Pülümür Kocatepe köyü (Fotoğraf: Mehmet Galik)
Pülümür Kocatepe köyü (Fotoğraf: Mehmet Galik)

 

Hatice-Mehmet Galik çifti, 2006 yılında baba yurdu Pülümür Kocatepe (Askirek) köyüne yerleşir.  SEKA’dan emekli Mehmet Bey, kıpır kıpırdır. Eşi Hatice Hanım da öyledir. Bu iki çalışkan insan için oturmak, âdeta yasaktır.  Kahvehane müdavimlerinin sandalyelerde iz bırakan tembelliği, ikilinin çalışkanlığı üzerine ilgi çekici yorumlara  neden olmaktadır:

-Biraz da oturun, dünya malı dünyada kalır!

Galik ailesi için çalışmak, parayla pulla açıklanamayacak bir mutluluktur. Üretenlerin mutluluğunu ancak üretenler anlayabilir. Mehmet Bey, Kocatepe’de zamanını boşa geçirirken vicdan azabı duyan yurttaşlardandır.  Çalışarak, üreterek, yararlı bir iş yaparak mutluluğu tatmaktadır. Daha doğrusu, çalışarak mutluluk üretmektedir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 1974 yılı mezunu Mehmet Galik,  köyden ayrılalı yıllar olmuştur. Erik dalının gevrek olduğu, onun aklında sadece  neşeli bir   şarkı sözü olarak kalmıştır:

Erik dalı gevrektir

Aman basmaya gelmez

Birkaç  erik koparmak için ağaca çıkar. Erik dalı, şarkı sözünü doğrularcasına kırılır. Mehmet Bey  yere düşer, ama kalkamaz! Kalça (pelvik kemer) kemiği kırılmıştır! Köyde yardım çağrısına karşılık verecek Sağlık Evi yıllar önce kapatılmıştır. Eşi Hatice Hanım’la birlikte zor bir yolculuğun ardından kent merkezindeki hastaneye kaldırılır. Mehmet Bey’den birkaç yıl sonra bu kez eşi Hatice Hanım kaza geçirecektir. Merdiven kazasıyla büyük  tehlike atlatan Hatice Hanım, gözlerini açtığında başucunda eşinden başkasını göremeyecektir. Köyde hasta ya da kazazedelerin yardımına koşacak ne  bir doktor ne de hemşire bulunmaktadır. Bu nedenle, bazı kazalar ölümle sonuçlanmaktadır. Dağbek köyünde, 26 Eylül 2013’te cevizden düşerek yaşamını yitiren  Alişan Aydın da bunlardan  biridir. Kocatepe ve civar köylerde rastlanan bazı üzücü kazalar,  bölgede yaşayan yurttaşlara birinci basamak sağlık hizmeti sunmanın önemini ortaya koymaktadır.

 

Hatice Galik (Kocatepe köyündeki bahçesinde fasulye toplarken. Üretenlerin mutluluğu)
Hatice Galik,Kocatepe köyündeki bahçesinde fasulye toplarken (Üretenlerin mutluluğu)
Mehmet Galik (Kocatepe köyünde fasulye sularken. Çalışarak, üreterek ayakta kalanların mutluluk tablosu)
Mehmet Galik,Kocatepe köyünde fasulye sularken (Çalışarak, üreterek ayakta kalanların mutluluk tablosu)

KOCATEPE’YE EN YAKIN SAĞLIK OCAĞI 40 KM!

Kocatepe-Kırmızıköprü arası 22 km. Köyün, Kırmızıköprü üzerinden Pülümür'e uzaklığı ise yaklaşık 40 km. Kocatepe, Pülümür'de nüfusu fazla köylerin başında yer alıyor. İlçeye ve Kırmızıköprü'ye uzak olan köyde yıllar önce Sağlık Evi vardı. Günümüzde köyde sağlık hizmeti verilen herhangi bir kurumun bulunmaması, büyük eksiklik. Köye ayda bir giden doktorla sağlık sorunlarının çözümünün mümkün olmadığı ifade ediliyor. Kocatepe Sağlık Evinin hizmete açılmasının, Kocatepe ve yakın köylere sağlık hizmeti sunmanın  en pratik yollarından biri olduğu belirtiliyor.

 

Pülümür Kocatepe köylüleri bir arada (Başı dumanlı dağların iyimserliği)
Pülümür Kocatepe köylüleri bir arada (Başı dumanlı dağlardan yayılan iyimserlik. Fotoğraf: Mehmet Galik)

SOSYAL DEVLETİN KÖYLÜYE UZATTIĞI SICAK EL

Sağlık ocakları ile ilgili deneyimlerini paylaşan Mehmet Özdemir’e göre, ocaklar, koruyucu hekimlik yönünden önemli bir işleve sahipti:

“Ocaklarda, sağlık memuru, ebe,  hemşire,  memur ve doktor bulunurdu. Gelen hastalarla yakından ilgilenilirdi.  Sağlık ocağına gelemeyen hastaların pansuman veya enjeksiyonları için evlerine gidilirdi. Aşılar çok düzenli yapılır, aşısız tek çocuk bile bırakılmazdı. Aşılama dönemi, yaz-kış-kar-tipi demeden, kilometrelerce yol yürünerek bütün köyler dolaşılırdı. Bahar aylarında coşan derelerden geçemeyen ebe-hemşire arkadaşları bazen sırtlayarak karşıya geçirdiğimiz olmuştur. Gebe takibi ve doğumlara önem verilirdi. Ailelere hijyen ve beslenme konusunda bilgi verilirdi. Sağlık taramaları yapılır, tespit edilen hastalar sağlık kuruluşlarına sevk edilirdi. Sünnet edilmemiş çocuklar belirlenir, sağlık memurlarına yönlendirilirdi.”

Mehmet Özdemir, sağlık ocaklarının sosyal boyutunun da ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyor. Özdemir, sağlık ocaklarının lojmanlarında oturan çalışanların dostluk ve dayanışma ilişkilerinin yanı sıra yöre insanıyla kurduğu sıcak ilişkilere de  dikkat çekiyor.

 

2013 yılında Dağbek köyünde  kazada yitirdiğimiz Alişan Aydın (sol başta) hemşehrileri Hüseyin Ayçil ve Yaşar Arslan'la birlikte (Fotoğraf: Veysel Aydın, El vurup yaremi incitme tabip)
2013 yılında Dağbek köyünde kazada yitirdiğimiz Alişan Aydın (sol başta) hemşehrileri Hüseyin Ayçil ve Yaşar Arslan'la birlikte (El vurup yaremi incitme tabip. Fotoğraf: Veysel Aydın)

ZOR GÜN DOSTU SAĞLIK OCAKLARI

Köylüler, kapatılan sağlık ocaklarıyla birlikte aslında sosyal devletin sıcak elinden yoksun kalmıştır. Sağlık ocaklarının sınırlı ecza dolapları, kim bilir kaç kişinin yaşamını kurtarmıştır.  Ocakların ecza dolaplarının demirbaşlarından sayılan ağrı kesiciler, ateş düşürücüler, ishal  serumları, dezenfektan solüsyonlar, flasterler,  steril sargı bezleri, yanık merhemleri, anti alerjik merhemler vb. ilaçların taşıdığı önem bilinmektedir. Ocakların kapısına kilit vurulmasıyla birlikte köylü ilaçsız bırakılmıştır. Özellikle yaz aylarında sık sık rastlanan arı vb. böcek sokmalarından sonra gelişen  alerjik vakalara zamanında müdahale edilemediğinde,  ölümcül sonuçlar doğurmaktadır. Hemşire ya da sağlık memurlarının rahatlıkla tedavi edebildiği küçük yaralanmalar, ev kazaları ya da kesikler (bıçak, tırpan, orak vb.), kapalı sağlık ocaklarından dolayı, köylerde karşılaşılan ciddi risk etkenlerinden sadece birkaçıdır.

  

Erzincan Tercan Sarıkaya Sağlık Ocağı çalışanları toplu hâlde, 1989 (Fotoğraf: Mehmet Özdemir, Halka hizmet ve fedakârlık duygusunun yarattığı mutluluk)
Erzincan Tercan Sarıkaya Sağlık Ocağı çalışanları toplu hâlde, 1989 (Halka hizmet ve fedakârlık duygusunun yarattığı mutluluk. Fotoğraf: Mehmet Özdemir)

SONUÇ VE ÖNERİLER
  1. Kocatepe, Pülümür’de nüfusu yoğun olan köylerin başında gelmektedir. Köyde yaşayan yurttaşların sağlık hizmetinden yararlanması, Anayasal haktır. Yetkililerden,  yöre insanının Anayasal haklarından biri olan sağlık hizmetlerinden  yararlanmaları amacıyla  harekete geçmeleri beklenmektedir.
  2. Kocatepe, özellikle yaz aylarında çok sayıda yazlıkçıya ev sahipliği yapmaktadır.
  3. Kocatepe köyü, Buyerbaba Krater Gölü’nün güzergâhında yer almaktadır. Kutsal gölü ziyarete gidenlerden rahatsızlık geçirenlerin ilk yardım desteği alabilecekleri yer, Kocatepe köyüdür.
  4. Köye ayda bir yapılan doktor ziyaretlerinden, önleyici hekimlik başta olmak üzere, beklenen yararın sağlanamayacağı değerlendirilmektedir.
  5. Kocatepe yakınlarında, özellikle Kepir Dağı’nda hayvancılık yapanların Kocatepe dışında sağlık hizmetlerinden yararlanmaları mümkün görünmemektedir. Yaylacılık yapan yurttaşların sağlık hizmetlerinden yararlanmalarında   pratik çözüm,  Kocatepe Sağlık Evinin hizmete açılmasıdır.
  6. Kocatepe Sağlık Evi/Ocağı/Aile Hekimliği, konumu gereği,  Sarıgül, KaragözÇakırkaya (Pancılas), Dağbek, Boğalı köylerine  de hizmet sunabilecek  bir kurumdur.
  7. Kocatepe, Pülümür ve Tunceli kent merkezine uzak bir köydür. Kaza, yaralanma, zehirlenme, alerjik vakalar, arı-yılan sokması ve ani rahatsızlıklarda köyden kent merkezine ulaşım zor ve risklidir. Köyde hizmet sunacak sağlık kuruluşuyla, olası risklerin azaltılacağı öngörülmektedir.  
  8. Sağlık Evi köylüler tarafından onarılmış ve köy odası olarak kullanılmaktadır. Mevcut bina, küçük bir onarımla sağlık hizmetinde kullanılabilecek durumdadır.
  9. Kamuoyu Tunceli İl Sağlık Müdürlüğünü, Pülümür Kocatepe’de birinci basamak sağlık hizmetlerini sunmak için göreve davet etmektedir.  

 

Erzincan Kemaliye Sağlık Ocağının ebe ve hemşireleri  bir arada, 1986 (Fotoğraf: Mehmet Özdemir, Halka bağlılığın  yüze yansıyan tanımsız mutluluğu)
Erzincan Kemaliye Sağlık Ocağının ebe ve hemşireleri bir arada, 1986 (Halka bağlılığın yüze yansıyan tanımsız mutluluğu. Fotoğraf: Mehmet Özdemir)

(Körfez, 12 Nisan 2019)

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault