Pülümürlü   Hüseyin Dalkılıç, 1974 yılında, henüz dokuz  yaşındayken Almanya’ya gitmiş.  Babası Ahmet Dalkılıç’ın (1938-1978), genç yaşta ölümü üzerine memlekete dönmek zorunda kalmış.

1978-1980 yıllarını Pülümür’ün Akdik köyündeki baba ocağında geçirmiş.

1972-1974 yıllarında Pülümür Akdik İlkokulunda okumuş. Onun okuduğu ya da köyde olduğu yıllarda Akdik İlkokulunda Nuri Fırat, Hıdır Canpolat ve Binali Kanik adlı öğretmenler görev yapmış.

Kırmızıköprü Ortaokulunda bir yıl öğrenim görmüş. Ortaokulda derslerine  Ali Küçükaydın, Binali Kanik, Bülent Koska, Dr. Düzgün Kılıç, Hıdır Canpolat, Nuri Fırat ve   Musa Akyol   girmiş.

1980 yılında, ortaokul öğrenimini yarıda bırakarak yeniden Almanya yoluna düşmüş.

YÜREĞİNİ MEMLEKETİNDE BIRAKMIŞ

Hüseyin Dalkılıç, bölgenin en güzel ormanlarından biri olan  Akdik Ormanı’nın (Gema Aynıge) önündeki toprak damlı evde gözünü açmış. 1965 doğumlu. Dalkılıç ailesi, yörede Çe Vere Geme (Ormanın Önündeki Ev) olarak  tanınır. Hüseyin Dalkılıç, meşe ve kavak ağaçlarından oluşan Akdik Ormanı’na âşık köylülerden. Almanya Neuss’ta yaşamını sürdüren Dalkılıç, yüreğinin yarısını Akdik’te, daha doğrusu Akdik Ormanı’nda bırakmış.

Kendisini Hüseyin  Vere Geme  (Ormanın Önündeki Hüseyin) olarak tanımlıyor.

PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜLÜ SANATÇILARIN MÜZİK ARŞİVİNİ OLUŞTURMUŞ

45 yıldır Almanya’da yaşayan Hüseyin Dalkılıç’ın yüreği gibi, aklı da hep memlekette kalmış. Bağlamayla dile getirmiş memleket özlemini. Acılarını, sevdalarını bağlamayla dillendirmiş. Bölgede seslendirilen halk türkülerini yerel sanatçıların sesinden kayda almış. Pülümür Kırmızıköprü köylerindeki halk ozanlarının eserlerinden  hatırı sayılır bir müzik arşivi oluşturmuş.

Hüseyin Dalkılıç, babası Ahmet Dalkılıç’tan, “Benim İçin Darağacı Kursalar” türküsünü derlemiş. Türkü,  TRT THM sanatçısı Süleyman Yıldız tarafından notaya alınmış.

PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’DEN 800 FOTOĞRAF DERLEMİŞ

Memlekete ait hemen her şey onu duygulandırmış. Yaşlı kuşaklarla kurduğu iyi iletişim, onda fotoğraf albümü yapma düşüncesine yol açmış.  İşe önce çevresinden başlamış. Dedesi Hasan (Hesene Sadıke Weli)  Dalkılıç (1902-1997) ve ailenin diğer büyüklerinin fotoğraflarını derlemekle işe koyulmuş. Akdik  ve çevre köylerde yaşayan köylülerin fotoğraflarına ulaşmış. Zamanla Pülümür Kırmızıköprü’de, çoğu hayatta olmayan, yaklaşık 800 köylünün fotoğrafını derlemeyi başarmış.

620 fotoğrafı,  “Sevdiklerimiz ve Unutmadıklarımız”  adlı albümde bir araya getirmiş.

Albüm çalışmasında karşılaştığı güçlükleri şöyle özetliyor:

“Bazı kişiler bu işi para kazanmak için yaptığımı düşünüyor. Bu işten değil para kazanmak, kişisel harcama yapıyorum.  Albüm, benim için gönül işi.”  

Pülümür Akdikli Hüseyin Dalkılıç’la, Akdik Ormanı önündeki toprak damlı evin yıkıntıları önünde buluşmak üzere sözleşiyoruz…

Bağlamasıyla seslendireceği parçayı Ali Ekber Çiçek’ten seçiyoruz:

Şu yüce dağları duman kaplamış

Yine mi gurbetten kara haber var

Seher vakti bu yerde anam kimler ağlamış

Çimenler üstünde gözyaşları var

(Erzincan Çağlayan, 1 Eylül 2021)