Seçime sayılı günler kaldı. Partiler seçim bildirgelerini açıkladı. Bazı genel başkanlar, içeriğinden haberdar olmadıkları bildirgeleri ‘promter’ denen teknoloji harikası cihazdan okudular. Seçime kadar da okuyacaklar. Piyasa fiyatı 2 bin 500 dolardan başlayan bu harika cihaz, liderlerin can simididir. Bu parayı bulanların lider olabilmeleri için okur yazar olmaları yeterlidir. Üniversite okumaya, yüksek lisans ya da doktora yapmaya ne lüzum var!
Hem liderlik diplomayla değil, sahada kazanılır.
Prompter yorulmaz ve unutmaz! Yanılmaz ve yanıltmaz. Yeter ki doğru bilgiler yüklensin. Yazılar, konuşma süresi dikkate alınarak yüklenir. Böylece prompter bağımlısı liderler belirlenen sürede takılmadan konuşma (okuma) ayrıcalığına da sahip oluyorlar.
Kim demiş Türkiye okumuyor, diye!
Yazılar zeytin yağı gibi akıyor ağızlarından. Dillerinden Pülümür’ün süzme çiçek balı damlıyor sanki. Milletin gözünün içine değil, ‘prompter’e bakıyorlar.
Promter sevdası!..
Gözlerini bu cam ekrandan ayıramıyorlar.
Varlığım promtere armağan olsun!
Promterde ne yazıyorsa o, ne eksik ne de fazla! Lider, seçim bildirgesi diye ekrandan akan yazıları okuyor. Asgari ücretle çalıştırılan memurlara yazdırılan yazıların içeriğini hiçbir zaman öğrenemiyor.
Prompter sayesinde sayısal veriler, tarihler, isimler Erzincan Çağlayan Girlevik Şelalesi gibi, dillerden dökülüyor. Kameralar bu cihazı göstermiyor, yasak! Liderlerin okuduğunu duyurmak, suç! Diyelim ki prompter bozuldu. O zaman ne yapıyorlar? Kendilerini çılgınca alkışlayan kitleyi yeni fark ediyorlar. Şaşkınlık ve acz içinde bekliyorlar. İki basamaklı sayılarla en basit işlem yapmakta bile zorlanıyorlar. Hangi ilde, niçin toplandıklarını bile hatırlayamıyorlar. Liderler kitleye, kitle de liderlere bakıyor.
-??????
Gürleyen, masaya yumruk indiren, millete hakaret eden liderlerin bir promterlik canı var sizin anlayacağınız.
Okur okumaz unutuyorlar. Vaatlerini de unutuyorlar! Nerede, ne konuştuklarını, kime, ne söz verdiklerini hatırlamıyorlar.
Buna siyasetin Alzheimer süreci diyebiliriz.
Vaatler, okunur okunmaz unutuluyor.
Mebus Olmaya Karar Verdim
Boş yere yapılan seçim vaatleri beni siyasete mecbur etti. Sizin anlayacağınız bu seçimde mebus olmak için yasal bütün gereklilikleri yerine getirdim. Başvurum ilgili parti tarafından onaylandı. Artık resmen adayım! Seçime iş olsun diye değil, sorunları çözmek için giriyorum. Yaklaşık bir hafta boyunca üzerinde çalıştığımız seçim vaatlerini basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladım. Yoğun ilgi gören toplantıdaki bir eksiklik gazetecilerin ilgisini çekmiş olmalı ki, hemen sordular:
-Efendim, prompteriniz yok mu?
Soru üzerine ilk vaadimi açıkladım:
-Prompterli siyasete son! Siyasette yaşanan prompter kirliliğine son verilecek, konuşmalar halkın gözlerinin içine bakılarak yapılacak!
Gazeteci şaşkınlık içinde sordu:
– Prompter sektörünün en sadık müşterileri siyasetçiler. Bu durumda prompter ithalatçıları ne olacak? Evlerine ekmek götüremeyecekler mi? Bu alanda çalışanlar işsizliğe mi mahkûm edilecek? Prompter stokları ile ilgili bir çözümünüz var mı?
Önümde prompter olmadığı için konuyu değiştirdim ve diğer vaatleri sıraladım.
Promptersiz Seçim Vaatleri
Adliye kaleminden mütekait orta halli bir memur olarak şahsıma yapılan parlak teklifi geri çeviremezdim. Kötülüklerle Mücadele Partisi (KMP), bana listenin ilk sırasında yer vererek ‘promter’e savaş açtı. Genel Başkanımız Hüdaverdi Yiğitoğlu, seçim bildirgesi hazırlama kurulunun başına beni atayınca hep birlikte kolları sıvadık. İlgili kurullarda görüşülerek karara bağlanan seçim bildirgemizi, gösterişli oteller yerine, maden işçilerinin vardiya çıkışı sırasında kamuoyuyla paylaştık:
- Prompter yasaklanacak: Prompter ithalatına son verilecek, siyasetçilerin prompter kullanmaları yasaklanacak. Promptere harcanan kaynaklar ülke kalkınması için değerlendirilecek.
- Trafik terörüne, at ve eşeklerle son verilecek: Trafik terörünün kökünü kazımak için kent içi fayton hizmetleri başlatılacak, dileyenlere at, eşek, katır vb, binek-yük hayvanları dağıtılacak. Devlet, binek hayvanlarının beslenme ve sağlık giderlerini karşılayacak.
- Fayton makam aracı olarak kullanılacak: Yöneticiler faytonla işe gidip gelecek. Makam araçları savurganlığına nokta konulacak.
- Trafik magandaları hayvanat bahçesine kapatılacak: Trafikte can ve mal güvenliğini tehdit eden magandalar, ekipler tarafından toplanarak, hayvanat bahçesinde muhafaza altına alınacak.
- Kaldırımlara park edilen araçlar hurdaya verilecek: Yaya kaldırımlarına park edilen araçlar, uyarıda bulunulmaksızın, çekilerek hurdaya verilecek. Çekici giderleri, araç sahipleri tarafından karşılanacak.
- Havalı kornalar sökülecek: Gürültü terörüne yol açan havalı kornalara izin verilmeyecek. Araç kornaları sökülecek ve ülkede havalı korna üretimi durdurulacak.
- Sokağa tükürenler hastaneye yatırılacak: Turizmi baltalayan davranışlardan kaçınılmasını özendirmek amacıyla, sokağa tükürenlere karşı etkili önlemler geliştirilecek. Gırtlaktan hırıltı çıkararak tüküren, tükürüğünü ‘mikrop öldürmek’ amacıyla ayaklar altında hamura çevirenler, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırılacak. İflah olmaz tükürükçülere, tıbbi önlemlerin yanı sıra, çeşitli yaptırımlar uygulanacak.
- Plaj röntgencilerine gündüz sokağa çıkma yasağı uygulanacak: Ülkemizin önemli gelir kaynaklarından biri olan turizme darbe indirmek isteyen, tıyneti bozuk, kökü dışarıda bazı kişilerin plajlardaki turistleri tacize varan boyutta röntgenlemeleri, millî menfaatlerimize zarar vermekte, gözü helalinden başkasını görmeyen bu namuslu milletin evlatlarını kahretmektedir. Röntgenciliği sübuta eren çapkınlara gündüz sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
- Magandalar hayvan barınağına nakledilecek: Çevre kirliliği yaratmaktan başka bir işe yaramayan magandalar toplanarak hayvan barınaklarına kapatılacak. Devlet, barınaklara ödenek ayıracak.
- Para kemirgenlerine savaş açılacak: Devlet parasını kemirerek semiren kemirgenlere karşı zirai mücadele dâhil, her tür önlem alınacak. Kemirgenleri para kasalarından, milletin cebinden, tahıl ambarlarından uzaklaştırmak için, hayvan hakları çerçevesinde, harekete geçilecek.
- Öğretmenler başta olmak üzere kamu çalışanlarına bedava traş: Ekonomik zorluklardan dolayı berbere gidemeyen, bu nedenle saçı sakalı birbirine karışmış kamu çalışanlarına ücretsiz sinek kaydı traş yapılacak. Bedava traşa direnenler hakkında, ‘görevli memura mukavemet’ suçundan işlem yapılacak.
- At ve eşek eti satanlar ahırlara yerleştirilecek: Halka at, eşek ve katır eti yedirenlerle mücadele kesin zafere ulaştırılacak. Bunun için öncelikle ülkedeki tek tırnaklı hayvanlar koruma altına alınacak. Bu sevimli hayvanlara kıyanlar, tedavi amacıyla ahırlarda zorunlu iskâna tabi tutulacak.
- Gece yarısı gürültü çıkaranlara susturucu takılacak: Sokakta, AVM’lerde, apartmanlarda 50 desibelin üzerinde gürültü çıkaran, bağırarak çevreyi rahatsız edenlerin ağzına Çin malı susturucular takılacak, iflah olmayanlara gürültülü salonlarda zorunlu çalışma yükümlülüğü getirilecek.
- Sarı kamyonlar Sudan’a gönderilecek: Trafiği alt üst eden, kentleri toza boğan, havalı kornalarıyla kulakları sağır eden, ormanları yağmalayan, denizlere dolgu malzemesi taşıyan, hemen her gün bir vatandaşın ölümüne neden olan sarı kamyonlar trafikten men edilecek, kiralanan beş bin kilometrekarelik tarım alanlarının işlenmesinde değerlendirilmek üzere Sudan’a gönderilecek.
- Beton kamyonları trafikten alıkonacak: Türkiye’yi betona gömen beton kamyonları trafikten alıkonulacak ve betona gömülecek.
- Beton heykeller dikilecek: Ülkeyi betonarme yapılarla nefes alamaz hâle getirenlerin betondan heykelleri dikilecek.
- Zehir soluyan kentlere temiz diyenlerin makamı fabrikaların yanına taşınacak: Zehir soluyan kentlerin temiz olduğunu öne sürenlerin makamı fabrikaların yanına taşınacak (Zehirli gazlar, sigaradan tasarruf sağlar). Kanser merkezlerini yaşanabilir yerler olarak görenlere kirli kentlerde ikamet zorunluluğu getirilecek.
- Ateşli silahlar toplanacak: Silah bulundurma ve kullanma yetkisi kolluk güçleriyle sınırlandırılacak. Bunun dışındaki ruhsatlı-ruhsatsız bütün ateşli silahlar toplanarak geri dönüşüme verilecek.
- Atış poligonları hayvan terbiyecilerine açılacak: Kolluk güçleri dışında yapılan atış talimleri yasaklanacak, poligonlar hayvan terbiyecilerinin kullanımına sunulacak.
- Yalancılara konuşma yasağı getirilecek: Halka yalan söylediği kanıtlanan yetkililerin dilini sokmaları için eşek arıları yetiştirilecek. Bu amaçla, arı üretimi desteklenecek. Yalancılıktan hüküm giyenlere konuşma yasağı getirilecek.
- Halkı zehirleyen bacalara beton dökülecek: Denetimsiz sanayi kuruluşlarının çevreye verdiği zararlar önlenecek. Havaya zehir salan fabrika bacalarına beton dökülecek. Suları kirleten tesisler kapatılacak, sahiplerine kirli su içme cezası verilecek.
- Otel ayıları kutuplara gönderilecek: Koca göbekleri, dev cüsseleri ve kaynak savurganlığı ile literatüre giren ‘Otel Ayıları’nın beş yıldızlı otellere giriş çıkışları engellenecek, bütün ayılar doğal yaşam alanlarına gönderilecek. ‘Otel Ayıları’, piyasanın kirletemediği beyaz kutup ayılarının yanında etik değerler eğitimine alınacak.
- TV ekranlarında vatandaşı çıldırtan siyasetçilerden vergi alınacak: Radyo ve televizyonlarda sürekli konuşarak toplumun akıl ve ruh sağlığıyla oynayan siyasetçilere ağır vergi yaptırımı uygulanacak. Boş yere konuşan, ağır hakaretlerden dolayı ağzı kokan, jest ve mimikleriyle insanları delirten siyasetçilerin dillerine acı biber sürülecek.
- Belediyelerin kapısına kilit vurulacak: Yozlaşmış kurum şampiyonluğunu yıllardır diğer kurumlara kaptırmayan belediyelerin tamamı kapatılacak. Belediye hizmetleri mülki makamlar tarafından yürütülecek.
- Yalan haber yapanlar ‘Palavra Meydanı’nda teşhir edilecek: Gazete ve TV’lerde yaptıkları yalan haberlere karşılık kamu kaynaklarını ‘tokat’layan, basın onurunu ayaklar altına alan ‘gazeteci’ler, ganimetlerle birlikte, ‘Palavra Meydanı’nda halka tanıtılacak.
- Sahte raporlarla milletin hayatını karartanlara sürpriz yapılacak: Sahte rapor düzenleyerek görevini kötüye kullananlara sürpriz yapılacak.
- Sağlam gençlere ‘çürük’ raporu düzenleyenlere ömür boyu askerlik: Gerçeğe aykırı belgelerle sağlam gençleri vatani görevlerinden alıkoyanlara ömür boyu askerlik yükümlülüğü getirilecek ve işledikleri suçlar af kapsamı dışında tutulacak.
- Asgari ücreti çok bulan yetkililere asgari ücret verilecek: Asgari ücreti yeterli ya da çok bulan yetkililerin maaşları, konumlarına bakılmaksızın, asgari ücret düzeyine çekilecek.
- Çürük binalar, müteahhitler içeri alınarak, yapay sarsıntılarla sınanacak: Sağlam olmadığı düşünülen binalar test edilecek. Bu nedenle, şüphelenilen binaların tamamı boşaltılacak. Müteahhitler ile onay veren yetkililer içeri alındıktan sonra en az yedi şiddetindeki yapay sarsıntılar yoluyla binaların dayanıklılığı test edilecek.
Vaatleri yüksek sesle seslendirdim. İşçilerin büyük ilgi gösterdiği açık hava toplantısına işsizler, pazarcılar, küçük işletme sahipleri, öğrenciler, öğretmenler, sağlık çalışanları, adliye çalışanları, basın mensupları, ev kadınları, çocuklar, zanaatkârlar büyük ilgi gösterdi. Çılgınca bir alkış koptu. Bu kadar maddeyi promptersiz seslendirdiğim için beni kutlayanlardan bazıları gözyaşlarını tutamadı. Yaşlı bir kadın, yüzündeki derin izlerden süzülen gözyaşları içinde bana sarıldı. Kitlenin coşku dolu tezahüratlarıyla alandan ayrılırken cılız bir ses duyuldu. Bu, gösterişli, ama çürük bina mimarı zampara bir müteahhidin sesiydi:
“Ne olur acıyın bana. Biz binaları yaparken bu yapay sarsıntı denen alet yoktu. Eksik malzemelerde benim suçum yok, hepsine ‘Otel Ayıları’ el koydu. Beni göz göre göre yıkıntıların altında bırakmayın. Çoluk çocuğum var benim.”
Kısa bir sessizlikten sonra topluluk hep bir ağızdan haykırdı:
“Allah taksiratını affetsin!”
(Körfez, 2 Haziran 2018)
Kaynakça:
https://www.1tekvideo.com/For-Prompt-Konferans-Prompter-SET,PR-2470.html Erişim: 31.05.2018.