DERİNCE ANADOLU LİSESİNİN KIRK BİR YILLIK EDEBİYAT ÖĞRETMENİ HAYRİ SARI’DAN ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİNE ARMAĞAN: ÖĞRETMEN BAKIŞI/ANILAR

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hayri Sarı, 41 yıl görev yaptığı Derince Anadolu Lisesi bahçesinde
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hayri Sarı, 41 yıl görev yaptığı Derince Anadolu Lisesi bahçesinde

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hayri Sarı,  1977’de başladığı meslek yaşamına nokta koydu. Hayri Sarı, emekliye ayrıldıktan birkaç ay sonra, Nisan 2019’da, Öğretmen Bakışı’nı yayımladı (Kuzgun Kitap). Öğretmen Bakışı, yazarın yayımladığı altıncı kitap olarak okurlarıyla buluştu.  

Kitap, öğretmenin, 41 yıllık meslek yaşamından kesitler içeriyor.

1954  Zonguldak Devrek (Kabaca köyü) doğumlu olan yazar, Kastamonu Göl İlköğretmen Okulunda başladığı ortaöğrenimini Ankara Yüksek Öğretmen Okulunda tamamlamış.  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan Hayri Sarı, öğretmen-yazar olmanın  ötesinde niteliklere sahip aydınlarımızdandır.

İÜ Edebiyat Fakültesi öğrencisi Hayri Sarı’nın, Zonguldak-İstanbul arasında gidip gelirken,  önünden geçtiği Derince Lisesinde çalışma hayalinin gerçekleşmesi bir mucizedir. 1977’de atandığı Derince Lisesinde  kesintisiz 41 yıl görev yapması ise olağanüstüdür.  O,  Derince Anadolu Lisesinin,  1977-2019 yıllarında aralıksız çalışan tek öğretmenidir. Hileli ürün pazarlayan satıcılar sık sık yer değiştirir. Hayri Öğretmen, ürününe güvenen tezgâhtar gibi yerinden hiç ayrılmamıştır.  

Derinceli öğrencilerin yaşamında 41 yıl boyunca etkili olmak, meslek yaşamının ona sağladığı ayrıcalıklardan biridir.

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hayri Sarı, ünlü siyasetçilerimizden, devlet terbiyesi görmüş Bülent Ecevit’in eğitimdeki izdüşümüdür. Beyefendi, ağırbaşlı, vatansever ve aydın tavrıyla gönülleri fetheden bir dava adamıdır. Derince Denizciler Caddesi’nin tanıdık yüzü, kasketli beyefendisidir. Koltuğunun altına sıkıştırdığı siyah çantasına, sınav kâğıtları, gazete ve kitaplardan başka bir şey koymamıştır. Yemek pişirilirken biten tüpe para yetiştiremediği günler olmuştur. Tek maaşla çocuklarını büyütmüş, parasız kalmış, ama aklına öğrencilerine parayla ders vermek gelmemiştir.  

Edebiyat dersinde desteğe ihtiyaç duyan Trabzonlu bir öğrenciye ders verirken, kendisine uzatılan parayı niçin geri çevirdiğini şöyle anlatır:

“… Bir akşam zilimiz çaldı. Kapıya çıktım. Karşımda ders çalıştırdığım genç dikiliyordu. İnşaatta çalıştığını belli eden bir elbise vardı üzerinde. Elini cebine attı ve bir tomar para çıkardı. Ne kadar olduğunu bilmediğim parayı bana uzatarak:

‘Kusura bakmayın, param yoktu, size gelemedim kaç aydır. İnşaatta çalıştım. Kazandığım parayı getirdim. Sayenizde mezun oldum.’

Para aramızda kalmıştı. Ne o geri çekiyordu ne de ben parayı alıyordum. İçimde yoksulluk ve yetimlik duygularım dalgalandı. … Zaten ben on yıl öğretmen okullarında halkımın parasıyla okumuştum.”  (s. 76-77).

Öğretmen Bakışı, en büyük korkusu incitmek olan bir öğretmenden sınıfa yayılan sıcak hava dalgasıdır. Toz duman içindeki sınıflar, kurallara isyan eden öğrenciler, derslikte boğuşan çocuklar, öğretmenin, insanın yüreğine işleyen sevgi dolu bakışlarıyla normale dönmüştür. Öğretmen sevgisiyle sınıfların tozu dinmiş, gürültü son bulmuştur.

Sınıftan okula sevinç yayılmıştır.

Sevgi ve adanmışlık, Hayri Öğretmen’in eğitimdeki başarısının temel gücü ve dayanağı olmuştur…

 

 

Hayri Sarı, Derince Lisesi Marşı'nı kaleme almıştı
Hayri Sarı, Derince Lisesi Marşı’nı kaleme almıştı

   

Meslek yaşamının  en büyük ikramiyesi, öğrencileridir. Öğrencileri, insandan umudunu kesmeyen Hayri Öğretmen’in  övünç kaynağıdır. Büyümüş öğrenciler, yükseköğrenim görmüş birçoğu. İş güç sahibi olmuşlar. Koparmamış bağlarını, onlarla ilişkisi devam etmiş, bazı güzel sürprizlerle sevinci katlanmıştır. Bunlardan biri de hastanede gerçekleşmiştir. Hastanede muayene sırasını beklerken karşılaştığı sürprizle âdeta iyileşmiştir:

“ Hayri Bey! Öğretmenim!”

“Evet, Müberra, benim!”

“Hayrola? Neyiniz var?”

“Midem ağrıyor, onun için geldim.”

“Odama buyurun öğretmenim!”

“Hayır! Gelemem! Bu kadar insan sırada beklerken ben öne çıkamam. Sıram gelince gelirim”

“Ben de beni yetiştiren öğretmenimi muayene etmeden kimseye bakamam!” (s. 50)

Hayri Öğretmen, farkına varmadan, öğrencisi Dr. Müberra Doğan’ın muayene odasının kapısında sıra beklemiştir. Doktor öğrencisinin muayene çağrısı üzerine, sırasından önce muayene olma ayrıcalığını kabul etmeyen bir yapıya sahiptir.

Öyle yetişmiştir.

Çocukluğunu yokluyorsunuz, sadece bir pantolona sahip olmuş. İspanyol paça pantolon! Onunla gidiyor işe. Doğru dürüst bir ayakkabısı bile yok. Tuğla fabrikasında, çamur içinde çalışıyor. Pantolonu yırtılıyor!

En değerli varlığını, pantolonunu yitiriyor.

Hayri Sarı, ayakkabısız, pantolonsuz, özetle, yokluk içinde  büyüyen kuşağın  değerli bir varlığı olarak kalemine sarılıyor. Onun kalemiyle, dertler damıtılıyor ve sevince dönüşüyor. Öğretmen Bakışı’yla, karamsarlık yerini umuda bırakıyor.  Sevgi ve dostluk, onun kalemiyle insanlığın paylaştığı ortak değer oluyor. Ülkesini çok seven yazarın şiir ve denemeleri, Türkiye kokuyor. Henüz lise çağında parasız yatılı okuyan Hayri Öğretmen, yaşamını,  çok sevdiği ülkesine adıyor.

Derince Anadolu Lisesi, Derince Lisesi Marşı’nın şairini, 41 yıllık aşkını sevgiyle uğurluyor…

Hayri Sarı, Derince Lisesi Marşı'nı kaleme almıştı
Hayri Sarı, Derince Lisesi Marşı’nı kaleme almıştı.

 

Hayri Sarı, Derince Anadolu Lisesinde öğretmen arkadaşları ve öğrencileriyle birlikte
Hayri Sarı, Derince Anadolu Lisesinde öğretmen arkadaşları ve öğrencileriyle birlikte.

 

Hayri Sarı (Derince Anadolu Lisesinin kasketli beyefendisi)
Hayri Sarı (Derince Anadolu Lisesinin kasketli beyefendisi)

(Yalova, 27 Kasım 2019)

 

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR AKDİK KÖYÜNDEN ÖĞRETMENİMİZ HIDIR CANPOLAT’I UĞURLUYORUZ: TOPLUMCU ÖĞRETMEN KUŞAĞINA VEDA

    • Aralık 16, 2024
    • 34 views
    PÜLÜMÜR AKDİK KÖYÜNDEN  ÖĞRETMENİMİZ HIDIR CANPOLAT’I UĞURLUYORUZ: TOPLUMCU ÖĞRETMEN KUŞAĞINA VEDA

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDEN SARAY FIRAT: ZORLUKLARLA MÜCADELEYLE GEÇEN KOCA BİR ÖMÜR

    • Aralık 7, 2024
    • 42 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDEN  SARAY FIRAT: ZORLUKLARLA MÜCADELEYLE GEÇEN KOCA BİR ÖMÜR

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ ÇAĞILE VE DEMİRE YAYLALARINDAN ESİNTİLER

    • Aralık 4, 2024
    • 22 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ ÇAĞILE VE DEMİRE YAYLALARINDAN ESİNTİLER

    TERCAN ESENEVLER KÖYÜNDEN ACILI BABA İMAM DÜZ,  TERCAN KÖKPINAR ORTAOKULU  ÖĞRENCİSİ 12 YAŞINDAKİ OĞLU ALİ KAMİL DÜZ İÇİN ADALET ARAYIŞINDA

    • Aralık 1, 2024
    • 49 views
    TERCAN ESENEVLER KÖYÜNDEN ACILI BABA İMAM DÜZ,  TERCAN KÖKPINAR ORTAOKULU  ÖĞRENCİSİ 12 YAŞINDAKİ OĞLU ALİ KAMİL DÜZ İÇİN ADALET ARAYIŞINDA

    CUMHURİYETİN EĞİTİM  SAVAŞÇISI NAZIM MUTLU, “EĞİTİMİMİZİN KARŞI DEVRİMLE SINAVI”YLA  EMPERYALİZM VE İŞ BİRLİKÇİLERİNE MEYDAN OKUYOR

    • Kasım 28, 2024
    • 38 views
    CUMHURİYETİN EĞİTİM  SAVAŞÇISI NAZIM MUTLU, “EĞİTİMİMİZİN KARŞI DEVRİMLE SINAVI”YLA  EMPERYALİZM VE İŞ BİRLİKÇİLERİNE MEYDAN OKUYOR

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    • Kasım 19, 2024
    • 33 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ  KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI