Pülümür Vadisi, bugün kırklı-ellili yaşlardaki Tuncelililerin çocukluk düşüdür. Vadinin her iki yakasında doğup büyüyenlerin soluk aldığı, hayvanlarını otlattığı, yaz mevsiminde yüzdüğü, çığın o ürkütücü aynı zamanda heyecan verici sesine kulak verdiği bir doğa harikasıdır. Vadi bitki örtüsü, coğrafi yapısı ve yaban hayatın çeşitliliğiyle Türkiye’nin büyük zenginlik kaynağıdır.
Pülümür Vadisi’nin zengin canlı varlığını besleyen su kaynağı, Pülümür Çayı’dır. Dağ keçileri, türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan vaşaklar, yaban domuzları bu hayvanlardan birkaçıdır. Çayda azımsanmayacak sayıda bazı balık türleri yaşamaktadır. Bunların başında, sazangillerden Capoeta umbla gelmektedir. Çayı besleyen önemli kaynaklardan biri olan Çemesol, kırmızı benekli alabalığın yaşam alanıdır.
Pülümür Çayı, Avcı Dağlarının eteğinde doğar. Ardıçlı köyü yakınlarından geçen çayın ilk durağı, Pülümür’dür. Pülümür Çayı, ilçe merkezini, Hanım (Hatun) Köprüsü ile Gelin Odaları’nı geride bıraktıktan sonra, kapatılan Pülümür Yatılı İlköğretim Bölge Okulunun yakınında (Rabat), Turnadere’yle buluşur. Çay, Bağırpaşa Dağı’nda doğan Turnadere’den kuvvet alır. Pülümür Vadisi’ne ve 70 km’lik Pülümür-Tunceli kara yoluna paralel uzanan çay, Tunceli il merkezinde Munzur’a kavuşur. Yüzey alanı 569 ha, debisi 662 m³/s olan Pülümür Çayı’nın yolculuğu, Munzur’la birlikte Uzunçayır Baraj Gölü’nde son bulur.
Çay, Turnadere’den sonra Salördek, Kırmızıköprü’ye 5 km mesafedeki Çemesol (Asgireg) başta olmak üzere, irili ufaklı dereler ve kaynak sularıyla büyür. Pülümür Çayı’nın yolculuğuna Pülümür Vadisi, balıklar, dağ keçileri, sansarlar, porsuklar, vaşaklar, yaban domuzları, tavşanlar, sincaplar, kertenkeleler, bozayılar, kurtlar, tilkiler, kaplumbağalar, yılanlar, kartallar, güvercinler vd. canlılar eşlik eder.
ON ÜÇ BALIK TÜRÜ YAŞIYOR
Munzur Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Osman Serdar’ın yaptığı bir araştırmaya göre, Pülümür Çayı’nda 13 balık türü yaşıyor: Salmo trutta macrostigma (Alabalık), Acanthobrama marmid, Alburnoides bipunctatus (Tahta balığı), Barbus lacerta, Capoeta trutta (Kum balığı), Capoeta umbla (Karabalık), Chondrostoma regium, Cyprinus carpio carpio (Sazan), Squalius cephalus (Tatlı su kefali), Oxynoemacheilus angorae, Chalcarburnus mossulensis (Gümüş balığı), Barbus plebejus escherichi, Glyptothorax kurdistanicus (Kaya balığı veya köpek balığı).
KUTUDERESİ’NDEKİ PLAJLAR
Pülümür Çayı’nın, özellikle son yıllarda yaz turizminin canlanmasında etkili olduğu görülüyor. Denize giremeyen yöre insanı ve tatilciler, Kutudere’sindeki ‘plaj’larda ferahlıyor. Bu plajlar, yaz aylarında sadece tatilcilere değil, yöre esnafına da soluk aldırıyor. ‘Plaj turizmi’yle, Tunceli ekonomisi canlanıyor. Kutuderesi’ndeki plajlara duyulan ilginin, bölgenin giderek daha güvenli hâle gelmesiyle birlikte artması bekleniyor. Bu durumda, Pülümür Çayı’nın temizliği büyük önem taşıyor.
PÜLÜMÜR ÇAYI TEMİZ Mİ?
Olağan koşullarda Pülümür Çayı’nın temiz olması gerekir. Çünkü çayı besleyen ana kaynaklar, dereler ve kaynak sularının tamamı temiz. Temiz olması gereken suyun, Pülümür ilçe merkezinde renk değiştirdiği görülüyor. Temiz ve duru suyun bulanık hâle gelmesi, kirlilikten kaynaklanıyor. Benzer durum, çayın Bağırpaşa kolu (Turnadere) için de söylenebilir. Pülümür Çayı’nın üzerinde, ilçe merkezi dâhil, herhangi bir fabrika bulunmuyor. O hâlde çay nasıl kirleniyor?
PÜLÜMÜR ÇAYI NİÇİN KİRLENİYOR?
Çayın kirlendiği ilk durak, Pülümür oluyor. Bin beş yüz nüfuslu ilçenin kanalizasyonu arıtılmadan çaya akıtılıyor. İlçede atık su arıtma tesisi olmadığından, kanalizasyon, herhangi bir işlemden geçirilmeden çaya bırakılıyor. Suya karışan atık miktarı, yaz aylarında ilçe nüfusunun çoğalmasıyla birlikte artıyor. Bağırpaşa’da, 4 bin hektarlık krom madeni işletmesi, hafriyatını çaya dökerek suyu kirletiyor. Turnadere, hayvansal atıklarla kirletiliyor. Su kıyısına yakın ahırlardan suya dökülen gübre vb. hayvansal atıklar suyun kirlenmesine yol açıyor. Nazımiye yol ayrımından itibaren çay yatağında faaliyet yürüten kum ocakları ve beton tesisleri, suda kirliliğin bir diğer nedeni. Pülümür-Tunceli kara yolu, çayın kirlenmesinde önemli bir paya sahip. Piknikçilerin, sürücülerin ve yolcuların dikkatsizliği, suyu kirleten etkenlerden biri olarak görülüyor. Yol yapım çalışmalarında çevre duyarlılığının göz ardı edilmesiyle çayda kirliliğin önü açılıyor. Bilinçsiz avlanma, suyu kirleten etkenlerden biri olarak gösteriliyor.
ÇAYDAKİ KİRLİLİĞİN OLASI SONUÇLARI
Kanalizasyon, besin atıkları, tarımsal gübre ve ilaçlar ile hayvansal atıklarda bulunan organik maddeler, suyun sıcaklığını artırarak suda yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Çok zararlı olmayan bazı kirleticiler, suya karıştığında zararlı hâle gelebiliyor. Mikroorganizmalar, organik atıkları parçalayarak sudaki oksijeni tüketirler. Bu da balık vb. su ürünlerinin oksijen yetersizliğinden dolayı ölümüne neden oluyor. Suda oluşan zararlı bakteriler balık vd. canlıların yaşamını zorlaştırıyor. Nitrat ve nitrit, balıkların zehirlenmesine yol açıyor.
Gübre vb. hayvansal atıklar ya da diğer atıklardan gelen azot ve fosforun sudaki değerinin artması, canlıların sağlığını tehdit ediyor. Aşırı azot, plankton ve alg varlığını çoğaltarak sudaki zararlı maddelerin artmasına ve sudaki oksijenin azalmasına neden oluyor. Pülümür eski YİBO yakınlarındaki toplu dağ keçisi ölümlerinin bu kirlilikten kaynaklandığı savunuluyor.
Pet şişe, poşet, plastik vb. ürünlerin içeriğindeki kimyasal bileşikler suya karıştığında ya da herhangi bir su canlısının bünyesine girdiğinde tehlikeli hâle geliyor. Bunlar insan vücudunda kanserojen etki, su canlıları tükettiğinde sindirim sistemini tıkama, su ile temas olduğunda zararlı kimyasal bileşenlerin suya geçmesi vb. riskleri barındırıyor.
Pülümür Çayı’ndaki kirliliğin organik tarım ve hayvancılığı olumsuz yönde etkileyeceği değerlendiriliyor. Yörede giderek yaygınlaşan organik bal, et, süt ve yumurta üretiminin kirlilikten kaynaklanan risklerle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
NE YAPILMALI?
Pülümür Çayı’ndaki kirlilikten suda yaşayan canlı türlerinin, Pülümür Vadisi’ndeki yaban hayatın, tarım ve hayvancılığın, bitki örtüsünün olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmazdır. Çaydaki kirliliğe karşı alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:
- Munzur Üniversitesi Çevre Mühendisliği, Pülümür ve Munzur Çaylarında kirliliğin nedenleri ile oranlarını araştırmalı ve olası sonuçları hakkında kamuoyunu bilgilendirmelidir.
- Tunceli Şehircilik ve Çevre İl Müdürlüğünün 2017 tarihli raporuna göre, Tunceli’de, il merkezi dışında herhangi bir atık su/katı atık arıtma tesisi bulunmuyor. Pülümür’ün kanalizasyonu Pülümür Çayı’na, Ovacık’ın kanalizasyonu ise Munzur Çayı’na akıtılıyor. Pülümür Vadisi ile Munzur Vadisi Millî Parkı’nı besleyen su kaynakları kimyasal kirlilik tehdidiyle karşı karşıya.
- Tunceli Valiliği, ilçe kaymakamlıkları ve belediyeler çevreyi korumak amacıyla harekete geçmelidir.
- Tunceli’nin Pülümür, Nazımiye, Ovacık, Hozat, Pertek, Çemişgezek ve Mazgirt ilçeleri ile köylerinde kanalizasyon alt yapısı ve atık su arıtma tesisleri inşa
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre felaketine yol açması beklenen, organik tarım ve hayvancılığın gelişmesine engel olacağı düşünülen kirliliği önlemek için kente kaynak aktarmalıdır.
- Valilik ve kaymakamlıklar çevre kirliliğine yol açan tesislere (maden-kum ocakları vd.) karşı harekete geçmeli ve etkin önlemler almalıdır.
- Pülümür kanalizasyonunun Pülümür Çayı’na, Ovacık kanalizasyonunun Munzur Çayı’na arıtılmadan akıtılmasına derhal son verilmelidir. Bu amaçla, kısa vadede maliyeti düşük paket atık su arıtma tesisleri hizmete sokulmalıdır.
- Pülümür-Tunceli kara yolu yakınlarında yer alan yerleşim birimlerinde, nüfus yoğunluğunun düşüklüğü göz önünde bulundurularak, paket atık su arıtma sistemine geçilmelidir.
- Bağırpaşa Dağı’nda hafriyatını çaya döken krom madeni işletmesine yaptırım uygulanmalıdır.
- Çay yatağındaki kum ocakları ve beton tesislerinin ruhsatları iptal edilmelidir.
- Hayvansal atıkların suda yarattığı kirlilik konusunda çiftçiler eğitilmeli, gübre vb. hayvansal atıkların suya karışması engellenmelidir.
- Kara yolundan kaynaklanan kirliliğe karşı kültürel seferberlik başlatılmalıdır.
- Pülümür Çayı’nda, yumurtlama döneminde bile rastlanan, bilinçsiz avcılığa (Tırıvırı, dinamit, zehirli yem, dere yatağını değiştirme vb.) izin verilmemelidir.
Bu yazı, 29 Eylül 2019 tarihli Aydınlık’ta yayımlanmıştır.
https://www.aydinlik.com.tr/pulumur-cayi-icin-seferberlik-zamani-ozgurluk-meydani-eylul-2019-1
Kaynakça:
Serdar, O., Pala, A., Küçükgül, A. (2018). Pülümür Akarsuyundan Avlanan Capoeta umbla (Heckel, 1843)’nın Sindirim Kanalı Helmintlerinin Araştırılması.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/513517 Erişim: 12.09.2019.
Yeşil Öztürk, S. (2017). Tunceli İli 2016 Yılı Çevre Durum Raporu, Tunceli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü.
(Körfez, 16 Eylül 2019)