Pülümür Akdik köyünden Hıdır Canpolat, bugün Gemlik’te yaşamını yitirdi. Hasan Arslan, ölüm haberini telefondan bildirdiğinde derin üzüntüye kapıldım. Çocukluğunda, Hıdır Canpolat’ın çalışma yaşamına tanıklık edenlerden biriyim.
Pülümür Kırmızıköprü’de, çalışmaktan başka bir seçeneği olmayan, yaşamını çalışarak kazanan insanlarımızdandı. Kırmızıköprü’de onun gibi hemen her işe koşan acaba kaç insan vardı? Hıdır Canpolat inşaatta çalışan, yaprak kesen, odun doğrayan, değirmende ağır buğday-un çuvallarını sırtlayan, orak ve tırpan sallayan, odun deposuna yük taşıyan, kamyona alçı taşı ve odun yükleyen, özetle, her işe koşarak giden işçilerdendi.
Kırmızıköprü ve köylerindeki inşaatların birçoğuna emek vermiş, ter dökmüştür. Kırmızıköprü’deki değirmen dâhil, yapıların çoğu onun alın teriyle ıslanmıştır. Henüz TOKİ’nin olmadığı yıllarda kim bilir kaç inşaata emek vermiş, ama başını sokacak bir eve bile sahip olamamıştır.
Mahmut Alptekin, Gurbetçi şiirini sanki onun için kaleme almıştır:
Elimde yükselen yapılarda bana yer yok
Bir yere götürmez açtığım yollar
Hanlar büyük geceler büyük
Bana yer yok
Diğer emekçiler gibi, açtığı yollar ona da kapanmıştır. Elinde yükselen yapılarda kendisine yer bulamayan Hıdır Canpolat, sistemin kirine pasına bulaşmadan temiz bir yaşam sürdürmüştür.
Sırtta kum taşıdı, kesme taşları kucakladı… Arkadaşı ve köylüsü Haydar Susam’la, teskerede, harç taşırken mizaha sarıldı. O, ağzında filtresiz sigara, sıcak yaz günlerinin ağır iş yükünü mizahla hafifletmeyi başaran işçilerimizdendir.
Köylüsü Hayri Dalkılıç, onun için, “Bizim köyün gülüydü, Hıdır abi. Hep emek gücü ve onuruyla yaşadı,” derken sonuna kadar haklıdır. Onun, emeğinden başka satacak bir şeyi yoktu. Memlekette, bilebildiğim kadarıyla, Almancısı olmayan sayılı insanlardan biriydi.
O, ülkesi dışında gelecek aramayan, kimseye avuç açmayan, boyun eğmeyen, başı dik yaşamayı ilke edinmiş sağlam karakterli bir emekçiydi. Doğup büyüdüğü köyden kente göç ettiğinde en değerli varlığını, oğlunu yitirmiş, acıların büyüğünü tatmıştı. Evlat acısına kentteki yabancılaşma, bencillik ve yalnızlık eklenince sağlığı bozuldu.
Yarın onu Gemlik’te sonsuzluğa uğurluyoruz. Akdik köyünün bu güzel insanına veda etmek, meğer ne zormuş.
Güle güle güzel insan…
(Yalova, 2 Mart 2020)