Pülümür Akdikli Cihan Susam, dün Kartal Cemevinde düzenlenen törenin ardından Samandıra Mezarlığında sonsuzluğa uğurlandı.
Kartal Cemevinde bir araya gelen yüzlerce kişi, Cihan için saf tuttu.
1982’de doğmuştu. Ailenin 8. çocuğuydu. Babası Hüseyin Susam (1938-2020) ve annesi Hatice Susam (1943-2019), Akdik’te yaşamını sürdüren orta hâlli ailelerdendi.
Hüseyin Susam, Kırmızıköprü Susam Bakkaliyesini işleten, işinde gücünde bir insandı. Hemen her sabah köyden yola düşer, Dalıke Gölü’nün yakınlarındaki ahşap köprüden geçerek Kırmızıköprü’ye gelirdi.
Akşamüzeri, sıcak yaz günlerinde bile yanından ayırmadığı ceketi kolunda, köy yoluna düşerdi.
Günde ortalama 7 ya da 8 km yol yürürdü.
Mutluydu…
Aile kimseyle sorun yaşamıyordu, ama ‘birileri’ için bunun bir önemi yoktu.
Terörün ortalığı kasıp kavurduğu 90’lı yıllarda köyde yaşamak kolay değildi. Hüseyin-Hatice Susam çifti, mutlu bir yaşam sürdürdükleri köyde barınamaz hâle gelmişti.
1993 Haziran’ıydı…
Doğup büyüdükleri coğrafyada yaşamak kendilerine haram edilmişti.
Hüseyin Susam, 19 yıllık Susam Bakkaliyesinin ve Akdik’teki toprak damlı evin kapısına kilit vurduğunda, 55 yaşındaydı. Çocuklarına her koşulda siper olan Hatice Hanım, 50’sine yeni adım atmıştı.
Kırmızıköprü Akdik köyüne gözü yaşlı veda ettiler.
10 çocuklu ailenin ikinci sürgünüydü bu.
Sakarya Pamukova’da bir süre yaşadılar.
Ne iklimine alışabildiler ne de kültürüne.
Çiftin sağlığı bozulmaya başlamıştı.
Cihan, Pülümür Kırmızıköprü’de başladığı öğrenimine Pamukova’da devam etti.
Pamukova Lisesinden mezun olduğunda aile bu kez İstanbul’a yerleşmişti.
Pülümür Kırmızıköprü Akdik köyünde kendi hâlinde mutlu bir yaşam sürdüren aile, İstanbul cehennemine düşmüştü.
Dertlerini dökebilecekleri eş dost, Kaf Dağı’nın arkasındaydı artık.
Çocuk yaşta doğup büyüdükleri coğrafyadan koparılan çocuklar için de zor günler başlamıştı.
Erken yaşta iş yaşamına atıldılar.
Dün Kartal Cemevini hıncahınç dolduran kalabalık, en verimli çağında aramızdan ayrılan Cihan Susam’ı uğurlamaya gelmişti. Pülümür, Kartal’a akmıştı. Yaşlısından gencine hemen herkes oradaydı.
Cihan, 41 yaşında kalp krizine yenik düşmüştü. Birçoğumuzun öfkesi, onu bizden ayıran zamansız krizeydi.
Oysa Cihan, ilk kalp krizini, 11 yaşındayken, memleketi kendisine haram edildiğinde geçirmişti.
Çocuk yaşta sürgün yemişti.
Köyünde patlayan silah seslerini duyduğunda yaşadığı korku krizden beterdi.
Annesi ve babası, insanın insana yabancılaştığı İstanbul’da sağlığını kaybetmiş, birer yıl arayla sonsuzluğa uğurlanmıştı.
Cihan, dün öğleden sonra, anne ve babasına kavuştu.
Geride gözü yaşlı, yüreği yaralı bir kız çocuğu bıraktı.
Çocuk yaşta yakasını bırakmayan acı ve korkular, en verimli çağında, 41 yaşında düştü yakasından.
Cihan Susam, memleketi kendilerine haram edilen binlerce Pülümürlüden sadece biriydi.
Güle güle Cihan, travmaların yaşatıldığı kentten çocuk yaşta koparılan.
Köşe başında küçük bir kız ağlar şimdi.
Akdik’te toprak damlı evin yıkıntılarına damlar gözyaşları…
(Körfez, 21 Eylül 2023)