Muharrem İnce-Meral Akşener (Fotoğraf: Hürriyet)
Muharrem İnce-Meral Akşener (Fotoğraf: Hürriyet)
 

Eskiden 'muavin' denirdi. Müdür muavini, otobüs muavini vb. Çocukluğumuzda otobüs muavinliği ilgi odağımızdı. Otobüs muavinliği, bizim için, erişilmez, kutsal mesleklerden biri sayılırdı. Kaymakammış, valiymiş, belediye başkanıymış, ne önemi var! Varsa da yoksa da otobüs muavinliği! Otobüs hareket hâlindeyken çevik adımlarla yere ayak basmaları ya da harekete geçen otobüse koşarak binmeleri, heyecan vericiydi. 

Öğrencilik yıllarımızda, öğretmenlerimiz tarafından,  'müdür muavini’ odasına gönderildiğimiz olurdu. Sınıf defteri, yoklama  fişi, geç kâğıdı, laboratuvar anahtarı, tebeşir, harita, top vb.  almak için 'müdür muavini'nin kapısını çalardık. Kapıda 'müdür yardımcısı' levhası asılıydı, ama büyüklerimiz 'muavin' demeyi tercih ederdi.

Ağız alışkanlığı…

İlerleyen yaşla birlikte muavinliğin büyüsü bozuldu. Otobüs muavinlerine bugün artık yardımcı kaptan deniyor.     

Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce,  bir gazetecinin, seçimde Meral Akşener'in ikinci tura kalması durumunda ne yapacağına ilişkin sorusuna  şu yanıtı vermişti:

 "Beni yardımcısı yaparsa olurum. Hiç öyle bir kompleksim yok benim. Otobüsün üstüne binerim, karış karış Türkiye'yi gezerim seçilmesi için. Biz memleket derdindeyiz." (Sputnik, 11.05.2018).

Cumhurbaşkanı adayı Sayın  Akşener, Sayın İnce'nin bu açıklamasını şu sözlerle değerlendirdi:

“Muharrem İnce zeki bir siyasetçidir. Bir şey söylüyorsa bir bildiği vardır. O gün geldiğinde kendisiyle muhakkak görüşeceğim.” (Cumhuriyet, 11.05.2018).

Türkiye’nin kurucu partisinin Cumhurbaşkanı adayının  ‘muavinlik’ talebine, onur kırıcı bir üslupla karşılık verilmiştir.

Bu cevap, Sayın İnce açısından trajiktir.

Sayın İnce'nin, yola 'muavin'likle başlaması, taraftarlarında düş kırıklığına yol açtı. Maça başlamadan yenilgiyi kabullenmek de denebilir. CHP'li Cumhurbaşkanı adayının 'muavin'lik talebinin, Atlantik sisteminin sinir merkezlerinin gösterdiği adrese iletilmesini başka yorumlama olanağı bulunmuyor.

Seçime kazanmak için girilir. Seçim, muavinlik seçimi değil, Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Seçim çıtasının 'muavinlik' olarak belirlenmesi, futbol takımının top koşturmadan küme düşmeye razı olmasından farksızdır. Buna, razı edilmek demek daha doğru olur.  Cumhurbaşkanlığı seçimine bir buçuk ay kala yapılan 'muavin'lik çağrısı, Edirne Cezaevine yapılan ziyaretle birlikte ele alındığında daha çok anlam kazanmaktadır. Selahatin Demirtaş’ın  ziyaret edilmesi düşüncesinin bireysel değil,  'kurumsal'  olduğu kuşkuya yer bırakmayacak kadar kesindir. Ziyaret edilenin, eski CIA İstasyon Şefi Henry Barkey'in, ‘Mandela’ unvanı bahşettiği kişi  olması da not edilmesi gereken noktalardan biri olmaktadır (Foreign Policy'den Akt. Aydınlık, 16.05.2018).   

Muavinlik talebi,  Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 'karşı' olmaktan başka  tek çıkış yolu gösteremeyenlerin çaresizliğini de gözler önüne sermektedir.

Karşılar!

Sadece karşılar!

450 milyar dolar dış borç, Kıbrıs, Suriye, Irak ve İran konusunda söyleyebilecekleri yeni bir şey yok. ABD ve İsrail saldırganlığını engelleyecek en küçük öneri bile sunamıyorlar. Daha doğrusu, gündemlerinde böyle bir madde yer almıyor. Ülkemizdeki Amerikan üsleri, NATO üyeliği, haraç mezat satılan KİT'ler de  gündemlerinde yer almamaktadır.  Çözümsüzler. Çıkmazlara çözüm üretme yeteneğinden yoksunlar. Oysa Türkiye, büyük sorunlara köklü  çözüm üretmeye mahkûmdur. Hacivat-Karagöz  atışmalarıyla  sorunlara çözüm üretme koşulları artık bütünüyle geride kalmaktadır.

Seçimden önce ‘muavinlik’ için yapılan başvuru, Atlantik sistemine teslimiyetin ve çaresizliğin dışavurumudur. Kaptanlık dururken Atlantik’in seçim otobüsünde muavinliğe ‘fit’ olmak, Devlet yönetme yetenek ve birikimiyle  de açıklanamaz. Türkiye, Atlantik sisteminden uzaklaşırken, Cumhuriyeti kuran partinin Atlantikçilere koşması ve şimdiden beyaz bayrak açması  hüzün vericidir.

Kuşkusuz onların  trajedisi Türkiye'ye mal edilemez.

Türkiye,  Avrasya'nın aydınlığına yürüyor. 

Avrasya, Atlantik sisteminin yenilgiye uğratılacağı bir insanlık kalesidir.

Türkiye, bu insanlık kalesinde emperyalizme karşı onurlu duruş sergileyemeyenlerin utanacağı günlerin doğum sancılarını yaşamaktadır.

 (Dilovası, 16 Mayıs 2018)

  

Kaynakça:

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201805111033402042-muharrem-ince-meral-aksener-yardimci/

Erişim: 15.05.2018.

https://www.youtube.com/watch?v=vpwOG698wj4 Erişim: 15.05.2018.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/973182/Meral_Aksener_den_Muharrem_ince_ye_yanit.html  Erişim: 15.05.2018.

https://www.aydinlik.com.tr/cia-sefi-barkey-den-demirtas-guzellemesi-politika-mayis-2018 Erişim: 16.05.2018.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/muharrem-inceden-meral-aksenere-ziyaret-40830059 Erişim: 16.05.2018.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

0
0
0
s2sdefault