TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU, 3 MART 1924’TE KABUL EDİLDİ.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye’yi çağdaşlaştırmak amacı ile attığı en önemli adımlardan bir tanesi de Halifeliğin kaldırıldığı gün yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur.

Geriliğin ve yapısal sorunların eğitimsizlikten geçtiğini çok iyi kavramış bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk bu alanda da başarılı olmaya kararlıdır.

Kurtuluş Savaşı’nı nasıl başarmışsa, bütün olumsuzluklara karşın cahillikle savaşı da başaracağına inanıyordu. O, Türk milleti çalışkandır derken, tarlasının başında, sürüsünün peşinde, savaşın ön saflarında da halkıyla beraber bulunduğu için, onu çok iyi tanıdığı için inanarak, güvenerek söylüyordu bu sözleri

O, dünyayı dolaşarak, başkalarına danışarak değil;  ülkesini dolaşarak,  halkıyla konuşarak,  onun güvenini kazanarak başaracağına inanıyordu.

O,  Amerika’ya, Avrupa’ya, Arap’a öykünmüyordu.

O, milletini seviyor, güveniyor, bu milletin bir evladı olmaktan gurur ve  onur duyuyordu.

“Ne mutlu Türk’üm diyene! ” sözünü bütün tutkusuyla, bütün benliğiyle, vücudunun her hücresiyle haykırıyordu.

Burada en büyük görevi de; Cumhuriyeti yükseltecek, ebedileştirecek, onu çağdaşlaştıracak olan; nesli, toplumu, yetiştirecek olan öğretmenlere vermiştir. Atatürk, “Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti ve sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip (orantılı, uygun) bulunacaktır ” sözleriyle öğretmenlere önemli bir görev veriyor. Ve bunu da bol laflı, süslü sözlerle değil ,cephelerde olduğu gibi, cehalete, cahilliğe  karşı da yine en önde tebeşiri eline alıp tahta başına geçerek gösteriyordu. Bir öğretmen olarak.

İşte bu gün, o günün heyecanı, göreve ilk başladığımız gün gibi tazeliyoruz, yaşıyoruz veya yaşamamız gerekir, diyorum.

Yine büyük önderimizin uyarısıyla devam edelim.

“Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.”

Evet, sayın değerli öğretmenim, toplumu çağdaş görme; bilgili, aydın, nitelikli insanlardan oluşmuş görme;  kalkınmış,  laik bir toplum görme arzusu sönmedikçe sen bir öğretmensin, senin görevin bitmedi. İlk günkü gibi istekli heyecanlı devam ediyor. Bunu unutma.

Saygılarımla.

Bu yazı, Ümit Genç tarafından elektronik ortama aktarılmıştır.

  • Related Posts

    RECEP ÇETİN’İN ARDINDAN

    Recep Çetin’in Anısına BİR ÖĞRETMENİN ARDINDAN (*) 10 Aralık 2017. Günlerden pazar. Gazetemi almaya çıkmıştım evden. Döndüğümde kızım “ Baba telefonun çaldı, bakar mısın?” dedi. Baktım, Şinasi Selçuk aramış, İmece okuma…

    24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

    Bugün Öğretmenler Günü… Eserinin üzerinde imzası olmayan sanatkârın günü. İnsan kitap yazar, kitabını imzalar, benim eserimdir, der size sunar. Bir mimar bir eser yapar, altında mimarın ismi veya mühendisin ismi…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    • Kasım 19, 2024
    • 11 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ  KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    • Kasım 5, 2024
    • 38 views
    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    • Ekim 30, 2024
    • 1421 views
    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    • Ekim 24, 2024
    • 53 views
    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    • Ekim 11, 2024
    • 93 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 50 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ