Meşe ve kavak ormanının derinliklerinde saklı güzellik. Yorgun yolcuların soluklandığı yol kıyısında, hoyrat ellerden uzak. Birçoğu ayağa yeni kalkmış çocuk boyunda. Akşam vakti yağan yağmurla ıslanmışlar. Yaz yağmuru, çocukluk aşkı yani, incitmeden düşmüş narin yapraklara. Sevdiğine kavuşan papatya, mutluluk gözyaşlarını komşu meşe, ceviz ve kavak yapraklarına damlatmış. Papatya, dünyayı çepeçevre kuşatan bencilliklerin yabancısı, karşılıksız aşkın öznesi. Az ötede ormana karışan bir canlı, ayı belki, papatyaya komşu. Papatya, ayı, tavşan, tilki, vaşak… Kendi yaşam alanlarında, elleri tetikte vesikalı katillerden habersiz.