Yan yana iki fotoğraf… İlki 1980’li yılların başında çekilmiş olmalı. İbrahim ve Cezair Pekin, 50’sine henüz adım atmamış mutlu çift.
Yüzü gülüyor annenin, baba biraz mahcup.
Anne ve babanın mutlu yılları…
Baba, anne karnında tanışmış sürgünle. 1938’de, Çorum’da açmış gözlerini. Dedesi Mezralı İbiş Ağa (İbiş Fırat), Ferhat Ağa’nın oğlu, 40’ında ya var ya yok, kimseye yan bakmamış, çalıp çırpmamış.
Güneş, Arapkızı’nı öpmeden yıldızlara kavuşmuş.
Beser Hanım, babası İbiş Ağa, amcaları Hıdır ve Hüseyin’in acısına ancak iki yıl dayanabilmiş.
Çorum, iki yaşındaki İbrahim’i, Fatma’yı, Ali’yi (Ali Hıdır) ve Fadime’yi annesiz bırakmış.
Toprağa karışmış, Beser,
Baş ucunda bir mezar taşı bile yok.
Pülümür Akdik/Şihan’da on yıl boyunca dumanı tütmemiş, bacaların,
Karşısında Hınzori,
Yıkılmış toprak damlı evler, boy vermiş meşe fidanları yıkıntılarda.
Anne karnında Çorum’a giden İbrahim, meşe ormanının yuttuğu evlerin yıkıntılarında annesinin izini sürmüş,
Kemik bir tarak ya da gümüş tacı süsleyen birkaç pul.
Belki tülbendinden arta kalan işlenmiş boncuklar,
Gıleyler.
O zaman on yaşında.
Şihan, ustalar diyarı,
Yoktan var edilmiş orman köyü.
İbrahim, taş ustası,
Mezra’da Kamer Canpolat’ın evine emek vermiş,
Sağdıcı Ali Canpolat.
Pülümür, Nazımiye ve Ovacık köylerinde ekmek kavgası,
Ekmeğini taştan kazanmış.
14 yaşında ilkokul 4. sınıf öğrencisi,
Komşu Mezra (Köyü) İlkokulunda.
1953 yılı,
4. sınıfta 5 öğrenci.
Hasan Pekin 12,
Ali Pekin 13,
Mustafa Kayacan 12,
Hıdır Pekin 13’ünde.
5 öğrenciden 4’ü kalmış,
İbrahim geçmiş 5’e.
Ardından esnaflık yılları,
Müdürağa’nın Kırmızıköprü’deki binasında.
Babası Hıdır (Paşa) Pekin,
1955-1963,
Mezra Köyü Muhtarı.
Kasım 1958,
Gökçekonaklı Cezair Yıldız’la birleştirmiş yaşamını,
Büyük Yıldız’ın kızı.
İkisi erkek, beş çocuk büyütmek kolay mı,
Zoru başarmışlar.
1970’te Almanya yılları.
Çocuklara adanmış ömür,
Cezair ve İbrahim.
Oğlu Ahmet,
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi,
Henüz 23’ünde.
Sarı bir Mersedes sürülmüş üzerine,
İstanbul Avcılar’da,
4 Temmuz 1985.
Ahmet yoğun bakımda,
Babası ve annesi kapıda.
Demir parmaklıklara kafasını vurmuş baba,
Uğrunda gurbet elde acı çektiğim,
Delikanlım, yiğidim, aslanım,
Koç yiğidim, gel.
Aç, susuz, uykusuz 5 gece,
Uyanmaz Ahmet,
Gelmez koç yiğit.
9 Temmuz 1985,
İbrahim ve Cezair’in başına kar yağar.
En büyük sürgün, evlat acısı.
47 yaşında 2. kez sürülür, İbrahim.
Ahmet’siz geçen yılları yaşanmamış sayar.
27 Kasım 2022,
Aradan 37 yıl geçmiş.
İbrahim 84,
Cezair Hanım 81,
Oğlu Kazım, 59’unda henüz.
Hauptfriedhof Neuss’da dökülür gözyaşları bu kez.
Önümde iki fotoğraf,
Akdik/Şihanlı İbrahim Pekin ve eşi Cezair Hanım,
İlkinde mutlu iki insan,
Ayakta…
İkincisi birkaç gün önce çekilmiş.
Binyılın acıları yüklenmiş ikincisine,
Acıların yorgun düşürdüğü iki beden,
Gözlerinin feri sönmüş iki yaşlı.
Önümde iki fotoğraf karesi,
Binyılı özetleyen.
Ölümler, sürgünler, acılar…
Yüreğime işleyen ayaz bir de…
TEŞEKKÜR: Bu çalışmaya katkı sunan memleket sevdalısı Sayın Hüseyin Dalkılıç’a candan teşekkür ederim.
(Körfez, 16 Ocak 2024)