Yıllardır memleketine hasret. Köyü aklına geldiğinde gözleri nemleniyor. Göz pınarlarından süzülen damlalar toprağa akıyor.
İnsan nereye yerleşirse yerleşsin, gözlerini açtığı coğrafyadan kopamaz.
O da kopmamış, kopamamış!
İlk göz ağrısı aşklara benzer çocukluğunuzun geçtiği yerler.
Ruhunuz, doğup büyüdüğünüz yeri asla terk etmez!
Toprak damlı taş yapılara, tozlu köy yollarına çocukluk yıllarında veda etmişsinizdir.
Güle oynaya ya da hıçkırıklara boğularak.
Geride bıraktıklarınızdan habersiz.
Babanızın biçimlendirdiği ustalık ürünü kesme taşlar, taşlara kazınan sevdalar, yalnızlığın o kahredici cehennemiyle baş başadır artık.
Gölgesinde oyun oynadığınız ceviz ağacı öksüz kalmıştır.
Gökyüzüne uzanan, sincaplarla yarışılan ulu ağaçlar, insansız köyün acısını kaldıramaz.
Pülümür Beğendikli (Merge) Kemal Çiçek, köyüne veda edeli yıllar oluyor. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir köyünden uzakta yaşıyor. Çocukluğunun geçtiği köyü unutamıyor. Köyünün adı geçtiğinde gözyaşlarını tutamıyor.
Bir yıl içinde üst üste iki acı yaşamış. Önce annesi Beser (Satık) Çiçek’i, ardından kardeşi Ali Çiçek’i sonsuzluğa uğurlamış.
Kemal Çiçek, kesme taş ustası Kamer Çiçek’in oğlu. Mezralı dedesi Halk Ozanı Kamer Satık da ustaydı. O da babası ve dedesi gibi usta.
Zamanını çalışarak geçirmiş, yorgunluk nedir bilmeden.
Pamukova’nın verimli toprağına akmış teri.
Çalışarak mutlu olmuş.
Şimdi 74 yaşında.
Yaklaşık iki hafta önce yatırıldığı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi görüyor.
22 ya da 23 Kasım’da ameliyat olacak.
Biliyorum, memleket hasretine dayanan, ameliyata boyun eğmez!
Ustalık, en amansız hastalıkları bile yenilgiye uğratma sanatıdır.
Geçmiş olsun, Kemal Usta!
Çalışmak için daha çok zamanımız var hani…
(Körfez, 19 Kasım 2023)