Körfez Tütünçiftlik merkez durağında otobüs beklerken çıkageldi. Saat 08.30 olmalıydı. Siyah, çizgili takım elbiseliydi. Kasketi sol kulağına doğru kaymıştı. Sağ bacağı engelli olduğundan, elindeki bastondan kuvvet alıyordu. Sol elinde, ağır olduğu anlaşılan bir çanta taşıyordu. Sağ orta parmağı ile kısa parmağı sargılıydı. Çalışırken zarar görmüş olmalıydı. Bıyığı, sigara dumanından sararmıştı. Kemerine sıkıştırdığı gazeteyle durağa gelen bu yaşlı adam, 83 yaşında bir Anadolu bilgesiydi.
Yaklaşık 60 yıl önce Sivas İmranlı’ya veda etmiş, kente yerleşmişti. İlimtepe’de oturuyordu. Sabah erken saatte Tütünçiftlik’e gelmişti. Sokak hayvanlarını beslemek için kasaptan et ve kemik almıştı. Ağır çanta, kasabın, sokak hayvanlarını besleyen dedeye oldukça cömert davrandığını gösteriyordu. Birkaç dakikalık sohbetten sonra vedalaştık. Sağ elinde baston, sol elinde çanta ağır ağır yürüdü. Sağ bacağını sürüyerek bindiği İlimtepe arabasından gülümsedi. Araç gözden kayboluncaya kadar ona el salladım. Ona el sallarken yüreğimi burkan o soru geldi aklıma:
Acaba onunla bir daha görüşebilecek miyim?
(Körfez Tütünçiftlik, 2 Temmuz 2019)