- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
Türkiye, pantolonu tartışıyor! ‘Din adamları’nın başlattığı pantolon tartışması devam ediyor. Cübbeli Ahmet, bir vaazında, “Kot pantolonla, dar pantolonla namaz kılmayın!” diyor. İsmailağa Cemaatinin ikinci ismi Metin Balkanlıoğlu, ‘açık’ kadınlara nasihatte bulunuyor: "Açıl kızım, gelen öpsün, giden yalasın." (Aydınlık, 11.09.2017). İlahiyatçı İhsan Şenocak, pantolon konusundaki görüşlerini daha açık ifade ediyor:
"Yani kızın şu sokaktan geçip de okula pantolonla giderken yüreğin parçalanıyor mu senin? 18 yaşında kaşını aldıran kızın üniversiteye giderken o halde, yüreğin parçalanmıyorsa vallahi kıyamet günü cehennem seni parçalayacak. Allah'ın emanetini ne hale getirdin? Sevindin üniversiteyi kazanınca; ODTÜ'ye, Boğaziçi'ye gidince sevindin. Doktor olacak, mühendis olacak, 5 milyar aylık alacak, arabaya binecek, eşine mecbur olmayacak, mahkûm olmayacak… Peki onlara sevindin; kot pantolonuyla erkeklerin bakışı arasında kızın yürüyor, delikanlılar arkasına takılmışlar, arkasından gidiyorlar. Yavrunu cehenneme attın cehenneme." (Sputnik, 23.09.2017).
Pantolon deyip geçmeyin. Vitrinlerde sergilenen binlerce pantolon türünü ancak giyim uzmanları tanımlayabilir. İşte onlardan birkaçı: Çizgili, cepli, yırtıklı, diz yırtıklı, desenli, desenli penye, kendinden desenli, İspanyol paça, İspanyol paça penye, cepli kemerli, bel lastikli, bel lastikli penye, cep lastikli, nakışlı, cepli penye, dar paça, cepli dar paça, cepli kuşaklı penye, sahte cepli paça, ekoseli penye, pileli penye, fermuar detaylı, gabardin, kargo vb.
İhsan Şenocak’ın pantolon ‘hassasiyeti’nde acaba bunlardan hangileri etkili oldu? Yırtıklı olabilir mi? Belki… O zaman hangi yırtıklı? Fermuar detaylı da yabana atılacak türden değil. Bu büyük din âliminin, kız pantolonları konusunda giyim uzmanlarını aratmayan tecrübesi göz yaşartıcıdır.
- Ayrıntılar
- Hüseyin Canerik tarafından yazıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Eylül 2017 tarihinde katıldığı bir TV programında, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarının kaldırılması gerektiğini ifade ettikten dört gün sonra TEOG’un kaldırıldığı açıklandı. Cumhurbaşkanının açıklamasından dört gün sonra bir taksi durağında kameraların karşısına geçen Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG’un kaldırıldığını ‘müjde’ledi. Millî Eğitim Bakanı, TEOG’un kaldırılmasıyla Türkiye’nin önünün açılmasını amaçladıklarını, niyetlerinin halis olduğunu, hiç kimsenin kaygılanmasına gerek olmadığını, kendilerine güvenilmesi gerektiğini, Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyacaklarını dile getirdi.
TEOG’un yerine nasıl bir sistem getirileceği sorusuna net bir yanıt veremeyen Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)nın ortaöğretime geçişle ilgili bir hazırlığının olmadığı anlaşıldı. TEOG’un kaldırılma kararı, ilgili kurullarda görüşülmeden verilmişti. Kamuoyu, liseye geçiş sistemi üzerinde çalışıldığını ve yeni sistemin bir ay içinde Bakanlar Kuruluna sunulacağını da İsmet Yılmaz’dan öğrendi.
TEOG RESMEN KALDIRILMADI
TEOG, yerine ne konulacağı konusunda hiçbir hazırlık yapılmadan ‘kaldırıldı’. TEOG tartışmalarının gün ışığına çıkardığı gerçekler şöyle özetlenebilir:
Yönetmelik değiştirilmeden TEOG ‘kaldırıldı’: TEOG’un yasal dayanağı, MEB Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 21/5. maddesidir. Söz konusu Yönetmelik, hâlâ yürürlükte olduğuna göre, TEOG kaldırılmamış demektir. İsmet Yılmaz’ın, TEOG’un kaldırıldığını açıkladığı 19 Eylül’den bugüne kadar ilgili Yönetmelik’te herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.
Millî Eğitim Bakanı konudan haberdar değildi: Bakanının bütün açıklamaları, bu görüşü doğrulamaktadır. Sistemde yapılması planlanan ciddi bir değişiklikle ilgili somut bir çözüm üretmek yerine, velileri, “Bize güvenin. Niyetimiz halis, Türkiye’yi hep beraber 21. yüzyıla taşıyacağız. Hiç kimsenin kaygılanmasına gerek yok” sözleriyle ikna çabası dikkat çekicidir. Devlet, niyetle değil, sağlıklı işleyen sistemle yönetilir. Çağdaş bir devlette, yöneticilerin niyetine değil sisteme güven esastır.
Bakanlıkta bugüne kadar herhangi bir çalışma yürütülmemiştir: MEB’de, sistem değişikliği ile ilgili herhangi bir hazırlık yapılmamıştır. Millî Eğitim Bakanı dâhil, MEB’in üst düzey yöneticileri, TEOG’un niçin kaldırıldığı sorusuna yanıt verememektedir. Bu sorunun yanıtsız kalması, TEOG’un yerine hangi seçme ve yerleştirme sisteminin getirileceği sorusunu da yanıtsız bırakmaktadır. Bir sistem değiştirilirken yerine konulacak sistemin açık biçimde tanımlanması gerekir. MEB, kaldırıldığı açıklanan TEOG yerine getirilecek sistem üzerinde çalışıldığını ve yeni sistemin bir ay içinde Bakanlar Kuruluna sunulacağını duyururken, hazırlıksız olduğunu itiraf etmektedir.