Gelibolu Burhanlı Köyü İlkokulu, kara yolunun kenarındaki dinlenme tesisinin yanında yer alıyor. Okulun dış duvarlarında çatlaklar oluşmuş. Pembe duvarlar yer yer yosun bağlamış. Bina iki bölümden oluşuyor. İki kanatlı kapısı olan bölümün derslik, diğer bölümün ise lojman olduğu anlaşılıyor. Kanatlı kapının bir kanadı açık. İçeride okula dair izleri arıyorum, yok! Ne bir yazı tahtası ne de öğrenci sıraları… Defter, kitap, kalem, silgi de yok! Öğretmen kürsüsüne de rastlayamıyorum. Fen Dolabı kim bilir hangi çöplüğe atılmıştır. Bu okulda öğrencilere ve öğretmenlere ait izler çoktan silinmiş. Birinci sınıflarda okutulan fişler, o fişlerin asıldığı ipler de yok ortalıkta. Tebeşir kokusu, çocuk çığlığı, bayramlardan arta kalan sevinçler de silinip gitmiş okuldan. Öğretmen lojmanında sararmış bir öğretmen fotoğrafını boşa arıyorum. Derslik nem kokuyor. Yaklaşık 40 m²’lik sınıf kereste deposuna dönüştürülmüş! Okul bahçesinde yıllar önce dikilen çamlar minik öğrencileri özlemiş. Belki minik eller dikmiştir o çamları. Yüreği kıpır kıpır bir öğretmenin parmak izlerini de taşıyor olabilir. Çamlar boy vermiş, bazıları okulun kiremit kaplı binasını sarmış.
Bayrak direği yerinde duruyor, ama bomboş!
Rüzgâr bekleyen bayrak yok artık direkte…
Binanın bacası, hâlâ ayakta. Birkaç cm²’lik sıva döküntüsünden başka bir hasar yok. Binanın çevresindeki oturaklar hayli yıpranmış.
200 haneli köyün okulu niçin kapatılır? Bu soruyu köylülere soruyoruz. Köylüler, öğrencilerin taşımalı eğitim kapsamında Gelibolu’ya götürüldüğünü ifade ediyor. Boşaltılan okul gözden çıkarılmış. Yaygın eğitimde kullanılabilecek bir binanın kaderine terk edilmesi, acı verici. Burhanlı Köyü İlkokulunun kaderine terk edilmiş binası ile ilgili olarak Çanakkale İl Millî Eğitim Müdürü Ferhat Yılmaz ile Gelibolu İlçe Millî Eğitim Müdürü Tahir Karaca’nın ne düşündüğü merak ediliyor. Çürümeye terk edilen bina, Burhanlı Köyü İlkokulundan mezun olanlar için bir travma nedenidir. Binanın onarılarak yetişkin eğitiminde kullanılması ya da kütüphaneye dönüştürülmesi, yüksek maliyet gerektirmeyen çözümlerden biri olarak görünüyor. Sabah saat 06.30’da Burhanlı Köyü İlkokulunun bahçesinden bir memleket türküsü mırıldanarak ayrılıyorum. Benim canım memleketimin okuluna, ormanına, tarihine, sudaki balığına, kundaktaki bebeğine kıyanlara öfkeleniyorum. Burhanlı köyünün aydınlık insanlarına, kaderine terk edilen okuluna, Zeynep Dilbaz’a, Mustafa Gülen’e, Nesrin Hanım’a veda ediyorum. Terk edilmiş aydınlık bir kurumun acısını yüklenerek yola düşüyorum. Gözlerim ve yüreğim boğazın mavi sularında… Çanakkale Boğazı’nın umudu besleyen mirasına sımsıkı sarılıyorum…
(Gelibolu Burhanlı köyü, 17 Nisan 2019)