gezen polisler, sahilde yürüyüşe çıkan mütekait devlet memurları, iş yeri sahipleri… Daha niceleri geçip gidiyor önünden. Genç bir kadının sesi duyuluyor sadece:-Ölmüş mü?

Saat 07.31’di. At kımıldamıyordu. Sağ tarafının üzerine yatmıştı. Sol gözü açıktı. Dişleri görünüyordu. Başını söğüt ağacının gövdesine doğru uzatmış, sol ön ayağını bükmüştü. Dakikalarca kımıldamadı. 09.40’ta, havanın ısınmaya başladığı, deredeki hareketliliğin arttığı  saatte son bir çabayla kaldırdı başını. Başını taşıyamadı gövdesi, saniyeler içinde yere yığıldı. Ölmüş müydü yoksa? Altına sığındığı söğüt ağacı son yapraklarını onun için mi döküyordu?

Güneş ışınlarıyla yeniden ayağa kalktı, Kır At.

Kır At, dirisine değer vermeyen, ölümü yücelten sisteme meydan okuyor bu kez.  Kendisinden bir avuç arpayı bile esirgeyenlere inat, yaşamaya devam ediyor!

Kır At, kendisinden bir avuç arpayı bile esirgeyenlere inat, yaşayacak!
Kır At, kendisinden bir avuç arpayı bile esirgeyenlere inat, yaşayacak!

 (Yalova, 12 Kasım 2019)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault