ÖLÜM!

Mehmet amcayı tanıyanınız var mı? Bir zamanların Mehmet Efe’si…  Onu tanıyanlar bilir;   eli açık, mert, cesur ve çalışkan biridir.   Adamcağız bir trafik kazası geçirdi ve hayatı zindana döndü. Tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunda henüz 40’lı yaşlardaydı. Bankada bir miktar parası, müstakil evi ve küçük dükkânından başka her şeyini yitirmişti.   Ekonomik durumu bozulmaya başlayınca çevresindeki insanların sayısı da azalmaya başladı.

Hastanede yattığı günlerde arayanı soranı çoktu. Ziyaretçilerin sayısı, ilerleyen günlerde azaldı.

Tekerlekli sandalyeyle dışarı ilk çıktığında yakın ilgi göreceğini umuyordu. Umduğu gibi olmadı. Berber Nuri şöyle uzaktan bir selam vermişti. Boksör Bayram, başıyla selam vermekle yetinmişti. Okey masasında dirsek çürüten Zihni ise görmezlikten gelmişti.

            Mehmet amca eve bir an önce dönmek için var gücüyle tekerleğe yüklenmişti. Bütün bu olup bitenlere çok üzülmüştü.

Aradan yıllar geçti.

Azrail kapıyı bir defa çaldı ve Mehmet Efe’yi yanına aldı.

            Mehmet Efe’nin ölüm haberi, Azrail evi terk etmeden yayıldı. Cenaze töreni için uçaklarda yer bulamayanlar olduğu söyleniyordu. Otobüsler, minibüsler, otomobiller tıka basa dolu insan taşıyordu. Cenazeye yetişmek için uçağı havada bırakan pilotlarla ilgili iddialar heyecan yaratmıştı. 

Bazı komşuları, Efe’nin beş çocuğu olduğunu ölümü sayesinde öğrenmiş oldular. Efe’ye hastanede bir bardak su vermeyenlerden nicesi akın etti cenaze törenine.

            Büyük oğlu Rıfat, ellerini önünde kavuşturmuş, sevgili babacığının ölümüne gözyaşı döküyordu. Yere damlayan birkaç damla çabuk buharlaştı. Minik bir su damlasının kavurucu yaz sıcağına direnebildiği görülmüş müdür?

 Nuriye, başını sıkı sıkıya bağlamıştı. Gözünden düşürmediği güneş gözlüğünden, duygularını anlamak zordu. Renkli camlar,  gözleri sadece güneşten değil ‘kem’ gözlerden de korur. Efe’nin komşusu Fatma Hanım’ın, gözlüğü kollaması da bundandır.

Mehmet, Ayten ve Hüsnü de diğer kardeşleri gibi üzgün sayılırdı.

Efe’yi mezarlığa gözü yaşlı bir topluluk uğurladı. Küreğe ilk uzanan Rıfat oldu. Sevgili babasına karşı son görevini yerine getiriyordu (Bu tez canlılık sonrasında geliştiğini düşündüğü bel fıtığından babasını bir ömür boyu sorumlu tutması bundandır). Kürek el değiştirdikçe, Efe’nin tabutu derinlerde kaldı.

Toprak küçük bir tümseği andırdığında işlem tamamlanmıştı.

Kur’an okunduktan sonra, mezarlıkta toplananlar, hazır gelmişken, yakınlarına Fatiha okumanın mutluluğunu da yaşadılar. Törenin ardından herkes evinin yolunu tuttu. Efe’nin çocukları, yıllar sonra ilk kez baba evinde toplanmıştı. Komşular evden ayrıldıktan sonra banka hesap defterleri gözden geçirildi. Evde bulunan kıymetli eşyalar üzerine başlayan sohbet ilerleyen saatlerde dışarıdan da duyulmaya başlandı. Müstakil ev ve dükkân konusunda da ilgi çekici tartışmalar yaşandı.

Cenaze kaldırıldıktan iki gün sonra adliyede bir araya gelen kardeşler, malları bölüştüler. Bankadan çekilen para eşit bir şekilde paylaşıldı. Nuriye ve Ayten, baba mirasını bankadan çeker çekmez kuyumcuya koştu. Birer Adana burması aldılar ve oracıkta bileklerine geçirdiler. Hüsnü, kumar borcunu kapatmış ve “İlaç gibi geldi” demişti. Rıfat, banka taksitlerinden birkaçını ödeyerek rahatlamıştı. Mehmet de eskiyen beyaz eşyasını değiştirmişti.

Mehmet Efe’nin ölüm yıldönümünde, kardeşler bir araya gelemedi. Bazıları izin alamamaktan, bazıları ise çocuğunu bırakacak kimse bulamamaktan yakınmıştı (Efe’nin en küçük torunu 10 yaşındaydı). Efe’nin 1. ölüm yıldönümünde, başucunda isminin yazılı olduğu tahta bile yok olmuştu. Efe, üzerini örten tümsekte boy veren otların ve çiçeklerin arasından, nazlı nazlı öten serçelere göz kırpıyordu…

 

 

27.07.2016/Körfez 

 

  • Related Posts

    PÜLÜMÜR AKDİK KÖYÜNDEN ÖĞRETMENİMİZ HIDIR CANPOLAT’I UĞURLUYORUZ: TOPLUMCU ÖĞRETMEN KUŞAĞINA VEDA

    14 Mart’ta eşi Saray Hanım için akıtmıştı gözyaşlarını.  Çok değil,   9 ay sonra, 14 Aralık’ta bir kartal gibi süzülerek maviliklere karıştı… Yaşamını maviliklere  adayan bir kuşağın temsilcisiydi.   Gök mavisi…

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDEN SARAY FIRAT: ZORLUKLARLA MÜCADELEYLE GEÇEN KOCA BİR ÖMÜR

    Hüseyin Canerik Beyce (Pıriye) köyünde gözlerini açtığında Pülümür Vadisi’nin batı yakası insansızdı. Vadinin ortasından geçen Pülümür Çayı’nın batısındaki köyler boşaltılmış, geniş bir coğrafya Memnu Mıntıka  (Yasak Bölge) ilan edilmişti. Saray,…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR AKDİK KÖYÜNDEN ÖĞRETMENİMİZ HIDIR CANPOLAT’I UĞURLUYORUZ: TOPLUMCU ÖĞRETMEN KUŞAĞINA VEDA

    • Aralık 16, 2024
    • 34 views
    PÜLÜMÜR AKDİK KÖYÜNDEN  ÖĞRETMENİMİZ HIDIR CANPOLAT’I UĞURLUYORUZ: TOPLUMCU ÖĞRETMEN KUŞAĞINA VEDA

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDEN SARAY FIRAT: ZORLUKLARLA MÜCADELEYLE GEÇEN KOCA BİR ÖMÜR

    • Aralık 7, 2024
    • 42 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDEN  SARAY FIRAT: ZORLUKLARLA MÜCADELEYLE GEÇEN KOCA BİR ÖMÜR

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ ÇAĞILE VE DEMİRE YAYLALARINDAN ESİNTİLER

    • Aralık 4, 2024
    • 22 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ ÇAĞILE VE DEMİRE YAYLALARINDAN ESİNTİLER

    TERCAN ESENEVLER KÖYÜNDEN ACILI BABA İMAM DÜZ,  TERCAN KÖKPINAR ORTAOKULU  ÖĞRENCİSİ 12 YAŞINDAKİ OĞLU ALİ KAMİL DÜZ İÇİN ADALET ARAYIŞINDA

    • Aralık 1, 2024
    • 49 views
    TERCAN ESENEVLER KÖYÜNDEN ACILI BABA İMAM DÜZ,  TERCAN KÖKPINAR ORTAOKULU  ÖĞRENCİSİ 12 YAŞINDAKİ OĞLU ALİ KAMİL DÜZ İÇİN ADALET ARAYIŞINDA

    CUMHURİYETİN EĞİTİM  SAVAŞÇISI NAZIM MUTLU, “EĞİTİMİMİZİN KARŞI DEVRİMLE SINAVI”YLA  EMPERYALİZM VE İŞ BİRLİKÇİLERİNE MEYDAN OKUYOR

    • Kasım 28, 2024
    • 38 views
    CUMHURİYETİN EĞİTİM  SAVAŞÇISI NAZIM MUTLU, “EĞİTİMİMİZİN KARŞI DEVRİMLE SINAVI”YLA  EMPERYALİZM VE İŞ BİRLİKÇİLERİNE MEYDAN OKUYOR

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    • Kasım 19, 2024
    • 33 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ  KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI