KAYMAKAM AHMET ALTINTAŞ’IN ALİCENAPLIĞI

Kaymakam Ahmet Altıntaş,  boya sandığı açılış töreninde
Kaymakam Ahmet Altıntaş, boya sandığı açılış töreninde
Kaymakam/Yazar Ahmet Altıntaş, kitap tanıtımında
Kaymakam/Yazar Ahmet Altıntaş, kitap tanıtımında

 Isparta, gül demektir. Bu güzel kentin adını bile duyduğumda odama gül kokusu yayılır. Gül bahçelerinden ülkemizin en uzak yerlerine yayılan bir kokudur bu. Sevginin, dostluğun ve barışın dilidir gül. Kul Nesimi, güle sarılanların, gülü anlatanların esin kaynağıdır. Güldür Gül şiiriyle, Nesimi gülü tanımlar:

 

Gülden terazi tutarlar

Gülü gül ile tartarlar

Gül alır gül satarlar

Çarşı pazarı güldür gül

 Isparta, güllerinin yanı sıra, yetiştirdiği devlet adamlarıyla da tanınan ilimizdir. Isparta denilince akla ilk gelen Süleyman Demirel’dir. Isparta’yı Demirel’den, Demirel’i de Isparta’dan ayıramazsınız. Kentin adı, 17 Haziran 2015 tarihinde kaybettiğimiz 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le özdeşleşmiştir. Bu güzel kentin 1.100 rakımlı şirin ilçesi Yalvaç’ı acaba ne kadar tanıyoruz? Yalvaç, 1.050 rakımlı Pülümür’den daha yüksek. Pülümür ile Isparta’nın denizden yüksekliği ise aynı: 1.050 m İlgi çekici bir benzerlik. Isparta, merkez ilçe dâhil, toplam 13 ilçeden oluşuyor.

Yalvaç, tarihsel ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken bir ilçe. Hoyran Gölü, Kaya Mezarları, Men Tapınağı, surlarla çevrili Hoyran Adası, Pisidia Antiocheia Antik Kenti, Hamidiye Camii bunlardan sadece birkaçı.

Yalvaç sokaklarından çevreye yayılan taze ekmek kokusunu uzaklardan alabilirsiniz. ‘Damak uzmanları’, Yalvaç’a yolunuz düştüğünde güllaç ve kesmikli baklavayı tatmadan dönmemenizi öneriyor. İlçe, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle anılmıyor. Bir dönem ilçede görev yapan ünlü bir kaymakamın, tanıtım faaliyetlerine büyük katkı sağladığı konusunda görüş birliği olduğunu belirtmeliyiz. Bu güzel ilçeyi dünyaya tanıtan Kaymakam Ahmet Altıntaş’ı tanımayan yoktur. Şimdi Soma’da görev yapan Kaymakam Altıntaş, Yalvaç’ta  derin bir iz bırakmıştır.

Onun yokluğunun, ilçe için bir bahtsızlık olduğu gerçeği mutlaka tarihe geçecektir.

Yazar, düşünür, devlet adamı Kaymakam Ahmet Altıntaş, görev yaptığı ilçeleri âdeta ihya ediyor. Onun dikkat çekici ilk icraatından yıllar sonra haberdar olmak, benim açımdan tam bir şanssızlık. İlçede hemen herkes tarafından ‘Âşık Davut’ olarak tanınan Davut Tanrıverdi, bir gün, ekonomik zorluklardan dolayı Yalvaç Kaymakamlığının kapısını çalar. Yaşadığı zorlukları Kaymakam Altıntaş’a arz eder ve yardım ister. Âşık Davut, yetenekli bir insan, ama ayakkabı boyacılığı alanında özel ihtisas yapmıştır. Bu durum, tecrübeli mülki amiri harekete geçirir. Kaymakam, ilçede geçim sıkıntısı çeken ‘Aşık Davut’a çare ararken müthiş bir buluşa imza atar:

Boya sandığı!

Yalvaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, talimat gereği hemen işe koyulur. Âşık Davut’a tam teşekküllü boya sandığı ve boya malzemeleri alımı için gerekli çalışmalar fedakârlıkla yürütülür. Vakfın cefakâr müdürü, en kaliteli boya sandığının Gaziantep’te olduğunu keşfeder. Sandık, 419 TL’dir. Devlet, biçare vatandaşını iş sahibi yapmak için ‘İnternet üzerinden’ sandık siparişinde bulunur.

Sandık gelir. Görevliler, sandığın içini renk renk boyalarla doldurur. Âşık Davut’un hayır duasını almak için can atan bir vergi memuru, ikinci el bir fırçayla imeceye katılır. Malzemeleri satan nalburun, canla başla verilen mücadeleye omuz vermek amacıyla 71 TL’lik faturayı 10 eşit takside bölme önerisi ayakta alkışlanır.

Sandık, Âşık Davut’un emrine sunulur. Davut ustanın Kaymakam Bey’den bir istirhamı olur:

Resmî açılış!

Yufka yürekli Kaymakam Ahmet Altıntaş, bu öneriyi geri çeviremez. Tez elden haber verilir ve Yalvaç Hükûmet Konağı’nda gerekli hazırlıklar yapılır. Âşık Davut, kırtasiyeden aldığı 100 adet A4 kâğıdına, el yazısıyla, tek tek açılış programını yazar ve dostlarını mutlu gününe davet eder. Usta, bu yorucu ve zahmetli işi yaparken bir şeyi unutur: Açılış tarihi ve saati! Davetiyelerde açılış tarihi olmadığı için Hükûmet Konağına farklı tarih ve saatlerde gelen dostlar, Âşık’ın mutluluğuna ortak olamaz.

Bu arada devlet erkânı, açılış için kolları sıvar. Kırtasiyeden balon, çiçekçiden çiçek getirtilir. Nefesi bol olan bazı çalışanlara balon şişirme görevi verilir. Vazife kutsaldır! Ekmek öyle kolay kazanılmıyor. Balonu gereğinden fazla şişirerek patlatan bir çalışana ‘kamu zararı’na sebebiyet vermekten idari yaptırım uygulama düşüncesinden, olayda kasıt olmadığı gerekçesiyle vazgeçilir.

Boya sandığının yanına konması planlanan çiçeği kimin sulayacağı, sandığın kaç balonla süsleneceği, kurdeleyi kimin bağlayacağı, makasın nerden temin edileceği, makas tepsisini kimin taşıyacağı vb. hazırlıklar son kez gözden geçirilir. Devlet yetkilileri, kusursuz bir tören için bütün olanakları seferber eder.

Hükûmet Konağı’nda düzenlenen Âşık Davut Boya Sandığı Açılış Törenine Yalvaç Kaymakamı Ahmet Altıntaş, İlçe Özel İdare Müdürü Turgut Kara başta olmak üzere daire amirleri ve muhtarlar katılır.

Kaymakam Ahmet Altıntaş, Âşık Davut’a kazandırdığı bu ekmek teknesi ile ilgili olarak şu konuşmayı yapar:

“Davut kardeşimiz bize gelerek… boya sandığına ihtiyacı olduğunu iletti. Biz de kendisine güzel bir boya sandığı ve malzeme aldık. Kendisinin isteği ile bir de güzel açılış töreni yapmış olduk. Bu tür vatandaşlarımızın topluma kazandırılması bakımından bunu önemli buluyorum ve Davut kardeşimize bol kazançlar diliyorum” (Milliyet, 28.11.2012).

Değerbilir Âşık Davut, Kaymakamın bu etkili konuşmasını karşılıksız bırakmaz:

“46 yaşındayım. Bu yaşa kadar başıma gelmeyen şey kalmadı. Aklımı kaçırdığım zamanlar oldu ama şükür şimdi iyi durumdayım. Kaymakam baba bana bu iyiliği yaptı ya dünyanın en mutlu insanı benim. Bundan böyle Hükûmet Konağı ve Çınaraltı’nda ayakkabı boyayarak ailemin geçimini sağlayacağım. Ben de akşam eve dönerken kendi kazandığım para ile çocuğuma çikolata alıp götürebileceğim.” (Milliyet, 28.11.2012).

Âşık Davut şimdi 51 yaşında… Çınaraltı’nda ya da Hükûmet Konağı’nın önünde ayakkabı boyamaya devam edip etmediği konusunda en küçük bir bilgimiz bile yok. Onun için üzücü olan, kendisine ekmek teknesini bağışlama alicenaplığını gösteren Kaymakam Ahmet Altıntaş’ın başka bir yere atanmasıdır. Âşık’ın, bürokrasideki hareketlilikten etkilenmiş olması güçlü bir olasılık. Sandığına el konulması, vergi gerekçesiyle yüklü miktarda para cezasına çarptırılması, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na aykırı davranmaktan hakkında yasal işlem yürütülmesi vb. sorunlarla karşılaşma olasılığının bile hepimizi üzeceği bilinmelidir.

5. sınıf öğrencisi kızım Ekincan’ın bir ödevi, Kaymakam Ahmet Altıntaş’ı bizim de gündemimize getirdi. Türkçe öğretmeni Dilecan Hanım’ın, kızıma verdiği ‘Okumanın gücü’ konulu ev ödevi, cefakâr devlet adamı Kaymakam Ahmet Altıntaş’ın Soma’da görevinin başında olduğunu müjdeledi. Akşam yorgunluğunda konuyu araştırırken karşılaştığımız bir kaynakla ev ödevi sorunumuzu da çözmüş olduk. “Okumanın Gücü” adıyla yayımlanan kitapta merak ettiğimiz hemen her sorunun cevabını bulmuş olmanın mutluluğuyla birbirimize sarıldık. Bu güzel çalışmanın altındaki imzanın Kaymakam Ahmet Altıntaş’a ait olduğunu öğrenince daha çok sevindik.

Kitabın yazarı Kaymakam Ahmet Altıntaş, Akhisar Kayhan Ergun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde düzenlenen Akhisar Kitap Günlerinde şu konuşmayı yapmış:

“Güzel kitap okuyan insanlar topluma zararları olmayan ve başarılı bireylerdir. Kitap okumanın başarıda çok büyük etkisi var. Kitabımda okuma stratejileri, alışkanlık kazandırma yolları, etkili okuma teknikleri ve okuyarak başaranlardan örnekler yer alıyor. Çocuklarımıza kitap oku diyoruz ancak niye okumalıyız, okuduğumuzda ne olacak, başarıyı nasıl etkiliyor bunlar kitapta yer alıyor.” (Akhisar Haber, 13.02.2017).

Tarihi öneme sahip bu konuşmayı yüksek sesle okuyor ve koskoca Kaymakamdan ders almanın önemini hatırlatıyorum. Kızım, Kaymakamın boya sandığıyla ilgili fedakârlığını öğrenince heyecanlandı. Geçen gün sınıf öğretmeni Özlenesen Delidalga, sınıfta eksik malzemelerin listesini çıkarmış. Eksikliklerin hayırseverlerce karşılanmasından memnunluk duyacağını söylemeyi de ihmal etmemiş:

“ 5/K Sınıfı Eksik Malzeme Listesi: 1) 2 adet tahta silgisi, 2) 3 kutu tozsuz tebeşir, 3) 2 kutu toplu iğne, 4) 2 top A4 kâğıdı, 5) 20 adet sarı zarf, 6) 2 adet mavi renkli klasör, 7) 3 adet mürekkepli kalem, 8) Sıvı sabun, 9)Kâğıt havlu.”

Aklıma hemen fedakâr kaymakam geliyor. Mütekait bir devlet memuru olarak ihtiyaç listesindeki malzemeleri almam mümkün görünmüyor. Kızımın okuduğu okulun müdürü, malzemeleri alan kişiler için okulda tören düzenleme sözü verince iyice umutlanıyorum. Bu kadar malzemeyi okulumuza bahşedecek kaymakama görkemli bir tören düzenlesek, fena mı olur? Tahtayı ilk silen, panoya toplu iğneyi ilk iliştiren, zarfı diliyle ilk ıslatan, tozsuz tebeşirle ilk çiziği atan, mürekkepli kalemi ilk kullanan, sabunla elini ilk yıkayan, ıslak elini kâğıt havluyla ilk kurulayan kişi, mutluluğumuza mutluluk katan kaymakam olsun!

Okulun idarecileri, öğretmenleri, velileri kısacası hepimiz büyük törene hazırlanıyoruz.

Kaymakam Ahmet Altıntaş’ın örnek devlet adamlığı, Kırmızıköprü‘de bir dönem kahvehane işleten köylümüz Kamer Güler‘in, Pülümür Kaymakamı‘yla yaşadığı sorunları aklıma getirdi. Pülümür-Tunceli kara yolu üzerindeki kahvehaneye uğrayan Kaymakam, okey masasından kalkamayacak kadar yorgun düşmüş  köylüleri saygısızlıkla  suçlar. Kahvehanede oturan Mezra, Salördek, Uzunevler, Gökçekonak, Beğendik, Akdik, Kovuklu köylüleri kaymakamı tanımadığı için ayağa kalkmamıştır. Kaymakam bunu farklı yorumlar. Ona göre herkesin kendisini tanıması, mevzuat gereğidir.  Koskoca mülki amir ayaklarına gittiği hâlde, onlar ayağa kalkma nezaketi bile göstermemiştir. Duruma sinirlenen Kaymakam Bey,  mevzuatı tarar ve Kamer Güler’in kahvehanesinin önündeki çardağın yasalara aykırı olduğuna hükmeder. Meşe yaprakları ve  dallarıyla  yapılan çardak, kahvehane sakinlerini kavurucu sıcaktan korumaktadır. Kanunlara ve nizamlara aykırı bir durumu tespit etmek, Kaymakamı mutlu eder. Kaymakam, mülkiyede boşuna dirsek çürütmediğini belirtir ve çardağın yıkılması talimatını verir!  

Çardak yıkılır!

Çardak yıktıran kaymakama sahip bir ilçenin sakini olarak,  Yalvaç’ın tanıtım kampanyasında öncü roller üstlenen fedakâr Kaymakam Ahmet Altıntaş‘ın iftiharlık davranışından etkilendiğimi belirtmeliyim.  

Mülki amirleri fedakâr olmayan milletler, yerinde saymaya mahkûmdur!

Boya sandığı için bile canını dişine takan çalışkan idarecilerimiz en büyük gurur kaynağımızdır.

 

(Körfez, 26.09.2017)

  

Kaynakça:

http://www.isparta.gov.tr/yalvac Erişim: 26.09.2017.

http://www.milliyet.com.tr/boya-sandigina-kaymakamli-acilis-gundem-1634178/ Erişim: 26.09.2017.

http://www.akhisarhaber.com/soma-kaymakami-altintas-ilk-kitabini-imzaladi-31019h.htm Erişim: 26.09.2017.

http://www.sozcu.com.tr/2012/gunun-icinden/kaymakam-boya-sandigi-acilisi-yapti-133150/ Erişim: 26.09.2017.

 

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    • Kasım 19, 2024
    • 12 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜ PİŞİ DERESİ  KIYISINDA ULU BİR CEVİZ  AĞACI

    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    • Kasım 5, 2024
    • 39 views
    PÜLÜMÜR EFEAĞILI KÖYÜNDE  HÜSEYİN (ALİ) ŞANLI’NIN  110 YAŞINDAKİ EVİNDEN ARTAKALANLAR

    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    • Ekim 30, 2024
    • 1422 views
    ORTAOKUL FOTOĞRAFLARIMIZ

    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    • Ekim 24, 2024
    • 54 views
    PÜLÜMÜR  KOVUKLU AZGULERE’DEKİ   KOÇ BAŞLI MEZARLARA NE OLDU?

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    • Ekim 11, 2024
    • 93 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 50 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ