MEB YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ

              MÜDÜRLÜK,  MÜDÜR BAŞYARDIMCILIĞI  VE MÜDÜR YARDIMCILIĞI ATAMALARI  NASIL YAPILACAK?

             Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’ni değiştirdi.  Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği,  22 Nisan 2017 tarih ve 30046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu Yönetmelik, 2003-2017 yılları arasında yayımlanan yönetici atama yönetmeliklerinin 18.’si olmaktadır. Yönetici Atama/Görevlendirme Yönetmeliği, son 14 yılda toplam 18 kez değiştirilmiştir!

         Yönetmelik’e göre müdür, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı atamaları mülakatla gerçekleştirilecek ve yöneticilik görev süresi 4 yılla sınırlandırılacak. Görev süresini tamamlayan okul yöneticilerinden göreve devam etmek isteyenler,  yeniden mülakata alınacak. Özetle, bütün okul yöneticileri mülakatla belirlenecek ve 4 yıl görev yapabilecek.

        Yönetmelik’le, okul yöneticiliğinin her kademesinde yazılı sınav koşulundan tamamen vazgeçilmektedir. Okul müdürlüğüne sınavla atanma koşulu 1999 yılında getirilmişti. 26.02.1999 tarih ve 99/12654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama, Değerlendirme, Görevde Yükselme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile okul müdürlüğü, yazılı sınav koşuluna bağlanmıştı. MEB, 2004 yılında müdür atamalarında ‘mülakat’ uygulamasına geçmiş,  2009 yılında ise seçme sınavı yapılmasını kararlaştırmıştı. 2014 yılında okul müdürlüğü için yazılı sınav uygulamasına son verilmişti. Son Yönetmelik’le, okul yöneticiliğine atamalar mülakatla yapılacak.

        Yönetmelik’te, kamuoyunda oluşan önyargılardan dolayı, mülakat yerine sözlü sınav ifadesinin kullanıldığı görülmektedir. Mülakatların nasıl yapılacağı, komisyonların kimlerden oluşturulacağı vb. sorulara Yönetmelik’te açıklık getirilmektedir.

         Müdürlük,  Müdür Başyardımcılığı ve Müdür Yardımcılığı Başvurusu

        Müdürlük, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı başvurusu, kişisel kullanıcı şifresiyle, MEBBİS üzerinden yapılacak.   Adaylar, Yönetici Değerlendirme Formu (Ek 1) puanları göz önünde bulundurularak mülakata alınacak.  Mülakata, Ek 1’deki sıralamaya göre,  en yüksek puan alandan başlamak üzere, yöneticiliği boş bulunan eğitim kurumu sayısının üç katı aday çağrılacak (Madde 15/1). Yönetici atamalarında, mülakat ve Yönetici Değerlendirme Formu  Ek 1 puanlarının aritmetik ortalaması esas alınacak.

         Mülakatsız Atananlar Mülakat Komisyonunda

        Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarını değerlendirme komisyonu şu isimlerden oluşuyor:

        “İl millî eğitim müdürünün veya görevlendireceği bir il millî eğitim müdür yardımcısı veya il millî eğitim müdürlüğü insan kaynaklarından sorumlu şube müdürünün başkanlığında, il millî eğitim müdürünce belirlenecek iki ilçe millî eğitim müdürü ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinde görev yapan iki şube müdüründen oluşur. Aynı usulle birer yedek üye belirlenir.”  (Madde 8/1).

       “Sözlü sınav komisyonu; il millî eğitim müdürünün veya görevlendireceği bir il millî eğitim müdür yardımcısı veya il millî eğitim müdürlüğü insan kaynaklarından sorumlu şube müdürünün ya da bir ilçe millî eğitim müdürünün başkanlığında, il millî eğitim müdürünce il millî eğitim müdürlüğünden belirlenen bir şube müdürü ile farklı ilçe millî eğitim müdürlüklerinden belirlenen üç şube müdüründen oluşur. Aynı usulle birer yedek üye belirlenir.” (Madde 9/1).

       Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarına ‘sözlü sınav’ uygulayan il ve ilçe millî eğitim müdürleri, sınavsız-mülakatsız atanan yöneticilerden oluşmaktadır. Sınav yüzü görmemiş yöneticilere, yönetici seçme yetkisi verilmesi, eğitim yönetiminde liyakat ve kariyerle çelişen bir uygulamadır.  Yönetmelik’te, siyasal kaygılarla atanan söz konusu yöneticilerin, müdür ya da müdür yardımcılarını değerlendirme yeterliklerinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Oysa ölçme ve değerlendirme, ancak alan uzmanları tarafından yapılabilir. Yönetmelik’le, berbere kasaplık görevi verilmektedir.

         Komisyona Alan Dışı Değerlendirme Yetkisi

         Komisyon üyelerine, alanları göz önünde bulundurulmadan çok geniş yelpazede değerlendirme yetkisi tanınmaktadır. Yönetmelik’te, oluşumunda mesleki yeterlik ve alanların dikkate alınmadığı komisyonların, birbirinden bağımsız ve her biri farklı uzmanlık gerektiren konularda değerlendirme yapamayacakları gerçeği dikkate alınmamaktadır. Bazı sorular, sorunun anlaşılmasında yararlı olabilir:

         Fizik öğretmeni, Felsefe dersine girebilir mi?

         Coğrafya öğretmeni,  Fransızcadan sınav yapabilir mi?

         Din Kültürü öğretmeni, Anatomi dersini verebilir mi?

         Enfeksiyon uzmanı, beyin ameliyatı yapabilir mi?

        Veteriner hekim, çocuk hastalıklarına bakabilir mi?

       Yönetmelik’e göre, evet! Çünkü komisyonda yer alabilmek için millî eğitim müdür yardımcısı ya da şube müdürü olmak yeterli sayılmaktadır. Sözü edilen yöneticilerin alanları göz önünde bulundurulmamaktadır. 

        Mülakat Komisyonu, Ölçme Yeterliğine Sahip Değil

       ‘Sözlü sınav’ komisyonu il  müdürü, il müdür yardımcısı,  ilçe müdürü, insan kaynaklarından sorumlu şube müdürü, ilçe şube müdürü vb. eğitim yöneticilerinden uygun görülen bir başkan ve dört üyeden  oluşmaktadır. Komisyonda kimin görev alacağına il millî eğitim müdürü karar vermektedir (Madde-9/1).  Komisyon üyeleri,  alanlarına bakılmaksızın görevlendirilmektedir. Komisyon üyelerinin, müdür ya da müdür yardımcısı adaylarının hangi yeterliklerini ölçtükleri aşağıdaki tabloda belirtilmektedir (Tablo 1).

       Alanı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Görsel Sanatlar,  İHL Meslek Dersleri, Sınıf Öğretmenliği, Fizik vb. olan  komisyon üyelerinin, adayların,

      Mevzuat,

      Analitik düşünme ve analiz yapabilme kabiliyeti,

     Temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi,

     Muhakeme gücü ve kavrayış düzeyi,

     İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,

    Genel kültür,

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ile ilgili yeterliklerini ölçmesi, olanaksızdır. Komisyona,  alan dışı  ölçme yetkisi verilmesinin, ölçme ve değerlendirmeden beklenen yararı sağlayamayacağı düşünülmektedir.

    Yönetmelik’te, ‘mevzuat’ın içerdiği Anayasa, yasa ve KHK’ler tanımlanmaktadır. ‘Genel kültür’, ‘analitik düşünme’, ‘muhakeme gücü’ vb. konular hakkında herhangi bir açıklamaya yer verilmemektedir. Sözgelimi, komisyon, adayın  genel kültürünü nasıl ölçecektir?  Genel kültür nedir? Kırmızıköprü’nün tarihi ve turistik yerleri, Mezra köyünün harita üzerindeki yeri, Beşikdüzü tereyağının rengi vb. sorular da ‘genel kültür’ kapsamında görülebilir.

    Yönetmelik’te tanımlanmayan, sınırlandırılmayan  alan/alanlarla ilgili yeterlikleri ölçebilecek bir ölçme aracı henüz keşfedilmemiştir. Bir adayın muhakeme gücünü, analitik düşünme ve temsil kabiliyetini, özgüvenini, iletişim becerisini mülakatla saptamak, atış poligonunda keskin nişancı belirlemeye benzemez. Bütün bunlar, mülakatın niteliği ölçmeye hizmet etmeyeceğinin kanıtları olarak değerlendirilebilir.

     İtirazlar, Mülakatı Yapan  Komisyona Yapılıyor

      İdari ya da adli davalarda,  itirazlar, kararı veren mahkemeye değil, bir üst mahkemeye yapılır. Herhangi bir yargı kararına itiraz,  üst yargı organına yapılır. İlçe Millî Eğitim Müdürünün verdiği idari cezaya itiraz, İl Millî Eğitim Disiplin Kuruluna yapılır. Yönetmelik’te, bu temel hukuk kuralının dikkate alınmadığı görülmektedir.  Çünkü, yönetici adaylarını değerlendiren mülakat komisyonuna, itirazları karara bağlama yetkisi de verilmektedir. Komisyon, kendi kararıyla ilgili itirazları görüşerek karara bağlıyor (Madde 16/2).  Değerlendirme yapan komisyon kararlarına yönelik itirazların  aynı komisyonda görüşülmesi, Yönetmelik’te, hukuki kaygıların belirleyici olmadığını göstermektedir.  

      Yazılı Sınavla Ölçülebilen Nitelikler Mülakatla Ölçülüyor

      Bir ölçme aracının nesnel ve güvenilir (Tutarlı) olması gerekir. Mülakat,  en sorunlu ölçme araçlarından biri olarak görülmektedir. Nesnelliği ve güvenirliği en çok tartışılan ‘sınav’,  kuşkusuz mülakattır. Mülakatın, çağdaş ölçme ve değerlendirme araçlarının sahip olması gereken niteliklere sahip olduğunu söylemek olanak dışıdır. Önümüzdeki soru şudur:

      Mülakat, çağdaş anlamda,  bir sınav mıdır?

      Mülakatın, önceden kesin olarak belirlenmiş bir ölçütü yoktur.

      Mülakatın güvenirliği en büyük sorundur. Aynı değerlendirme süreci, aynı kişilere farklı durumlarda uygulandığında, benzer sonuç alma olasılığı en düşük ‘sınav’ mülakattır. Adana’da yapılan mülakatta başarılı olan bir adayın, aynı performansı İzmir’de göstereceği kuşkuludur.  

Tablo 1- Okul müdürlüğü, müdür başyardımcılığı,  müdür yardımcılığı sözlü sınav konuları ve puan değerleri

Sıra Nu

Sınav Konuları

Puan Değeri

1

Mevzuat

40

2

Analitik düşünme ve analiz yapabilme kabiliyeti

10

3

Temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi

10

4

Muhakeme gücü ve kavrayış düzeyi

10

5

İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti

10

6

Genel kültür

10

7

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

10

Toplam

100

(Kaynak: Resmî Gazete, 22.04.2017)

Tablo 2- Yönetici Değerlendirme Formu Ek-1

Sıra Nu

Değerlendirme Konuları

Puan Değeri

1

Ön lisans veya lisans eğitiminin her bir yılı için

1

2

Yüksek Lisans

2 (Yönetim alanında 3)

3

Doktora

4 (Yönetim alanında 5)

4

Teşekkür (En çok bir adet)

1

5

Takdir  (En çok bir adet)

2

6

Aylıkla ödül (En çok bir adet)

3

7

Ödül (En çok bir adet)

4

8

Cezalar (Her bir ceza için)

(-1 kınama, -3 aylıktan kesme, -5 kıdem-derece indirilmesi)

9

Öğretmenlikte geçirilen her bir yıl için (Dört yıldan sonrası için öngörülen puanın yarısı)

 

0,36

10

Kurucu müdür, müdür yardımcılığı, müdür yetkili öğretmenlikte geçen her bir yıl için (Dört yıldan sonrası için öngörülen puanın yarısı)

 

0,48

11

Müdür başyardımcılığında geçen her bir yıl için (Dört yıldan sonrası için öngörülen puanın yarısı)

 

0,60

12

Müdürlükte ve Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında şube müdürü veya daha üstü kadrolarda geçen her bir yıl için (Dört yıldan sonrası için öngörülen puanın yarısı)

 

0,72

Toplam

 

      Tablo 1’den de görüleceği gibi, komisyona, mevzuat, analitik düşünme ve analiz yapabilme, temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi, iletişim becerileri, genel kültür, Atatürk ilkeleri vb.  konularda adayları değerlendirme yetkisi tanınmaktadır.  Komisyon üyelerinin, bu yeterlikleri ölçme yeterliğine sahip olup olmadıkları konusunda herhangi bir açıklamaya rastlanmamaktadır. Komisyon üyeleri, mülakatta, adayların iletişim becerilerini, özgüvenini ve ikna kabiliyetini nasıl ölçecektir? Özgüven konusunda verilecek puan, neye dayandırılacaktır?    

       Doktora Anlamsızlaşıyor

    Mülakatta temsil kabiliyeti,  kavrayış düzeyi, iletişim becerisi vb konular onar puanla değerlendirilmektedir. Mülakat konularının toplam puan değeri,  100’dür. Ek 1’de yer alan değerlendirme konuları ise ortalama 15-20 puanla değerlendirilmektedir. Şöyle bir örnek daha aydınlatıcı olabilir: 40 yıllık bir öğretmen, 36 yılını öğretmenlikte, 4 yılını ise müdürlükte geçirmiş olsun. Eğitim yönetimi alanında doktora yapan bu öğretmenin, teşekkür, takdir, aylıkla ödül ve ödülle ödüllendirildiğini kabul edelim. Öğretmenin Ek 1 puanı 29,08 olur! Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, eğitim yönetiminden kariyer ve liyakat dışlanmaktadır.

   Ek 1de, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine göre (Ek fıkra: 30.06.2004-5204/1 Md.), öğretmenlik mesleği, adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üç  kariyer basamağına ayrılmıştır. Ek 1’de, öğretmenlik kariyer basamakları değerlendirme dışı tutulmaktadır. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğin  Ek 1‘de değerlendirme dışı tutulması, yönetici seçiminde kariyerin  önemsenmediğini ortaya koymaktadır.

      Müdür Başyardımcısı Olamayan,  Müdür Olabiliyor!

      Yönetmelik, ortaöğretim kurumlarında müdür başyardımcılığı görevlerini bazı alanlarla sınırlamaktadır (Madde 6 (3): 

       a) Fen Lisesi müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde Matematik, Fizik, Kimya veya Biyoloji alan öğretmeni olmak,

       b) Sosyal Bilimler Lisesi müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe, Psikoloji veya yabancı dil alan öğretmeni olmak,

     c) Güzel Sanatlar Lisesi müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde Görsel Sanatlar/Resim veya Müzik alan öğretmeni olmak,

     ç) Spor Lisesi müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde Beden Eğitimi alan öğretmeni olmak,

    d) İmam Hatip Lisesi müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri alan öğretmeni olmak,

   e)Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumları müdür başyardımcılığına görevlendirileceklerde atölye ve laboratuvar öğretmeni olmak.

      Müdür başyardımcılığı atamalarında okulların özgüllüklerinin dikkate alınması, doğru olmakla birlikte yetersizdir. Alan sınırlaması, öncelikle müdürler için gereklidir. Ortaöğretim kurumlarına müdür atamalarında müdür başyardımcılığı için getirilen alan sınırlaması, okul müdürleri ve müdür yardımcılığı için de uygulanmalıdır. 

    Bir eğitim kurumunda, müdür başyardımcılığı yeterliğine sahip olmayan kişinin  müdür olarak görevlendirilmesi, milletvekili seçilme yeterliğine sahip olmayan kişiyi  meclis başkanlığı koltuğuna oturtmaya benzer. Bakanlık koşullarını taşımayan bir başbakan düşünülemeyeceğine göre, müdür başyardımcılığı niteliklerini taşımayan bir müdür de düşünülemez. 

     Alan sınırlamasında okul türlerinin belirleyici olmamasının, bazı karışıklıklara yol açması beklenmektedir. Örneğin Yönetici Atama Kılavuzu’na göre, okul öncesi öğretmenleri bağımsız anaokulları ile bünyesinde anasınıfı bulunan ilkokullarda yönetici olarak görevlendirilebilecektir (Madde  2/21). Yönetmelik’te, müdürlük ve müdür yardımcılığı atamalarında, alan sınırlamasına gidilmeden,  ‘okutulacak ders görevi’nin yeterli sayılması, okul öncesi öğretmenlerinin, bünyesinde anasınıfı olan ortaokullara ya da uygulama sınıfı olan ortaöğretim kurumlarına yönetici olarak atanmalarına engel bir durum olmadığı anlamına gelmektedir.  

      Yöneticilik Görevi İtibarsızlaştırılıyor

      Yönetmelik’le, okul müdürlüğü, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı ikinci görev kapsamında değerlendiriliyor (Madde 2/1). Yönetmelik adındaki ‘görevlendirme’yle de bu amaçlanıyor. Yöneticiliğin ikinci görev olarak görülmesi, yönetim bilimine aykırıdır.  Eğitim yönetimi ve denetiminde kariyeri dışlayan, yönetim görevini  sıradanlaştıran  bir anlayışın, uzun vadede, akademik ve sosyal başarıyı olumsuz yönde etkilemesi ve çalışma iklimini zehirlemesi beklenmektedir. Ayrıca, ‘ikinci görev’le, kazanılmış haklar yok sayılmakta ve görevden uzaklaştırmalarda idareye keyfi davranma olanağı sağlanmaktadır. 

Tablo 3- Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nde 2003–2017 yılları arasında yapılan ek ve değişiklikler.

Sıra  Nu

Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik’te 2003-2017 Yılları Arasında Yapılan Ek ve Değişiklikler

1

11.06.2003 tarih ve 25135 sayılı Resmî Gazete

2

01.07.2003 tarih ve 25155 sayılı Resmî Gazete (Mükerrer)

3

11.01.2004 tarih ve 25343 sayılı Resmî Gazete

4

02.12.2004 tarih ve 25658 sayılı Resmî Gazete

5

04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmî Gazete

6

13.04.2007 tarih ve 26492 sayılı Resmî Gazete

7

24.04.2008 tarih ve 26856 sayılı Resmî Gazete

8

08.08.2008 tarih ve 26961 sayılı Resmî Gazete

9

15.10.2008 tarih ve 27025 sayılı Resmî Gazete

10

13.08.2009 tarih ve 27318 sayılı Resmî Gazete

11

29.08.2009 tarih ve 27334 sayılı Resmî Gazete

12

10.09.2009 tarih ve 27345 sayılı Resmî Gazete

13

28.02.2013 tarih ve 28573 sayılı Resmî Gazete

14

04.08.2013 tarih ve  28728 sayılı Resmî Gazete

15

10.06.2014 tarih ve 29026 sayılı Resmî Gazete

16

06.10.2015 tarih ve 29494 sayılı Resmî Gazete

17

27.01.2016 tarih ve 29606 sayılı Resmî Gazete

18

22.04.2017 tarih ve 30046 sayılı Resmî Gazete

Yönetici Görevlendirme Takvimi

2017 yönetici görevlendirme takvimi ile ilgili bilgilere  aşağıda yer verilmektedir (Tablo 4).

Tablo 4- Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarına yönetici görevlendirme takvimi- 2017.

1.      Görev süresi dolan yöneticilerin belirlenmesi ve ilgililere duyurulması  

26 Nisan – 5 Mayıs

2.      Yöneticiliği münhal bulunan eğitim kurumlarının ilanı

8-9 Mayıs

3.      Eğitim kurumu yöneticilerini EK-1 form üzerinden değerlendirecek değerlendirme komisyonlarının oluşturulması

4.       Sözlü sınav komisyonlarının kurulması  

 

8-9  Mayıs

 

5.      Yönetici olarak görevlendirileceklere ilişkin başvuruların EK-1 formu üzerinden alınması

 

10-15 Mayıs

 

6.      Yönetici adaylarının EK-1 form üzerinden değerlendirilmesi

17- 29 Mayıs

7.      Yönetici adaylarının EK-1 değerlendirme sonuçlarının ilanı

31 Mayıs

8.      Yönetici adaylarının EK-1 değerlendirmeye itirazı

1 Haziran- 7 Haziran

9.      Yönetici adaylarının EK-1 değerlendirmeye ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi ve sonuçların duyurulması

 

 

9-13 Haziran

10.  Yönetici adaylarından sözlü sınava katılacaklara ilişkin duyuru

14-16 Haziran

11.  Yönetici adaylarının sözlü sınavlarının yapılması

19 Haziran- 7 Temmuz

12.  Yönetici adaylarının sözlü sınav sonuçlarının duyurulması

11 Temmuz

13.  Yönetici adaylarının sözlü sınav sonuçlarına itirazı

12-18 Temmuz

14.  Yönetici adaylarının sözlü sınava itirazların değerlendirilmesi ve sonuçların duyurulması

19-21 Temmuz

15.  Sözlü sınav puanlarının sisteme girilmesi

24-26 Temmuz

16.  Görevlendirmeye esas puanların ilanı

 

31 Temmuz

17.  İl Milli Eğitim Müdürlüklerince müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı görevlendirmeleri için boş kontenjanların girilmesi

2-7 Ağustos

18.  Yöneticilik tercihlerinin alınması

9-15 Ağustos

19.  Başvuruların onaylanması

16-21 Ağustos

20.  Başvuru sonuçlarının açıklanması ve görevlendirme

22-25 Ağustos

21.  İhtiyacı karşılanamayan eğitim kurumu yöneticiliklerine duyuru,    başvuru ve görevlendirme

5-15 Eylül


Kaynak: Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Kılavuzu-2017 

         Sonuç ve Öneriler

  1. ÖSYM gibi köklü kuruma sahip ülkemizde, müdür, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı atamalarında, yazılı sınav yerine öznel değerlendirmelere açık, güvenirliği olmayan mülakatın tercih edilmesi, eğitim yönetimini telafisi güç sorunlarla yüz yüze bırakacaktır. Bu nedenle, yönetici atamalarında yazılı sınav uygulamasına dönülmelidir.
  2. 26.02.1999 tarihli ve 99/12654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama, Değerlendirme,  Görevde Yükselme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile müdürlere sınav zorunluluğu getirilmişti. Son Yönetmelik’le yönetici atamalarında yazılı sınavlardan tamamen vazgeçilmektedir.  Mülakatla, okul yönetiminin kapıları, liyakat ve kariyere kapanmaktadır (Eğitim alanında yüksek lisans ve doktora yapmak, anlamsızlaşmaktadır).

  3. Ek 1‘de, uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğin değerlendirme dışı tutulması, okul yöneticiliği görevinde kariyer ve liyakatten  uzaklaşıldığı algısını güçlendirmektedir.  
  4. Atatürk ilke ve devrimleri, genel kültür, mevzuat vb. yeterlikler yazılı sınavlarla ölçülebilir. Yazılı sınavlarla ölçülebilecek niteliklerin mülakatla ölçülmesi, ölçme ve değerlendirmelerin nesnelliğini ortadan kaldırmaktadır. Sistem, metreden vazgeçerek ‘karış’a geri dönmektedir.

  5. Bir sınavda başarı puanının önceden duyurulması gerekir. Yönetmelik’te, mülakat başarı puanı 60 olarak öngörülürken, atamaya esas puan, Ek 1 ve mülakat puanlarının aritmetik ortalamasıyla belirlenmektedir. Yönetmelik’te, aritmetik ortalamaya göre başarının kaç puan olması gerektiği belirtilmemektedir.

  6. Atamaya esas puanlar, mülakat ve Yönetici Değerlendirme Formu (Ek 1)  puanlarının aritmetik ortalamasıyla belirlenmektedir. Mülakatın puan değeri, 100’dür. Doktora yapan ve 4 yıl müdürlük görevinde bulunan; teşekkür, takdir, aylıkla ödül ve ödülle ödüllendirilen 40 yıllık bir öğretmenin Yönetici Değerlendirme Formu (Ek 1) puanı, 29,08’dir! Bu puan, öğretmenin hiç ceza almadığı varsayımı dikkate alınarak hesaplanmıştır. Aynı koşulları taşıyan 100 yıllık bir öğretmenin Ek 1 puanı ise, 39,88’dir!

  7. Ek 1 formundan, 100 tam puan almak hiçbir koşulda mümkün görünmemektedir. Aritmetik ortalamaya dâhil edilecek değerlendirmeye esas puanların 100 olması gerekir. Ek 1’den 100 tam puan alınmayacağına göre, aritmetik ortalama hiçbir koşulda 100 olmayacaktır.  Bu durumda, atamada, Ek 1 puanı ile mülakat puanının aritmetik ortalamasının alınması, ölçme ve değerlendirme mantığına aykırıdır.

  8. Mülakattan 100 tam puan alan 100 yıllık bir öğretmenin atamaya esas puanının, 69,54’ü geçmesi olanaksızdır.

  9. Mülakat sonuçlarına yönelik itirazların, mülakat komisyonunca karara bağlanması bir hukuk skandalıdır. İdari ve adli kararlara itirazların bir üst organa yapılması temel hukuk kuralıdır. Yönetmelik’te bu kuralın göz ardı edildiği görülmektedir. Yönetmelik, mağdura şikâyet adresi olarak mağduriyet makamını göstermektedir.  

  10. 81 ilde, en az 81 farklı komisyon tarafından, binlerce farklı soru ve değerlendirmelerle gerçekleştirilecek mülakatlarla Türk eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu nitelikleri taşıyan okul yöneticilerinin belirlenemeyeceği düşünülmektedir.

  11. Yönetmelik’te, okul yöneticiliğinin ‘ikinci görev’ olarak ifade edilmesi, yöneticilik görevini itibarsızlaştırmakta ve hak kayıplarının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu maddenin, görevde yükselme mantığına uygun olmadığı belirtilmektedir.   

  12. Yönetici atamalarında aranan aylık karşılığı okutulacak ders görevi koşulu, okulların özgüllükleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.

  13. Yöneticilere, atanacakları okullarda okutabileceği ders görevi zorunluluğu bulunmaktadır. Öğretmeni, ders yükü olmayan bir okulda görevlendirmeyen sistem, yöneticileri değerlendiren mülakat komisyonu üyelerini, alanlarını göz önünde bulundurmadan görevlendirmektedir (Elimden her iş gelir).

  14. Kurumunda müdür başyardımcılığı yeterliğine sahip olmayan kişiye müdürlük görevi verilemez. Ortaöğretim kurumlarında müdür başyardımcılığı için getirilen alan sınırlaması, okul müdürlerini de kapsamalıdır. İlkokul müdürlüğü için sınıf öğretmenliği koşulu aranmalıdır. 

  15. İl ya da ilçe millî eğitim yöneticilerinin alanlarına bakılmaksızın mülakat komisyonunda görevlendirilmeleri, uygulamadan beklenen yararın gerçekleşmeyeceğini göstermektedir (Kardiyoloji uzmanına ortopedi görevi verilemez).

  16. Alanı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Kimya vb. olan bir komisyon üyesinin, yönetici adayının muhakeme gücünü, iletişim becerisini, temsil kabiliyetini, analitik düşünme ve liyakat düzeyini nasıl ölçebileceği sorusu, yanıtsız kalmaktadır.

  17. Ölçme ve değerlendirme alanında herhangi bir yeterliği olmayan üyelerin sağlıklı bir değerlendirme yapabilecekleri düşünülemez.

  18. Mülakat sorularını hazırlama ya da hazırlatma görevinin mülakat komisyonuna verilmesinin,  uygulamada karışıklıklara yol açması kaçınılmazdır. Bunun için ‘zümre toplantısı’ mı yapılacak? Kime, nasıl soru hazırlatılacak? Başkalarının hazırladığı sorular nasıl değerlendirilecek? Sözgelimi analitik düşünmeyle ilgili soruları kim, nasıl ve neye göre hazırlayacak? MEB’in belirlediği bir analitik düşünme tanımı ve  değerlendirme ölçeği var mı?

  19. Mülakatla, sistem, hayvanat bahçesinden TÜBİTAK’a atadığı ‘müdür’e akademisyenlere unvan verme yetkisi tanımaktadır.

  20. Yürürlükteki hâliyle, mülakat, eğitim-okul yönetimine dâhil edilmesi gereken en yetenekli ve birikimli öğretmenleri dışlayan bir uygulamadır. 

  21. Bu hukuk dışı uygulamayla devlet okullarına darbe indirilmektedir. Ülkenin en başarılı okullarına atanan yeteneksiz ve birikimsiz yöneticilerin eylemleri, yönetici seçimine özen gösterilmediğini doğrulamaktadır.

  22. Daha önce atanan müdür ve müdür yardımcılarını, görevden kaynaklanan herhangi bir sorun olmadığı hâlde, her dört yılda bir mülakat adı altında ‘görücü’ye çıkarmak, temel hukuk kurallarına aykırıdır. Görevini başarıyla yürüten bir yöneticinin, göreve ilk atanacak yöneticilerle birlikte mülakata alınması, eğitim yönetiminde süreklilik ve verimlilik ilkesiyle açıklanamayacak bir uygulama olarak görülmektedir. Bu uygulamadan vazgeçilmesi için yasal değişikliğe gidilmelidir (KPSS’yi kazanan memur ikinci bir KPSS’ye alınamaz).   

  23. Sınav, yönetici adaylarının yönetme yeterliklerini ölçme aracıdır. Sınav sonucu atanan yöneticilerin dört yılda bir ‘mevzuat’, ‘muhakeme’, ‘iletişim’ vb. yeterliklerinin, yeterlikleri tartışmalı bir komisyon huzurunda saptanmasının eğitim yönetimine pratik bir yarar sağlayamayacağı öngörülmektedir.

  24. Analitik düşünme ve analiz yeteneği ile temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyinin mülakatla saptanması, olanak dışıdır. Formu hazırlayanların, bu konuların nasıl değerlendirileceğini açıklama olanağına sahip olmadıkları görülmektedir. 

  25. Nesnellikten uzak bir yöntemle yönetici seçme uygulaması, eğitim yönetimi ilkeleriyle örtüşmemektedir.

  26. Sistem, mülakatla, çağdaş yönetim anlayışından vazgeçmektedir.

  27. Mülakatlarla, okullarda nitelikli yönetici görevlendirme olanağı kısıtlanmakta, eğitim yönetiminde cemaatleşmenin önü açılmaktadır.

  28. Nesnel  ve güvenilir olmayan  mülakatla  nitelikli yönetici seçilemez. Yönetici atamalarında mülakatta ısrar, Türk eğitim sisteminin nitelikli yönetici ihtiyacıyla çelişmektedir.  

  29. Mülakatla, ‘bileğinin hakkı’yla yöneticilik dönemi geride kalmakta, ‘dayı’sı olmayanlara yöneticilik kapısı kapanmaktadır.

  30. Mülakatın; velilerin tartaklanması, öğrencilerin intihara sürüklenmesi, öğretmenlere hakaret edilmesi vb. devlet adabına uymayan tutum ve davranışları sergileyen yönetici ‘nüfusu’nda patlamaya yol açması beklenmektedir.

  31. 2014 yılında mülakatla yapılan atamaların sonuçları irdelenmeden mülakatta ısrar edildiği görülmektedir. Yöneticilikte kariyer ve birikimi dışlayan bu uygulama, eğitim sistemini felakete sürüklerken, öğretmen kitlesi arasında birlik ve beraberliği dinamitlemektedir.

09.05.2017/Körfez


Kaynakça:


http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/04/20170422.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/04/20170422.htm  Erişim: 23.04.2017.


  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 10 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    • Eylül 27, 2024
    • 68 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    • Eylül 23, 2024
    • 44 views
    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    • Eylül 15, 2024
    • 68 views
    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    • Eylül 15, 2024
    • 34 views
    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME

    • Eylül 5, 2024
    • 49 views
    PÜLÜMÜR DEREBOYU’NDA AĞLAYAN  ÇEŞME