Çalışkanlığı ve titizliğiyle tanınan Nurettin Altunok’la tanışma öyküsü için belleğimi yokluyorum. Şehit Hasbi Sokağı’nda bakımsız bir ağaca can verirken karşılaşmış olabiliriz. Can güvenliğini tehlikeye sokan elektrik hatlarının sökülen kapağının yerine takılması için ilgili kuruluşa başvururken de tanışmış olmamız mümkün. Onunla, nerde olursa olsun, görev başındayken tanıştığımızdan eminim.
Kırşehir’in Gülşehir ilçesinin minik ve güzel köyü Fakıuşağı’nı bilenler bilir. Ya bilmeyenler? Azra’nın dedesi Nurettin Altunok’u tanımasaydım, ben de tanımayanlardan biri olacaktım. Nurettin Altunok, Fakıuşağı’nın yetenekli ve çalışkan köylülerinden. Hep hareket hâlindedir, yerinde durmaz. Park ve bahçelerin oturaklarını tamir eden, ama o oturaklarda bir dakika bile oturmayan kişidir o. Kendisine oturmayı yasaklayan kişi de denebilir. Bazı insanlar çok konuşur, ama iş yapmaz. Onların en başarılı işi konuşmaktır. Altunok, işiyle konuşan ve konuşulan insanlarımızdandır. Çalışan ve üreten Türkiye’ye örnek gösterilecek bir kişiliğe sahiptir.
Onun dağarcığında eleştiri değil, iş vardır. Torununun okul bahçesindeki büstlerin bakıma ihtiyacı mı var, hemen işe koyulur. Kırılan kapılar, yerinden oynayan kiremitler, bozuk musluklar, suya hasret ağaçlar… Bahçedeki bütün ağaçlar onun avuçlarından süzülen suyu yudumlamıştır. Yaprakların sararıp solduğu günler, bahçeden uzak kaldığı günlerdir. Ağaçlar, üzüntüden sararıp solmuştur. Bahçeye adım attığında ilk olarak ağaçları ziyaret eder. Çelimsiz çam fidanı, onu görünce belini doğrultur. Onun üstesinden gelemeyeceği bir sorun var mıdır, diye düşündüğümüz olmuştur. Yoktur! Kırşehir Sanat Okulu mezunu Nurettin Altunok, yaratıcılıkta sınır tanımamaktadır. Çöpe atılan televizyon ekranı onun becerikli ellerinde su sayacını örten renkli bir kapağa dönüşür. Lambaların boş yere yanmadığı, suyun boşu boşuna akmadığı saatler, Nuretttin Altunok’un kalp atışlarının duyulduğu saatlerdir. Ona, nabzı Türkiye için atan adam da denebilir. Türkiye’nin bir çöpünü bile ziyan etmeyen kuşağın kültürüyle yetişmiştir. Ondaki vatan ve millet sevgisi, kalemine güç vermektedir. Şiir ve denemeleri, insan sıcağını yansıtır. Yayımladığı şiir kitabı, yaşadığı acı ve sevinçlerin toplamıdır. Ülkesiyle sevinir, ülkesiyle üzülür. Nurettin Altunok, torunları Azra ve Hira’yla birlikte büyüyen bir sevgi kaynağıdır.
Türkiye, Nurettin Altunok’larla büyüyen ve aydınlanan bir ülkedir.