Bir sonbahar günü, 3 Eylül’de doğmuştu. Pülümür’ün güneydoğusundaki köyde gözlerini açmıştı. 1947 yılıydı. Yokluk ve zorluk yılları…
Beser-Mehmet Can çiftinin oğluydu.
Çocukluğunu köyünde geçirdi.
Pülümür Çağlayan (Köyü) İlkokulunda okudu.
İlkokul, eğitim gördüğü ilk ve son eğitim kurumuydu.
Ailesinde bağlama çalan yoktu, ama erken yaşta bağlamayla tanıştı. Henüz çocukken, kendi çabasıyla bağlama çalmayı öğrendi.
Pülümür Çağlayan köyünde, toprak damlı evde yaşama merhaba diyen Fahri, 1967’de askere gitti.
1969’da elinde bağlama, gurbet yolundaydı.
İstanbul’un yolunu tuttu.
Anadolu, İstanbul’a akıyordu.
İstanbul’a akan ırmağa karışan bir damlaydı.
Şansını İstanbul’da denemek için yola koyulan Pülümürlü delikanlı, bir süre sonra TEKEL’de işçi olarak çalışmaya başladı. Fındıklı TEKEL’de çalışan işçi, akşam saatlerinde bazı mekânlarda saz çalıp, türkü söylüyordu.
Bağlama, Pülümürlü delikanlının ruhuydu artık.
Eğitim sisteminin dışına sürülen sanatçı, kendini de eğitmekle yükümlü öğretmendi. Türkü derliyor, yurt içi ve yurt dışı dinletilerle gönülleri fethediyordu. 2 adet 45’lik plak ve kaset çalışmasıyla, seslendirdiği eserleri kayıt altına alıyordu.
Pülümürlü Sanatçı Fahri Can, 1971’de Kibar Yıldız’la yaşamını birleştirmiş, bu evliliğinden 5 çocuğu doğmuştu.
Kökleri Anadolu’nun derinliklerindeydi.
Eğilip bükülmeyen halk ozanları geleneğinden geliyordu.
3 Aralık 2017’de kalp krizi geçiren Pülümür Çağlayanlı Ozan Fahri Can, yaşam savaşına yenik düşmüştü.
Kalbi durduğunda, 70 yaşındaydı. Ölüm haberi, gazete sayfalarında bile yer almamıştı. Sanatçısını, bilim insanını, yetişmiş insan gücünü heba eden sistemin, tercihini yapay yıldızlardan yana yaptığı bir zamanda yaşama veda etmişti.
İstanbul Sarıgazi’de son yolculuğuna uğurlanan Halk Ozanı Fahri Can’ın en azından doğup büyüdüğü topraklarda anılması ve yeni kuşaklara tanıtılması, vefa borcudur. Pülümür Akdikli Hüseyin Dalkılıç, Fahri Can’ın, ‘yeni nesil sanat anlayışı’ndan dolayı unutturulmak istendiğini düşünüyor. Dalkılıç, Anadolu’ya yabancı akımların at koşturduğu bir bölgede halk ozanlarının ‘yük’ olarak görüldüğünü savunuyor.
Fahri Can, beslendiği halk kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak için çaba gösteren ozanlarımızdan. Onun, 3 Eylül 1947’de Pülümür Çağlayan köyünde başlayan yolculuğu, 3 Aralık 2017’de İstanbul Sarıgazi’de sona erdi.
Sanatçılar, sadece bedenleriyle değil, eserleriyle yaşar.
Fahri Can, son yolculuğuna uğurlandığında, geride çok sayıda eser ve bağlamasını bıraktı.
Onun duvarda asılı bağlaması ve kayıt altına aldığı eserler, insanlık var oldukça yaşayacak.
Azrail’in canını alamadığı yegâne varlık, sanatçıdır.
Sanatçılar, halkının, ölümsüzlük iksiriyle ödüllendirdiği biricik zenginlik kaynağıdır.
Fahri Can, Pülümürlü yoksul bir ailenin Türkiye’ye armağanıdır.
Pülümürlü ozanımızı, 6. ölüm yıl dönümünde sevgiyle, saygıyla, özlemle anıyoruz.
Sorma derdim nedir diye
Mehmet’in ağıtı
(Körfez, 3 Aralık 2023)
TEŞEKKÜR: Bu çalışmaya katkı sunan TRT Sanatçısı Sayın Süleyman Yıldız, Sayın Hüseyin Dalkılıç ve Pülümür Çağlayan Köyü Muhtarı Sayın Mustafa Can’a candan teşekkür ederim.