VESİKALI KATİLLER
AV, SPOR MU?
Ülkenin dört bir yanında pusuya yattı, düşman. Kuşatıldı ormanlar, kanyonlar, mağaralar, akarsular, göller ve denizler. Ulu ceviz ağaçlarının can yoldaşı sincaplar, kırmızı pullu alabalıklar, keklikler, dağkeçilerine yöneltildi namlular. Kurşun sağanağına tutuldu bütün canlılar. Onlara göre, ‘spor’du işledikleri cinayetler. Yıllık 2 bin lira ‘vergi’yle, katil olma hakkı tanınmıştı kendilerine.
Tek ya da gruplar hâlinde doğaya yayılan katiller, kıstırdıkları canlıların üzerine kurşun yağdırıyor, birer birer yere seriyor. Can havliyle çırpınan hayvanların acılarıyla mutlu oluyorlar. Kayalıktan yere çakılan canlılarla ‘zafer’ kazanıyorlar. Millî Takımın gol sevinci için ayağa kalkan futbol tutkunları gibi seviniyorlar. Cinayetin yarattığı ‘mutluluk’ duygusunu anlamak, zor. Bir ülkenin doğal varlıklarını korumak, en başta kamunun görevi. Doğal hayatın, 2 bin liralık belge karşılığında zehir edilmesi, onur kırıcı. Türkiye, doğal ve kültürel zenginliklerinin yıkıma uğratılmasına izin veremez!
(Körfez, 19 Şubat 2024)