2017 SOSYAL BİLGİLER PROGRAM TASLAĞI ÜZERİNE DÜŞÜNCE VE ÖNERİLER

 

Bu yazının özeti, Mart 2017 tarihli “Öğretmen Dünyası”nın 447. sayısında yayımlanmıştır.

 

ÖZET 

 

Bu yazıda, ilköğretim 4., 5., 6. ve 7. sınıf 2017 Sosyal Bilgiler Program Taslağı irdelenmekte, taslakla  ilgili düşünce ve önerilere yer verilmektedir. Sözü edilen program, 1968 İlkokul Programının yanı sıra 2005 ve 2009 Programlarıyla birlikte ele alınmakta ve program geliştirme ihtiyacından ne anlaşılması gerektiği sorusuna cevap aranmaktadır.

 

 GİRİŞ

 

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 13 Ocak 2017 tarihinde, ilk ve ortaöğretim programlarında değişikliğe gidildiğini açıkladı. 172 sınıf düzeyinde, 58 dersin (Bazı açıklamalara göre 53) öğretim programı değiştirildi (Tablo 1, 2, 3).Taslak programlar, kamuoyu katkısı gerekçesiyle, ‘tartışma’ya açıldı. Bakanlık, program taslaklarının tartışılması için bir aylık süre tanıdı. ‘Askı’ süresince yapılan tartışmaların program geliştirme çalışmalarına nasıl yansıyacağı konusu, henüz açığa kavuşmuş değil. Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,  program taslakları ile ilgili olarak MEB’e 165 bin 326 görüş sunulduğunu ifade etmiştir (AA, 08.02.2017).

 

MEB’in tartışmaya açtığı programlardan biri de  Sosyal Bilgiler Programıdır. Sosyal  Bilgiler   dersi  1926-1968  yılları  arasında  4.  ve  5.  sınıflarda   Tarih,  Coğrafya,  Yurt  Bilgisi  adları  altında ayrı  ayrı     okutulmuş,    1968  yılında  Sosyal  Bilgiler  adını  almıştır (Gülcan vd., 2003, s. 168;  Sönmez, 1999, s. 23). Söz konusu ders, 1962 İlkokul Program Taslağında Toplum ve Ülke İncelemeleri adıyla yer almıştır (MEB, 1962, s.  41, 101). Köy Enstitüleri ve öğretmen okullarında 1953’e kadar Tarih,  Coğrafya ve Yurttaşlık Bilgisi adıyla okutulan ders, bu  tarihten  itibaren   Sosyal Bilgiler   adını  almıştır (Yıldırımtel,  1953, s. 4). 

 

Program değişikliğinde akla ilk gelen derslerden birinin Sosyal Bilgiler olduğu görülmektedir. 2004 Programı, ABD National Council for the Social Studies’in,  Sosyal  Bilgiler İçin Öğretim Programları Standartları çalışmasından  tercüme  edilmiştir (Cumhuriyet, 16.09.2004; Dilber, 2004, s.11).16 Mayıs   2003  tarihinde, Başkent Öğretmenevinde yapılan  Program Geliştirme Konseyi  toplantısında, “ABD’deki  national  standartlardan yararlanmalıyız.” önerisi dile  getirilmiştir (Canerik, 2005, s. 367). 4 Mayıs 2004’te, Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirilen program geliştirme toplantısının ‘önemli’ konukları arasında Soros’un Açık Toplum Enstitüsü ile Friedrich Ebert Vakfının bulunması, program çalışmalarıyla ilgili kuşkuları güçlendirmektedir.

 

 

Tablo 1- İlkokullarda değiştirilen programlar

 

Sıra Nu

Değiştirilen Program

Okul Türü/Düzey

1

Fen Bilimleri

İlkokul,  3,4

2

Görsel Sanatlar

İlkokul,1,2,3,4

3

Hayat Bilgisi

İlkokul,  1,2,3

4

İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi

İlkokul,  4

5

Matematik

İlkokul, 1,2,3,4

6

Oyun ve Fiziki Etkinlikler

İlkokul,1,2,3,4

7

Müzik

İlkokul, 1,2,3,4

8

Sosyal Bilgiler

İlkokul, 4

9

Trafik Güvenliği

İlkokul, 4

10

Türkçe

İlkokul, 1,2,3,4

11

İngilizce

İlkokul,1,2,3,4

 

  

 

Tablo 2- Ortaokullarda değiştirilen programlar

 

Sıra Nu

Değiştirilen Program

Okul Türü/Düzey

1

Temel Dinî Bilgiler

İmam Hatip Ortaokulu, 5,6,7,8

2

Beden Eğitimi ve Spor

Ortaokul, 5,6,7,8

3

Bilişim Teknolojileri ve Yazılım

Ortaokul, 5,6,7,8

4

Fen Bilimleri

Ortaokul,5,6,7,8

5

Görsel Sanatlar

Ortaokul,5,6,7,8

6

Peygamberimiz’in Hayatı

Ortaokul,5,6,7,8

7

Teknoloji ve Tasarım

Ortaokul,

8

Matematik

Ortaokul,5,6,7,8

9

Temel Dinî Bilgiler (İslam 1-2)

Ortaokul,5,6,7,8

10

Müzik

Ortaokul,5,6,7,8

11

Sosyal Bilgiler

Ortaokul,5,6,7

12

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Ortaokul,  8

13

Türkçe

Ortaokul,5,6,7,8

14

İngilizce

Ortaokul,5,6,7,8

 

 

 

Tablo 3- Ortaöğretimde değiştirilen programlar

 

Sıra Nu

Değiştirilen Program

Okul Türü/Düzey

1

Temel Dinî Bilgiler (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

2

Siyer  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

3

Fıkıh  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

4

Tefsir  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

5

Dinler Tarihi (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

6

Hadis  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

7

Akaid  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

8

Kelam  (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

9

Hitabet ve Mesleki Uygulama (Meslek Dersi)

Anadolu İmam Hatip Lisesi

10

Fizik

Fen Lisesi

11

Kimya

Fen Lisesi

12

Matematik

Fen Lisesi

13

Biyoloji

Fen Lisesi

14

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Ortaöğretim

15

Almanca

Ortaöğretim

16

Beden Eğitimi

Ortaöğretim

17

Biyoloji

Ortaöğretim

18

Coğrafya

Ortaöğretim

19

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Ortaöğretim

20

Felsefe

Ortaöğretim

21

Fizik

Ortaöğretim

22

Fransızca

Ortaöğretim

23

Görsel Sanatlar

Ortaöğretim

24

İngilizce

Ortaöğretim

25

Kimya

Ortaöğretim

26

Matematik

Ortaöğretim

27

Müzik

Ortaöğretim

28

Peygamberimizin Hayatı

Ortaöğretim

29

Tarih

Ortaöğretim

30

Temel Dinî Bilgiler (1-2)

Ortaöğretim

31

Trafik Kültürü ve İlk Yardım

Ortaöğretim

32

Türk Dili ve Edebiyatı

Ortaöğretim

33

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi

Ortaöğretim

 

  

 

Tablo 4- İlköğretim Sosyal Bilgiler üniteleri

 

4. ve 5.  SINIF SOSYAL BİLGİLER  ÜNİTELERİ/ÖĞRENME ALANLARI

1968 İlkokul Programı* (Güncellenen)

 

2005 Programı

 

2009 Programı

 

2017 Programı

5. Sınıf

Birey ve  Kimlik

Birey ve Toplum

Birey ve Toplum

Vatan ve Millet

Vatan ve Vatan Sevgisi

Millet ve Milet Sevgisi

Milleti Oluşturan Ögeler (Dil, yurt, kültür, ülkü birliği)

Türk Milletinin Özellikleri

 

 

 

Kültür  ve Miras

 

 

Kültür  ve Miras

 

 

Kültür  ve Miras

Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?

 

İnsanlar, Yerler ve Çevreler

İnsanlar, Yerler ve Çevreler

İnsanlar, Yerler ve Çevre

Güzel Yurdumuz Türkiye

Üretim, Dağıtım ve Tüketim

Üretim, Dağıtım ve Tüketim

Üretim, Dağıtım ve Tüketim

İslamiyetin Doğuşu, Yayılışı ve Türkler

Zaman, Süreklilik ve  Değişim

Bilim, Teknoloji ve Toplum

Bilim, Teknoloji ve Toplum

Türklerin Anadolu’ya Yerleşmesi

Bilim, Teknoloji ve Toplum

Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler

Etkin Vatandaşlık

 

Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler

Güç, Yönetim ve Toplum

Küresel Bağlantılar

 

Güç, Yönetim ve Toplum

Küresel Bağlantılar

 

 

Küresel Bağlantılar

 

 

 

*1968 İlkokul Programının güncellenen üniteleri özetlenmiştir. Ayrıntılar, “Atatürk İlke ve Devrimleri Kaldırıldı” ara başlığıyla verilmiştir.

 

 

 

 

Program ‘Güncelleme’ Gerekçesi

 

Sosyal Bilgiler Programının niçin güncellendiği sorusuna taslakta şu cevap verilmektedir:

 

Öğretim programları bireysel, toplumsal, ekonomik ve bilimsel alanlarda yaşanmakta olan değişim ve gelişime bağlı olarak belirli aralıklarla güncellenmektedir. Bireyin var olan deneyimlerini dikkate alan, yaşama etkin katılımını, doğru karar vermesini, sorun çözmesini destekleyici ve geliştirici bir bakış doğrultusunda öğrenci merkezli yaklaşımlar ön plana çıkarmaktır. Geçen süre zarfında program uygulamaları ve sonuçları ile bu uygulamalara yönelik yapılan araştırmalar Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programında güncelleme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.” (MEB, 2017, s.3).

 

Metni yazıya dökenlerin, ilk cümleyle ikinci cümle arasında bağ kurmak için oldukça zorlandıkları tahmin edilmektedir. Sözü edilen cümlede özneyle uyumlu olmayan ‘çıkarmaktır’ yüklemi,  anlam karışıklığına yol açmaktadır. Anlam yönünden birbiriyle ilişkilendirilemeyen cümlelerle ne ifade edilmek istendiği anlaşılamamaktadır.

 

Yukarıdaki metne göre, program güncelleme ihtiyacı bireysel, toplumsal, ekonomik ve bilimsel alanlarda yaşanmakta olan değişim ve gelişime bağlıdır. Açıklamada, daha önceki programa yönelik araştırmaların güncelleme ihtiyacını ortaya çıkardığı ifade edilmektedir. Akla, kaldırılan ya da kaldırılması planlanan programlarla ilgili hangi araştırmaların yapıldığı sorusu gelmektedir. Bir eğitim programının uygulanmasına ilişkin araştırmalar gizlilik içinde yürütülemez. Yapıldığı öne sürülen araştırma sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması ve değişiklik ihtiyacının gerekçelendirilmesi gerekir. 1968, 2005, 2009 Programlarından vazgeçme gerekçeleri somut biçimde tanımlanmamıştır. Bu durumda, güncelleme ihtiyacına ilişkin açıklama, dayanaksız kalmaktadır.

 

Program güncelleme gerekçesinin en başında gösterilen ‘bireysel değişim’ de sorunlu bir ifadedir. Birey, eğitim sistemindeki değişikliğin merkezine alınamaz. Bir eğitim sisteminin felsefi altyapısı bireye göre biçimlendirilemez. Değişiklikte belirleyici öge, millettir. Bu anlamda, program değişikliği gerekçelerinde temel etken birey değil, Türk toplumunun ihtiyaçları olmak durumundadır.  

 

Bilimsel, toplumsal, ekonomik değişikliklerin program güncelleme ihtiyacını gündeme getirmesi son derece doğaldır. Bu gelişmeler nasıl somutlanabilir? Söz gelimi AB’de ortak para birimine geçilmesi, kuruyan göller, teknolojik gelişmeler, nüfus artışı vb. değişikliklerin eğitime yansıması doğal karşılanmalıdır. Sapanca Gölü’ndeki su seviyesinin düşmesi ya da yükselmesi, Munzur’daki alabalık sayısında yaşanan artış ya da düşüş programa yansıtılabilir mi? Döviz kurları için de aynı şey söylenebilir. Programda bu tür ayrıntılara yer verilmez. Çünkü programda daha genel ifadeler yer alır. Bu tür değişiklikler ders kitaplarına yansıtılabilir. O hâlde, ders kitaplarına yansıtılabilecek gelişmelerin gerekçe gösterilerek program değişikliğine gidilmesi, farklı bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.

 

  

 

Programın Temel Felsefesi

 

Programın temel felsefesine, taslakta açıklık getirilmektedir: Birey, sorgulama, eleştirel düşünme; millî ve manevi değerleri merkeze alarak, örf ve âdetler çerçevesinde ruhsal, ahlaki, sosyal ve kültürel yönlerden milli kimliklerin gelişmesi; evrensel değerler, hakları bilmek ve kullanmak,  problem çözme ve karar verme, dijital vatandaşlık, yetenekleri keşfetme, toplu öğretim  (s.3).

 

‘Toplu öğretim’, programın felsefesiyle değil, öğretim yöntemleriyle ilişkilendirilebilir. Bu yöntem, 1968 İlkokul Programında ayrıntılı olarak işlenmiştir:

 

“İlkokulun bütün sınıflarında toplu öğretim esastır. İlkokul çağındaki çocuk, varlıkları, olayları ve kendisine öğretilmek istenen bilgileri bilim dallarına göre sıralanmış bir hâlde kavrayamaz, O, genel olarak varlıkları ve olayları toptan algılama durumundadır. Bunun içindir ki, 1. devrede yapılmakta olan toplulaştırma, 2. devre sınıflarına da aktarılmıştır (MEB, 1968, s. 16, 18).

 

Türk Milletine mesafeli programın tercihi, örf ve âdetlerden yana olmaktadır. Peki, hangi örf ve âdetler? Örf ve âdetler, Türk eğitim sisteminin anayasasının belirleyici ögelerinden olabilir mi? Bu değerlerle toplum birleştirilebilir mi? Kızları okula göndermemek, kadını aşağılamak,  kardeşe namus cinayeti işlettirmek vb. örf ve âdetler ne olacak peki? Programda, bu âdetlerle millî kimliğin nasıl geliştirileceği sorusu karşılıksız kalmaktadır.

 

Türk Milleti, Türk vatandaşlığı, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklar, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, laik ve bilimsel eğitim, Atatürk. İlke ve devrimlerine bağlılık ve Cumhuriyetin kazanımları, programın felsefesinde dikkate alınmayan kavramlardır. Programcılar, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun Atatürk ve Cumhuriyetle ilgili bazı maddelerine programın giriş bölümünde yer vererek, programın gerçek niteliğini gizlemeye çalışmışlardır.     

 

          

 

Atatürk İlke ve Devrimleri Kaldırıldı

 

1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun amacı, “Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek”tir (Madde 2/1).

 

Sosyal Bilgiler Programının bu Yasa’ya uygun olarak hazırlanması gerekir. Yasa’da öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi, programdaki kazanımlara bağlıdır. Sosyal Bilgiler dersi için tanımlanan kazanımlar, Yasa’yla öngörülen hedeflere ulaşılamayacağını göstermektedir. Programın girişinde sıralanan genel amaçlar, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun maddelerine dayandırılmıştır. Ne var ki programın ünite ve kazanımlarında,  Atatürk ilke ve devrimleri, Türk Milleti, cumhuriyet vb. kavramlara gereken önemin verilmediği, hatta yok sayıldığı düşünülmektedir.

 

Sosyal Bilgiler Programında Atatürk’ü tasfiye girişimi, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’yla perdelenmektedir. Sözü edilen Yasa’da, Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları arasında Atatürk, Atatürk ilke ve devrimleri, Türk Milleti, cumhuriyet, laiklik vb. kavramlar yer almaktadır. 1739 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde yer verilen bu ifadeler Sosyal Bilgiler Programının amaçları arasında gösterilmiş, ancak kazanımlarla ilişkilendirilmemiştir. 1739 sayılı Yasa hükümlerinde öngörülen kuşakların yetiştirilmesi, yeni programın ünite ve kazanımlarının,  Atatürk ilke ve devrimlerine uygun olarak hazırlanmasını gerektirir.

 

Vatan, millet, Atatürk ilke ve devrimlerinin daha önceki 5. sınıf programında nasıl işlendiğine göz atmakta yarar var:

 

Vatan ve Millet (Vatan ve Vatan Sevgisi, Millet ve Millet Sevgisi),Milleti Oluşturan Ögeler (Dil, Tarih, Yurt, Kültür ve Ülkü Birliği), Türk Milletinin Özellikleri, Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk? Kurtuluş Savaşı (Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıkışı, Millî Bilincin Güçlendirilmesi, Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Misak-ı Millî ve Önemi, TBMM’nin Açılışı,  Mudanya Ateşkes Anlaşması, Lozan Barış Anlaşması, Türk İnkılabı ve Önemi (Çağdaşlaşma, Siyasal Alanda İnkılap-Saltanatın Kaldırılması, Cumhuriyetin İlanı, Halifeliğin Kaldırılması-, Hukuk Alanında İnkılap –Anayasa, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu-, Eğitim ve Kültür Alanında İnkılap –Öğretim Birliğinin Sağlanması, Öğretimin Yaygınlaştırılması, Yeni Türk Harflerinin Kabulü-, Toplumsal Alanda İnkılap –Kıyafette Değişiklik; Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik, Soyadı Kanunu, Türk Kadın Hakları-, Ekonomik Alanda İnkılap –Millî Ekonominin Kurulması-, Türk İnkılabının Önemi, Bize Kazandırdıkları ve Bu Konudaki Sorumluluklarımız,  Atatürkçü Düşünce Sistemi –Atatürkçülüğün Tanımı ve Önemi, Atatürkçülüğün Nitelikleri, Atatürkçü Düşüncede Millî Güç Unsurları, Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar-, Atatürk İlkeleri (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, İnkılapçılık), Atatürk İlkelerine Sahip Çıkmak ve Devamlılığını Sağlamak, Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk –Hayatı, Kişiliği ve Özellikleri, Son Günleri ve Ölümü, Atatürk’le İlgili Anılar-.”  (MEB, 2000, s. 171, 172).

 

Yukarıda özetlenen 5. sınıf konularından, kalın yazılanlar dışında,  hiçbiri 2017 Sosyal Bilgiler Programında (4.,5., 6. ve 7. sınıflar) bulunmamaktadır. 2017 Programı kazanımlarında ‘Kongrelerin ele alınacağı’ belirtilirken (s. 21),  kongre adlarından söz edilmemektedir. Daha önce  5. sınıf öğrencilerine anlatılan Lozan Anlaşması’na,  2017 Sosyal Bilgiler Programında yer verilmemiştir.

 

2017 Programında Atatürk, Atatürk ilke ve devrimleri ile ilgili kazanımların tamamı bir paragrafı bile geçmemektedir: “Uygulama ve eserlerinden yola çıkarak Atatürk’ün akılcılığa ve bilime verdiği önemi konusuna da değinilir.”  (s.18). “Türk Cumhuriyetleri, komşu ve diğer ülkelerle olan kültürel, sosyal, siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi Atatürk’ten itibaren millî dış politika anlayışı ele alınacaktır.”  (s. 19). “Atatürk’ün iletişime verdiği öneme kanıtlar gösterilir.” (s. 19).Atatürk’ün Türk demokrasisinin gelişimine katkılarını açıklar. Kongreler, TBMM’nin açılması, Cumhuriyet’in ilanı,  çok partili hayata geçiş denemeleri gibi gelişmeler ele alınır.” (s. 21).Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini toplumsal hayattaki uygulamalarla ilişkilendirir.” (s. 21). (Kalın yazılan sözcükler, anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.)

 

 

Millî Bayramların Adı Yok

 

Sosyal Bilgiler Programında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na yer verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ne var ki, ‘yeni’ Sosyal Bilgiler Programında,  millî bayramlardan, adları belirtilmeksizin genel bir ifadeyle söz edilmektedir: “Millî ve dinî bayramlar, mahallî kurtuluş ve kutlama günleri, önemli olaylar, belirli gün ve haftalardan yararlanılarak, öğrencilerin tarihsel duyarlılığı geliştirilmelidir.” (s. 9).

 

2005 Programında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na yer verilmiştir.  2009 Programında (4. sınıf),  “Kültür ve Miras” öğrenme alanında Cumhuriyet Bayramı, “Güç, Yönetim ve Toplum” ile “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanlarında ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yer verilmektedir. 2009 Programında (5.sınıf), “Hikâye Okuma Bayramı”ndan başka bir bayrama yer verilmemektedir!

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndan söz edilmeyen 2017 Programında, sadece bir özel günün adı geçmektedir:

 

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü (s. 18).

 

MEB’in 2000 yılında yayımladığı İlköğretim Okulu Ders Programlarında, öğretmenler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın nasıl işleneceği konusunda bilgilendirilmektedir (MEB, 2000, s. 162).

 

MEB’in 1988 yılında yayımladığı İlkokul Programında, Cumhuriyet Bayramı, Millî Hâkimiyet Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’na yer verilmektedir (MEGSB, 1988, s. 159, 166).

 

1968 İlkokul Programında da Cumhuriyet Bayramı, Millî Hâkimiyet Bayramı,  Gençlik ve Spor Bayramı’na yer verilmektedir (MEB, 1968, s. 68, 71).

 

 

 

Kadınlar, Cumhuriyetsiz Bırakılıyor

 

Ülkemizde kadın hakları Cumhuriyetle birlikte anılmaktadır. Sosyal Bilgiler Programı, Cumhuriyeti kadınların elinden alarak onları Cumhuriyetsiz bırakmaktadır. Programda, kadınların, Cumhuriyet Devrimiyle kazandıkları hakları vurgulamak yerine, ‘sivil toplum’cuların tercih ettikleri bir söylem benimsenmektedir:

 

“Türk tarihinden güncel örneklerden yola çıkarak kadının toplumsal hayattaki değerini savunur. Pozitif ayrımcılık, ekonomik, siyasal ve toplumsal temsil gibi olumlu, kadına şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı gibi olumsuz konular üzerinde durulacaktır.”(s. 19).

 

2005 Sosyal Bilgiler Dersi Programı ve Öğretmen Kılavuzunda (6. ve 7. sınıflar), Atatürkçülükle İlgili Konu ve Kazanımlar başlığı altında, Atatürk döneminde kadınlara sağlanan haklara değinilmektedir: “Türk kadınlarının Atatürk’ün sayesinde birçok Avrupa ülkesindeki kadınlardan daha önce siyasal haklara kavuştuğu, Atatürk’ün kadın hakları konusundaki görüşlerinden örnekler verilerek vurgulanır. Türk kadınının günümüz toplumundaki yeri ve önemi açıklanır.” (Sayfa numarası belirtilmemiş).

 

MEB’in 2000 yılında yayımladığı İlköğretim Okulları Ders Programlarında, kadın hakları, “Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?” ünitesinde “Türk İnkılabı ve Önemi” başlığıyla ele alınmaktadır. Kitapta takvim, kıyafet, saat ve ölçülerde değişiklik; Soyadı Kanunu ve kadın hakları toplumsal alanda gerçekleştirilen devrimlere örnek olarak verilmektedir (MEB, 2000, s. 171).

 

Kadın hakları, ders kitaplarına, Atatürk ve Cumhuriyet Devriminin kazanımı olarak yansıtılmıştır.  İlköğretim Sosyal Bilgiler 5  ders kitabında, Türk Kadınının Toplumdaki Yeri ve Türk Kadın Hakları başlığı altında, Atatürk’ün, Anadolu kadınıyla ilgili özlü sözü ile “Siyasi ve sosyal hakların kadın tarafından kullanılmasının, insanlığın mutluluğu açısından çok gerekli olduğuna eminim.” ifadesi vurgulanmaktadır   (Şenünver vd., 1996, s. 178). Söz konusu kitapta, kadın haklarıyla ilgili bazı  ifadeler de dikkat çekicidir:

 

“İlk Türk devletlerinde,  kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Erkek, tek kadınla evlenir, ev de eşlerin ortak malı sayılırdı. Çocuklar üzerinde babanın olduğu kadar annenin de hakkı vardı. …Kadınlar devlet memurluklarında görev alabilirlerdi. Osmanlı Devleti zamanında kadınlar, birçok haklarını kaybetti. Evlenme, boşanma, miras ve devlet memuru olabilme konularında erkeklere tanınan hakların birçoğu kadınlara tanınmadı. Bu durum, cumhuriyet döneminde, medenî kanunun kabulüne kadar devam etti. Medenî kanun, toplumsal ve ekonomik hayatta, kadın erkek eşitliğini sağladı. … Bağımsızlığımızın kazanılmasında, üzerine düşen görevi yerine getiren Türk kadını, devletin yönetiminde de söz sahibi olmalıydı. Türk kadını, bilgisiyle, görgüsüyle, devlet ve ülke yönetiminde görev alabilecek yeteneğe sahipti. Bu gerçekleri göz önünde bulunduran Atatürk, Türk kadınlarını siyasi haklarına kavuşturdu.” (Şenünver vd., 1996, s.178).

 

İlköğretim Sosyal Bilgiler 4. sınıf ders kitabında da kadın haklarının, Atatürk döneminde kazanıldığı belirtilmektedir (Şenünver vd., 1999, s.  37-40).

 

İlköğretim Sosyal Bilgiler Ders Kitabı 5’te, kadın hakları, Atatürk ve Cumhuriyetle ilişkilendirilmiştir (Ersöz, 2013, s.  54-56). İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler kitabında, kadın hakları, Atatürk İnkılapları Öncesi ve Atatürk İnkılapları Sonrası başlıklarıyla karşılaştırmalı olarak tabloda gösterilmiştir (Karabıyık, 2015, s. 40-41).  Sözü edilen kitapta da kadın hakları Atatürk ve Cumhuriyetten bağımsız ele alınmamıştır.

 

 

 

Dijital Vatandaşlık!

 

Programda genel bir vatandaşlık kavramı kullanılmaktadır (s. 3, 5, 6, 8, 9, 18). Etkin Vatandaşlık öğrenme alanında kullanılan vatandaşlık kavramı (s. 9, 10, 11, 13, 16, 18, 21),  dijital vatandaşlık kavramıyla ‘taçlandırılmaktadır’ (s. 9). Programda Türk vatandaşları ifadesi, sadece bir yerde geçmektedir (s. 11). 

 

 

 

Türk Milleti  Yok mu?

 

Programda milletle ilgili şu ifadelere rastlanmaktadır:

 

“…vatanını ve milletini seven,” (s.3), “…egemenliğin kaynağının millete dayandığı yönetimlerde,” (s.10), “Türkiye Büyük Millet Meclisinin” (s. 14), “Gaza ve cihat anlayışı, iskân politikası, millet sistemi üzerinde durulacaktır.” (s. 20).  Bunların dışında ‘millet’ vb. kavramlar bulunmamaktadır.

 

Programa ait olmayan,  “…vatanını ve milletini seven,” (s.3) ifadesi, olası tepkileri önlemek amacıyla, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’ndan alınmıştır. Diğer cümlelerde yer alan ‘millet’ kavramıyla Türk Milleti tanımlanmamaktadır.

 

 

 

Askerlik Kaldırıldı mı?

 

1968 Programında Askerlik Ödevi ve Yurt Savunması başlıklı konu işlenmektedir: “Niçin askerlik yaparız? Kimler asker olur?”  (MEB, 1968, s. 55). 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Programı ve Öğretmen Kılavuzu’nun (6. ve 7. sınıflar) Atatürkçülükle İlgili Konu ve Kazanımlar bölümünde askerlik ödeviyle ilgili şu ifade yer almaktadır: “Vatandaşlık görevlerinden askerlik görevi vurgulanır.”

 

Askerlik, ders kitaplarında da vatandaşlık görevlerinden biri olarak işlenmiştir. Sosyal Bilgiler 5. sınıf ders kitabında, devletin, yurdun ve milletin bağımsızlığı ile bütünlüğünü koruma  görevini Türk ordusuyla yerine getirdiği; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her erkeğin, askerlik yapmak zorunda olduğu; kuvvetli ordusu olmayan devletlerin esir olmaya mahkûm oldukları; TSK’nın her zaman Türk Milletinin hizmetinde olmaktan gurur duyduğu vb. ifadeler önemli yer tutmaktadır (Şenünver vd.1996, s. 231, 233, 234).

 

Askerlik ve vatan savunması kavramları 2004’ten itibaren ders kitaplarından ayıklanmaya başlanmış, ama tamamen kaldırılmamıştır. Örneğin Sosyal Bilgiler 5. sınıf ders kitabının 2013 yılı baskısında, askere uğurlama törenine, görselle birlikte yer verilmiştir (Ersöz,  2013, s. 48). Sosyal Bilgiler 5. sınıf ders kitabının (Karabıyık, 2015), 2017 yılında okutulmakta olan baskısında askerlik görevinden söz edilmemektedir.  

 

Dijital vatandaşlık tanımıyla çağı zorlayan 2017 Programı, temel vatandaşlık görevlerine yabancıdır. Sözü edilen programda askerlik ödeviyle ilgili herhangi bir ifadeye yer verilmemektedir.  Millî Devletlerin ancak güçlü bir orduyla yaşatılabildiği, bunun için de zorunlu askerliğin kaçınılmaz olduğu günümüz koşullarında askerlik ödevinin yok sayıldığı programın millîliğinden söz edilebilir mi? Programla, emperyalist saldırıların hedefi olan ülkemizi savunmasız bırakacak bir sistemin savunuculuğu yapılmaktadır.

 

         2017 Hayat Bilgisi Programında da askerlik görevine değinilmemiştir (Canerik, 2017, s. 14).

 

Birleştirilmiş Sınıflar Ne Olacak?

 

         Programın, birleştirilmiş sınıflı okullarda nasıl uygulanacağı konusunda herhangi bir açıklamaya rastlanmamaktadır. Birleştirilmiş sınıflarda eğitim ülkemizle de sınırlı değil; Avustralya, İngiltere, Galler, Kanada, Almanya, İsviçre, Hollanda, Peru, Srilanka, Hindistan, Kolombiya, Yeni Zelanda, ABD, Bolivya, Fas, Fransa, Mali, Filipinler, Çin, Tanzanya, Rusya, Zaire, Yunanistan, Kore, Norveç ve İskoçya’da da birleştirilmiş sınıf uygulaması söz konusudur (Mathot, 2001; Mulyran-Kyne, 2005’ten Akt. Gültekin, 2007, s. 15). 1948 Programında değişikliğe gidilmesinin bir nedeni de birleştirilmiş sınıf uygulamasıdır. 1968 İlkokul Programında, birleştirilmiş sınıflarda Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Fen ve Tabiat Bilgileri derslerinin nasıl işleneceği konusuna geniş yer verilmiştir (MEB, 1968, s. 17, 318-363). İlköğretim Genel Müdürlüğünce 2000 yılında yayımlanan İlköğretim Birleştirilmiş Sınıflar Fen Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretmen Kılavuz Kitabı (MEB, 2000 a), son 17 yılda,  birleştirilmiş sınıflarla ilgili yapılan en kapsamlı çalışmadır. MEB Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nin (2014) 4/c maddesinde tanımlanan ve Talim Terbiye Kurulu’nun 30.04.2014 tarih ve 15 sayılı kararıyla haftalık ders programı yapılan birleştirilmiş sınıflara, 2017 Sosyal Bilgiler Programında yer verilmemiştir.

 

 

 

Dil ve Yazım Yanlışları

 

Program, eğitimin anayasasıdır. Eğitim sisteminin temel belgesi olarak kabul edilen programların dil, yazım ve anlatım yönünden kusursuz olması gerekir. Sosyal Bilgiler Programında, dil ve yazım birliğine özen gösterilmediği, çok sayıda yazım yanlışı olduğu görülmektedir. Programda, ilkokulda öğretilen temel dil bilgisi kurallarının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.

 

22 sayfalık programda belirlenebilen bazı dil ve yazım yanlışları:

 

Programda  millî (ulusal) kavramı, genelde, milli (mil içeren) kavramıyla karıştırılmıştır. Programın ilk sayfasında yer alan Millî Eğitim Bakanlığı başlığındaki  ‘Millî’ sözcüğünde  düzeltme (^)  işareti kullanılırken, aynı sayfadaki başka bir Millî Eğitim Bakanlığı ifadesinde kullanılmamıştır (s.1). Hal (sebze ve meyve satılan yer) ile hâl (durum) kavramları da karıştırılmıştır (s. 1, 5). Düzeltme işaretinin kullanılmadığı diğer sözcükler şöyle sıralanabilir: Milli (s. 3’te 5 kez, s. 4’te 3 kez, s. 10, s.12 ), halinde (s. 5), tarihi  (s. 9, 12, 15), dahil (s. 10), beşeri (s. 12, 15), resmi (s. 12), edebi (s. 9, 13).

 

Düzeltme işareti kullanılmaması gereken bazı sözcüklerde düzeltme işareti kullanılmıştır: ahlâkî (s. 3), İnkılâplarının (s. 4),  lâiklik (s. 4), coğrafî (s. 15, 18), siyasî (s. 20).

 

Programda dil ve yazım birliği kuralına uyulmamıştır. Ayrı yazılması gerek sözcükler bazı sayfalarda ayrı, bazı sayfalarda ise bitişik yazılmıştır: işbirliği (s. 3, 5, 6, 10, 13, 15, 22),   iş birliği (s. 7, 16).  Aynı anlamda kullanılan öz denetim ve öz kontrol kavramlarından birinin tercih edilmesi gerektiği hâlde, bazı sayfalarda öz denetim (s. 7), bazı sayfalarda ise öz kontrol (s. 6, 13,15) kullanılmıştır. Benzer örnek, unsur (öge) sözcüğü için de verilebilir: unsur (s. 12, 14, 15, 17, 18, 19, 20), öge (s. 4, 9, 14).

 

Ayrı yazılması gereken ancak bitişik yazılan sözcükler: İşbirliği (s. 6, 10, 13, 15),  özyönetim (s. 7), özdenetim (s. 7), birebir (s. 8).

 

Hatalı kısaltma: tv (s. 19) (TV yazılması gerekirdi).

 

Anlatım bozuklukları ve diğer yazım yanlışları: Bireyin var olan deneyimlerini dikkate alan, yaşama etkin katılımını, doğru karar vermesini, sorun çözmesini destekleyici ve geliştirici bir bakış doğrultusunda öğrenci merkezli yaklaşımlar ön plana çıkarmaktır.”  (s. 3).

 

“Öz, akran ve grup değerlendirmelerinin verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için üç aşamada uygulanmalıdır.” (s. 8).

 

“… öğrenme sürecine, ına, ürününe yönelik değerlendirmelerde bulunmasıdır.” (s. 8).  

 

“Öğrencilerin bilgi, beceri, değer ve kavram boyutlarında hazırbulunuşluk düzeyini dikkate alınmalıdır.” (s. 8).

 

“Günümüzün teknolojik gelişmeleri sonucunda insanlar tüm dünya ile iletişim kurabilmekte, bu sayede etkilemekte ve etkilenmektedirler. Sosyal Bilgiler dersi ile ilköğretim boyunca ‘İnsanlar, Yerler ve Çevre’ öğrenme alanı sayesinde bu eksiğin giderilmesine çalışılacaktır.” (s. 10). (Hangi eksik? Giderilmesine çalışılan eksiğin ne olduğu belirsizdir).

 

“Toplum yaşamında doğacak sorunların en önemli güvencesi olarak örgütlü bir devlet gücünün varlığını kavrarlar.” (s. 10). (Bu ifade, örgütlü bir devlet gücünün, toplum yaşamından doğacak sorunların en önemli güvencesi olduğu, bazı devletlerin örgütlü olmadığı algısına yol açmaktadır. Programcılar, devleti, sorunların güvencesi olarak nitelendirmektedir!  Ayrıca, her devlet aynı zamanda örgüttür. Şöyle söylemek daha doğru olur: Örgütsüz devlet yoktur).

 

“…üzeinde de durulacaktır.” (s. 12).

 

“…öz kontrol, sorumluluk, tasarruf, öz kontrol ve tasarruf gibi değerlerle;…  edinilmesi.” (s. 13). (Öz kontrol ve tasarruf sözcükleri, aynı cümlede tekrar edilmiştir).

 

“Cumhuriyet’in ilkyıllarından bugüne,” (s. 15).  (Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne, olmalı).

 

“Uygulama ve eserlerinden yola çıkarak Atatürk’ün akılcılığa ve bilime verdiği önemi konusuna da değinilir.” (Atatürk’e, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’ndan yapılan alıntı dâhil, beş ifadede yer verilmiş, bunlardan biri de yanlış yazılmıştır).

 

“… coğraya” (s. 20) (coğrafya olmalı),“dağilişinin” (s. 20) (dağılışının olmalı),“sonuçşarı” (s. 20)  (sonuçları olmalı), “değerlerle: Zaman ve kronoloji” (s. 20) (değerlerle; zaman ve kronoloji olmalı), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin  (s. 14) (Kurum ve kuruluş adlarına gelen ekler, kesme işaretiyle ayrılmaz), öğe (s. 12, 16) (öge olmalı).  

 

Programda ürün dosyası yerine portfolyo (s.7,8) kullanılması, Türkçeye özen gösterilmediğini düşündüren örneklerdendir.

 

 

 

Sonuç ve Öneriler

 

 172 sınıf düzeyinde 58 dersi kapsayan program değişikliği ihtiyacının, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden kaynaklanmadığı, değişikliklerin,  2004 yılında millî programlara karşı yürütülen kapsamlı operasyonun devamı olarak okunması gerektiği düşünülmektedir.

  • Programlara yönelik geniş çaplı bu müdahalenin, Türkiye Cumhuriyeti’nin millî ve laik eğitim sistemine karşı yürütülen sistematik faaliyetlerden bağımsız ele alınamayacağı açıktır.

  • 2017 Sosyal Bilgiler Programı, bilimsel ya da teknolojik gelişmelerden dolayı gündeme getirilmemiştir. Mevcut programların güncellenmesini gerektiren açık, somut, tanımlanabilir bir ihtiyaçtan söz edilememektedir.

  • Sosyal Bilgiler Programı; baş aşağı giden Atlantik sisteminin, Türk eğitiminden Atatürk’ü, Türk Milletini, cumhuriyeti, daha doğrusu Millî Devleti tasfiye girişimidir.

  • 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’na göre, “Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır” (Madde 10).

  • Programın genel amaçları, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’na dayandırılmış, ancak kazanımlarda Atatürk ilke ve devrimlerine yer verilmemiştir. Sözü edilen Yasa’dan alıntılanan Atatürk ilke ve inkılapları vb. kavramların, amaca uygun kazanımlarla desteklenmediği sürece pratik bir anlam ifade etmeyeceği değerlendirilmektedir.

  • Sosyal Bilgiler, vatandaşlıkla ilgili temel bilgi ve becerilerin kazandırıldığı derstir. Oysa programda Türk Milleti, Türk vatandaşlığı kavramlarından söz edilmemiştir. Program ‘uzmanları’nın, Türk Milletini yok sayan Sosyal Bilgiler Programının hangi Türkiye’de uygulanacağı sorusuna bir cevabı olmalıdır.

  • Programda, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu olarak hazırlanan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) esas alınmıştır (s. 4,5). TYÇ’de tanımlanan, “Anadilde iletişim” yetkinliğinin (s.5), önümüzdeki yıllarda, Türkçe eğitimi hedef alabileceği belirtilmektedir.

  • Daha önceki programlarda yer alan Lozan Barış Anlaşması’na, yeni programda yer verilmemiştir.

  • Program değişikliklerinde küreselleşme ihtiyaçlarının belirleyici olması, Anayasaya ve Millî Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır. Söz konusu Yasa’ya göre, “Millî eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir”  (Madde 5).

  • Programda millî birlik kavramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü”yle sınırlandırılmış, kazanımlar ve değerler eğitiminde yok sayılmıştır.

  • Kazanımlarda Türk vatandaşlığı kavramının  yer almadığı programda ‘dijital vatandaşlık’ kavramı öne çıkarılmaktadır.

  • Osmanlılarda ‘gaza’ ve ‘cihat’ anlayışına yer verilen programda (s. 20), vatan için ölmek, şehitlik vb. kavramlara değinilmemiş, sıklıkla söz edilen ‘değerler’den biri sayılmamıştır (22 sayfalık programda, ‘değerler’ kavramı  48 kez geçmektedir).

  • Soros’un elemanlarının Türk eğitimine yönelik  ‘militarist’ suçlamalarına, askerlik ödevi yok sayılarak,  boyun eğilmiştir. Askerlik görevinden söz edilmeyen programla, Türk ordusu ‘terhis’ edilmektedir (Soros’un 500 bin avroyla desteklediği, Türk eğitim sisteminin millî niteliğini hedef alan ‘Ders Kitaplarında İnsan Hakları: Tarama Sonuçları’ adlı utanç verici çalışmanın niçin yapıldığı bugün daha iyi anlaşılmaktadır).     

  • Türk eğitim sisteminin genel amacı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda tanımlanmaktadır: Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek”tir(Madde 2).

  • Sosyal Bilgiler Program Taslağının, bir bütün olarak incelendiğinde, Anayasa ve Millî Eğitim Temel Kanunu’nda açık biçimde tanımlanan ilke ve esaslara uygun öğrenci yetiştirme hedefiyle çeliştiği değerlendirilmektedir.

  • Programla, örf ve âdetler üzerinden mikro milliyetçilik kışkırtılarak milletleşme süreci kesintiye uğratılmaktadır.

  • Programda birleştirilmiş sınıflar konusunda herhangi bir düzenlemeye gidilmemesi, değişikliklerde eğitim kaygısının etkili olmadığı algısını güçlendirmektedir.

  • Program dil, yazım ve anlatım yönünden kusurludur. Türkçenin zengin söz varlığını yansıtmaktan uzak olduğu düşünülen programın dili, hazırlayanların yetenek ve birikimleri hakkında önemli ipuçları vermektedir.

  • Program geliştirme çalışmalarında görev alan ‘uzman’lar gizlenmektedir. Türkiye’nin eğitim sistemini hedef alan programları hazırlayanların kamuoyundan gizlenmeleri, çalışmaların bilimsel nitelikten yoksun olduğunu ve sahiplenemediğini ortaya koymaktadır. Bu programı kim ya da kimlerin hazırladığı, program geliştirme çalışmalarının nerede yapıldığı ve hangi kaynakların esas alındığı  vb. sorulara cevap verilmelidir.

  • Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, 2004’ten bu yana yapılan program geliştirme toplantı tutanaklarının tamamını yayımlamalıdır. Program geliştirme sürecinin bütün belgelerinin kamuoyuyla paylaşılmasının, eğitim ‘reformu’nun gerçek mimarlarının kim/kimler olduğu sorusunu aydınlatacağı düşünülmektedir.

  • Programların bilim ve teknolojideki ilerlemeler, öğretim yöntem ve tekniklerindeki gelişmeler doğrultusunda güncellenmesi ve geliştirilmesi zorunluluktur. Bu bağlamda Türk Milleti, Millî Mücadele, cumhuriyetin temel değerlerinin budanmasının, program geliştirme ihtiyacıyla ilişkilendirilemeyeceği açıktır. Millî Mücadele, Cumhuriyet Devrimi, Türk Milleti  çağa ve değişen koşullara göre ‘eski’yen ve kurtulunması gereken değerler olarak görülemez.

  • Bilimsel gelişmelerden negatif etkilenen bir program, eğitim alanında Türkiye’yi felakete sürükler. Bilimi esas almayan, millî ve çağdaş değerlere yabancı bir programda ısrar edilmesinin, eğitim sistemimizde telafi edilemeyecek sorunlara yol açması kaçınılmazdır. 

  • Programlar, yaşanması ve yaşatılması mümkün olmayan Orta Çağ’a dönüş özleminin araçları olarak görülemez.

  •  İnsan kaynaklarımızın bilimle bağlarının koparılması girişimlerinin, iyi niyet çerçevesinde yorumlanması mümkün görünmemektedir.

  • İmparatorluk birikimine ve bin yıllık devlet geleneğine sahip ülkemizi kabile toplumlarına özgü bir sistemle eğitme anlayışının başarı kazanamayacağı günlerin eşiğindeyiz.

  • Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyen 1., 2., 3.  maddeleri, 42. madde ile 174. maddede tanımlanan Devrim Kanunları’na; 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 10. maddesine  aykırı olarak hazırlanan program yasadışıdır ve hukuken yok hükmündedir.

  • Program geliştirme çalışmalarında, Anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesinde belirtilen, “Türkiye Cumhuriyeti’nin, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti niteliği,  ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü”, 42. maddesindeki, “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.”  vd. hükümler esas alınmalıdır.

  • Millî Devleti yıpratma ve yıkıma uğratma çabasının merkezindeki kuvvetin eğitim sistemine yönelik bu son hamlesinin de bozguna uğraması kaçınılmazdır.

     

 

          20.02.2017, Körfez

 

 Kaynakça:

 

http://aa.com.tr/tr/politika/milli-egitim-bakan-yilmaz-yeni-mufredat-taslagi-icin-165-bin-326-gorus-geldi/743650?amp=1 Erişim: 09.02.2017.

 

Canerik, H. (2005). Sosyal Bilgiler Programı ve Öğretimi, Yeni İlköğretim Programlarını Değerlendirme Sempozyumu’na Sunulmuş Bildiri, Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi, 14-16 Kasım 2005,Ankara: Sim Matbaası.

 

Canerik, H. (2017). “İlgili Birimler’in Hayat Bilgisi Programı, Öğretmen Dünyası, Şubat 2017, Sayı: 446.

 

Dilber, B. (2004). Hayat Bilgisi Ders Programı Üzerine Bazı Saptamalar, Öğretmen Dünyası,  Ekim 2004, Sayı: 298.

 

Ersöz, T. (2013). İlköğretim Sosyal Bilgiler Ders Kitabı 5, Ankara: Pasifik Yayınları.

 

Gülcan, M. G. vd. (2003). Türkiye’de İlköğretim (Dünü, Bugünü,  Yarını),İstanbul: Millî  Eğitim Basımevi.

 

Gültekin, M. (2007).Birleştirilmiş Sınıflar, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi

 

Karabıyık, E.Ü. (2015).  İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler, Ankara: Evren Yayıncılık.

 

Kocaoluk, F., Kocaoluk, M.Ş.  (1990). İlkokul Programı ve Beş Sınıfın Yıllık Planı (20. Baskı), (Basıldığı yer ve yayınevi belirtilmemiş).

 

MEB. (1962). İlkokul Programı Taslağı, Ankara:   MEB İlköğretim Genel  Müdürlüğü  Program  Geliştirme   Bürosu  Yayınları, Nu: 1.

 

MEB. (1968). İlkokul Programı,  İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.

 

MEB. (1973). Millî Eğitim Temel Kanunu, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/temkanun_0/temelkanun_0.html Erişim: 10.02.2017.

 

MEB. (1995). İlköğretim Okulu Programı, Ankara: MEB Yayınları.

 

MEB. (2000).  İlköğretim Okulu Ders Programları, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.

 

MEB. (2000 a). İlköğretim Birleştirilmiş Sınıflar Fen Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretmen Kılavuz Kitabı, Ankara: AÇEM  ve 4. Akşam Sanat Okulu Matbaası.

 

MEB.(2005). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi (4. ve 5. Sınıflar) Öğretim Programı (Eğitim Amacıyla Hazırlanan Taslak Baskı), Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi.

 

MEB. (2005 a). Sosyal Bilgiler Dersi 6 ve 7. Sınıflar Öğretim Programı ve Klavuzu,http://ttkb.meb.gov.tr/program2.aspx/program2.aspx?islem=1&kno=39 Erişim: 17.02.2017. 

 

MEB. (2010). Sosyal Bilgiler Dersi İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Programı, http://ttkb.meb.gov.tr/program2.aspx/program2.aspx?islem=1&kno=38 Erişim: 13.02.2017.

 

MEB. (2014). Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği, Resmî Gazete, 11.09.2014.

 

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/09/20140911.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/09/20140911.htm Erişim: 15.02.2017.

 

MEB.(2017). Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı, Taslak (İlkokul ve Ortaokul 4, 5, 6 ve 7.  Sınıflar), Ankara.

 

MEGSB. (1988). İlkokul Programı, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.

 

Sönmez, V. (1999). Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu(İkinci baskı),İstanbul: MEB Yayınları.

 

Şenünver,  G. vd. (1996). İlköğretim Sosyal Bilgiler 5, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.

 

Şenünver,  G. vd. (1999). İlköğretim Sosyal Bilgiler 4, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.

 

 

 

 

 

  • Related Posts

    AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY BEDEN KÖYÜNDE BİR DERSİM SÜRGÜNÜ: PÜLÜMÜR SALÖRDEK KÖYÜNDEN KEKO AHMET OĞLU HÜSEYİN ASLAN

    Hüseyin Aslan (1928-1974). Fotoğraf: Ali Rıza Aslan arşivi   Keko oğlu Ali’nin dillere destan malvarlığının, bir ailenin, daha doğrusu bir köyün kaderinde oynayabileceği rol kimsenin aklına gelmemişti. Ali Arslan (Aliye…

    PÜLÜMÜR AKDİK ŞİHAN KÖYÜNÜN ÜNLÜ FUTBOLCUSU MUSA PEKİN

    Musa Pekin, Kahramanmaraşspor formasıyla.   Pülümür Vadisi’nin batısında yükselen toprak damlı evler… Usta ellerin işlediği kesme taş yapılar. Tek ya da iki katlı evler, zorluklarla mücadele eden bir kuşağın ürünü.…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Kaçırdıkların

    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    • Ekim 11, 2024
    • 27 views
    PÜLÜMÜR MEZRA KÖYÜNDE BEYCELİ  BİR GELİN: GÜLÜZAR FIRAT

    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    • Ekim 8, 2024
    • 23 views
    SORU VE YANITLARLA NARİN GÜRAN CİNAYETİ

    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    • Eylül 27, 2024
    • 79 views
    PÜLÜMÜR KIRMIZIKÖPRÜ’NÜN GÜLEN YÜZÜ İRFAN DİKME’YE ACI VEDA

    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    • Eylül 23, 2024
    • 52 views
    HAYRİ SARI’NIN  “CESUR YANLIŞLAR”I, İYİMSERLİĞİ VE UMUDU  BESLİYOR

    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    • Eylül 15, 2024
    • 77 views
    ERZİNCAN SANSA VADİSİ’NDE FIRTINALARA MEYDAN OKUYAN PÜLÜMÜRLÜ DEMİRYOLCU HIDIR KELEŞ

    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA

    • Eylül 15, 2024
    • 43 views
    PÜLÜMÜR GOMEDERİ YAYLASINA  VEDA