Hüseyin Canerik
Hasan (Hüseyin) Dikme (1896-1985) ve Kamer (Kekil) Dikme (1926-1981) kardeşler, 1957’de Pülümür Löriz köyüne yerleşmişti. 1956 yılını Nazımiye Hanköy’de (Kervan/Karvan) geçiren Dikme ailesi, 1961 yılında, aralarında Mezralı taş yapı ustası Rıza Canpolat’ın da yer aldığı ustaların elinde yükselen taş yapıya kavuştu.
Kamer (Kekil)-Gülüzar (Emine) Dikme (1923-1991) çiftinin oğlu Ali, yeni yapı tamamlandığında bir yaşındaydı.
Annesi Gülüzar (Emine) Hanım, Pülümür’ün saygın isimlerinden Kamer Düzgün’ün kardeşi. Düzgün ailesi, Kırmızıköprü Çatalyaka’nın konuksever ailelerinden.
Ali Dikme, Kalmemesır Ocağı’ndan Pülümür Vadisi’ne yayılan cura sesiyle büyüdü. Kişiliğinde, Perşembe akşamları Derviş Ahmet Dede’nin yüreğiyle konuşturduğu curanın büyük etkisi oldu.
Eline, diline, beline sahip olma duygusunu çocuk yaşta kazandı.
Löriz’den, Alikaraman’daki Kangallı İlkokuluna yürüyerek giden çocuklardandı. Sırt çantası mı, o da neymiş! Kalemi silgiyi tutumlu kullanan, defter sayfalarını bile gözünden sakınan siyah önlüklü öğrencilerdendi.
1975 yılıydı.
Henüz on beş yaşındayken, sırtında içi bal dolu bir kovan arıyla Nazımiye Oğullar Serdeniye’den Pülümür Löriz’e kadar kilometrelerce yol yürümüş, sırtı yara bere içinde kalmıştı. Anne yüreği dayanmaz, Gülüzar anne bir duvara yaslanmış, sessizce akıtmıştı gözyaşlarını.
Bazı yaralarla ayağa kalkar insan.
Yaralara meydan okuyarak ayağa kalktı.
27 Temmuz 1977’de, Hasan-Arzu (Yazgülü) Doğan (1941-1992) çiftinin kızı İpek Doğan’la yaşamını birleştirdi. Aynı gün Hamza Dikme-Beser Fırat’ın da düğünü yapılmıştı. İpek Hanım ve Beser Hanım, köyde, kara çarşaf yerine gelinlik giyen ilk gelinlerdi.
Arzu Hanım, Löriz’in konuksever kadınlarındandı. 1992 Erzincan Depreminde, oğlu Daimi Doğan’la (1980-1992) birlikte yıldızlara kavuştuğunda 51 yaşındaydı.
1985’te Pülümür köylüsüne elektrik direklerini taşıma, çukur kazma ve dikme ‘emri’ verilmişti. Anayasaya aykırı uygulama, Pülümür’ün zorlu coğrafyasında aylarca sürmüştü. Löriz yakınlarında çalışmalara başlandığında, kadınlardan biri sofra kurmuş, zorla çalıştırılan işçileri yemeğe davet etmişti. Köylüleri yemeğe davet eden Lörizli kadın, sofrası yerden kalkmayan Gülüzar Dikme’den başkası değildi.
Ali Dikme, sofrası yerden kalkmayan aile ortamında büyüdü. Yaşama tutunma mücadelesinde başı hep dikti, eğilmedi. Sevgiyle büyüdü. Doğayı, insanı, börtü böceği sevdi. Çocuklara, kadınlara, yaşlılara, daha doğrusu insana ve doğaya ilişkin hemen her şeye karşı sevgi dolu.
İpek Hanım, eşinin ruh ikizi…
Ali-İpek Dikme, birbirine hilesiz hurdasız, güçlü sevgi bağlarıyla bağlı örnek çiftlerden. Çift, yılın büyük bölümünü Kırmızıköprü’de geçiriyor. Güzel insanlar güzellikler üretir. Kırmızıköprü, onlarla güzelleşiyor.
İncinse de incitmeyen Anadolu Erenlerinin boy verdiği kültürel iklimde yetişen Ali Dikme, kısa bir süre önce tanısı konan hastalıkla mücadele ediyor.
İlkokul çağında metrelerce kara meydan okuyan Lörizli çocuk, hastalığa teslim olmaz!
Biliyorum, onun en büyük özlemi, baba ocağı Löriz’e dönmek.
Çocukluk ve ilk gençlik anılarını saklayan Löriz…
Pülümür’ün güzel yürekli beyefendisi Ali Dikme’yle önümüzdeki yaz Löriz’de buluşmak için sözleşiyoruz!
Geçmiş olsun, yüreği güzel insan…
Sevgiyle, sağlıcakla kal…
(Körfez, 3 Ocak 2025)