Mehmet Kanber
Mehmet Kanber

Yalnızlık can sıkıcı ve kahredicidir.  Bu sıkıcı ve bunaltıcı durum,  toplum sağlığı açısından  risk etkenidir. Yalnızlık, toplumsal ölüm ve yok oluşların bir diğer adıdır. Yalnızlığın yenilgisi,   toplum sağlığının temel ölçütüdür.  Yalnızlık ve yabancılaşma, dağılma ve tükenmeyi tetikler. Yalnızlaşan toplumlar ayakta kalamaz. Bunu, yatalak hastaların kaderine benzeyen acı bir durum olarak da tanımlayabiliriz.

Bütün canlılar yalnızlığa meydan okur!

Canlılar yalnızlığı sevmez. Onların doğasında yalnızlıktan eser yoktur. Doğa, yalnızlığa direncin en güzel örnekleriyle doludur. Doğada etkileşim hâlinde  olmayan bir varlıktan söz etmek olanaksızdır. Atmosferdeki suyun yeryüzüne yağmur olarak inmesi için soğuk havayla teması zorunludur. Bitkilerin toprakla, hayvanların bitkilerle, Güneş'in doğayla etkileşimi yalnızlığın doğaya aykırı bir olgu olduğunu göstermektedir.  

Sözgelimi kuşlar cıvıltısını doğayla paylaşacak kadar cömerttir. Bir kuş sesini kendisine saklamaz, doğayla paylaşır. Daha doğrusu kuş, sesini doğayla paylaşarak mutlu olan bir varlıktır. Ceviz ağacının kovuğundaki sincabı, şekerleme yapan ayıyı, tırpan sallayan çiftçiyi, salıncaktaki bebeği mutlu etmek, kuşların evrensel gerçeğidir.

Sadece kuşlar mı? Kaçkar Sıradağları'ndan yola koyulan  dereler de yalnızlığı sevmez.  Birlikten kuvvet doğar! Bunu irili ufaklı dereler iyi bilir. Kaçkar'ın   Karadeniz'e dönük yüzü, birleşerek güç toplayan derelerin aydınlık yüzüdür. Dereler yalnızlıktan kurtulduğunda, fırtınaya dönüşür ve deli gibi akar. Fırtına Deresi, yalnızlıktan bunalan derelerin yarattığı gök mavisi bir akarsudur. Ardeşen'in 2 km batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına Deresi, betonlaşmaya ve yağmaya direnen Karadenizlilerin en büyük güç kaynağıdır.

Rıfat Ilgaz’ın 'sarı yazmalı', 'kırmızı paçalıklı' ve 'allı morlu önlüklü' kadınları, Fırtına Deresi'ndeki kemer köprülerden Türkiye'ye umut ve direnç yaymaktadır. Kemençe, sadece Fırtına Deresi'nin değil, Karadeniz'in ormanlarına, börtü böceğine, derelerine, balığına, yer altı zenginliklerine sahip çıkan bir halkın en etkili silahı olmaktadır.

Kemençe, ateş kusan bütün silahları etkisiz kılmaktadır.

Mehmet Kanber kızıyla birlikte
Mehmet Kanber kızı Burcu'yla birlikte

İlk Çığlığına Kemençe Eşlik Etti

Mehmet Kanber, gözlerini kemençeyle açmıştır. Onun ilk bebeklik çığlığına kemençe eşlik etmiştir. Trabzon'dan Kocaeli'ne gelen Kanber ailesi, kemençeyi de beraberinde getirmiştir. Minik elleri, gözleri ve kulaklarıyla dünyayı keşfetmeye çalışan bebek Kanber'in hayatını kemençe biçimlendirmiştir. Kemençe eğilmeyen, bükülmeyen, teslim alınamayan, başı dik Karadeniz'in sembolüdür.

Karadeniz, başı dik yaşama başarısını  kemençeye borçludur. Horon ve kemençe, emperyalizmi Karadeniz'e gömen bir halkın en büyük dayanağıdır. Mehmet Kanber'in  vatan tutkusunun kaynağında, dedelerinden devraldığı  bu kültürel miras yatmaktadır.

Hızır Acil Servis!

Mehmet Kanber, Pakmaya Huriye Pak İlköğretim Okulunun 'Hızır Acil Servisi'dir. Sadece Pakmaya Huriye Pak mı?  Sırrıpaşa Mahallesi'ndeki komşuları da onun kapısını çalar. Kanber, dara düşenlerin aklına ilk gelen kişidir. Yardım çağrılarını karşılıksız bırakmaz.  Onun reddettiği bir yardım çağrısına rastlamak mümkün değildir. 1994 model, kırmızı renkli "Kartal"ı, yıllarca ambulans gibi çalışmış ve hizmet vermiştir. Kaza yapan  öğretmenin, hastalanan mahallelinin, uçağa yetişmeye çalışan yolcunun telefonunda kayıtlı ilk isim Mehmet Kanber'dir. Sadece ilk yardım kuruluşlarının  telefonlarının susmadığı sanılır. Oysa onun telefonu yedi gün yirmi dört saat açıktır. Telefonu, Hızır Acil Servis'in santrali gibi susmamaktadır.  

Sırrıpaşa Mahallesi, yardım çağrılarından dolayı telefonları susmayan Mehmet Kanber'e ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşamaktadır.

Pakmaya Huriye Pak İlköğretim Okulunda onun elinin değmediği bir yer yoktur! Bozuk kapılar, yerinden oynayan tablolar, tehlike yaratan dolaplar,  taşınması gereken  ders kitapları,  kaza geçiren öğrenciler, monte edilecek tahtalar vb. hemen her şey okulun  Mehmet abisini göreve davet etmektedir.

Hiçbir yardım çağrısını geri çevirmez!

Tulumunu giyer, malzeme çantasını alır ve işe koyulur. Oto tamirciliğinden emekli bu yetenekli ustanın halledemeyeceği bir sorun bulunmamaktadır. Düşme, çarpma vb. nedenlerden dolayı yaralanan öğrencileri, anne ve babalarından önce hastaneye yetiştiren kişidir. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, elinde öğrenci belgesi, hasta bir öğrenciyi tedavi ettiren ve başından ayrılmayan güler yüzlü birine rastlarsanız, bilin ki odur.

 

Mehmet Kanber oğlu Ömür'le birlikte
Mehmet Kanber oğlu Ömür'le birlikte

Yorulmak ve Yüksünmek Yok!

Mehmet Kanber’i birkaç sözcükle ifade etmek hem çok kolay hem de çok zordur. En önemli özelliğinin yüksünmemek olduğu söylenebilir. Onu göreve çağırdığınızda iş, güç, yoğunluk vb. gerekçelerden hiçbirini duyamazsınız. Vereceği cevap kesin ve nettir:

“Hemen geliyorum!”

Gelir, mutlaka gelir!

Onun geleceğinden emin olmanız için ‘geliyorum’ demesi yeterlidir. Bilirsiniz ki, belirtilen gün ve saatte kırmızı Kartal’ıyla sizi beklemektedir.

Bir önemli özelliği de işe vaktinde koyulmasıdır. İşleri erteleme ya da  bir sonraki güne havale etme gibi bugün olağan sayılan alışkanlıklara sahip değildir.  Yapılması gereken işi ne erteler ne de geciktirir. Onun sözlüğünde ‘bakarız’, 'düşünürüz', ‘geliriz’, ‘yaparız’ vb. ucu açık ifadeler yer almamaktadır. O, kesin hüküm bildiren ifadelerle işe sarılmakta ve herhangi bir görevi ertelememektedir.  

“Bir saat sonra ordayım!”

Verdiği saatte iş başındadır.

2009-2010 yıllarında, Kartal’ıyla  haftada üç gün İstanbul’a giderdik. Tarihi araba bir gün bile arızalanmamıştır. Mehmet Kanber, arabanın bakımını yaparken, derslerimizi bizden daha çok düşünmüş, âdeta bizim yerimize ders çalışmıştır. Bir gün bile arızalanmayan araba  hep vaktinde hareket etmiştir.

Huriye Pak İlköğretim Okulunun gözü, kulağı ve çarpan yüreğidir. Okul Aile Birliğinde başkanlık yaparken de tulumunu çıkarmamıştır. Devletin parasını kendi  öz varlığı  gibi korumuş, kamu cebini karıştıran yankesicilere karşı kararlı bir duruş sergilemiştir. 

O, Cumhuriyet kültüründen beslenen bir aydın ve vatanseverdir. Onu dimdik ayakta tutan vatan ve insan sevgisidir.  Mehmet Kanber, Meşrutiyetlerle başlayıp Cumhuriyetle devam eden iki yüz yıllık aydınlanma sürecimizin yüz akı, Türkiye'yi dize getirmek isteyenlerin  yenilgisini kaçınılmaz kılan büyük dirençtir. 

Mehmet Kanber, Fırtına Vadisi'nden Türkiye'ye akan  büyük  ırmaktır.

Türkiye, Mehmet Kanberlerle geleceğe umutla yürümektedir.

 

1994 Model, Emektar Kartal
1994 Model, Emektar Kartal

(Körfez, 21.06.2018)

 

Kaynakça:

Ilgaz, Rıfat. (1998). Sarı Yazma, İstanbul: Çınar Yayınları. 

http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR,10064/rize-firtina-deresi.html  Erişim: 20.06.2018.

https://tr.wikipedia.org/wiki/F%C4%B1rt%C4%B1na_Deresi#/media/File:F%C4%B1rt%C4%B1na_Deresi_@_Rize_-_Turkey.JPG Erişim: 20.06.2018.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault