Yıllara yenik düşen çeşme başında Sarı Kız'ın izini sürmek
Yıllara yenik düşen çeşme başında Sarı Kız'ın izini sürmek

Çeşme kavuşma yeridir. Sevgiliyle, eş-dostla hasret gidermek isteyenlerin buluşma noktasıdır. Başı ve sonu belirsiz yolculuklarda birkaç yudumluk moladır.

Bakır taslardan kana kana içilen soğuk sudur.

Ayrılıktır çeşme, özenle işlenmiş mendilin koyundan koyuna yer değiştirdiği…

Çeşme, dönüşü  olmayan yolculukların  ardından akıtılan göz yaşıdır.

Ortaokul çağında evlendirilen Sarı Kız’ın yürek sızısıdır.

Çocuk gelinlerin yüreğinde iz bırakan yaradır.

Sarı Kız'a akıtılan göz yaşlarıyla ıslanmak
Sarı Kız'a akıtılan göz yaşlarıyla ıslanmak

Temizliktir çeşme, kirlenmeye ve çürümeye isyandır.

Sobanın üzerinde kaynayan tarhana çorbasıdır.

Koca Hıdır’ın bahçesindeki eriğe sabah öpücüğüdür.

Sıcak bir yaz günü tarladan eve dönen çiftçiyi ferahlatan mutluluktur.

Çevresindeki birkaç fındık ocağını, kestane ağacını, böğürtlenleri, elma fidanlarını besleyen çeşmenin başında oturuyorum. Kimin, ne zaman yaptığını bilemiyorum. Çeşmeyi saran sıva dökülmüş. Beton kapak ikiye ayrılmış. Kapağın üzerine naylon çekilmiş. Böğürtlen, çim, koca yemiş ve  püren istilasına uğramış çeşme. Oluğuna bir dal sıkıştırılmış. Bazı bitkiler deposuna kök salmış.  

Çeşmenin zamana karşı koyacak hâlinden eser  yok artık.

Damla damla akıtıyor suyunu çeşme.

Kurnaya düşen yorgun damlalarla ilk gençlik yıllarıma dönüyor,

Sarı Kız’ın yıllar önce işlediği  mendili kokluyorum.

Sarı Kız’a  akıtılan yaşlarla ıslanıyorum.

 

Zamana karşı koyamayan çeşmenin yalnızlığı
Zamana karşı koyamayan çeşmenin yalnızlığı

(Körfez, 19 Mayıs 2019)

 

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault