GÜLE GÜLE BAY BAŞKAN!

Güle güle Bay Başkan, geride viran bir kent bırakarak (Resim: Dilecan Esenoğlu)
Güle güle Bay Başkan, geride viran bir kent bırakarak… (Resim: Dilecan Esenoğlu)

Gelmeden önce hemen hepimizin elini sıkmıştınız. Herkese adil davranacak, tertemiz bir kent yaratacaktınız. Sadece sokaklar değil, yönetenler temiz olacaktı. Kente karşı sorumluydunuz ve halka hesap verecektiniz.  Oy için gezilmedik yer,  çalınmadık kapı bırakmamıştınız.

Şimdi geride elinizi sıkacak kimse bırakmadan veda ediyorsunuz.

Koltuğa oturur oturmaz ‘su’ya takmıştınız. O zaman kentin  içme suyu tertemizdi. Hiçbirimiz şişe suyu içmezdik. Evlerin kapısından damacananın girmediği günlerde koltuğa oturmuştunuz. Kente temiz su getirenlere karşı ilk icraatınız, suyu kirletmek oldu. Gelişinizden kısa bir süre sonra kentin içme suyu kirlenmişti. Suyun niçin, nasıl ve kim tarafından kirletildiği sorusunu bugüne kadar  yanıtlayamadınız. Su kirlenince derelere yüklendi adamlarınız. Kente hayat veren derelerin suyu gasp ediliyor, yurttaşlara parayla satılıyordu artık.

Sadece su değildi kirletilen. Bütün bir kenti kirlettiniz. Ormanlara kurdurduğunuz taş ocaklarıyla bitkilerin, toprağın yağmalanmasına göz yumdunuz. Ekosistemin bozulmasını ‘proje’ diye pazarladınız.

Bu kentte kansere yakalanan, kanserden ölen her masum insanın ağır sorumluluğunu üzerinize aldınız. Bebeklerin kanında rastlanan ‘ağır metal’ler,  altından kalkamayacağınız ağır veballerden biridir.  Saçları-kaşları dökülen genç anneler, küçücük yaşta sakat kalan çocuklar, koltuk sevdası yüzünden  yarattığınız eserin acı gerçekleridir.

Eserinizle övünebilirsiniz!

Sanayinin zehirlediği kente büyüteç tutan bilim insanlarına  savaş açtınız. Onlara olmadık haksızlıklar yaptınız. Üniversitede koltuğa oturttuğunuz ‘sekreter’i kullanarak, bilim insanlarını  işsiz bıraktınız. Üniversiteyi de siz  yönettiniz. Akademik personel seçimi, kadro tahsisi, görevlendirmeler hep sizin talimatlarınızla yapıldı. Sosyal medya hesabından ‘renkli’ görüntüler paylaşan ‘sekreterinizin’, özgür iradesiyle gerçekleştirdiği tek icraatı, kar tatili ilan etmek olmuştur!

Bu kentin bir üniversitesi vardı, sayenizde o da yok artık! Kentin yüz akı üniversitesini yıkıma uğratma becerisini gösterdiniz! Üniversiteyi bilimsel araştırma yapan bir kurum olmaktan çıkardınız.

Yerel basınıyla övünülen kentimizi gazetesiz ve televizyonsuz bıraktınız! Sizi eleştiren yayınları ya susturdunuz ya da belediye olanaklarını kullanarak etkisiz hâle getirdiniz. Adamlarınız, 25 yıllık yerel gazeteye el koyma becerisini gösterdi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni’ni ele geçirdiniz. Üç kuruş uğruna gazetesini pazarlayan ‘gazeteci’nin, veda yemeğinizden erken ayrılsa da, sizin için sarf ettiği övgüler birer ibret vesikası olarak kent kamuoyunun  belleğine  kazınmıştır.

Gazeteyi, gazeteciyi, gazeteciliği kirlettiniz.

Güldünüz, hep güldünüz! Kent ağlarken gülebilen ender başkanlardan biriydiniz. Kent yağmalanırken  yüzünüzün gülmesi psikiyatrların alanına girse de Türkçenin zengin söz varlığından yakanızı kurtaramazsınız:

Gülerken ısırır.

Gülerken ısırdınız!

Kenti ‘Bilişim Vadisi’ yapacaktınız. Temizlik ürünü bile olmayan okullarda 10 yaşındaki çocuklara bedava  tablet dağıttınız. Bilgisayar üreticileri bile çocuklarını bilgisayarlardan uzak tutarken, ağzı süt kokan çocukların eline bilgisayar tutuşturdunuz. Kent  olanaklarını bireysel yardımlar yoluyla tükettiniz. Tabletler ve  bilgisayarlar  eskici arabalarında geri dönüşüme gönderilirken vicdan azabı bile çekmediniz.   

Geride ‘Bilişim Vadisi’ değil, ‘Bilişim Çöplüğü’ bıraktınız.   

Kentin millî gaz dağıtım kuruluşunu yabancılara sattınız. Mutfağımızda kaynayan tencerelere, çay ocaklarımızda demlenen  Rize çayına düşmanı ortak ettiniz. Bu ‘satış’ın gerekçesini  açıklayamadınız, açıklayamayacaksınız. 

Bütün bunları, ‘park’ yaparak çiğnettiğiniz fabrika kalıntıları üzerinde horon teperek kutlayabilirsiniz.  

Yayaların bile yürümekte zorlandığı kentte öğrencilere ve öğretmenlere bedava bisiklet dağıttınız.  Apartmanlarda ya da bodrumlarda çürümeye bırakılan bisikletler, yaşadığımız sıkıntıların nedenlerini öğrenmek isteyenlerin temel başvuru kaynağıdır.

Öz geçmişinize göre öğretmen kökenlisiniz. Ne var ki öz geçmişinizde mezuniyet alanınızla ilgili bilgiye yer vermemişsiniz. Hangi alandan mezun oldunuz? İnsan mezuniyet alanını kamuoyundan gizler mi? Görev yaptığınız okulları tek yazmışsınız, ama hangi dersi okuttuğunuzu, daha doğrusu alanınızı  belirtmemişsiniz.

Niçin?

Maarifte el atmadığınız bir şey kaldı mı diye düşünenler, boşuna yorulmasın! Kimin müdür yapılacağına, kimin görevden alınacağına, kimin hizmetli olacağına da siz karar verdiniz. Maarifin koltuğundan hiç kalkmamanız, orada oturduğu sanılan kişi için  utanılacak  bir durum olmasa da kamuoyunun asla affedemeyeceği davranışlardandır.

Kente ayrılan kaynakların çoğunu gösterişli sofralarda israf ettiniz. Yirmi bin kişilik sofrada oturacak iskemle bulabilen ‘şanslı’ların,  ikinci öğünü yine bulamayacaklarını hesaplayamadınız. Üretime ve temel altyapıya ayrılması gereken kaynakları koca kazanlarda buharlaştırdınız. Bugün adınızla özdeşleşen lokantalar, döneminizi simgeleyen en önemli mekânlardandır.

Giderayak bu lokantalardan birine adınızı vererek ölümsüzleşebilirsiniz!

Artık emekli sayılırsınız. Siyasi kariyerinize, geride Türkiye’nin en borçlu belediyesi ile  viran bir kent  bırakarak nokta koyuyorsunuz!   Kalan ömrünüzü, kendinize yaptırdığınız saray yavrusu köşkte  huzur içinde geçirebilirsiniz. Çocuklarınız için ayırdığınız dünyalık  hepinize yetecek kadardır.  Göreve başladığınızda beliniz ve boynunuz  daha ince, göbeğiniz daha küçüktü. 15 yılda hayli kilo aldınız. Boynunuz ve beliniz kalınlaştı, göbeğiniz büyüdü. Bedava kahvaltı ikramıyla şenlendirdiğiniz yürüyüşlerin işe yaramadığı ortaya çıktı.  Devlet kesesinden karşılanmayan yardımlar sevabın büyüğüdür. Kilodan dolayı  giyemediğiniz elbiseleri yoksullara dağıtarak büyük sevap kazanabilir, kentte kanserden ölenlerin gazabından kurtulabilirsiniz. 15 yıl önce koltuğa oturduğunuzda üstünüz başınız daha temizdi. Görevden ayrılmanıza sayılı günler kala kir pas içinde evinize dönüyorsunuz. Koltuğa veda ederken, kapıdan belki tek başınıza çıkacaksınız.  Bugüne kadar sizi el üstünde tutanların çoğu yanınızda bile olmayacak. Giderken yalnız kalmayın, dert ortağınız o koltuğu da yanınızda götürün.

Emeklilik can sıkıcıdır. O koltuk uğruna kaybettiklerinizi, kaybettirdiklerinizi  düşünerek emekliliğin tadını çıkarabilirsiniz. Deneyimli emekliler, 15 yıldır cebinizden bir kuruş harcamadığınızı düşünerek, bundan böyle yapacağınız alışverişlerde cüzdanınızda para bulundurmanızı tavsiye ediyor.

Kurumun kapısından dışarı çıktığınızda sizi evinize bedavaya götürecek bir araç bulamayabilirsiniz. Oturduğumuz apartmanda paslanmaya yüz tutmuş bedava bisikletlerden birini size ayırdık.

Bedava  pedal çevirmeye hazır mısınız?  

 (Körfez, 16 Mart 2019)

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    • Eylül 15, 2024
    • 23 views
    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    • Eylül 15, 2024
    • 9 views
    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME

    • Eylül 5, 2024
    • 25 views
    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME

    SONGÜL BUDAK ASLAN, “BİR ZÜMRÜT ON ÜÇ KADIN”LA ÇÜRÜMÜŞLÜĞE NEŞTER VURUYOR

    • Eylül 3, 2024
    • 29 views
    SONGÜL BUDAK ASLAN, “BİR ZÜMRÜT ON ÜÇ KADIN”LA ÇÜRÜMÜŞLÜĞE NEŞTER VURUYOR

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    • Ağustos 9, 2024
    • 621 views
    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK  KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU  HÜSEYİN ASLAN

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    • Temmuz 27, 2024
    • 506 views
    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN