Mercan Fırat (01.07.1930-15.05.2024)  Fotoğraf: Yılmaz Coşkun arşivi
Mercan Fırat (01.07.1930-15.05.2024) Fotoğraf: Yılmaz Coşkun arşivi

Babası İbiş Fırat ve amcası  Hıdır Fırat (Mezra Köyü Muhtarı)  elinden alındığında 8 yaşındaydı. Sürgünlerle geçti koca bir ömür. Sürgün dönüşü 18’indeydi.  Yokluk ve zorluklarla, feodal baskılarla karşı karşıya kaldı. 1978 yılında, Almanya’da çalışan eşi Hüseyin Fırat’ın (1933-2019) yanına yerleştiğinde rahat bir nefes aldı. Bir süre önce rahatsızlanmış, Elazığ’da yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Bugün erken saatlerde baba ocağı Mezra köyünde yaşama veda etti. Almanya’da daha iyi koşullarda yaşama olanağına  sahipken, son nefesini  baba dede ocağında  vermek için köyüne geldi. Mezra, acı bir döneme tanıklık eden  Mercan Ana’sını,  bugün saat 15.00’te,  Pülümür Cemevinde düzenlenen törenin ardından   son yolculuğuna uğurladı.    

0
0
0
s2sdefault
 
Yaşamını öğrencilerine adayan Hülya Demirpehlivan, ürettiği güzelliklerle,  kahrolası dünyanın kötülüklerine meydan okuyor.
Yaşamını öğrencilerine adayan Hülya Demirpehlivan, ürettiği güzelliklerle, kahrolası dünyanın kötülüklerine meydan okuyor.

Öğretmenliğin,  kadınlara  uygun mesleklerin başında geldiği düşünülüyordu.  Çalışma süreleri kısa,  yaz tatilleri uzundu.  Bir kadın için bundan daha uygun meslek olamazdı.

Bir annenin, kızını öğretmen olmaya zorlamasının nedeni bu olmalıydı:  

“Öğretmenliği tercih et!”

Sapanca’nın başarılı öğrencisi, cinsiyeti öne çıkaran tercihe tepkiliydi. Meslek seçiminde cinsiyetin belirleyici olmasına karşı tavır aldı. Üniversite tercihinde Eğitim Fakültelerine yer vermedi.

Mühendisliği seçti.

Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Bir yıl mühendislik yaptı. 1996’da  pedagojik  formasyon aldı. Aynı yılın Aralık ayında Kocaeli Hereke’de göreve başladı.

Öğretmenliğe karşı direnç geliştirmiş, ama koşullar onu öğretmenliğe zorlamıştı.

Anne, haklı çıkmıştı!

0
0
0
s2sdefault
 
Hüseyin Canpolat (1925-1966), Mezra köyünün yetenekli isimlerinden biriydi. 15 Mayıs 1966’da, 11 yaşındaki oğlu Ali’yle (küçük fotoğraf) odun toplamaya giderken geçtiği  ahşap  köprü yıkılmış, ilkbaharın deli dalgalarına kapılmıştı. Mezralı köylü, 41 yaşında yaşama veda etmişti.
Hüseyin Canpolat (1925-1966), Mezra köyünün yetenekli isimlerinden biriydi. 15 Mayıs 1966’da, 11 yaşındaki oğlu Ali’yle (küçük fotoğraf) odun toplamaya giderken geçtiği ahşap köprü yıkılmış, ilkbaharın deli dalgalarına kapılmıştı. Mezralı köylü, 41 yaşında yaşama veda etmişti.

15 Mayıs 1966 Pazar günüydü. Gün yeni ışımaya başlamıştı. Mezra köyünün Ovaserene Mahallesi’ndeki toprak damlı evde hareketlilik çoktan başlamıştı.  Üç ya da dört aylık bebek, derin uykudaydı.  32 yaşındaki anne, herkesten önce kalkmış, deri yayığını yaymıştı. 

Kahvaltı çoktan hazırdı. 

Baba ve oğul, kahvaltıya oturdu. Baba 41, oğlu  11 yaşındaydı. Siyah katır semerlendikten sonra yola çıkıldı. Hava serindi. Kara ikliminin etkisindeki  bölgede geceyle gündüz arasında sıcaklık farkı belirgindi. Güneşin doğmasıyla birlikte ısınan hava, günbatımından itibaren soğurdu.

Gündüz sıcaktan kavrulan insanlar, akşam saatlerinde üşürdü.

0
0
0
s2sdefault