Merve Elmuhammed Elali, kızı Sene ve oğlu Abdurrazzak'la birlikte (Asgari ücrete mahkûm edilenlerden)
Merve Elmuhammed Elali, kızı Sene ve oğlu Abdurrazzak'la birlikte (Asgari ücrete mahkûm edilenlerden)

15 yaşında evlendirilmişti. 16 yaşında anne oldu. Suriye’den yürüyerek Türkiye’ye geldiğinde 24 yaşında, üç çocuk annesiydi. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte Halep Şeyh Maksud’dan düşmüştü yola. İnsan simsarlarının Suriye-Türkiye tarifesi 2015’te kişi başına 140 liraydı. O zaman dolar 2,2 liraydı. Simsarlar, Suriyelilerden yaklaşık 65 dolar alıyordu.

Merve Elmuhammed Elali, eşi Rabi Elşibli,  oğlu Abdurrazzak, kızları Karam ve Sene,  Kilis’e iki günde yürüyerek gelir.

Aile, kalabalık bir grupla birlikte yola çıkmıştır.

Gaziantep’te, kardeşi Muhasen’in yanında kalırlar bir süre.

Gaziantep’e gelişine sevinmiş miydi? Biraz düşünüyor…  İlk başlarda büyük bir üzüntüye kapılmış, zamanla alışmıştır… Oğlu Abdurrazzak, Gaziantep’te ‘medrese’ye verilir. Abdurrazzak’ın, ‘medrese’de yediği dayak, aileyi, Türkiye’ye sığındığına pişman ettirecek türdendir. Yol yordam bilmedikleri için herhangi bir şikâyette bulunmazlar. Gaziantep’te 8 ay kaldıktan sonra Konya’ya giderler.

 

HAMİLE KADINA YÖNELEN ÖFKE

Muhafazakârlığıyla ünlü kentte acaba nasıl karşılanmışlardı?

 “Sevmezdi,” diyor, “Konyalılar, Suriyelileri.”

Konya’da  yaşadıkları iki yıl boyunca kapılarını çalan olmaz! 

Hamileyken hastaneye gider. Hastane koridorunda ilerleyen karnı burnunda bu Suriyeli kadına nefretle bakılır:

“Bir de çocuk sahibi oluyorlar!”

Nefret dolu o bakışlarla yüreği sıkışır.

Karam ve Sene Elşibli (Kiralık katillerin zulmünden Türkiye'ye sığındılar)
Karam ve Sene Elşibli (Kiralık katillerin zulmünden Türkiye'ye sığındılar)

ZEHİR SOLUNAN DİLOVASI’NDA FERAHLAR

Eşi Rabi’nin Kocaeli’de yaşayan bir  arkadaşının desteğiyle Konya’dan Dilovası’na taşınırlar. Türkiye’nin en kirli ilçelerinden biri olan Dilovası’na gelince hastalanır. Hastalığı, yaklaşık iki hafta sürer.

Dilovası’nda, aileye Nur Hude katılır.  

 

TOZLU YOLLARA DAMLAYAN ÇOCUK GÖZYAŞLARI

Zor ve yorucu bir yolculuk geçirirler. Sene o zaman 3 yaşındadır. Annesiyle babasının sırtında yer değiştirir.  Karam, uzun yolculuğa 5 yaşında çıkmıştır. İki çocuğu sırtta taşımak zordur. Merve ile Rabi, arada bir Karam’ın elinden tutar, yürümesi için yüreklendirir. Zorlu yolculuğa fazla dayanamaz çocuk. Gözlerinden süzülen yaşlar tozlu yollara damlar.

Tozlu yollar, çocuk gözyaşlarıyla ıslanır.

Ölüm korkusundan, açlık, susuzluk, uykusuzluk ve sivrisinek akla bile gelmez.

 

Merve Elmuhammed Elali,  oğlu Abdurrazzak'la (On altısında anne olmak)
Merve Elmuhammed Elali, oğlu Abdurrazzak'la (On altısında anne olmak)

ON ALTI YAŞINDA ANNE OLUR    

Ülkesinde sadece altı yıl okuyabilmişti. Babası Adil Bey’le annesi Sene Hanım’a son bir kez el sallarken birkaç damla gözyaşı dökülmüştü gözlerinden. Doğup büyüdüğü ülkeden ayrılmayı aklından bile geçirmemişti. 9 Ocak 1992’de doğmuştu. 2008’de anne oldu. Oğlu Abdurrazzak’ı emzirdiğinde 16 yaşındaydı. Yaşıtları liseye giderken, o, çocuk emziriyordu.

Suriye’de yaşam koşulları iyi sayılırdı. Ne zaman ki eli kanlı teröristler ortaya çıktı işler bozuldu.

Eşi Rabi, Halep’te kamyon sürücüsüydü. Dilovası’nda iş buldu. Şimdi sabahtan akşama  kadar bir sarı kamyonun direksiyonunu çeviriyor. Asgari ücret alıyor. Son artıştan önce eline ayda 2 bin 200 lira geçiyordu. Sigortalı çalıştığından, aile devlet yardımından yararlanamıyor. Rabi’nin sigortalı olmadığı zaman aileye yapılan devlet yardımı tutarı, 480 liraymış.

 

TERÖRLE SON BULAN MUTLULUK

Suriye’de savaş yokken daha mutluyduk,” diyen Merve’ye göre, savaşın nedeni petrol. Suriye’de kadın haklarının iyi olduğunu belirtiyor. Anne babası Suriye’de yaşıyor. Savaşta halasını ve halasının oğlunu yitirmiş. Şeyh Maksud’daki evleri savaştan büyük zarar görmüş. Dilovası’nda Suriyelilerin işlettiği bakladan alışveriş yapıyor. Üç katlı evin giriş katında eltisiyle birlikte oturuyorlar. Ayda 500 lira kira ödüyorlar. Aynı evi, iki aile paylaşıyor. Üç odalı evde dokuz kişi yaşıyor! Rahat yaşadıkları söylenemez.  6 bin lira borçlanmışlar.

Evin demirbaşlarını soruyorum, hemen sıralıyor:

 TV ile bozuk bir buzdolabı!

Türkiye’ye geldiklerine pişman değil. Peki, savaş biterse geri dönecekler  mi?

“Evet, döneriz. Ancak evimiz yıkıldı. Nerede oturacağız?”

Konya’dan sonra Dilovası’na taşındığı için mutlu. Dilovalılar sıcak insanlar, ancak evlerine, çocuklarının arkadaşları dışında,  gidip gelen olmuyormuş.

Türkiye’ye gelirken “Beşar Esad’dan kurtulduk!” diye sevinmiş.

Peki, şimdi ne düşünüyor?

-Bu savaşı Amerika mı, Beşar Esad mı kazanmalı?

Tereddütsüz karşılık veriyor:

-Amerika kazanmamalı!

 

Karam, Sene ve Abdurrazzak Elşibli (Türkiye'de yaşamak onların tercihi değil)
Karam, Sene ve Abdurrazzak Elşibli (Türkiye'de yaşamak onların tercihi değil)

SAVAŞI  AMERİKA KAYBETMELİ

Beşar Esad’a tepkili, ama savaşı onun kazanmasından yana. Ülkesinin içine düşürüldüğü durumdan Amerika’yı sorumlu tuttuğu anlaşılıyor.

Birçoğumuz Suriyelilere tepkiliyiz. Bazı sığınmacıların karıştığı suçlar, sığınmacılara yönelik öfke patlamasına yol açmış durumda. Onların, bölgede yaşanan emperyalist yeniden paylaşım sürecinin kurbanları olduğunu göremediğimizden, tepkimizi, sürecin mimarlarına değil, kurbanlarına gösteriyoruz. Sığınmacıların çok iyi koşullarda yaşadığına inandırılmışız.  Bazı Suriyeli sığınmacıların ağır işlerde üç kuruşa çalıştırıldıklarını, bazılarının bir ekmeğe bile muhtaç olduğunu ne yazık ki göremiyoruz.  

Halep Şeyh Maksud’dan, zehir solunan Dilovası’na savrulan Merve Elmuhammed Elali, eşi Rabi, çocukları Abdurrazzak, Karam, Sene ve Nur Hude’ye mert ve sıcak insanların memleketi Dilovası’ndan el sallıyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin 300 sefer sayılı otobüsünün camına hohluyorum. Buğulanıyor camlar…  Cama minik bir kalp çiziyorum işaret parmağımla. Ağır ağır ilerliyor otobüs. Çoğalıyor kalpler…  Otobüsün tüm camlarını minik kalpler kaplıyor.  Minik kalplerde atıyor yorgun yüreğim.   

 

(Yalova, 1 Ocak 2020)   

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault