Hüseyin Canerik
Ceviz, yüzyıllara meydan okuyan bir ömür sürer. Onu toprakla buluşturanlara karşı borcunu son dalı kuruyana kadar öder. Cevizi toprakla buluşturanlar, gelecek kuşaklara ve yaban hayata aslında bir servet bırakmış olur. Sadece insanlar değil, sincaplar, ayılar, kargalar, saksağanlar ve börtü böcek de cevizle beslenir.
Koca gövdesi ve gökyüzünü öpen dalları, nice canlıya ev sahipliği yapar.
Pülümür Kırmızıköprü’yü Mezra, Kaymaztepe, Akdik, Kovuklu, Boğalı, Kocatepe, Sarıgül, Dağbek, Karagöz, Çakırkaya’ya bağlayan kara yolunun 2. km’sinde yer alan ceviz, kim bilir kaç kuşağı sonsuzluğa uğurlamış.
1950’li yıllarda Kocatepe, Sarıgül, Çakırkaya köylerinde yaşanan ceviz kıyımından kurtulmayı başarmış.
İlkbaharda coşan dereye kafa tutmuş. Bir zamanlar iki değirmen çarkını çeviren Pişi Deresi’ne paralel uzanan kökleriyle sımsıkı tutunmuş toprağa.
At sırtında ölüme giden genç kadının, kanına girilen masum köylülerin, feodal zorbalığın yaka paça kocaya verdiği genç kızın, hayatı çalınan gelinlerin yoldaşı.
Cevizle dostluğumuz, yarım yüzyılı aşkın. Onu hemen her sabah selamlamadan yola devam etmek mi, asla!
Zor yollar, ulu ağaçların beslediği umutlarla aşılır…
Bu yazı, 31 Temmuz 2023 tarihli Pülümür Haber’de yayımlanmıştır.
https://pulumur.org/2023/07/31/pulumur-mezra-koyu-pisi-deresi-kiyisinda-bir-ulu-ceviz-agaci/
(Pülümür Mezra köyü, 31 Temmuz 2023)