Okulu hiç sevmezdi. İlköğretimi zar zor bitirmişti. Onun sekiz yıllık devamsızlık tablosu sonuna kadar işlenmiştir. İlk yıl güle oynaya geldiği okuldan zamanla nefret etmiştir. Okul, ona azap vermiştir. Sınıfa baba zoruyla gelmiştir. Ağır adımlarla geldiği okuldan koşar adımlarla ayrılmıştır. Baba dayağı, sekiz yıldan sonra kâr etmediği için sokağa karışmıştır. Sekiz yıllık ilköğretim diplomasından, baba yadigârı parmak izleri henüz silinmemiştir. Diploma, baba dayağının izlerini özenle saklamaktadır. Bu nedenle, diploma ona sadece acı vermektedir.
Onu en son ne zaman ve nerede gördüğümü hatırlamaya çalışıyorum. Elindeki sigarayı benden sakladığı gün, Nuri’yi en son gördüğüm gündür. Mahcup olmuştu. Saygıda kusur etmeyen bu çocuğu hep sevmişimdir. Onu okula yabancılaştıran etkenlere yeterince kafa yorduğumuz söylenemez. Adı tembele çıkmıştı. Kurum kayıtlarına ‘devamsız öğrenci’ olarak girmişti. Birlikte bir çay ocağında sohbet etmiştik. Baba sevgisi görmediğini, evde sürekli dayak yediğini anlatmıştı. Evde yaşanan aile içi şiddetten en çok annesinin etkilendiğini, bunun da içinde dinmeyen bir öfke ve nefret duygusuna yol açtığını söylemişti. O konuşurken çaylar soğumuştu. Ayrılırken sımsıkı sarılmıştık birbirimize.
Aradan yıllar geçti. Ona bir gün rastlayabileceğim aklıma gelmemişti. İşsiz babasının evde estirdiği terör Nuri’yi sadece okuldan değil, yaşamdan koparmıştı. Eğitim sisteminin tekdüze ve yaratıcı olmayan niteliği, onun gibi çocukları dönüştürme yeteneğine sahip değildi. Profesyonel bir müdahaleyle, yenik başladığı yaşama tutunabilir ve sistemin lanetlediği insan olmaktan kurtulabilirdi. O, babasından önce sistemin tokadını yemişti. Yüzündeki tokat darbelerinin faili olarak işinden edilmiş babasını görmek, kolaycılık olur. Nuri, insana yabancılaşan sistemin kurbanlarındandır. Yakın zamanda, İbni Sina Mahallesi‘nde, Gülşah Sokak’tan birkaç yüz metre ilerideki Şehit Levent Ağırkaya Caddesi‘nde ona rastlamak benim için büyük sürpriz olmuştur.
Nuri, ülkemizde sistemin kıyıya sürdüğü binlerce gençten biri olarak, Şehit Levent Ağırkaya Caddesi‘nden gözlerimizin içine bakmaktadır.
Nuri, vicdanını yitirmeyenlerin kabuk bağlamayan yarasıdır.
(Körfez, 14 Aralık 2018)