Kirpikleri buzdan ağarmış çoban, yüksek tepelerde ıslık çalıyor. Çobanın dertli bir Anadolu türküsünü dillendiren ıslığına rüzgâr eşlik ediyor.
Kar taneciklerini çukurlara süpüren rüzgâr…
Bıyığı buz tutmuş yaşlı bir adam, sararmış parmaklarıyla tütün sarıyor.
Kasketi yana kaymış…
Beresinin içinde kaybolmuş minik bir kız çocuğu, buzlu yolda düşmemek için babaannesinin morarmış ellerine tutunuyor.
Yüzyıllık işlerde yorgun düşmüş eller…
Ne çabuk geçti o günler.
Yerini aydınlığa bırakır her karanlık.
Aydınlıkta nefes alır insanlık.
Güneş yeniden doğuyor.
Sanki ilkbahar.
Kardelenler, bıyığı ve kirpikleri buz tutmuş insanların yüreğini ısıtıyor…
Minik kız kendi başına koşuyor artık.
Bir yamaçtan havalanan keklikler, üzerimizden uçuyor. Keklik kanatlarından yayılan serinlik Sarı Kız’ın kumral saçlarını tarıyor.
İpek saçlar rüzgâra karışıyor.
Çam, ardıç, geven vd. bitkiler yaban hayvanlarına kol kanat geriyor. Meşe, belki birkaç ay sonra tomurcuk verecek. Erzincan Çağlayan beldesi ile Girlevik köyünün kuzeyinde eriyen kar, ilkbaharı müjdeliyor.
(Erzincan Girlevik köyü, 10 Şubat 2021)