MEB’in, eğitim kurumu müdür yardımcılığına giriş sınavı 10 Ekim 2004 tarihinde Adana, Ankara, Antalya, Bartın, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Sakarya, Samsun, Tokat, Trabzon ve Van’da yapılacak. Sınava; yüksek öğrenim görmüş, en az iki yıl öğretmenlik yapmış, aylıktan kesme (1) cezasından daha ağır bir disiplin cezası almamış, son yıla ait sicil notu iyi olmak kaydıyla son üç yıllık sicil notu ortalaması iyi dereceden aşağı olmayan, zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlamış, son üç yıl içinde yöneticilik görevi adli veya idari soruşturma sonucunda üzerinden alınmamış adaylar katılabiliyor (MEB Personel Genel Müdürlüğü’nün 03.06.2004 tarih ve 45203 sayılı yazısı ile Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 7. maddesi).
Müdür Yardımcılığı Sınavı
Müdür yardımcılığı sınavı, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği (11.01.2004 tarih ve 25343 sayılı Resmî Gazete) doğrultusunda yapılmaktadır (Madde 12, 13, 14, 15, 16, 17).
Bu yıl ilk kez yapılacak olan sınava başvuran öğretmenlerden, 2 milyon TL’si kılavuz ücreti olmak üzere, toplam 17 milyon TL harç alınmıştır. Bakanlık, sınava kaç adayın başvurduğunu ve bu adaylardan toplam kaç TL harç alındığını açıklamamıştır. MEB’in 2004 Eğitim Kurumları Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavı Kılavuzu’nda, kadro açığı ile ilgili herhangi bir açıklama yer almazken, bir dizi yazım hatası (s.4 ve s.7) göze çarpmaktadır. Sınavın amacı, dikkatsizce hazırlanan kılavuzdan da anlaşılacağı gibi, müdürlük sınavlarının kaldırılmasına ilişkin tepkileri hafifletmeye yöneliktir.
Valiliklere Sınav Açma Yetkisi!
Yönetmeliğin 12. maddesine göre, “Sınav için gerekli teknik altyapının yeterli olduğunun Bakanlıkça uygun görülmesi halinde valiliklerce de seçme sınavı yapılabilir.” (2). Bu maddeyle, objektif merkezi sınav sistemi yerine, tartışma ve müdahaleye açık bir sistemin getirilmesi amaçlanmaktadır. Böylece her il kendisine göre sınav sorusu hazırlayacak, bu durum, illerin eğilimine uygun yönetici atamalarına ‘yasal’ zemin yaratacaktır. Bu tehlike mülakatla müdür atamaları için de geçerlidir (3). Bu sınava, bölgesel farklılıklar, eşraf, siyasi nüfuz, eğitim yöneticilerinin eğilimleri damgasını vuracaktır. Valiliklere sınav açma yetkisinin tanınması, sınavların nesnelliği ve güvenirliğini de tartışılır hale getirecektir.
Sınav Niçin Yapılır?
ÖSS ya da LGS’de, okul kontenjanları önceden bellidir. Hangi okula kaç öğrencinin alınacağı aylar öncesinden kamuoyuna duyurulur. MEB, ihtiyaç duyduğu öğretmen sayısını kamuoyuna önceden açıklamaktadır. Ne var ki, müdür yardımcılığı sınavına başvuran bir öğretmen, kaç yöneticiye ihtiyaç duyulduğundan haberdar değildir. Normal olan, sınavda başarılı olanların atanmasıdır. Fakat sınavla ilgili düzenlemede konuya açıklık getirilmemekte, sadece sonuçların iki yıl süreyle geçerli olacağı belirtilmektedir. Yönetici adaylarının, başarıyla çıkacakları sınav sonrasında atanıp atanmayacakları belirsizdir. Açık müdür yardımcılıklarına kesintisiz yapılan atamalar göz önüne alındığında, başarılı adayların büyük bir bölümünün atanmayacağı şimdiden bellidir. Maç sahaya çıkılmadan önce kaybedilmiştir.
Yönetici seçme sınavında temel amaç, ihtiyaç duyulan yöneticileri seçmektir. Peki MEB, ülke genelinde kaç müdür yardımcısına ihtiyaç duymaktadır? Sınav, ihtiyaç duyulan müdür yardımcılarının belirlenmesi amacıyla yapılacağına göre, hangi ilde kaç kadro açığı bulunmaktadır? Bu sorulara MEB’in verebileceği bir yanıt olmalıdır. Açık kadrolara, sınav öncesinde yapılan atamalar, sınavı gereksiz hale getirmiştir. Oysa sınavın, boş kadroların dikkate alınarak yapılması esas olmalıdır.
Sınavı Kazananlar Nereye Atanacak?
Müdür yardımcılığı sınavında 100 tam puan üzerinden 70 puan alan adaylar başarılı kabul edilecek ve sınav sonuçları iki yıl süreyle geçerli sayılacaktır. Müdür yardımcılığı sınavına karşın, aynı yönetmeliğin 25. maddesinde eski yöneticilere sınavsız atanma hakkının tanınması, boş kadrolara hızlı bir biçimde eski yöneticilerin tekrar getirilmesi, akla, sınava neden ihtiyaç duyulduğu sorusunu getirmektedir. Yönetmeliğin eski yöneticilere sınavsız atanma hakkı tanıyan 25. maddesi, yönetici olarak atanacaklarda aranacak genel koşulları düzenleyen 7/h maddesiyle de çelişmektedir. Söz konusu maddede, yönetici olarak atanacak adaylarda, yönetmelikte öngörülen sınavda başarılı olma koşulu aranmaktadır. MEB’in 10.03.2004 tarih ve 2004/23 sayılı genelgesinin 5. maddesinde, atama yetkisi valiliklerde olan eğitim kurumu yöneticiliklerine (müdür, müdür yardımcısı) duyuru, başvuru ve atama işlemlerinin, yöneticiliğin boşaldığı tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde sonuçlandırılacağı belirtilmektedir. Genelgeye göre, haziranda boşalan bir kadroya ağustosta, temmuzda boşalan kadroya eylülde, ağustosta boşalan kadroya ise en geç ekim ayında atama yapılması gerekmektedir. Ayrıca, atamalara, yeni yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 11 Ocak 2004’ten itibaren hiç ara verilmemiştir. Yeni ekiplere yer açmak için görev başındaki bazı okul yöneticilerinin bile istifaya zorlandıkları (4) düşünüldüğünde, sınavın ne kadar işlevsiz olduğu ortaya çıkar.
Üstelik ekim ayında yapılacak olan yöneticilik sınav başvuruları 14.06.2004-02.07.2004 tarihleri arasında tamamlanmıştır (5). Sınav başvuru tarihinden, sonuçların açıklanacağı 25 ekime kadar sınavsız atamalara devam edilecektir. Bu durumda, müdür yardımcılığı sınavında başarılı olanlar hangi boş kadroya atanacaktır? Ayrıca, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 11.01.2004 tarihinden bugüne kadar kaç kadronun boşaldığı ve bu kadrolara kaç kişinin sınavsız olarak atandığı da ayrı bir merak konusudur.
Yönetici Normu Neden Değiştirildi?
MEB, 2003 yılında yaptığı yönetmelik değişikliğiyle kadrolaşmaya olanak sağlamıştır. Yönetmelikle, millî eğitim müdürlüklerine yüzde 5 norm kadro fazlası öğretmen bulundurma yetkisi tanınmış ve böylece öğretmen dağılımında dengesizliklere neden olunmuştur. Okullarda daha önce 800 öğrenciye karşılık bir müdür yardımcısı görevlendirilirken, bu oran, yeni yönetmelikle 600 öğrenciye karşılık bir müdür yardımcısına düşürülmüştür. Yönetici norm sayısının artırılması, kadrolaşmaya zemin hazırlamıştır. Yeni atama yönetmeliği ile, kadrolaşmayı zorlaştıran (müdürlük sınavı) yasal engeller ortadan kaldırılmıştır.
Başyardımcı Ataması
Yönetmeliğin 21. maddesinde, müdür başyardımcılarının, müdür yardımcısı olarak en az bir yıl görev yapanlar arasından okul müdürünün teklifi, millî eğitim müdürünün uygun görüşü ve valinin onayı ile duyuru yapılmaksızın atanacağı belirtilmektedir. Bu kadar önemli bir göreve duyuru yapılmaksızın atama yapılması, atamalarda liyakatin değil öznel ölçütlerin esas alındığını gösterir. Müdür başyardımcıları, bir yıllık görev sürelerini tamamladıklarında, B tipi okullara; üç yıl sonra da A tipi okullara müdür olarak atanabilmektedir (Madde 8). Uygulamayla, müstakbel müdürlere hava koridoru açılmaktadır.
Türkiye’nin İhtiyaç Duyduğu Yöneticiler
Türkiye, hızla parçalanma sürecine sokuluyor. Ülkemizin ulusal bütünlüğü, vatanımızın bağımsızlığı tehlikededir. Yurdu savunacak kuşakların eğitiminde vatansever okul yöneticilerine büyük ihtiyaç duyulmaktadır. AB’ye ya da ABD’ye değil Türkiye’ye hizmet edecek okul yöneticilerinin atanması, öncelikli sorunlarımızdan biri olmalıdır. Cemaatlerin, etnik grupların ve dış destekli kuruluşların taleplerini karşılamaya yönelik atamalar ulusal güvenliğimize zarar verir. Bu nedenle, eğitim ve okul yöneticilerinin atamalarında dış odakların istekleri değil, Türkiye’nin ulusal çıkarları belirleyici olmalıdır.
Öneriler
v Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 8. maddesi değiştirilerek, okul müdürü atamalarında sınav koşulu yeniden getirilmeli ve mülakatla atamalara son verilmelidir.
v Yönetmeliğin, valiliklere müdür yardımcısı sınavı açma yetkisi veren 12. maddesi iptal edilmeli, sınavlar ÖSYM tarafından yapılmalıdır.
v Sınavlar, kadro açığı dikkate alınarak yapılmalıdır. Millî eğitim müdürlükleri, sınav duyurusu ile birlikte, ildeki açık müdür yardımcılığı kadrosunu okul okul belirtmelidir. Sınav sonuçlanıncaya kadar bu kadrolara herhangi bir atama yapılmamalı, açık kadrolara, sınavda başarılı olanlar atanmalıdır.
v Yönetmeliğin 21. maddesi değiştirilerek, müdür başyardımcıları sınavla atanmalıdır.
v MEB’in 10.03.2004 tarih ve 2004/23 sayılı genelgesinin 5. maddesi iptal edilerek, müdür yardımcılığı atamalarının, sınav sonuçlarının açıklandığı tarihlerde yapılacağına ilişkin yeni bir düzenlemeye gidilmelidir.
v Bakanlık, müdür yardımcılığı giriş sınavına toplam kaç adayın başvurduğunu ve bu adaylardan kaç TL harç alındığını kamuoyuna açıklamalıdır.
(*) Bu yazı, Öğretmen Dünyası’nın Eylül 2004 tarihli 297. Sayısında yayımlanmıştır.
(1)Yönetmeliğin 7/d maddesinde, aylıktan kesme ve maaştan kesme cezası ayrı ayrı belirtilmiştir. Oysa maaş ile aylık eş anlamlı sözcüklerdir.
(2) Yönetmeliğin yazım hatası içeren bu maddesi aynen şöyledir: “… Ancak, sınav için gerekli teknik alt yapısının yeterli olduğunun Bakanlıkça uygun görülmesi halinde valiliklerce de seçme sınavı yapılabilir.”
(3) Karamürsel (Kocaeli) Necdet Calp İlköğretim Okulu’na müdür atanmadan önce, İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’nün baskısıyla, Rüstem Dolu’dan başka öğretmenlerin müdürlük başvurusu engellenmiş, adı geçen öğretmen okula müdür olarak atanmıştır(Turgay Şahbenderoğlu, Kocaeli, 09.07.2004).
(4) Pamukova (Sakarya) İlçe Millî Eğitim Müdürü Muhsin Akın, 75. Yıl İlköğretim Okulu Müdür Vekili Ahmet Özek ile müdür yardımcıları Ali Çakır, Sadettin Genç ve İsmail Sargın’la makamında ayrı ayrı görüşerek istifalarını istemiş, olay basına yansıyınca, okul yöneticilerinin istifalarını istemediğini ‘sadece ayrılmaları için ricada bulunduğunu’ ifade etmiştir (Günay Yazıcıoğlu, Yenigün –Sakarya-,23.06.2004; Osman Pehlivan,Ova Haber –Pamukova-,29.06.2004). Millî Eğitim Müdürü, Şube Müdürünün yanında istifa çağrısında bulunduğu müdür yardımcılarına, okulun yeni müdürü Nizamettin Gür’le ‘farklı frekanslardan’ dolayı birlikte çalışamayacaklarını belirtmiştir.
Eğitim-Sen Sakarya Şube Başkanı Tacettin Çelik, istifa baskısına tepkisini şöyle ifade etmiştir: “Kimsenin ehliyetine bakılmadan bizim oğlan mantığı güdülüyor.” (Yenigün, 23.06.2004).
Bir ilçe millî eğitim müdürünün, ilköğretim okulu yöneticilerini istifaya davet etmesi, kişisel bir tasarruf olarak değerlendirilebilir mi? Eğer böyleyse, ilgilinin derhal görevden alınması gerekmez mi? Pamukova Kaymakamlığı’nın soruşturmasına rağmen, Muhsin Akın hâlen görevi başındadır.
(5) Eğitim Kurumları Müdür Yardımcılığı Sınavına İlişkin İş Takviminde (Ek-1), başvuru formlarının hangi kargoya teslim edileceği bile belirtilmiştir!