PÜLÜMÜR GÖKÇEKONAKLI TURABİ DOĞAN, KEÇİLERİNİ KURTLARA NİÇİN ‘İKRAM’ ETTİ?

Hüseyin Canerik

Pülümür Gökçekonaklı  Nuri Doğan, Almanya’dan köyüne döndüğünde 42 yaşındaydı. Oğlu Turabi Doğan  henüz çocuk yaştaydı. Turabi, köyden kurtulma derdindeydi. O yıllarda birçok genç,  annelerinin çeyiz sandığında zor günler için saklanan paraya el koyar, İstanbul yoluna düşerdi.

Turabi Doğan, at sırtında tarlaya giderken. Fotoğraf: Dr. Paul Jung
Turabi Doğan, at sırtında tarlaya giderken. Fotoğraf: Dr. Paul Jung

Gidiş o gidiş!

Gökçekonaklı çocuk, çeyiz sandığındaki paraya değil,   babasına umut bağlamıştı. Babasının  desteğiyle  kente gitmek,  eğitim olanağına kavuşmak istiyordu.    

Müslüm Doğan ve Nuri Doğan, harman çevirirken, Pülümür Gökçekonak köyü, 1983. Fotoğraf: Dr. Paul Jung
Müslüm Doğan ve Nuri Doğan, harman çevirirken, Pülümür Gökçekonak köyü, 1983. Fotoğraf: Dr. Paul Jung

Turabi Doğan’ın çocukluğu, bölgedeki diğer çocuklardan farksızdı. Öğrenciler okuldan eve döner dönmez, iş başı yapardı. Birçok anne ve babaya göre,  çocuklar okulda oturuyor, gününü gün ediyordu.

Pülümür’deki  köy ilkokullarının hiçbirinde hizmetli yoktu. Okulun temizlik ve ısınma işlerinden, öğrenciler sorumluydu. 

Nuri Doğan’ın taş yapılı evi, Pülümür Gökçekonak köyü. Fotoğraf: Dr. Paul Jung
Nuri Doğan’ın taş yapılı evi, Pülümür Gökçekonak köyü. Fotoğraf: Dr. Paul Jung

Öğrenciler, köy çeşmesinden okula su taşır, derslikleri, tuvaletleri  ve çevreyi temizlerdi. Kazan ya da kovalarla  taşınan su bazen taşar, öğrencilerin üstü başı ıslanırdı.  

Bugün birçoğumuzun korkulu rüyası hâline gelen soba  yakma görevi de genelde öğrencilerindi.

Öğrenciler, eğitimin yanı sıra,  güç gerektiren işlerde çalıştırılırdı.

(Sağda) Turabi Doğan, yakını Halisi Doğan’la bir arada.
(Sağda) Turabi Doğan, yakını Halisi Doğan’la bir arada.

Yazın tükenmek bilmeyen işler, kışın nitelik değiştirerek devam ederdi.

Gökçekonaklı Turabi, eve yorgun argın gelir, geleceğe ilişkin güzel düşler kurardı. Başını yün yastığa koyduğunda,  farklı bir dünyaya yolculuğa çıkardı.

Babası Nuri Doğan,  1983’te köye dönmüş, köy işlerini düzene koymak için kolları sıvamıştı.

Turabi,  Almanya’dan dönen babasının sürprizinden habersizdi. 

1980’li yıllarda Pülümür Gökçekonaklı Nuri Doğan’a konuk olan Alman Dr. Paul Jung, köylülerin günlük yaşamını kayıt altına alır, köy işlerinde kendilerine yardım ederdi. Türkçe bilen Dr. Jung, köylülerden Zazacayı öğrenmek için çaba göstermişti.
1980’li yıllarda Pülümür Gökçekonaklı Nuri Doğan’a konuk olan Alman Dr. Paul Jung, köylülerin günlük yaşamını kayıt altına alır, köy işlerinde kendilerine yardım ederdi. Türkçe bilen Dr. Jung, köylülerden Zazacayı öğrenmek için çaba göstermişti. Dr. Jung, Turabi Doğan’a, “Liseyi bitirdikten sonra seni Almanya’ya götürürüm.” demişti. 

Nuri Doğan’ın Alman arkadaşı Dr.  Paul Jung, yaz tatillerinde Gökçekonak’a gelir, aileye konuk olurdu.   Dr.  Jung,  fotoğraf makinesini yanından ayırmaz, Gökçekonak köylüsünün  yaşamından bazı kesitleri kayıt altına alırdı. Türkçe konuşan Alman, Zazacayı öğrenmek için çaba gösterirdi. Alman konuk,   işlerinde köylülere yardım ederdi.

Müslüm Doğan, Hüseyin Gülşen (Nazımiye Kervan) ve Nuri Doğan bir arada.
Müslüm Doğan, Hüseyin Gülşen (Nazımiye Kervan) ve Nuri Doğan bir arada.

Doğan ailesinin iki katlı taş yapısında günün yorgunluğu atılır,  dostluğa kadeh kaldırılırdı.        

Kırmızıköprü, Gökçekonaklı Turabi’nin Paris’iydi. Eline harçlık geçtiğinde kasabaya gelir, ufak tefek harcamalar yapardı.

Mustafa Fırat, eşi Saray Fırat'la (3 Ağustos 2020, Pülümür Kırmızıköprü)
Mustafa Fırat, eşi Saray Fırat’la (3 Ağustos 2020, Pülümür Kırmızıköprü)

Halk Lokantası, bir Kırmızıköprü klasiğiydi. Denizli mutfağında yetişen Mustafa Fırat’ın işlettiği lokantanın penceresinden iştah açıcı yemek kokuları  yayılırdı.

1984 yılıydı.  Turabi, Kırmızıköprü’nün tadını çıkarırken, acıkmıştı. Halk Lokantasına gitti.  O gün yeterli parası olmadığından, az çorba istedi.  Çorbayı azar azar kaşıklarken, ekmeğe yüklenmişti.  

Mustafa amca, az çorbaya iki sepet ekmeği feda ettiğini anladığında iş işten geçmişti. Lokantadaki masaların çoğu doluydu. Kırmızıköprü’nün sevinç kaynağı Mustafa Fırat, az çorbayla fırıncılara çalışan çocuğa  seslenmişti:

“Gökçekonak’tan sen, Meçi’den H., beni iflas ettirdiniz! Arkadaşlar, iflas ettim, kalkın lokantayı kapatıyorum!”

Nuri Doğan (1941-22 Ağustos 2022)
Nuri Doğan (1941-22 Ağustos 2022)

Nuri Doğan, Almanya’dan döndükten bir süre sonra, kent hayali kuran oğluna sürpriz yaptı.   Çok sayıda keçi satın alarak, oğluna teslim etti.  Gökçekonaklı çocuk, keçi ‘sürprizi’nden dolayı derin bir sarsıntı geçirmiş,  yaşadığı düş kırıklığının etkisinden uzun süre kurtulamamıştı.

Küçük yaşta  çobanlığa mahkûm olma duygusu,  umutsuzluğa neden olmuştu.

Keçilerini köyün doğusundaki Boriz, Cerdu  bölgesine götürdüğünde kışın habercisi kar, insan soluğuyla eriyecek kadar azdı. Sürüde keçilerin yanı sıra koyunlar da vardı. Koyun sayısı, keçilerden azdı.

Turabi, kendisini köye hapseden bu sevimli hayvanlara öfke duyuyordu.

Keçiler palamutlarla karın doyuruyordu.

Bazı keçiler uzaklaşmıştı. Turabi uzaklaşan keçilere aldırış etmedi. Sürüden ayrılan keçilerden dördü kurtlara yem olmuş, bir koyun yaralı hâlde eve ulaşmayı başarmıştı.

Turabi Doğan’ın, keçilerini kurtlara ‘ikram’ ettiği Boriz ve Cerdu bölgesi, Gökçekonak’ın doğusunda yer alıyor.
Turabi Doğan’ın, keçilerini kurtlara ‘ikram’ ettiği Boriz ve Cerdu bölgesi, Gökçekonak’ın doğusunda yer alıyor.

Turabi Doğan, keçilerini kurtlara ‘ikram’ ettiğinde 13 yaşındaydı.  Ondan yıllar önce de  yakını Seyit Ali  Bektaş, zorlu kış koşullarında keçilerini Lonu bölgesine   götürmüş, gün boyu aç kurtlarla mücadele etmişti. Seyit Ali,  akşamüzeri eve dönerken, peşini bırakmayan  kurda şöyle seslenmişti:

“Ey kurt,  sabahtan beri peşimdesin.  Belli ki sen de açsın. Zemheri soğuğunda ne yiyebilirsin ki…”

Gökçekonaklı köylü, keçilerinden birini ayırıp,  kurda bırakmıştı!

Seyit Ali Bektaş’ın, yıllar önce, bir kış günü keçisini kurda ‘armağan’ ettiği Lonu bölgesi.
Seyit Ali Bektaş’ın, yıllar önce, bir kış günü keçisini kurda ‘armağan’ ettiği Lonu bölgesi.

Turabi Doğan, keçilerini kurda yem ettikten  yıllar sonra askere gitti. 1992’de tezkere alan  delikanlının köyde kalmaya niyeti yoktu. Bir gün üstünü başını  topladı, yola düştü. Pülümür köylerinden kente gidenlerin, hedefi İstanbul’du.

Turabi de İstanbul’a gitti.

Gelenek değişmemişti.  

Yedi Tepeli  Şehir’de 12 yıl çalıştıktan sonra Bursa’ya  yerleşti.  

20  yıldır Bursa’da otomotiv sektöründe  çalışıyor.

Onun, aç kurtlara yaptığı ikramın üzerinden  tamı tamına   40  yıl geçti.

İyi yürekli insanların yaşadığı Gökçekonak, 1994’te  insansızlaştı.

Taş yapılar yerle bir oldu. 

Boriz,  Cerdu ve Lonu’da yiyecek  arayan kurtlar  hep eli boş döndü.

Nuri Doğan, 21 Ağustos 2022’de yıldızlara kavuştu.

Toprağa karışan yapıların kalıntılarında tanımsız  acı ve sevinçler saklı…

Gökçekonak mı,  bir kuşağın acı ve sevinçlerini  bağrında saklamaya devam ediyor.

Turabi Doğan’ın hedefi liseden sonra, Dr. Paul Jun’un desteğiyle Almanya’da eğitime devam etmekti. Keçi sürprizi, Gökçekonaklı çocuğun umudunu kırmıştı.
Turabi Doğan’ın hedefi liseden sonra, Dr. Paul Jun’un desteğiyle Almanya’da eğitime devam etmekti. Keçi sürprizi, Gökçekonaklı çocuğun umudunu kırmıştı.
Nuri Doğan ve oğlu Sabri Doğan
Nuri Doğan ve oğlu Sabri Doğan
Turabi Doğan, arkadaşı Erol Aslan’la birlikte.
Turabi Doğan, arkadaşı Erol Aslan’la birlikte.
Turabi Doğan ve arkadaşı Mehmet Karakaş, Markazan.
Turabi Doğan ve arkadaşı Mehmet Karakaş, Markazan.
Nuri Doğan, ot biçerken.
Nuri Doğan, ot biçerken.
Turabi Doğan, ekin biçerken.
Turabi Doğan, ekin biçerken.

Fotoğraflar,  Sayın Turabi Doğan’ın arşivinden derlenmiştir.

(Körfez, 19 Nisan 2024)

Related Posts

PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

Hüseyin  Canerik Pülümür’ün güneybatısındaki yüksek rakımlı köyün son sakini, Hüseyin (Ali) Şanlı ailesiydi.  Aile, 1995 yılında, Hıdır Kızılkaya’nın katırını yüklemiş, baba dede ocağı  Efeağılı (Waremir/Miryaylası)  köyüne veda etmek zorunda kalmıştı.…

ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

Hüseyin Canerik Önceleri fotoğraf çektirmek için sıraya girilirdi. Herkesin evinde fotoğraf makinesi yoktu. Fotoğrafçıların sayısı da azdı. 1977 yılında Salördek Köyü İlkokulundan mezun olmuştuk. Okul Müdürümüz Hüseyin Sarı’nın, mezuniyet için…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kaçırdıkların

PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

  • Kasım 5, 2024
  • 22 views
PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

  • Ekim 30, 2024
  • 1412 views
ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

  • Ekim 24, 2024
  • 39 views
PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

  • Ekim 11, 2024
  • 81 views
PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

  • Ekim 8, 2024
  • 42 views
SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

  • Eylül 27, 2024
  • 112 views
PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA